ist-M.03:02 » M2 Şişhane-Yenikapı Güney 2.Etap İnş

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5585
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 26 Haz Cum, 2009 11:28

Valla, bizimkiler bizim eşyaları koruyamıyorsa, bu belki İstanbul'da her yerde, her köşede ve her vakit gördüğümüz ilgisizlik olmasın?

Ve İstanbul'u biz yaptık demek biraz abartılı gibi geliyor bana ... İstanbul'da şimdi biz varız, evet, ama "yapan" tüm geçen kültürleri. Biraz o bencillikleri bıraksanız iyi olur. Sulukule gibi de dertler olmaz o zaman.

Bir yandan İstanbul'u böyle çökertip, öte yönden avaz basmak hiç hoş gelmiyor, aksine gülünç. Evet, *siz* ikiniz belki böyle yapmazdınız, ama işte "orası" öyle, n'apcan.

B. Alabay

Mehmet Kasım
Seyyah
Mesajlar: 4319
Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38

Mesaj gönderen Mehmet Kasım » 26 Haz Cum, 2009 11:53

İşte sorun bu. Bizimkiler dediğin kişiler aslında bizimkiler değil. Onlar. Dedim ya onlarlaşmış bizimkiler. Bizden gözüküyorlar ama bizden çok onların değerlerini savunuyorlar. Kendi medeniyetine uzak, başka kültürlere hayran, frankofon, sömürge kafalı, mandacı, uşak kişiler. Bunların bizim değerlerimize sahip çıkmasını beklemek saflık olur.

Kral çıplak.

Unesco daha çıplak :)
En son Mehmet Kasım tarafından 26 Haz Cum, 2009 13:59 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5585
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 26 Haz Cum, 2009 12:03

Değiştiremezsin ... işte hendek, işte deve.
Veya, başka sözlerle ... buna evrim derler.

Aslinda onlar-bunlar-şunlar devri de çøktan geçti, hâlâ anlamayanlar var ... sanki dünya küresinde özel sektörler var, şuraya kıyamet, buraya da gülsuyu diye ...

B. Alabay

Mehmet Kasım
Seyyah
Mesajlar: 4319
Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38

Mesaj gönderen Mehmet Kasım » 26 Haz Cum, 2009 14:01

Evet dünya vatandaşlığı var. Evrensel normlara göre yaşamak var. Hepsi kabul. Ama kendi kimliğimizle. Onlar-bunlar diye ayırırken meseleyi izah etmek için kullandım.

Unesco dünya vatandaşı sadece kendi dünyasının değerlerini savunuyor bize de empoze ediyor. Kendi dünyasının değerlerini yaşatmaya çalışıyor.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5585
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 26 Haz Cum, 2009 14:09

Ben bu görüşe katıl(a)mıyorum.

Ne kadar evirsek de, çevirsek de, benim bakış açım başka. O yüzden, sanırım, hakiki inşaat, proje ve ihalelere geri dönsek, daha faydalı olur. ben UNESCO'suz da bu köprünün bu şekilde problem olacağını söylemiştim. Başka yerde de çoktan çözüm olarak ya Singapur ya da Londra çözümlerine (veya ikisine de) başvurmaya başlamalı demiştim (trafik yasakları).

B. Alabay

Mehmet Kasım
Seyyah
Mesajlar: 4319
Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38

Mesaj gönderen Mehmet Kasım » 26 Haz Cum, 2009 14:59

alabay yazdı:ben UNESCO'suz da bu köprünün bu şekilde problem olacağını söylemiştim.
Köprüde problem yok ki. 2008 sonunda ihale yapıldı ve bu sene başında da yer teslimi de yapıldı. İşler devam ediyor. Haliç'te sondaj çalışmaları var. Ekim ayında çelik kazıkların monte edilmediğini görürsek sorun var demektir. O zaman anlarız gerçekten iş yapılıyor mu yapılmıyor mu?

Ama İBB'nin bilgilendirmedeki eksiklikleri burada da devam ediyor. Çelik kazıkların imal edildiği fabrikayı göstermeleri lazım. PR için.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5585
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 26 Haz Cum, 2009 16:36

Köprüde problem yok olur mu? Oraya öyle "asma" tarzına benzetilmiş köprü yakışır mı, UNESCO bir yana ... köprünün üstüne istasyon iy midir ... ikisi de bence bu şekilde yanlış. Zarif ve alçak olacak bir şey fazla yüksekte ve üstü "bol". Zorunluluk demiştin, ben hata demiştim.

B. Alabay

Mehmet Kasım
Seyyah
Mesajlar: 4319
Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38

Mesaj gönderen Mehmet Kasım » 27 Haz Cmt, 2009 11:05

Daha alçak seviyeden geçmesi imkansız. Azapkapı'da tarihi hamamı katletmek gerekiyor. Ayrıca ŞiŞHANE tepesinden direk tak diye eğimi inemez de çıkamaz da. Belli bir eğimi gözönünde bulundurmak lazım. Şöyle düşünelim Unkapanı Köprüsü; kara araçları Unkapanı'ndan Şişhane'ye çıkarken ne kadar dik bir yokuşu çıkıyor. Metro bu kadar eğimi çıkamaz.

Köprü üstü istayon ise ehven-i şer.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5585
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 27 Haz Cmt, 2009 14:21

Alçak seviye derken, tüm köprüyü demek istemiştim. Ray hizası fena değıl herhâlde, ama üstüne böyle yapı yapamazsın, zor. Tarihî hamam derken, suyun yükselişini de hesaba katmalı, önümüzdeki onlarca senede bayağı bir yükseliş olacak, ister istemez.

Kısacası, bunları evvelden plânlamak gerekirdi. Tümünü. Ard arda değil, birden. Sonra olur mu, olmaz mı, bakılmalıydı. Plân B ve C elde olacaktı. Hiç bir tanesi yapılmadı. Atışalanı metro aktarması ilk başta fena düşünülmemişti, ama diyelim ki, Haliç geçilmez ... o zaman işte bağlam noktasını Haliç'in kuzeybatısında yapmak gerekirdi. Taksim'den Yenikapı direk inemezdi, ya çember olurdu, ya da aktarma üçgeni. Ve yine de, köprü yapmak da mümkün olabilir diyorum, ama doğru dürüst yapmak gerek. Bir de düşünmeli, orada tersane falan kalacak mı, yoksa deniz işlerine son mu verilecek. Ona göre de köprüler ve seviyeleri değişebilirdi.

B. Alabay

Mehmet Kasım
Seyyah
Mesajlar: 4319
Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38

Mesaj gönderen Mehmet Kasım » 27 Haz Cmt, 2009 15:45

Köprünün denizden yüksekliği 7 m civarına çekildi sanırım. Cade üstünde ise 5 m falan var. Oradaki hammın yanında çayocağı var. Onlarla konuşmuştum. Mühendisler geldi caddenin 5 m üstünde viyadük geçecek burayı yıkacaz demişler. Çayocağını yıkacaklarmış. Ama 5 değilde 5.5 m'mi tam hatırlayamadım şimdi.

Hamama dokunmuyorlar ama. Resmide ECA'nın solunda hamam var, sağında bahsettiğim çayocağı.

Resim

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5585
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 27 Haz Cmt, 2009 16:45

Şimdi basacağım o hamama ama ... o ne öyle? O şimdi tarihi sevilmiş, korunmuş, deger verilmiş ... neh?! :evil:
Şu hâle bak!

B. Alabay

Mehmet Kasım
Seyyah
Mesajlar: 4319
Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38

Mesaj gönderen Mehmet Kasım » 27 Haz Cmt, 2009 17:02

İşte pek muhterem anlı şanlı anıtlar kurulunun koruduğu tarih bu kadar. Bunalrın işgüzar olduğunu bir kez daha gördük. Başar Abi'de görmüş oldu. Türkiye'de iş yapmanın da ne kadar zor olduğu gördün dimi abi.

Bu minvalde bir kez daha yineleyelim:

Çağdaş, modern, aydın, elitist, laik, Atatürkçü, aydınlamacılar tarihe ne kadar önem veriyorlar. İşleri ne güzel engelliyorar. Maalesef abi, bu zevat Türkiye'nin önündeki en büyük engel. Bu engelleri devirmeden olmaz.

Kilitli

“Metro Projeleri, İhaleler, İnşaatlar” sayfasına dön