tr-D.01 » Demiryolu Projeleri
-
- Kaçak Yolcu
- Mesajlar: 7
- Kayıt: 07 Ağu Pzr, 2011 21:28
Denizli-Aydın-Ortaklar yenilemesi gerçekten çok güzel bir "ilk" adım oldu ama asla 100 yıllık iş diyemem çünkü standart dışı kurplara pek dokunulmadı ve sanat yapıları tek hatlık yapıldı. Ortaklar-Denizli arasında standart dışı eğim yoktu diye hatırlıyorum, en azından bu alanda kurtarıyoruz.
Bu arada şu an yapılan bütün yenilemelerde UIC-60 ve B70 kullanılıyor. Hani ilk dönemlerdeki gibi yeniledik deyip ahşap travers ve eski 49luk raylardan bırakılmıyor. Ancak, eğimler ve kurplar düzeltilmeden de bu yenilemeler israf sayılabilir çünkü standart dışı eğimlerde ve kurplarda katar raylara daha fazla baskı uyguluyor ve hattın ömrü kısalıyor.
Standart eğim ve kurp ihtiyacı sadece trenin hızlı gitmesi için değildir, aynı zamanda hattın ömrünün uzatılmısı içindir. En azından bu hatadan Sandıklı-Denizli modernizasyonunda dönülmesini diliyorum.
Bu arada şu an yapılan bütün yenilemelerde UIC-60 ve B70 kullanılıyor. Hani ilk dönemlerdeki gibi yeniledik deyip ahşap travers ve eski 49luk raylardan bırakılmıyor. Ancak, eğimler ve kurplar düzeltilmeden de bu yenilemeler israf sayılabilir çünkü standart dışı eğimlerde ve kurplarda katar raylara daha fazla baskı uyguluyor ve hattın ömrü kısalıyor.
Standart eğim ve kurp ihtiyacı sadece trenin hızlı gitmesi için değildir, aynı zamanda hattın ömrünün uzatılmısı içindir. En azından bu hatadan Sandıklı-Denizli modernizasyonunda dönülmesini diliyorum.
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18112
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Düzeltme ve bilgi için teşekkürler, kurp çapı ile ilgili olarak vakıf olduğum tecrübeler kent içi sistemlere ait olduğu için muhakkak eksiklerim vardır ama hatırladığım kadarı ile düşük hızlarda seyretmesine rağmen tramvay hatlarında dahi çok dar kurplarda ray ve ray kenarındaki zeminde aşınma had safhada meydana gelmekte idi, rayın ömrü oldukça kısalıyor, balastlı alt yapıya sahip hatlarda ise biraz da sanırım balasta bağlı olarak yanal atılım olabiliyordu, bizim gibiler için ya ne olacak 1 cm kaysa diye düşünebiliriz ama demiryolu hesaplamaları hata affetmezler. (toleranslar muhakkak var)Elector_of_Brandenburg yazdı:Standart eğim ve kurp ihtiyacı sadece trenin hızlı gitmesi için değildir, aynı zamanda hattın ömrünün uzatılmısı içindir. En azından bu hatadan Sandıklı-Denizli modernizasyonunda dönülmesini diliyorum.
-
- Kaçak Yolcu
- Mesajlar: 7
- Kayıt: 07 Ağu Pzr, 2011 21:28
Sağlıklı demiryolu ulaşımı ile sanayinin Anadolu' nun içlerine kaydırılması için ben bir kaç parametreye daha değindim:
Madem global güç rolu kapma amacındayız, önce kendi buğdayını ve hayvanını üreten bir ülke olalım. Buğday ve hayvancılık(hayvancılığın ana öğesi yonca, mısır, pancar gibi yem ürünleridir) sulak ve verimli arazilerde olur. Anadolu ne yazık ki Toroslar ve Karadeniz ile çevrili olduğundan deniz yağmurlarını alamıyor ve verimi çok düşük. Bir Rus tarihçi konuk etmiştik Ankara' ya yıllar önce. Adam bozkırı görünce döndü bize ve dedi ki, "sizin neden Macaristan' a saldırdığınızı anladım, bu kıraç topraklarda aç kalmışsınızdır". Hakikaten aç kaldık. Stratejik gıda maddeleri olan mısır, buğday gibi ürünlere en uygun yerlerden birisi Trakya ovası. Romanya, Makedonya ve Bulgaristan' ın kaybından sonra neyse ki Trakya elimizde kalmış.
http://www.ulasimturkiye.com/viewtopic.php?p=19250Konvansiyonel hatlarımızın hali hakikaten çok kötü. İstanbul başta olmak üzere liman kentlerimiz ise son derece kalabalık ve bu iki problem birbiri ile direk alakalı. Bir TV programında İSO başkanı Tanıl Küçük' ü izlemiştim, kendisi deprem önlemi olarak taşınmayı kabul ettiğini ve Tekirdağ-İstanbul arasında!!!! bir yer rica etmişti. Yük taşımacılığı durumumuz ortada, üstelik Avrupalılar gibi 1000-7000 metreküp/saniye debi sahibi nehirlerimiz de yok ki İç ve Doğu Anadolu' ya ulaşımımızı nehirlerimize aktaralım.
Daha düşük yağışlarımızı sebebi ile düşük tarım rakamlarımızdan bahsetmek bile istemiyorum. Ülkemiz yılda 20 milyon ton buğdayı ancak elde ederken ülkemizin 1/2.5' u büyüklükteki Almanya 30 milyon ton buğday elde eder ve bizim İstanbul Sanayi Odası başkanımız Tanıl Küçük elimizde Avrupa ölçeğinde dekar başına 500 kilodan fazla buğday veren sayılı ovalarımızdan Trakya Ovası' na göz diker. Buğdayda ithalat yapan hiçbir ülke bırakın globali bölgesel güç bile değildir ve ne yazık ki biz şu an buğdayda ithalata bağımlıyız çünkü çorak toprağında dekar başına 300-350 kiloluk verim alabilen ortalama çiftçi kar edemediğinden arpaya yöneliyor.
Ne yazık ki ülkemizdeki bir çok insan gerçek problemlerimizi önümüze çıkan küçük sorunların etkisi ile görememekte. Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinin her karışını en faydalı şekilde değerlendirirken biz sanayimizi verimsiz İç Anadolu steplerine taşıyamıyoruz, en verimli ovalarımızdan birisi ise demiryolu ulaşımının berbat olması sebebi ile sanayileşmenin pençesinde.
Gelişmiş bir konvansiyonel demiryolu ağımız olursa, hem kıraç İç Anadolu toprağının sanayisi artar. Hem de verimli deniz kıyısı ovalarımız sanayi tehdidinden kurtulur. 70 milyonluk ülkemiz için ben bir hedef rakam vereyim: 40 milyon ton buğday ve 16.5 milyon ton mısır (Fransa' nın ortalama yıllık rekoltesi) ve bizim rekoltemiz buğdayda Fransa' nın yarısı iken, mısırda sadece 4 milyon ton.
Trakya Ovası' na ihtiyacımız çok var.
Madem global güç rolu kapma amacındayız, önce kendi buğdayını ve hayvanını üreten bir ülke olalım. Buğday ve hayvancılık(hayvancılığın ana öğesi yonca, mısır, pancar gibi yem ürünleridir) sulak ve verimli arazilerde olur. Anadolu ne yazık ki Toroslar ve Karadeniz ile çevrili olduğundan deniz yağmurlarını alamıyor ve verimi çok düşük. Bir Rus tarihçi konuk etmiştik Ankara' ya yıllar önce. Adam bozkırı görünce döndü bize ve dedi ki, "sizin neden Macaristan' a saldırdığınızı anladım, bu kıraç topraklarda aç kalmışsınızdır". Hakikaten aç kaldık. Stratejik gıda maddeleri olan mısır, buğday gibi ürünlere en uygun yerlerden birisi Trakya ovası. Romanya, Makedonya ve Bulgaristan' ın kaybından sonra neyse ki Trakya elimizde kalmış.
-
- Kaçak Yolcu
- Mesajlar: 7
- Kayıt: 07 Ağu Pzr, 2011 21:28
Anadolu Toroslar ve Karadeniz ile çevrili yazmışım, yanlış olmuş. Doğrusu, Anadolu Toroslar ve Karadeniz Dağları ile çevrili olacaktı. Sonuçta bu yüksek dağlar yağmur duvarı yaratarak İç Anadolu' nun iklimini kurutuyorlar. Gerçi hükumetin Konya Ovası Projesi, Sakarya Meydan Muharebesi cephesi ağaçlandırması gibi hayati projeleri var ve çok ilerlediler. En azından sulama ve ağaçlandırma İç Anadolu steplerinin havasını biraz olsun yumuşatır.
Tabii konuya dönelim, Trakya Ovası bize lazım. Her karışı ile her dekarı ile bize lazım. İstanbul' da Trakya' ya yönelik şehirleşme ve endüstriyelleşme eğilimleri var ve bu durum acilen sonlandırılmalı. Bunun en kesin yolu da, İç Anadolu' nun demiryolu ile limanlara bağlanması.
Tabii konuya dönelim, Trakya Ovası bize lazım. Her karışı ile her dekarı ile bize lazım. İstanbul' da Trakya' ya yönelik şehirleşme ve endüstriyelleşme eğilimleri var ve bu durum acilen sonlandırılmalı. Bunun en kesin yolu da, İç Anadolu' nun demiryolu ile limanlara bağlanması.
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18112
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Enteresan bilgiler yani toprak ile ilgili olanlar. Bunu neden söylüyorum benim okul yıllarımda yani ilk ve ortaokul yıllarımda bize hep biz dünyanın kendi kendine yeten bilmemkaç ülkesinden biriyiz, Konya ovası buğday ambarıdır, şöyle buğday yetişir böyle arpa olur diye anlatıldı durdu. Şimdi ne eğitim sisteminin bu gereksizliğine ne de anlamsız şovenizme sataşmak istemiyorumda, çok afedersiniz benim gibi kıt akıllılar hep bununla avunduk durduk ve bir şey yapmadık, niye yapsaydık ki? Ortada tahıl ambarı bir ova ve kendi kendine yeten, kendinden başka zaten dostuda olmayan bir ülke vardı Komik olan daha askerlik yıllarımda ithal malı pirinçleri görünce ya niye alıyoruz ki bunları demiştim, hatta çok afedersiniz o kadar cahildim ki, paketlerin üzerindeki REIS yazısını "vayy be Reis diye marka yapmışız evropadan buraya satıyoruz" diye karşılamıştım meğersem reis pirinç demekmiş.
Sonuç olarak topraklarımız ne kadar kıraç buna pek yorum yapamam ama iç ve doğu Anadoluyu yolculuklarımda gördüm ve gerçekten Marmara bölgesi ile kıyaslanamayacak bir toprak yapısı, sadece Trakya değil Balıkesir' de bile yolların kenarındaki o siyah/koyu kahve humuslu toprağın rengi maalesef yok ama nedense biz sanayilerimizi hemde çevreye en çok zarar veren sanayiilerimizi hep ama hep Marmara bölgesine kuruyoruz, neden? Sebep basit denize yakın olduğu için, çünkü bütün sanayi üretimimizi deniz yolları ile ihraç ediyoruz, gerekli malzemede öyle geliyor, her şey denizyolu ile dönüyor. Hımmm, şu an kendim bile gülüyorum demek ki bu pek inanılacak bir yalan değil. Tabii ki atıklarımızı rahatça derelere ve denize boşaltabilmek için, ben bunun bazı örneklerine şahsen tanıklık ettiğim için birisi bana böyle söylese şaşırmam.
Bugün gelinen noktada bazı aklı selim kişiler deniz ve demiryolu taşımacılığının sanayii deki önemini vurguluyorlar ama şimdilik çok büyük ilerleme olmadı. Demiryolları yenileniyor ama hala tek hatlık yollar yapılıyor, yetersiz yolcu garları ve yük treni gareleme alanları yapılıyor, hatta yapılmıyor, hala bir takım şeyler eksik, yarım gidiyor. Bu konuda çok daha sert düşüncelerim var ama yazmak istemiyorum, çünkü öyle işte Sanayi üretiminin en büyük yan etkisi her zaman çevreye oluyor ve her zaman atığı en kolay olan yol yani denize yakınlık seçiliyor, Trakya' yı istemelerinin sebeplerinin arasında bence bu da var, ikincisi de karayolu ile Avrupa' ya yakınlık ve ülkenin büyük havalimanı ve yapılacak büyük havalimanlarına yakınlık olsa gerek, malum iş adamları uçağa binecekler kim gider kardeşim Kırşeeerin ortasında sanayi kurar?
Sonuç olarak topraklarımız ne kadar kıraç buna pek yorum yapamam ama iç ve doğu Anadoluyu yolculuklarımda gördüm ve gerçekten Marmara bölgesi ile kıyaslanamayacak bir toprak yapısı, sadece Trakya değil Balıkesir' de bile yolların kenarındaki o siyah/koyu kahve humuslu toprağın rengi maalesef yok ama nedense biz sanayilerimizi hemde çevreye en çok zarar veren sanayiilerimizi hep ama hep Marmara bölgesine kuruyoruz, neden? Sebep basit denize yakın olduğu için, çünkü bütün sanayi üretimimizi deniz yolları ile ihraç ediyoruz, gerekli malzemede öyle geliyor, her şey denizyolu ile dönüyor. Hımmm, şu an kendim bile gülüyorum demek ki bu pek inanılacak bir yalan değil. Tabii ki atıklarımızı rahatça derelere ve denize boşaltabilmek için, ben bunun bazı örneklerine şahsen tanıklık ettiğim için birisi bana böyle söylese şaşırmam.
Bugün gelinen noktada bazı aklı selim kişiler deniz ve demiryolu taşımacılığının sanayii deki önemini vurguluyorlar ama şimdilik çok büyük ilerleme olmadı. Demiryolları yenileniyor ama hala tek hatlık yollar yapılıyor, yetersiz yolcu garları ve yük treni gareleme alanları yapılıyor, hatta yapılmıyor, hala bir takım şeyler eksik, yarım gidiyor. Bu konuda çok daha sert düşüncelerim var ama yazmak istemiyorum, çünkü öyle işte Sanayi üretiminin en büyük yan etkisi her zaman çevreye oluyor ve her zaman atığı en kolay olan yol yani denize yakınlık seçiliyor, Trakya' yı istemelerinin sebeplerinin arasında bence bu da var, ikincisi de karayolu ile Avrupa' ya yakınlık ve ülkenin büyük havalimanı ve yapılacak büyük havalimanlarına yakınlık olsa gerek, malum iş adamları uçağa binecekler kim gider kardeşim Kırşeeerin ortasında sanayi kurar?
-
- Sezonluk Yolcu
- Mesajlar: 193
- Kayıt: 29 Eyl Sal, 2009 17:15
Yapılması düşünülen konvansiyonel hatlar ve uzunlukları haberi:
KaynakTecer-Kangal Demiryolu Projesi 48
Kars-Tiflis (BTK) Demiryolu Projesi 76
Kemalpaşa- Turgutlu Demiryolu Projesi 27
Adapazarı-Karasu-Ereğli-Bartın Demiryolu Projesi 285
Konya-Karaman-Ulukışla-Yenice Demiryolu Projesi 348
Kayseri-Ulukışla Demiryolu Projesi 172
Kayseri-Çetinkaya Demiryolu Projesi 275
Aydın-Yatağan-Güllük Demiryolu Projesi 161
İncirlik-İskenderun Demiryolu Projesi 126
Mürşitpınar-Ş.Urfa Demiryolu Projesi 65
Ş.Urfa-Diyarbakır Demiryolu Projesi 200
Narlı-Malatya Demiryolu Projesi 182
Toprakkale-Habur Demiryolu Projesi 612
Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu Projesi 223
Van Gölü Geçiş Projesi 140
Kurtalan-Cizre Demiryolu Projesi 110
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18112
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Bunları şöyle bir bölgelere ayırmak gerekir ise doğudan batıya sanırım şöyle bir resim çıkıyor ortaya,
Doğu Anadolu:
Kars-Tiflis (BTK) Demiryolu Projesi 76
Narlı-Malatya Demiryolu Projesi 182
Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu Projesi 223
Van Gölü Geçiş Projesi 140
Kurtalan-Cizre Demiryolu Projesi 110
Güney Doğu:
Mürşitpınar-Ş.Urfa Demiryolu Projesi 65
Ş.Urfa-Diyarbakır Demiryolu Projesi 200
Toprakkale-Habur Demiryolu Projesi 612
İç Anadolu:
Tecer-Kangal Demiryolu Projesi 48
Konya-Karaman-Ulukışla-Yenice Demiryolu Projesi 348
Kayseri-Ulukışla Demiryolu Projesi 172
Kayseri-Çetinkaya Demiryolu Projesi 275
Karadeniz:
Adapazarı-Karasu-Ereğli-Bartın Demiryolu Projesi 285
Akdeniz:
İncirlik-İskenderun Demiryolu Projesi 126
Ege:
Kemalpaşa- Turgutlu Demiryolu Projesi 27
Aydın-Yatağan-Güllük Demiryolu Projesi 161
İlgili haberde hep YHT den bahsediyor aslında ama bunların hepsi Serhat ın bahsettiği gibi konvansiyonel hat olsa gerek, benim drakyama yine kol saati vermişler, isteyen kızsın ama bu listede şu güneydoğu ile ilgili demiryolu projelerinin hepsi boş yatırım, bence bu listede bir öncelik sıralaması olsa o öncelik sıralamasına dahi giremezler, doğu projelerinde de Van Geçişi ile ne kast edildiğini bilmiyorum, o dağların içinden üstünden geçelim de hızlıca gidelim gibi bir düşünce varsa açıkçası o paraya da "şu an için" yazık derim, Kurtalan-Cizre hattı da aynı şekilde diğer projeler ile ilgili bir çekincem yok. Ekstra olarak listede Akdeniz olarak yazdım ama aslında Akdeniz ile ilgili de bir proje bile yok, bu da bana ister istemez bu işin içine siyasetin bulaştığını düşünmeme sebep oluyor.
Doğu Anadolu:
Kars-Tiflis (BTK) Demiryolu Projesi 76
Narlı-Malatya Demiryolu Projesi 182
Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu Projesi 223
Van Gölü Geçiş Projesi 140
Kurtalan-Cizre Demiryolu Projesi 110
Güney Doğu:
Mürşitpınar-Ş.Urfa Demiryolu Projesi 65
Ş.Urfa-Diyarbakır Demiryolu Projesi 200
Toprakkale-Habur Demiryolu Projesi 612
İç Anadolu:
Tecer-Kangal Demiryolu Projesi 48
Konya-Karaman-Ulukışla-Yenice Demiryolu Projesi 348
Kayseri-Ulukışla Demiryolu Projesi 172
Kayseri-Çetinkaya Demiryolu Projesi 275
Karadeniz:
Adapazarı-Karasu-Ereğli-Bartın Demiryolu Projesi 285
Akdeniz:
İncirlik-İskenderun Demiryolu Projesi 126
Ege:
Kemalpaşa- Turgutlu Demiryolu Projesi 27
Aydın-Yatağan-Güllük Demiryolu Projesi 161
İlgili haberde hep YHT den bahsediyor aslında ama bunların hepsi Serhat ın bahsettiği gibi konvansiyonel hat olsa gerek, benim drakyama yine kol saati vermişler, isteyen kızsın ama bu listede şu güneydoğu ile ilgili demiryolu projelerinin hepsi boş yatırım, bence bu listede bir öncelik sıralaması olsa o öncelik sıralamasına dahi giremezler, doğu projelerinde de Van Geçişi ile ne kast edildiğini bilmiyorum, o dağların içinden üstünden geçelim de hızlıca gidelim gibi bir düşünce varsa açıkçası o paraya da "şu an için" yazık derim, Kurtalan-Cizre hattı da aynı şekilde diğer projeler ile ilgili bir çekincem yok. Ekstra olarak listede Akdeniz olarak yazdım ama aslında Akdeniz ile ilgili de bir proje bile yok, bu da bana ister istemez bu işin içine siyasetin bulaştığını düşünmeme sebep oluyor.
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5576
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18112
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Başar cevabını kendin vermişsin zaten, ya milletin 100 yıl önce yaptığını biz şimdi yapamıyorsak bu bizim ayıbımızdır, şu an Türkiye' nin o dağları delecek ekonomik gücü var, teknik ve teknolojik olarak zaten amarigayı keşfetmeyeceğiz, yapılmışı var, uzun sürebilir bunu kabul ediyorum ama en azından projelendirilsin bari ya.
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18112
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
http://tcdd.net/hataya-demiryolu-projesi/
Hatay Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (HASİAD) Hatay için oluşturduğu hedef projeler arasında önemli bir yer tutan ve Hatay’a lojistik anlamda sınıf atlatarak içinde bulunduğumuz çağa yakışır görüntümüzdeki en önemli eksiklik olan “Hatay’a Demiryolu Projesi”nin hayata geçirilmesi için çalışma başlatıldı.
HASİAD Başkanı Yahya Kemal Nalçabasmaz yaptığı açıklamada, şunları ifade etti:“Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Binali Yıldırım’a geçtiğimiz günlerde hem Hatay’a geldiğinde hem de Ankara’da iki defa bu projenin Hatay’ın olduğu kadar bölgemiz için de önemini belirtir bilgiler sunarak talebimizin önemini aktarmıştık. Adalet Bakanımız Sadullah Ergin’in de gündemde tutarak, takipleriyle, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın Bakanımızla birlikte katıldığımız toplantıdaki ısrarlarla Hatay’a 250 km karayolu 100 km demiryolu sözü vermesi ayrıca karayolu ile yenilenen Belen geçidinin Amanos Dağlarını titreterek alttan geçelim bakalım sözleri projenin başlangıç müjdesi olarak kabul ediyoruz.
-
- Seyyah
- Mesajlar: 4319
- Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38
http://www.rayturk.net/?p=840
trabzon-erzincan demiryolu güzergahı belirlendi. tren gümüşhaneden sonra 2 kola ayrılacak. biri tirebolu biri trabzon. eski etüdlerdeki gümüşhane-tirebolu-trabzon rotası iptal edildi. gümüşhane'de 2'ye ayrılacak. eski etüdlerde tirebolu'dan sahile paralel trabzona gidiliyordu.
belki gümüşhane-tireboluda iptal edilebilir.
trabzon-erzincan demiryolu güzergahı belirlendi. tren gümüşhaneden sonra 2 kola ayrılacak. biri tirebolu biri trabzon. eski etüdlerdeki gümüşhane-tirebolu-trabzon rotası iptal edildi. gümüşhane'de 2'ye ayrılacak. eski etüdlerde tirebolu'dan sahile paralel trabzona gidiliyordu.
belki gümüşhane-tireboluda iptal edilebilir.
2. aşama
GÜMÜŞHANE-TRABZON ARASI (108 Km):
24 adet tünel (toplam tünel uzunluğu: 86.5 km)
17 adet viyadük (toplam viyadük uzunluğu: 7.4 Km)
Gümüşhane-Trabzon arasındaki hattı ise 108 kilometre olup, bu hat üzerinde de uzunluğu 86.5 kilometreyi bulan 24 adet tünel ile uzunluğu 7.4 kilometre olan 17 adet viyadük bulunmaktadır.
Bu demiryolu hattı, Mescitli, Hamsiköy, Maçka güzergahını takip ederek Trabzon’a varmaktadır.
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18112
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37