at-TS.09 » Viyana Toplu Taşımacılık Sistemi

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18149
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 06 Eki Sal, 2009 21:33

Başlık daha çok Viyana toplu taşımacılık sisteminden haberlere döndü ama bu haberleri yazmakta önemli bence, kıyas yapma şansımızı arttırıyor. Diğer taraftan zaten bu konuyu kapsamlı bir İnceleme Yazısı haline getirdik Başar ile birlikte fırsat bulursam yayınlayacağım.

Şimdi gelelim havadislerime, son dönemde Viyana toplu taşımacılık sisteminde ciddi değişimler ve halk arasına sirayet eden tartışmalar yaşanıyor, aslında halk arasında bu denli tartışılır olması benim çok hoşuma gidiyor, insanların ilgili olması, talep ve isteklerini ya da karşı çıkmalarını bu kadar rahat dile getirmeleri güzel, biz de hala bilgi edinmeden korkuyoruz ya da aldığımız cevapları kırparak yayınlamak zorunda kalıyoruz, neyse.

Tartışmaların ilki toplu taşıma araçlarında yiyecek içecek maddesi tüketilmesi ile ilgili idi. Aslında konu biraz da buradaki basının ciddiyet ile magazinellik arasında sıkışmış olmasından kaynaklanıyor, burunlarını karıştıracakları pek sanatçı sporcu hayatı olmadığı için kamu işlerini sulandırıyorlar :) Viyana' da lokal bahn trenleri ve post buslar haricindeki toplu taşıma araçlarında yiyecek maddesi tüketmek yasak değil, dolayısı ile döner yiyende, domuz yiyende elinde sandviçi ile soluğu otobüsün ya da tramvayın içinde alıyor, bu da her hali ile aslında rahatsız edici bir durum ama yasak olmadığı için ve genel olarak herkes alışık olduğu için bu sebepten hiç kavgaya rastlamadım ama bu haber yapıldıktan sonra Almanca okuyup, anlama özürlü bir kaç Türk genci ile bizzat kavga yaşadık :)
Gazeteler kaynağı belirsiz bir anket üzerinden %50 ye yakın yolcunun toplu taşıma araçlarında yiyecek tüketilmesine karşı olduğu, bu sebeple yasaklanacağı şeklinde bir haber yaptılar ve bunu günlerce pompaladılar, iyi almancası olan bir kaç kişi ile yaptığım teatide haberin yazılış tarzının insanları yönlendirebileceği ve almancası iyi olmayanların kesinlikle yanlış anlayacağı yönünde idi tabi bende onların yalancısıyım. Şahsi fikrim sorunun kaynağına her ne kadar soğanlı döner oturtulmuş olsa da aslında daha beteri peynirli at ciğeri ve domuz salamı yiyenler ama onlara söz edemiyorlar. :)
En sonunda Viyana toplu taşıma işletmesi konu hakkında bir açıklama yaptı, bu açıklamada, bir anket yapıldığı ama bunun sadece yıllık kart sahipleri ile yapıldığını, ortaya çıkan anket sonucundaki oranın böyle bir yasağı gerektirecek çoğunluğu oluşturmadığını, hakeza oluştursa dahi böyle bir yasak koymanın işletme için imkansız olduğu, çünkü konulacak cezayı takip etmek için eleman istihdam etmek, bu elemanların yiyecek yiyenlere ceza kesmesini sağlamak, bunun yanında kokan yiyecek kokmayan yiyecek ayrımı olamayacağı dolayısı ile genel bir yasaklama olacağı o zamanda sabah işe erken giderken sadece basit hamur işi yiyenlerinde bundan mağdur olacağı dolayısı ile hem yasağı koymanın hemde yasağı uygulamanın pratikte zorlukları nedeni ile böyle bir çalışmanın düşünülmediğinden bahsedildi.
Benim için enteresan çünkü bizde araçlarda yiyecek içecek maddesi tüketmek yasaktır ama istasyonlarda yiyecek içecek otomatları vardır, perhiz ve lahana turşusu kıvamındadır yani.

İkinci konu ise seçimlerin yaklaşması nedeni ile muhalefetin metroları hafta sonları geceleri de çalıştırma vaadi idi, bu konuda oldukça tartışılıyor. Burada da raylı sistemlerde gece işletmesi yok, ama seçim vaadide olsa gündeme gelince yine malum gazeteler okuyucu anketleri yapmaya başladılar ve bu anketlerde %50 ile 70 arasında değişen oranlarda "evet çalışsın" talebi var ama ben bu anketleri bağlayıcı ve doğru bulmuyorum, fakat böyle küçük ama gazete okunan bir kentte yönlendirici oluyor, bu açıdan da tehlikeli buluyorum. İktidar ve belediye yöneticisi parti önce karşı çıkarken işletmenin genel müdürünün "Biz cuma ve cumartesi geceleri teknik olarak trenlerimizi çalıştırabiliriz bir sorun yok" açıklaması bayağı bir ümit verdi ama hemen ikinci paragrafta benim gibi ama ile devam eden açıklamada "bu işletmenin yıllık 2,5 milyon € ya mal olacağı" kısmı yeni bir boyut getirdi. Şehir yönetimi bu masrafı karşılamanın kendileri için bir sıkıntı doğurmayacağını ama böyle bir işletmenin gerçekten gerekli olup olmadığının tartışılması gerektiğine dikkat çekiyorlar, benim çevremdeki sade vatandaşların da genel görüşü bu gazetelerin baskısından çok madem o para verilebiliyor, o zaman metro inşaatlarına ya da yeni alınan araçlara aktarılsın yönünde. Vay be o paraya biz 2 km. tramvay yaparız adamlar "para var zaten ama ne gerek var harcamaya" modunda.

Son olarak son dönemde güvenlik ile ilgili yapılan bazı çalışmalar var, U4 metro hattı istasyonları ve araçları bir açık hava uyuşturucu pazarı durumunda. Burada güpe gündüz bir şeyler alıp satan insanlar vardır ve metro istasyonlarında bizde ki anlamda bir güvenlik olmadığı için çokta rahattırlar. Bu konudaki ilk uygulama hatta resmi kıyafetli 100 kadar (çevik kuvvet) polisin sürekli olarak devriye atması, şüphelendikleri herkesi araması sorması şeklinde oldu, bugün gördüğüm kadarı ile halen uygulama devam ediyor, zaten yapılan açıklamada bunun göstermelik değil sürekli olacağı bu işin sona erdirileceği yönünde idi. Bugün çıkan bir haberde de işletmecinin 70 adet güvenlik görevlisi istihdam edileceği yönünde, sanırım bunlar zaten var olan istasyon gözetleyicisi olarak çevirebileceğim görevlilerden biraz daha yetkili olacaklar ama yine de öncelikli görevleri araçlara zarar veren ve ortalığı kirletenler ceza kesmek, güvenlik görevlisi sınıfında olmalarına rağmen silahsız olacaklarıda belirtilmiş.

Haberler şimdilik bu kadar, çeviri hatalarımdan sorumlu değilim :P bu kadar anlıyoruz idare edin artık.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18149
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 03 Kas Sal, 2009 10:37

Bugün Viyana metro sistemi inşaatlarına başlanmasının yani "Metro Dönemi" başlangıcının 40 yılı kutlanıyor. Aslında kutlama demek pek doğru değil öyle şaaşalı organizasyonlar yok, sadece bugün hatırlatıldı, 3 Kasım 1969 da ilk metro inşaatının başladığı falan filan anlatılıyor her yerde, bugüne özel olarak işletmecinin yayınladığı yeni bir kitap ta promosyon olarak verildi ve tabi ben sabahın 08:00 inde kitabımı aldım :D ehi aslında daha değişik hediyelerde bekliyordum yani şu meraklısı olduğum model tramvaylardan falan ama dediğim gibi çok abartmamışlar.

Kitabı da zaten bedava almadık ama %50 indirim büyük para 40€ luk kitabı 20 € ya aldım iyi alışverişti, kitabın içinde metro sistemlerinin dünyadaki geçmişi ile ilgili çok enteresan bilgiler var açıkçası Londra metrosundaki o ilk denemelerin bu kadar garip şeyler ile yapıldığını bilmiyordum, biraz önce okudum öğrendim ve yine Viyana kentinin metro gelişimindeki aşamalar hakkında da daha geniş ve enteresan bazı bilgileri almış oldum, 40 yıl geriden gelmek ne demekmiş, Amerika neden yeniden keşfedilmezmiş falan bunlarıda anlatıyor kitap, güzel yani, bir de beleşe koca bir kent haritası kitabı aldım. Neyse dağıtmayalım bugün metro inşaatlarına başlanmasının 40. yılı geleceğe baktığımızda Viyana' nın çok büyük metro hedefleri yok çünkü küçük bir şehir (bence) ve bu küçüklüğü uzun yıllar idare edecek planlar zaten yapıldı ve inşa da ediliyor.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18149
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 15 Kas Pzr, 2009 19:04

Schwedenplatz dan bir kare, tramvay şebekesinin güzel noktalarından birisi nedense burası hoşuma gidiyor.

Resim

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18149
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 15 Kas Pzr, 2009 19:15

Bir diğer sevdiğim nokta unutmuşum ayrı mesaja yazayım bari, burası Schottentor, resimdeki de 2 katlı tramvay durağı, şu anda bu duraklardan toplam 9 tramvay hattı geçiyor, belki de o yüzden seviyorumdur.

Resim

Resim

Bir diğer güzel nokta ama hem benim makinede hemde elimde iş olmadığı için bu kadar oldu resimler, kötü ama yine de yükleyeyim. Burggasse - Stadthalle.

Resim

Resim

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5582
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 16 Kas Pzt, 2009 09:48

Hiç de o kadar kötü olmamış bence, akşamları ışığa doğru çekmek kolay iş değil! Fotoşop'taki ctrl-M ile (?) açılan çapraz çizgili şeyle biraz işleyebilirsin ... (heh, yani ÇOK iyi anlattım valla, di mi ...).

B. Alabay

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18149
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 19 Ara Cmt, 2009 19:05

Viyana'da yılbaşı zamanı, üstüne bir de kar yağınca buradaki insanlar için tadından yenmez oldu, bu tadın beni ilgilendiren tarafı ise her yıl yılbaşına kadar çalışan Weihnacht ve Christkindl tramvayları tabii ki :) bu iki tramvay aracı iki ayrı firmanın sponsorluğunda çalışıyorlar, küçükte ücretleri, daha sonra fotoğraflarıda yükleyeceğim, verilen ücret zaten içinde verilen şekerin tatlının parasına denk gelir, bu video ve resimleri yine bir noktaya dikkat çekmek için bu soğukta gidip çektim (delilik başka -8 de 20 dk hareket etmesini bekledim o tramvayın be) bir kentin tramvayları nasıl sevip, nasıl sahip çıktığını bir kez daha görün istedim, varsa bir babayiğit burada tramvay rayı söksün bakalım. Benim tahminim bu şebeke daha 20 yıl kaldırır, belki ondan sonra metro hatlarının kapasitesi yükselir ise bazı hatlar azalabilir, ama hat işletmeden kalksada sadece varyasyonlar ile oynadıkları için yine de ray sökmüyorlar, ne kadar aptallık dimi?

http://www.youtube.com/watch?v=V1prKc-Ya8M


Bu da U4 ve U6 metro hatlarının aynı istasyonda birleştikleri yer olan Laengenfeldgasse istasyonuna araçların giriş ve çıkışını gösteren video, bu istasyonun diğer çıkışında bu iki metro hattı birbirine bağlanıyor ama oradan resim ve video imkanı yok, biri 3.ray diğeri havai katener ama ray bağlantısı var işte.

http://www.youtube.com/watch?v=QrM-MK9WWMM

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18149
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 11 Oca Pzt, 2010 23:31

Viyana'dan bir istatistik bilgi, geçtiğimiz yıl 114.000 yolcu biletsiz yolculuk ettiği için ceza almış, fakat rakamlarda dikkatimi çeken sadece 3,340,000 yolcunun kontrol edilmiş olması. 1 yılda 804 milyon yolcu taşıyan bir işletme için bence çok ama çok küçük bir rakam, tabi taşıma oranı şehre baktığımızda süper, 1,8 milyon nüfuslu kentte günde 2,2 milyon yolculuk. Bu da her gün ortalama 312 kişiye biletsiz yolculuk cezası kesildiği anlamına geliyor, aşağı yukarı günlük yolcunun 0,015 i kadar bir rakam yapıyor. Ama bana kalırsa biletsiz yolculuk bundan çok daha fazladır hatta kat be kat fazla olduğuna eminim :) günlük kesilen ceza tutarı 21840 € yapar ki bu da çok komik bir rakam.

İşletme geçtiğimiz yıllara göre biletsiz yakalanma oranının düştüğünü bunun sevindirici olduğunu belirtiyor, zaten satış istatistiklerine göre de ekonomik krizin akaryakıt fiyatlarına etkisi ile aylık ve yıllık kart satışlarının arttığınıda daha önce duyurmuşlardı.

Viyana'ya göre çok küçük bir şehir olan Linz'de ise 1,4 milyon yolcu kontrol edilmiş ve sadece 40.000 kişiye ceza kesilmiş. İşletmelerin bu konuda ki ciddi şikayeti ise kontrolörlere karşı fiziki karşı koymaların sayısının artmış olması, tabi bu karşı koymalar içerisinde henüz ciddi anlamda fiziksel saldırı ya da darp olayları yoktur sanırım, çünkü olsa idi bayağı bir olay olurdu.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5582
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 12 Oca Sal, 2010 09:32

Berlin'de kontrolörlerin eskiden ısırgan köpekleri vardı ve üniformalıydılar. Freiburg'ta ise kontrolörler sivil, ama daha çok "cezaevi" tipi, ona göre kimse pek karşı koyamıyor.

Biletsiz yolculuk yapan oluyor, ama onları kabullenip, yine de iyi bir "akış" sağlamak mı daha avantajlı olur/oluyor, yoksa katı bir kontrol mü (yani turnike gibilerinden) – işte ilginç olan bu. İstanbul gibi bir kentte köy tarzı taşımacılık oluyor (girişler, turnikeler, kapılar), halbuki herkesin her yerden geçmesi daha hızlı gerçekleşirdi. Ama işte o zaman kontrolör gerekiyor (ki bu da yine meslek sahibi yapmak ...). Ama aynı anda da Berlin'de çiftkatlılarda (ötekilerini bilmiyorum) yine sadece ön kapıdan biniriyorlar. Bu kapı konusu Berlin'de çok karışıktı, eskiden batıda tek kapı/ön kapı binişliydi, doğu ise çok kapı/tüm kapılar binişliydi. Sonra doğu sistemini batıya da uyguladılar, ondan sonra yine batı sistemini doğuya, böyle bi ööle bi bööle gidiyor ... arada sırada bir uğrayan için hep zor oluyor, nereden bineceğim diye, kapılardaki işaretlere bakmak gerekiyor. Trenler ve tramvaylar ise tamamen serbest. Ama iyice kontrol de var. Metroda gece saat iki buçukta kontrol gayet normal.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18149
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 12 Oca Sal, 2010 10:15

Köy gibi derken? Sen şimdi Paris e de köy diyorsun :P hani adamlar işin piriydi, oradaki turnikeler kapı gibi, bizdekiler yine iyi ve olması gereken bir sistem. Viyana gibi nispeten küçük bir kent için biletsiz yolculukların bir kısmı hala kabul edilebilir oranda olabilir ama İstanbul'da sen kontrolsüz geçişe izin verdiğin anda emin ol yarı yolcu biletsiz biner, bilet soranlarında ağzını burnunu dağıtırlar. Bu uygulamada bile bugüne kadar kaç tane peroncu ya da güvenlik görevlisi dövüldü ve bıçaklandı.

Viyana'da kontrolörler sivil, kontrole başladığı anda kimliğini boynuna asıyor, ama bir ara tartışması vardı kanunen sivil olamaz resmi olmalı falan diye, zaten isimleri hala Schwarzkapler dir :) eskiden kalma alışkanlık. Dediğim gibi burada herhalde henüz ciddi bir fiziki saldırı olmadı, olsa büyük olay olurdu, yazardı gazeteler, eine Türke (29) schlag den Schwarzkapler :P ne hikmetse olayı yapan Türk olunca milliyeti yazılıyor Avusturya vatandaşı olsa bile. Ama şuda bir gerçekçi kontroller artık daha sıkı ya da bana daha çok denk geliyor.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5582
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 12 Oca Sal, 2010 14:56

Paris'e köy demiyorum, daha görmedim ki. Ama Strasbourg'ta tramvay için turnike yok. Metroya yapmışlarsa eh, ama hepsini bir bütün olarak görüyorum.

O zaten benim en büyük problemim değil. Bizde yeterince başka hata var, akışı engelleyen durağa yanaşamamalar, otobüsü eğememeler, giriş/çıkış tasarımında hatalar, vs ... Bir de duraklar ve yollar, hani şu meddrobüüz vardı ya.

Ya, kendimi yavaş yavaş şu Muppets Show'daki balkondaki iki ihtiyar adamlardan biri gibi hissediyorum. Ötekisi de Sir Essad galiba, böyle oturmuşuz mıymıylık yapıyoruz :-)

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18149
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 12 Oca Sal, 2010 18:54

Hakikatten ya, hani burada kahrımızı çeken bir iki arkadaş var Allahtan yoksa Robinson la Cuma gibi olacaktık :P

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18149
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 31 Oca Pzr, 2010 22:06

Yine Viyana taşımacılık sistemi dışında bir noktaya değineceğim. Burada yani Viyana'da çok önemli bir test merkezi de hizmet veriyor. Klima-Wind-Kanal Wien / Railtec Arsenal, açıkçası firma hakkında araştırma yapmadım ama varlığını bir kaç yıldır biliyorum, özellikle geçen yıl yapılan UITP kongesinde katılımcıların çoğunun ziyarete yazıldığı bir gezi noktası idi. Bu binanın özelliği Avrupa'daki raylı sistem aracı üreticilerinin araçlarını test ettikleri bir merkez olması, resimlerde göreceğiniz gibi aslında sadece raylı sistem araçları değil, otobüs ve kamyon üreticileride araçlarının hava şartlarına dayanıklılığını test ediyorlar.

Biraz daha araştırıp yazacağım ama bildiğim kadarı ile bu tünelde araçların normal şartlarda karşılaşmayacakları hava şartlarına karşı testleri yapılıyor, yani normal bir eksi 20 artı 40 gibi değerler tabii ki var, bunlar normalde karşılaşılan sıcaklıklar, bu şartlar altında araçların motor ve elektrik donanımları, havalandırma tertibatlarının çalışması yani bu etkiye maruz kalan herşeyi test ediliyor, ve sanırım yeni modellerin aerodinamik testleri de yapılıyor.

Dediğim gibi çok araştırmadım, şimdilik sadece resimler ile idare ediverin :) Resimler eisenbahn-bilder.com dan.

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Cevapla

“Toplu Ulaşım Sistemleri İncelemeler” sayfasına dön