Başar sen bu konudan bayağı bir uzaksın, sana göre her şey Berlin herhalde? Bütün açık fikirliliğine rağmen kentleri ve kentlileri aynı görmek hatasını yapıyorsun bence. Sürekli aynı şeyi söylemekten yorulduğumu hissediyorum, her kentin ihtiyacı ve her kentlinin standartları istekleri farklıdır, başkadır, ama orada öyle burada böyle ile bu işler olmuyor, umarım bunu fark edeceğin günlerde gelir
Neden bunları söylüyorum, Viyana küçük bir şehir, 1,8 milyona nüfusa sahip bir kent ama günlük toplu taşımacılık kullanım rakamı nerede ise 2,3 milyon kişi, yani bu küçücük kentte nerede ise 1,2 milyon insan toplu taşıma araçları ile yolculuk ediyor, bunu sabah akşam giden gelen olarak düşünerek söylüyorum tabi gerçekten bu rakam farklı olabilir, çünkü kentin en büyük özelliği çok sayıda turiste ev sahipliği yapması. Böylesi küçük bir kentin geleceğe dönük olarak belki gece metro sistemi çalışması gibi bir ihtiyacı olabilir ama bugün böyle bir ihtiyaç yok. Zaten oylama sonucuna bakın %54, bence hiç te güçlü bir rakam değil.
Bu konu burada siyasi olarak çok kullanıldı, bu konuyu gündeme getiren bana göre bir aptallık ile 1 yıl önce vaat eden muhalefet partisi idi
iktidar partisi mensubu eyalet başbakanı ve belediye başkanı olan Haupl bu konunun gazetelerde dillenmesi ve işletmecininde bu işin maliyeti subvanse edilirse biz yaparız demesi üzerine, "referandum" kararı aldı ve halka sordu. Şimdi halk %54 ile evet dedi, bana kalırsa referandum bu hali ile yanlıştır, referandumlarda bir sınır belirlenmelidir, halkın yarısı dediğimiz bunu isteyenler kim? Ben hiç bir ebeveynden gece metro çalışsın sözünü duymadım, bu yerlisi yabancısı herkesin görüşü. Ama gençler, cuma cumartesi akşamları rahat rahat sürtebileceklerini düşünerek ok dediler, yapılan açıklamaya bakın güvenlik için polisle birlikte çalışılacak
:) başka yolu yok çünkü, çünkü parklarda yatan bütün başıboşlar ve uyuşturucu müptelaları istasyonlara dolacak, şu hali ile dahi gece güvenli sayılmayan metro istasyonları tamamen Allahlık bir hal alacak.
Artı bu işin ekonomik boyutu nedir? yıllık 5 milyon euro, hey yavrum hey, biz ayransız atsız gidiyoruz, bunlar atı var atın arkasında arabası var bir de kullanırken ayran içiyorlar, üste bir de ağızlarını silen biri var, 5 milyon euro çöpe ne güzel, o para ile bir kaç tane daha yeni otobüs alınırdı. Taksiciler, benim tanıdığım tüm taksiciler, iş yaptığımız bir cuma cumartesi akşamı vardı onuda elimizden alıyorlar diyorlar, gerçi geçen gazetelerde taksiciler bundan memnun diye haber çıktı ama, herhalde ben hep yanlış insanlar ile konuşuyorum bilmem
İşin siyasi komedisine devam edeyim, bu işi gündeme getiren muhalefet partisi şimdi boy boy ilan yayınlıyor, biz bu işe karşıyız diye
:) eh siyasetçi her yerde aynı demek ki.
Seferlerin Eylül de başlayacak olmasının sebebi olarak haberde de yazdığı gibi, o tarihe kadar personel temini ve bunların oryantasyonu ile güvenlik anlamında herhalde bazı şeylerin gözden geçirilmesi yapılacak, işletmeci geçtiğimiz haftalarda bir hafta sonu işletme testi yaptı, bir sorun olmadığını da belirttiler. Şu an için görünen tek sorun, ya da şöyle diyelim birilerinin dile getirmeye başladığı U6 hattının gece çalışıp çalışmayacağı, çünkü bu hattın nerede ise tamamı yer üstü ve hali ile yerleşim yerleri arasından geçiyor, gece çok sık sefer yapılmasa dahi oluşturacağı gürültünün ortaya çıkaracağı sorunlar dile getirilmeye başlandı, bakalım işletme başlamadan bu konu ile ilgilide bir şey çıkarmı, ben o hattın kenarlarının tamamen kapatılıp ses izolasyonu falan yapılacağını sanmıyorum, burada öyle bir maliyete girmezler, yani hem sarhoş taşımak için sefer yapıcam hem de üste para harcıyacam
göze görünen her yerde insan hakları demokrası denir de kapı ardında bu konularda pek hoş düşünceleri olduğunu sanmıyorum, yani bir ihtimal bu hatta sorun olabilir.
Diğer taraftan hayır oyu verenler gibi benim görüşümde, yıllık 5 milyon euro harcanacağına, gece otobüs şebekesine yeni hatlar ilave edilmesi ve seferlerin biraz sıklaştırılması yönünde idi, zaten oldukça iyi işleyen bu sistemin geliştirilmesi bence kente daha büyük katkı sağlardı.
Yani şu dünya savaşları Avrupa'da (bilhassa Almanya'da) bugüne dek torparkları zehir ve patlayıcı ile doldurdu.
genelde oradan haberler veriyorum ama idare edin.
