Biraz da yine bu başlıkta ara sıra ele aldığımız, istasyon yapılarının korunmasına değinelim, yine sizlere resimler ile örnekler vermeye çalışacağım. Örneğimiz Viyana U4 metro hattı. Bu şehirde metro inşaatlarına hız verilmesinin referandum sonucu ile olduğunu daha önce belirtmiştim, o dönemde raylı sistemlerin geliştirilmesi için yapılması en pratik şey yapılmış eski Stadtbahn, ya da Hochbahn olarak adlandırabileceğimiz şebeke metroya çevrilmiş, büyük çoğunluk ile demir viyadükler ya da taş örme köprüler üzerinde şehri kat eden bu sistemi metro ya çevirmek çokta zor olmamış anladığım kadarı ile sadece peron boyları uzatılmış, yeni giriş çıkışlar eklenmiş ve sistem bir metro işletme sistemi ve sinyalizasyonu ile donatılmış, diğer örnek U6 hattında eski vagonlar daha geçtiğimiz ay veda ettiler (tevellüt 1960

) Bu örneği vermemin sebebi tarihi yapıların nasıl korunarak yeni bir sistemin inşaa edilebileceğine örnek vermek, benimde özellikle Anadolu yakasındaki aynı tarz mimariye sahip yapıların korunmasını istememin sebebi bu. Bunların kent içi demiryollarındaki tarihi önemi bir yana estetiği var. Yer altındaki çanak çömlek 1 ise bunlar emin olun ki 1000 dir.

Bizim SGP lerin abisi geliyor,

aralarında aşağı yukarı 20 yıl kadar var.

Bu da sistemin mimarisini gösteren bir resim, hattın büyük çoğunluğu bu şekilde örme taş duvarlar içerisinde yani yeni metodlar ile açılmış az sayıda tünel var, bu yan taraf Tuna nehrinden gelen bir kanal, zaman zaman düşünüyordum bu taş duvarlar bir gün yıpranacak ne olacak diye herhalde Köln' deki gibi bir şey olacak.
Yani sanırım düşündüğümü sizlere anlatabilmişimdir. İstenildikten sonra korumak mümkün, hemde modernize ederek korumak, şimdi pişman oldum son resmin hemen yanında bir cam görünüyor, onlar sonradan eklenen cam asansörler, ve hiçte sırıtmıyor.