at-TS.09 » Viyana Toplu Taşımacılık Sistemi

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5586
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 12 Eki Çrş, 2011 12:18

Bunlar iyi adımlar, ve geleceğe doğru başka bir yol da zor. Paralarını park yeri biletlerinden ve sanırım sıkı trafik denetiminden çıkarırlar, o problem değil, kaynak çok :-) Zama bile pek gerek yok aslında. Ayrıca bir de şu var, ne kadar kişiyi toplu taşıma yöneltirsen, devlete de o kadar para korumuş olursun, çünkü yol yapımı, Avrupa çapında hava kirliliğine ödenen bedeller, kazaların hastalık sigorta kasalarına yansımaları, vs … bunları tümekonomik bir hesaptan geçirirsen, hiç akıl almaz ilginç sonuçlara varabilirsin (sen varmazsın, boşver, başkası varır, bak, Plüton'a iki gün kaldı, sonra voyıcır yolundan devam edcem) :P

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18158
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 12 Eki Çrş, 2011 12:21

Mach mich nicht an bitteeeee :):):) :P:P

Zaten bir kaç bölgede Kurzpark zone uygulaması da başlayacak, zaten varda, olmayan yerlere de koyacaklarmış, oradan iyi para götürüyorlar zaten. Artı pek çok sokağı daha Tempo30 a düşürmek istiyorlar, bu da radarlardan kesilen cezaların artması demek. Avusturya ve özellikle Viyana eyaleti zaten sadece kestiği radar ve park cezaları ile yeni bir Viyana kurar :)

btgn
Yıllık Paso
Mesajlar: 425
Kayıt: 08 Tem Prş, 2010 17:34

Mesaj gönderen btgn » 12 Eki Çrş, 2011 17:26

Viyana'da kartsız yakalandığınızda ödediğiniz ceza ne kadar? Geçenlerde bir Alman arkadaşımla ulaşım fiyatları konusunda konuşuyorduk ve arkadaşım hiç bilet almadığını, 10 günde bir yakalansa zaten cezanın ulaşım masraflarını karşıladığını, diğer taraftan şimdiye kadar da hiç yakalanmadığından bahsetti.

Bu durum çok ilginç şansınız varsa tamamen ücretsiz yolculuk yapabiliyorsunuz , yakalanırsanız da ödeyeceğiniz ceza zaten ücretsiz yapmış olduğunuz yolculukların bedelinden daha düşük.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5586
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 12 Eki Çrş, 2011 19:55

Üzgünüm, ama o arkadaş hem biraz beyinsiz hem toplum düşmanı (asyosyal dediğimiz). Ama şöyle anlatalım, şimdi burası Almanya, Avusturya değil tabiîki, farklı olabilir. Burada toplu taşımda biletsiz gezen olursa, ilk olarak 40,– € ceza kesilir. Buna ilâveten bilet fiyatı kesilir (bizim burada bu 3. dairede hemen bir 5 veya 7 € yapabilir, o da az değil. Yok trende, 350,–'luk bir hatta yakalarlarsa, ona göre. Bununa bitmedi, paso/kimlik not edilir ve polise şikayet edilir. Polis işler, bir ilkte belki hemen yemezler, ama sonradan savcılığa verilir. Ayrıca, Berlin'de meselâ üç kez yakalandıktan sonra “ev yasağı” verirler (Hausverbot). Yani, ya bir sene ya da hayat boyu araçlara binmeyi yasaklar (oha yani!). Ondan sonra yakalanırsan, iş bitti, hapis, çünkü yasaklı yere girmiş olmak, biletsiz gezmekten farklı. Görüldüğü gibi öyle kolay iş değil. Ben bir kaç öyle hıyar tanıyorum, Berlin'de birisi 15 senedir (!) borçlarıyla sürüne sürüne ödüyor, çünkü ona ev yasağı getirdiler, bizim enayi çakmadı, sonra hapis cezasına çarptılar, hapse sokmadılar, ama bedel ödetiyorlar, bunlar da bir kaç bin Mark (Euro). Burada öyle turnike, murnike falan gerekmez :-) Yakalandın mı, yandın gitti. Yok öyle değil diyen herkes ya gerizekâlı, ya da yalancı. Açık açık söylemek gerekir. Ben iki kez “kaza ile” yakıldım, bir keresinde affedildim, bir keresinde ceza ödettiler – halbuki ikisinde de hiçbir dolandırıcı düşüncem yoktu. Bir keresinde Münih'te tanımadığım bir bilet sisteminde çuvalladım, ama o günden evvel günler için ve o günden sonraki günler için belgeli biletlerim olduğundan bana inandılar (!). İkincisi de Freiburg'ta idi, çok kötü bir durum … uzunca hastanedeydim, çıktım, ay sonu, tam bir gün kalmış, ertesi günün aylık kartını aldım ve bindim. Nasıl binersin diye hesap sordular. Hani, aydan üç gün evvel, üç gün sonra binmek vardı?! … diye yanıt verdim. Olur mu öyle şey, bu kural on sene evvel kalktı (!). Ne güzel. Kalkmış. Yuh! Ben 1991'de Freiburg'un bir banliyösüne taşınmıştım, ilk o yıl bu aylık kart yeni çıkmıştı piyasaya, yani ben haklıydım – benim görüş açımdan. Ama Aynı sene, yani 91'de yan ilçede iki ayrı yere taşındım, ondan beri de Freiburg'a geri dönemdim, yani her gün oradayım, ama ya iş içindi, ya pas geçtim, o yüzden de biletlerimi (!) orada almadım. Yani, kural değişmiş, ama ben hiçbir yerde okumamıştım. Eh, öyle on sene sonra (2001 senesiydi) tesadüfen bu durum oldu, beni yaktılar. O zaman 60 Mark mı ne ödettiler.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18158
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 12 Eki Çrş, 2011 22:47

btgn yazdı:Viyana'da kartsız yakalandığınızda ödediğiniz ceza ne kadar? Geçenlerde bir Alman arkadaşımla ulaşım fiyatları konusunda konuşuyorduk ve arkadaşım hiç bilet almadığını, 10 günde bir yakalansa zaten cezanın ulaşım masraflarını karşıladığını, diğer taraftan şimdiye kadar da hiç yakalanmadığından bahsetti.

Bu durum çok ilginç şansınız varsa tamamen ücretsiz yolculuk yapabiliyorsunuz , yakalanırsanız da ödeyeceğiniz ceza zaten ücretsiz yapmış olduğunuz yolculukların bedelinden daha düşük.
Başar az destur, ifadeler Almanca ve bir alman ile konuşurken normal olabilir ama biz Türkler bu şekilde konuşmuyoruz birbirimiz ile :)

btgn, halen ismini bilmiyoruz mailinden baktığım isminide hatırlayamadım şimdi kusura bakma. Teorik olarak arkadaşın haklı, Başar durumu biraz abartıyor, Başar' ın anlattığıda teoride doğru, yani yöntem o ama yakalanma oranı? Bilemem tartışılır, Almanya hakkında fikrim yok ama bahsettiğin düşünce tarzının pek çok Almanda (Deutscher Blut) var olduğunu biliyorum.

Bahsettiğin düşünceye sahip kişiler Viyana' da da var. Ve bunun yerli yabancı ile alakası yok, genellikle Viyana' da çok fazla yabancı olduğu için tabii ki yakalanan sayısı yabancılar daha fazladır, ve araçlarda yaşlı moruklar hemen ters ters bakarak, "yabancılar yabancılar" diye söylenmeye başlarlar. Ama pek çok Avusturyalı' da aynı kafadadır buna emin ol.

Sorunun cevabına geleyim, mevcut durumda ceza 68,20 €, artı 1 tek biniş bilet parası ile 70 €, fakat bu para 3 gün içinde ödenmek zorunda. Eğer geçerli bir sebep ile bu süre içinde itiraz ederseniz affedilebilir ya da indirim ile kurtarabilirsiniz fakat zor. 3 gün içinde ödemez iseniz artı 68,20 daha biniyor üzerine ve borcunuz 138,20 € oluyor. Bundan sonraki süreçte tekrar bir süre var onu bilmiyorum, eğer bu süre içerisinde de ödemez iseniz takip başlıyor, yani evinize Mahnung denilen bir bildiri geliyor, cezanız var şu kadar gün içinde ödeyin diye bunda ilaveten faiz varmı bilmiyorum ama tekrar ödemez iseniz icra süreci başlar. Yani ne kadar sonra yakalanırsınız bilmiyorum ama üstüne faiz işletiyorlar. Bir arkadaşa 650 € civarında bir borç çıkartmışlardı ve bu borç konusu mahkemelik oluyor, yani mahkeme yapılmış oluyorsunuz. Diğer türlü sadece suç ve evet Viyana' da da polis tarafından kayıt altına alınıyor. Tabii bunun istisnası Avusturyalı ya da pasaportu sahibi ya da t...lı avrupa ülkelerinden birinin vatandaşı iseniz takibat makibat yok, yani 3 sefer biletsiz bindin hapse gir demezler adama, ammmmaaa herhangi bir sebepten mahkemeye düştüğü anda, ona kötü gözle bakılır, yani kötü vatandaş, hele ki maddi konular ile düşmüş ise o davasını etkiler buna emin ol, çünkü ona basit dolandırıcı gözü ile bakılır. Bu kişi bir yabancı ise ve gerçekten çok fazla biletsiz yakalanmış ise eğer isterlerse vizesini uzatmayabilirler, vatandaşlık almak istediğinde yine isterler ise bu sebepten zora sokabilirler. Ama bu bir iki kere yakalanmak ile olacak bir iş değil, bunu alışkanlık haline getirmişse ve senin tabirin ile şanssız ise :)

Şöyle bir istatistik vereyim, Viyana' da günlük yolculuk sayısı nerede ise nüfusa eşit ama ilk 6 ayda biletsiz yakalanan kişi sayısı 100.000, günde yaklaşık 555 kişi, yakalanma şansınız yanlış hesaplamadı isem 10.000 de 2,7.?? matematiği iyi birileri el atsın :D Artı, işletmeci kesin olarak kontrol yapacağı hatları günlük olarak duyuruyor, ama ekstradan tabii ki kontroller var.

Bu ücret düzenlemesi ile Wiener Linien 25-30 milyon € civarında bir kayıp hesaplamış, şimdi bunun sübvansesi söz konusu. Kaçak yolculuklara kesilen ceza 100 € ya çıkartılıyor, buradan zaten ekstra bir 10 milyon € geleceğini hesaplıyorlar. Artı kaçaktan kaçış ve benzin fiyatlarındaki artıştan dolayı araç sahiplerinin biletin de ucuzlaması ile toplu taşımaya yöneleceği dolayısı ile bu anlamda bir gelir kaybı olmayacağı düşünülüyor, (hesaplamıştır bunlar onu :))

Yani olay bu burada :)

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18158
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 14 Ara Çrş, 2011 16:43

Viyana'nın emektar metro vagonları hurdaya çıkartılmaya başlandı. Daha önce bu araçların değiştirilmesi ile ilgili haberleri vermiştim, bu sebepten dolayı seferden çekilen araçlardan ilkinin ekipmanlarının sökülerek kaportasının hurdaya atılması işlemi gerçekleştirilmiş. Silberpfeil - Gümüş Ok olarak isimlendirilmiş olan bu ilk araçlar bizimde Aksaray-Havalimanı hattında kullandığımız araçların sanırım bir önceki modeli. SGP üretimi olan vagonların bizdekilerden tek farkı 6 kapılı ve boydan biraz kısa olmasıydı.

Haberi veren gazete birazda olayı romantikleştirmiş :) 35 yıldır seferde olan 2002 numaralı aracın herhangi bir seramoni yapılmadan hurdaya atıldığını yazmışlar, aracın son kilometresinin 2.172.000 i gösterirken kaldığını falan filan. Sonuç zaten gelmiş olan bir sonun artık gözle görülür hale gelmesi

Resim
Resim
Resim

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5586
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 14 Ara Çrş, 2011 18:47

Bunları alıp M1 ve T4 hatlarına oturtsaydık yahu :shock:

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18158
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 14 Ara Çrş, 2011 20:04

alabay yazdı:Bunları alıp M1 ve T4 hatlarına oturtsaydık yahu :shock:
Yapılacak masrafa değmezdi diye düşünüyorum. Tamam araçlar hurda değildi, yani az paralı ama metro isteyen ülkelerde bir iç dış boya ve cam yenilemesi ile uzun süre daha gider ama yürür aksamları tam olarak ne durumdadır bilmiyorum, kötü olacağını sanmıyorum ama ne kadar iyi de olsa nerede ise 40 yıllık araçlar.

Diğer taraftan her iki hatta da katener sistemi nedeni ile işleyemezlerdi bunlar 3.raydan elektrikli, ilk bahsettiğim masraf bununla alakalıydı, yani araçları pantograflı hale getirmek mi hatta 3. ray eklemek mi, hangisi daha ucuza mal olurdu ve bunu kurtarırdı? Aslında araç ihtiyacı anlamında henüz ortada bir aracıda olmayan Otogar-Kirazlı metrosunu da hesaba katarsak ilaç olurlardı, toplam 300' e yakın araç vardı Viyana'da, M1 de mevcut sistem 100 küsur araç ile yürüyordu yani bunlardan 100 tane alıp 40 ını kullansan 60 ını yedek parça yapsan yıllarca gider. Ama bizde gitmez, zaten koca İstanbul'a da yakışmazdı böyle evropanın eskilerini almak :)

Bir diğer kriterde gabari, şu elektrik sorunu olmasa dahi bu araçlar T4 hat gabarisine sığmayabilir, bizdeki SGP ler bile biraz zor sığdılar, tam rakamlara sahip değilim ama göz kararı biraz bizdekilerden geniş olduğunu (göründüğünü) söyleyebilirim.

Ha aklıma gelmişken körüksüz olması nedeni ile de aslında daha çok bir metro aracı, yani HRS de dar kurplarda kullanmak istediğinizde sorunlu olabilir, gerçi boydan kısa olması belki kurp yarı çaplarını kurtarırdı bilmiyorum, bu seferde peron boyu sorunu ortaya çıkacaktı :D bak hep sorun buluyorum ya, yani M1 de 4 lü işletsek çok kısa 6 lı yapsak uzun gelecek, belki 5 li tam denk gelirdi bilmiyorum, T4 te ise 3 lü perona uzun gelebilirdi.

Sonuç = Olumsuz.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18158
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 04 Oca Çrş, 2012 12:27

Antalya'da tramvay hattının (eski araçlı ve yetersiz olsa da) sökülecek olmasından sonra bir tramvay haberide Viyana'dan. Yok yok tramvay severler üzülmesin bu sefer ray sökme yok, aksine dünyanın en büyük tramvay şebekelerinden birine sahip kent bu konuda birinciliğe yükselmeyi hedefliyor gibi. Aslında benim haberi okuduğum gazete bu konuda bir tartışma başlatmış, mevcutta yer alan bazı tramvay uzatmalarına ilave olarak bazı hatların neden uzatılmadığı ya da yapılmadığı, ya da şöyle özetleyeyim "yapsanız ne olur be yaa" gibi bir çalışma yapmışlar :) Aslında bahsettikleri hatların pek çok gayet mantıklı, hatta bir kısmı bende düşünerek kağıda dökmüştüm ama bir metin haline getirerek işletmecinin danışma birimine gönderemedim bir türlü. Bu hatlar yapılırmı bilmiyorum ama şu bir gerçekki Viyana' da tramvaylar daha uzun yıllar çalıştırılacak ve ilavelerde yapılacak gibi geliyor bana.

Tartışma konusunda 8 hattan bahsediliyor, bunlardan D hattı zaten uzatılacak tüm hazırlıkları yapıldı yeni Başgar bitmeden önce bu uzatma yapılacaktır. 18 ve O tramvayınında uzatılmaları gayet mantıklı bu şekilde kentin Tuna tarafındaki semtleri ile metro hatlarına tramvay bağlantısı gerçekleşmiş olacak. 26 tramvayında uzatma çalışmaları devam ediyor, buna bağlı olarak 25 tramvayıda zaten yeniden açılacak. Geriye 13, 15 ve 48 tramvaylarının inşa edilmesi fikri kalıyor, bunlar güzergah olarak doğru hatlar ama mesela 48 in işlediği güzergahta otobüsmü tramvaymı? Bu tartışılır, 13 tramvayı zaten çok uzun yıllar önce çok dar sokaklardan geçtiği ve özellikle parklanma nedeni ile çok gecikmeler yaşadığı için iptal edilmiş buna rağmen eski tramvay kurtlarının hatırladığı bir hat, Yeşiller partisi bu hattı yeniden açmaktan bahsetmişti ama uzun yıllar önce karayolu trafiği nedeni ile iptal edilen bir hattın bugünün şartlarındaki bir trafikte nasıl işleyeceği bence bir muamma. 15 numara ise özellikle desteklediğim ve önerdiğim bir hattı, kentin güneyindeki bağlantı caddesi üzerinde işlemesi düşünülüyor, bu sayede U1 metrosunun uzatması ile U6 metrosu ve banliyö hattı birbirine bağlanmış olacak, ayrıca bu yol üzerindeki otobüslerde de azalma meydana gelecek, ama burada da trafiğe çok olumsuz etki edermi sorunu var bana göre, çünkü her iki uçta otoyola çıkış noktası ve yoğun bir karayolu trafiği var, belki bir yeraltı geçişi çözüm olabilir bilmiyorum.

Sonuç olarak bu düşüncelerin çoğunda amaç mevcuttaki otobüs hatlarının yerine ikame edilmesi, yani tramvayı kaldırıp otobüs koymak değil, otobüsü kaldırıp tramvay koymak, kaldı ki Viyana kendi reklamı ile dünyanın en çevreci otobüs filosuna sahip, yani karbon salınımı zaten düşük. Bakalım bu fikirler gerçeğe dönermi, 3 tanesi zaten yapılıyor ama geri kalan 5 tanesi için taraftar bulmaları zor olabilir.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18158
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 16 Oca Pzt, 2012 12:04

Yarın yani 17 Ocak itibari ile Viyana banliyösü 50. yılını kutlayacakmış, tabii 50 yıl oldukça az bir süre :) ama bu sistemin banliyöye çevrildiği ve Stammstrecke dedikleri ana güzergahın açıldığı tarih, öncesinde Stadtbahn yani kent treni tabiri ile işletilen hatlarda bu tarihte yapılan düzenleme ile sistem bugünkü bizdeki ismi ile Banliyö buradaki ismi ile S-Bahn olarak çalışmaya başladı, Stadtbahn olarak tarihçesi ise 175 yıl kadar geri gidiyor.

Bu bağlamda bir iki detayda vereyim,

-Günlük 300.000 yolcu, 155 bini anahatta yolculuk ediyor,
-Toplam 126 km lik banliyö işletmesi var,
-51 istasyonda duruyorlar (garlar, geçiş garları, baş garlar ve merkez gar)
-13 ayrı banliyö hattı var,
-Günlük 1500 tren hareket ediyormuş, sanırım ifadeyi yanlış anlıyorum ama yine de yazayım 800 tanesi kent içinde dönüyor bunların 600 taneside anahattı kullanıyormuş, Başar almancası altta ellerinden öper :)
"1500 Nahverkehrszüge taeglich, davon rund 800 S-Bahnen und davon 600 auf der Stammstrecke zwischen Floridsdorf und Meidling."
-Pik saatte 3 dk. da bir banliyö treni çalışıyor, deniliyor ama bu benim bildiğim kadarı ile sadece Stammstrecke anahat üzerinde oluyor ve tabii ki farklı güzergah trenlerinin arka arkaya gelmesi ile sağlanan bir frekans, ama yine de iyi.

Bu da haritası
Resim

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5586
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 16 Oca Pzt, 2012 13:40

Bence doğru anlayıp tercüme etmişin. 1500 bölgesel tren hareketi, bunların 800 tanesi banliyö treni olarak, bu 800 banliyö trenin de 600'ü ana eksen (rota) üzerinden işliyor.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18158
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 20 Oca Cum, 2012 11:53

Son bir kaç aydır Viyana metro işletmesinin başı belada, sadece bu hafta U6 metrosunda 2 kez U4 metrosunda ise 1 kez seferler bir süreliğine yapılamadı. Tabii seferlerin yapılamaması için ortada bir sorun olması gerekiyor, sorunda gayet basit, HIRSIZLIK :)

İlk olarak 3-4 ay kadar önce gazetelerde haberler çıkmaya başlamıştı, metro depo sahası yakınından bakır kabloların çalınması hadisesi ama şimdi bu işi yapanlar iyice gemi azıya aldılar ve hat içerisindeki kabloları çalıyorlar, bu kablolarda genellikle sinyalizasyon kabloları olduğu için sabah işletmeye başlarken a aaaa!!! oluyor işletme. Tabi bu oldukça kötü bir durum, bu hem sistemin ne kadar güvenliksiz olduğunun bir kanıtı hem de hırsızların ne kadar gözü kara olduğunun, tabii diğer taraftan nerede her gün dile getirdiğim bir konununda tekrar tekrar kanıtı, eski güzel günler geride kaldı Avusturyalılar, vatandaşa güvenmek denilen şey bitti, tabii şimdi entegrasyon konularına girmeyeceğim ama bu güven konusunu yanlış tarafından anlayarak normal insanlara her türlü psikolojik işkenceyi yapanlar sırf birliklerinin üyesi diye hırsızlığı tescilli bir sürü millete kapılarını açıyorlar, eh huylu huyundan vazgeçmez, bakalım ne zaman akıllanacaklar.

Cevapla

“Toplu Ulaşım Sistemleri İncelemeler” sayfasına dön