ist-L.09 » Özel Halk Otobüsü Isletmesinden Neler Beklersiniz?

[alabay]

Düşün bir, biz Viyana'yı ele geçirseydik, nasıl batmıştı. Bir de düşün, Viyana bizi ele geçirseydi, bugün gıcır gıcır sistem olurdu, hahaaa

B. Alabay

[Esat]

Düşün bir, biz Viyana'yı ele geçirseydik, nasıl batmıştı. Bir de düşün, Viyana bizi ele geçirseydi, bugün gıcır gıcır sistem olurdu, hahaaa

B. Alabay

du hast vollkommen recht! Gün geçtikçe daha çok inanıyorum, hani bir söz var insanları tanıdıkça hayvanları daha çok sevmeye başladım.

[alabay]

Heh, bak, şimdi benim misantropimi nasıl zar zor yenmeye çalıştığımı anlıyorsundur. Neden hayvanları öyle severim ...
İnsanı, insana bir hayvan tipine bakarcasına bakarak, zarla zorla kabullenebildim, bazen hâlen tökezleyerek ... ve buna işte zoolojili antropoloji gerekti

B.

[f.sonat]

Suan Amsterdam dayim. Toplu tasima sistemini biraz inceledim ve bizim ne eksiklerimiz var diye baktim. Aslina bakarsaniz bizim eksikten ziyade hic tamimiz yokmus. Burada ulasimdan inanilmaz bir trafik kulturu var. Inanilmaz kati kurallar var ve mecbur herkes uyuyor. Siz yaya gecidinden gecmeye calistiginizda tranvay ve otobusler bile durup yayaya oncelik veriyorlar.

Toplu tasima araclari olarakta Man lions, Mercedes citaro ve conecto, Neoplan, Daf, Scania marka koruklu ve solo otobusler gordum. Inalilmaz bir tranvay yogunlugu var. Sehrin her tarafina gidiyor. Man ve Mercedes otobusler bizim Turkiye de uretilenlerden oldukca farkli ve kaliteli.

Ucret odeme sistemleri ise otobuslerde soforden bilet alarak, tranvaylarda ise orta vagondaki biletciden bilet alarak saglaniyor. Tabi toplu bilet alarak daha ucuza getirme imkanlarida var.

Birde sasirarak gordugum birsey var. Mercedes Sprinter marka minibusler gordum. Otobuslerin giremedigi bolgelere bu araclar veriliyor. Firsat buldukca birkac fotograf cekip paylasacagim.

Sevgiler...

[Esat]

Vallahi merakle bekliyoruz Amsterdam ölmeden görmem gereken yerlerden biris yani toplu taşıma anlamında

[Esat]

Sonat seni unuttuk sanıyorsan yanılıyorsun ben hala Amsterdam fotoğraflarını merakla bekliyorum ve Amsterdam ile Ankara arasındaki toplu taşıma kıyaslamanı, diğer taraftan aşağıda sana cevap hakkı doğuran bir haber var, demokratik çerçevede cevapla bakalım niye halkı mağdur ediyorsunuz

Ankara - Sincan hattındaki yolcu trafiğini rahatlamak gerekçesiyle bu hatta çalıştırılan EGO otobüslerinin yerine 37 adet midibüs hizmete girerken, 10 ya da 20'lik kartı olup da aktarmalı giden yolcular ise iki katı ücret ödemek durumunda kalıyor. Ankara-Sincan hattındaki yolcu trafiğini rahatlamak amacıyla bu hatta çalıştırılması düşünülen 222 midibüsten 37'si seferlere başladı. Bu midibüsler Sincan-Sıhhiye ve Bakanlıklar hatlarında çalıştırılacak. Midibüslerin; 23 kişi oturarak 25 kişi ayakta toplam 48 yolcu alma kapasitesi bulunuyor. Gerçekleştirilen ihale ile bu midibüsler daha önce bu hatta çalışan yeşil otobüs sahiplerinin kullanımına sunuluyor. Bazı hatlarda çalıştırılan EGO otobüsleri ise seferden çekildi; yerlerine bu midibüsler konuldu. EGO otobüslerin bu hatlardan kaldırılması ile 10'luk ve 20'lik kart kullanarak aktarmalı giden yolcular iki katı para ödemek zorunda kalıyor. Bu durum ise en çok işine ya da okuluna birkaç araç değiştirerek giden yolcuları etkiliyor. Bir yolcu kartla normalde gidiş dönüş 2,4 YTL öderken bu rakam aktarma imkanının bulunmadığı midibüslerde ise iki katına çıkıyor. Ankara Anakent Belediyesi'nden alınan bilgiye göre midibüslerin çalıştırılacağı hatlar ve araç sayısı ise şöyle: Sincan-M.Aksoy-Sıhhiye hattına 10 araç, Sincan-Sıhhiye 12. Cadde hattına 30 araç, Sincan-Sıhhiye hattına 26 araç, Sincan-Bakanlık hattına 28 araç, Sincan-Bakanlık 12. Cadde hattına 30 araç, Fatih-Sıhhiye hattına 40 araç, Fatih-Bakanlıklar hattına 30 araç, GOP-Sıhhiye hattına 28 araç.

Kaynak : hurriyet.com.tr

[Esat]

Havuz sisteminin başında ilk önce bir "bilet" vardır, olmalıdır. 1,- TL ödedin, iyi güzel, ispatı nerede?!

Diyelim Alanya'da otuz hat var (ki belki daha da fazladır). Çok para getiren akslar olacak, meselâ Atatürk Caddesi ve kıyıdan giden akslar. Cuma Pazarı'ndan geçmeden, turistik in-bin aksı. Ve de zor akslar var, arkalardan, ara sokaklardan, dağa, tepeye ve semtlere gidiyorlar. Bir araç altı saatte (çok atıyorum şimdi) 130,- TL topluyor, biri 30,- TL, biri 250,- TL. İşte hepsi bir "havuz"a gidip, biriktiriliyor. Oradan da � eşit şekilde � dağıtılıyor. Buna bir isim verilmişti, solidar birliği diye. Beraberlik/dayanışma, şimdi baktım sözlüğe. Eh, bir bilet dayanışma dağıtım sistemi işte ... al sana havuzu.

Kısası.

B. Alabay

Bence havuz sistemi öyle değil, eşit şekilde dağıtım diye bir şey söz konusu olmaz, her hattın bir kapasitesi vardır. Bu kapasite çok basit gözlem teknikleri ile 1 ay içerisinde yapılacak takipte belirlenir. Bunun sonrasında hatların ortalama kapasiteleri çıkartılır ve bu ortalama kapasite üzerinden sefer sayıları düzenlenir.

Burada ya hattın yoğunluğuna göre araç tipi, ya da sefer sıklığı belirlenir. Sonra araç tipi ya da sefer sıklığına göre sefer başına yolcu sayısı bellidir, istatistik çalışmasını yaptın nasıl olsa. Bütün doneler elinde yaparsın hesabını, bu hattın günlük ortalama yolcusu 1000 kişi, bu hatta 10 otobüs var, otobüs başına 100 kişi düşer, bilet 1 lira ise otobüs başına 100 lira, bundan belediye payı ıvır zıvırı düşersin ya da belirlenmiş yüzde ne ise onu otobüs başına ödersin.

Adaletli bir dağıtım yapmak istiyorsan, yolcu yoğun hatlarda arabası olan fazla kazanmasın eşit kazansın diyorsan, o hattaki araç sahibi sayısını sınırlarsın, bu şekilde o hattaki otobüs daha az sefer yapar, otobüs başına daha az yolcu düşeceği için yolcusu ve seferi az hattaki otobüs ile nerede ise denk bir ödeme alır.

Ama diğer türlü bu hat 30 lira öbür hat 300 lira getirdi, herkes havuzdan 20 lira aldı, bu hem adilane değil hemde çok tartışma ve çatışma çıkartacak bir yöntem olur.

Benim Viyana' da bildiğim sistem, halk otobüslerine günlük sefer başına para veriliyor. Pik saatte ful gitmiş gün içinde boş gitmiş o ne otobüs sahibinin ne de belediyenin sorunu değil. Belediye bu hattın günlük sefer kapasitesi 300 kalkış demiş mesela, ve o hattı bir firmaya konsesyon ile vermiş. Hattın ortalama günlük yolcu sayısı belli bunun üzerinden ödemesi yapılıyor. Tabii bunun detayları da var, araç arızalandı, yerine araç veremedin falan filan yok, her şeyi düşüneceksin. Sen soruyorsun ya garajı yokmu bunların? Halk otobüsünün garajı sahibinin ya da şoförün evinin önü Smile Ama öyle olmamalı işte, aynen İETT gibi belediye gibi garajları ve bakım atölyeleri olmalı. Araçların marka ve tip standartı olmalı, bu sayede kurulan atölye toptan alımlar ile parçayı ucuza alacak, işçilik ve bakım ucuza gelecek. Her şey bir program dahilinde olacak, "Hizmet Kalitesi" denilen şeyin ne olduğu böylece öğrenilecek. Bu sadece yeni koltukla klimalı otobüs demek değil.

[Esat]

Bu konuyu bir ara tartışmıştık, kendi kendimize beklentilerimizi ya da düşüncelerimizi aktarmaya uğraşmıştık. Başlığın açılmasını sağlayan arkadaşımız kendiside bir ÖHO işletmecisi olarak konuya içeriden bazı bilgileride getirmişti, yani bardağın bizim görmediğimiz tarafında yer alanlarda vardı.

Bugün gazetelerde okuduğum bir haberi aktarmak istiyorum bu konu ile alakalı olarak. İstanbul' da hizmet veren ÖHO lar biliyorsunuz uzunca bir süredir dernekvari şirketler altında yönetilmeye başlanmışlardı, bu aslında bir şeylerin düzelebilmesi için iyi bir adımdı ama pek bir düzelmede görememiştik, hatta bu sabah okuduğum ÖHO ların sebep olduğu bir kaza ile sakat kalan çocuk haberi beni korkunç yaralamıştı. Üstüne bu haber duyduğum üzüntüyü hafifletmedi aslında, çünkü yapılmak istenen şeyin doğru ama yapılamaz olduğunu düşünüyorum. Kaç tanesini işten uzaklaştıracaksınız, ne yapacaksınız, şikayetlerimizi nereye bildireceğiz, daha havada pek çok şey var. Tabi ben konunun arka planında başka şeyler olduğunu da düşünmüyor değilim ama bunları dile getirmeyeceğim kanıtım olmadan kimseyi töhmet altında bırakamam, tecrübe ve birikim çoğu zaman yeterli kanıt olmuyor maalesef.

http://ekonomi.haberturk.com/makro-ekon ... ine-nester

İstanbul'da zaman zaman eleştirilere neden olan eğitimsiz, trafik kurallarına uymayan işletmeci, şoför, muavin vs. sorunlarına özel halk otobüsçüleri neşter vurmaya hazırlanıyor. Özel halk otobüsçüleri bir zaman diliminde İETT’nin de önemli desteği ile dev bir eğitim programını hayata geçirecek. Yine de eğitilemeyen kişilere sektörün kapası tamamen kapatılacak.

ÖNCE İŞLETMECİLERE EĞİTİM
Bu program kapsamında öncelikle araç sahibi işleticiler, işletme ve halkla ilişkiler konularında eğitime tabi tutulacak, daha sonra ise sahada çalışan tüm personel, toplu taşıma işletmeciliği, halkla ilişkiler, trafik kuralları konularında periyodik eğitime alınacak.

HATADA ISRAR EDEN, CAMİADAN UZAKLAŞTIRILACAK
Yürütülecek olan bu “Sürekli Hizmetiçi eğitim” çalışmasının beraberinde personel envanteri ve izleme çalışması da yürütülecek ve personel günlük olarak izlenecek. Kademeli ceza isteminin de uygulanacağı bu sistemde, sürekli olumsuz davranış sergileyen ve hata yapan kişiler, sadece çalıştığı şirketten ve araçtan değil, özel halk otobüsü camiasından uzaklaştırılacak...

UZUN BİR ÇALIŞMANIN ÜRÜNÜ
Büyükşehir ve İETT’nin sıcak bakıp desteklediği eğitim projesi ile ilgili bilgi veren TÖHOB ve Oda Başkanı İsmail Yüksel, şunları söyledi: “Beş şirket olarak uzun süredir bu proje üzerinde çalışıyoruz. Profesyonel kadromuz, uzmanların da görüşlerini alarak bir çerçeve çizdi. Bunu bir proje haline getirip, İETT ile görüştük. Sayın Genel Müdür de olur verdi
ve destekleyeceklerini bizlere ifade etti...”

BİR SONRAKİ ADIM: OKULLU PERSONEL
Konuyla ilgili olarak yetkililerden Haberturk.com’a yapılan açıklamada amacın sadece özel halk otobüslerinde işleyecek olan bir eğitim kalıbı oluşturmak ve bir adım ötesinde özel halk otobüslerine yetişmiş personel sağlayan bir eğitim programıyla anlaşmak olduğu belirtildi.

Bu konuda uzlaşmaya varan 5 şirket İstanbul'daki özel halk ototbüslerinin tamamını temsil ediyor ve 3000'e yakın özel halk otobüsünün kontrolünü elinde bulunduruyor.

Becerilebilirse ve gerçekten samimi bir proje olduğunu görürsek büyük bir kazanç olacağını düşünüyorum.

[hasancicek37]

Çok eksik var çoookk.Eğitim şart tabi ama İETT başta olmak üzere ÖHO'da daha gözle görülür standartlar getirilmeli.Araç sahibi aracını işletmeye koyduğu andan itibaren kendi özel aracı olduğu anlayışından vazgeçip yolcu/müşteri odaklı düşünmeli.Araçların içini evindeki gibi dantelle, çiçekle, ayıcıkla,yazılarla süslemeyi bırakmalılar.Giyim kuşamda standart olmalı.Sigara sokakta bile neredeyse yasakken aracın içinde tüttürmekten vazgeçmeliler.İyi bir işletmecilik çalışması yapılmalı.Çookk işi var çook.

[alabay]

Posta kodunda standart? Hat numaralarında standart? Araçlarda standart? Telefondan başka bir şey standarda sahip değil ki bizde ... toleransımız o kadar ki, standarda gerek yok

[Hakan]

Özel Halk Otobüsü Isletmesinden Neler Beklersiniz?

Hiç, Ö.H.O. dediğimiz şey minibüsün daha büyüğü. Mantalite minibüsle aynı...

[Esat]

Özel Halk Otobüsü Isletmesinden Neler Beklersiniz?

Hiç, Ö.H.O. dediğimiz şey minibüsün daha büyüğü. Mantalite minibüsle aynı...

işte değişçez diyorlar, değişmek değişimin ta kendisidir falan minibüsçülerde bunu en az 10 yıldır söylüyor zaten, bak şimdi kederlendirdin beni