Şimdi gelelim havadislerime, son dönemde Viyana toplu taşımacılık sisteminde ciddi değişimler ve halk arasına sirayet eden tartışmalar yaşanıyor, aslında halk arasında bu denli tartışılır olması benim çok hoşuma gidiyor, insanların ilgili olması, talep ve isteklerini ya da karşı çıkmalarını bu kadar rahat dile getirmeleri güzel, biz de hala bilgi edinmeden korkuyoruz ya da aldığımız cevapları kırparak yayınlamak zorunda kalıyoruz, neyse.
Tartışmaların ilki toplu taşıma araçlarında yiyecek içecek maddesi tüketilmesi ile ilgili idi. Aslında konu biraz da buradaki basının ciddiyet ile magazinellik arasında sıkışmış olmasından kaynaklanıyor, burunlarını karıştıracakları pek sanatçı sporcu hayatı olmadığı için kamu işlerini sulandırıyorlar


Gazeteler kaynağı belirsiz bir anket üzerinden %50 ye yakın yolcunun toplu taşıma araçlarında yiyecek tüketilmesine karşı olduğu, bu sebeple yasaklanacağı şeklinde bir haber yaptılar ve bunu günlerce pompaladılar, iyi almancası olan bir kaç kişi ile yaptığım teatide haberin yazılış tarzının insanları yönlendirebileceği ve almancası iyi olmayanların kesinlikle yanlış anlayacağı yönünde idi tabi bende onların yalancısıyım. Şahsi fikrim sorunun kaynağına her ne kadar soğanlı döner oturtulmuş olsa da aslında daha beteri peynirli at ciğeri ve domuz salamı yiyenler ama onlara söz edemiyorlar.

En sonunda Viyana toplu taşıma işletmesi konu hakkında bir açıklama yaptı, bu açıklamada, bir anket yapıldığı ama bunun sadece yıllık kart sahipleri ile yapıldığını, ortaya çıkan anket sonucundaki oranın böyle bir yasağı gerektirecek çoğunluğu oluşturmadığını, hakeza oluştursa dahi böyle bir yasak koymanın işletme için imkansız olduğu, çünkü konulacak cezayı takip etmek için eleman istihdam etmek, bu elemanların yiyecek yiyenlere ceza kesmesini sağlamak, bunun yanında kokan yiyecek kokmayan yiyecek ayrımı olamayacağı dolayısı ile genel bir yasaklama olacağı o zamanda sabah işe erken giderken sadece basit hamur işi yiyenlerinde bundan mağdur olacağı dolayısı ile hem yasağı koymanın hemde yasağı uygulamanın pratikte zorlukları nedeni ile böyle bir çalışmanın düşünülmediğinden bahsedildi.
Benim için enteresan çünkü bizde araçlarda yiyecek içecek maddesi tüketmek yasaktır ama istasyonlarda yiyecek içecek otomatları vardır, perhiz ve lahana turşusu kıvamındadır yani.
İkinci konu ise seçimlerin yaklaşması nedeni ile muhalefetin metroları hafta sonları geceleri de çalıştırma vaadi idi, bu konuda oldukça tartışılıyor. Burada da raylı sistemlerde gece işletmesi yok, ama seçim vaadide olsa gündeme gelince yine malum gazeteler okuyucu anketleri yapmaya başladılar ve bu anketlerde %50 ile 70 arasında değişen oranlarda "evet çalışsın" talebi var ama ben bu anketleri bağlayıcı ve doğru bulmuyorum, fakat böyle küçük ama gazete okunan bir kentte yönlendirici oluyor, bu açıdan da tehlikeli buluyorum. İktidar ve belediye yöneticisi parti önce karşı çıkarken işletmenin genel müdürünün "Biz cuma ve cumartesi geceleri teknik olarak trenlerimizi çalıştırabiliriz bir sorun yok" açıklaması bayağı bir ümit verdi ama hemen ikinci paragrafta benim gibi ama ile devam eden açıklamada "bu işletmenin yıllık 2,5 milyon € ya mal olacağı" kısmı yeni bir boyut getirdi. Şehir yönetimi bu masrafı karşılamanın kendileri için bir sıkıntı doğurmayacağını ama böyle bir işletmenin gerçekten gerekli olup olmadığının tartışılması gerektiğine dikkat çekiyorlar, benim çevremdeki sade vatandaşların da genel görüşü bu gazetelerin baskısından çok madem o para verilebiliyor, o zaman metro inşaatlarına ya da yeni alınan araçlara aktarılsın yönünde. Vay be o paraya biz 2 km. tramvay yaparız adamlar "para var zaten ama ne gerek var harcamaya" modunda.
Son olarak son dönemde güvenlik ile ilgili yapılan bazı çalışmalar var, U4 metro hattı istasyonları ve araçları bir açık hava uyuşturucu pazarı durumunda. Burada güpe gündüz bir şeyler alıp satan insanlar vardır ve metro istasyonlarında bizde ki anlamda bir güvenlik olmadığı için çokta rahattırlar. Bu konudaki ilk uygulama hatta resmi kıyafetli 100 kadar (çevik kuvvet) polisin sürekli olarak devriye atması, şüphelendikleri herkesi araması sorması şeklinde oldu, bugün gördüğüm kadarı ile halen uygulama devam ediyor, zaten yapılan açıklamada bunun göstermelik değil sürekli olacağı bu işin sona erdirileceği yönünde idi. Bugün çıkan bir haberde de işletmecinin 70 adet güvenlik görevlisi istihdam edileceği yönünde, sanırım bunlar zaten var olan istasyon gözetleyicisi olarak çevirebileceğim görevlilerden biraz daha yetkili olacaklar ama yine de öncelikli görevleri araçlara zarar veren ve ortalığı kirletenler ceza kesmek, güvenlik görevlisi sınıfında olmalarına rağmen silahsız olacaklarıda belirtilmiş.
Haberler şimdilik bu kadar, çeviri hatalarımdan sorumlu değilim
