de-M.21 » Berlin Toplu Taşıma Sistemi
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18078
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Turistler için karışık, metro istasyonlarında halen yetersiz yönlendirmeleri olanlar var, banliyö istasyonları için de geçerli gibi, hafta sonu yürüyen merdiven çalıştırılmayan istasyon var, ya da arızalı ama tümü mü? Garip garip şeyler, ama banliyö ve trenler için yapılmış büyük garlarda yönlendirme ve bilgilendirme mükemmeldi diyebilirim, özellikle Kreuzbahnhof lara hayran kaldım, Ostbahnhof hariç, Potsdamer platz garı da çok güzeldi.
Metrodan bir iki foto ile devam edeyim,
Yenice bir metro aracı (bunlar on onbeş senedir var, Serhat belki daha fazla bilgi verebilir):
Sophie-Charlotte-Platz metro istasyonunda eski metro şebekesini gösteren bir duvar tablosu:
Rathaus Spandau metro sondurağı. Bu istasyonda şu an U7 hattı sonlanıyor. Bir gün başka bir hat daha geçeceği için (plânlara göre!), baştan çokperonlu ve -raylı yapılmış. İşlemeyen peronlara ray yapılmamış henüz. Ruhleben sondurağından buraya hat uztaması mümkün:
Üstten orta peronu çeken bir kare:
Raysız bir yan peron, peron, dikkatli bakarsanız, çit ile kapalı, yani kenara kadar yürünmez:
Bura nire? Bu bir Doğu Alman/Doğu Berlin metro aracı, birleşmeden evvel eski modeller yetmeyince kutu şeklinde »yeni« modeller yapmışlardı. Küçük, dar, garip, ama onlar da onarıldıktan sonra, bugüne dek işliyorlar:
Heidelberger Platz istasyonunda eskice bir tren:
Heidelberger Platz istasyonu:
Heidelberger Platz istasyonundan uzun tünellerle üstteki çok geniş caddelerin altından çikışlara bir yol. Üstündeki banliyö istasyonuna ise, yeni direk bir çıkış yapılmış (resimde görülmüyor):
Hermannplatz istasyonu. Bu istasyonda eskiden (?) üstünde bulunan çok büyük bir magazaya özel giriş merdivenleri vardı. Bunlar galiba hâlâ var, ama o mağaza (alışveriş merkezi, ama çok eski zamanlardan) ne oldu, yerine ne geldi, bilmiyorum:
Hermannplatz istasyonu ve yenice bir tren, bu istasyon çift katlı, biz üst katındayız (yanılmıyorsam):
Alexanderplatz istasyonundaki U2 peronu (istasyon aslında acaip büyük ve bilmem kaç peronluk):
Peronda kısa ve uzun trenlerin sürücüleri tarafından »inin, binin« falan diyerek işletilmesi için gereken ekranlar; istasyonlar kurplu olduğu için, her yer görülecek şekilde kameralı:
Potsdamer Platz banliyö istasyonu (çok eski bir istasyon ve korkunç bir tarihi var, burada eskiden SS bir bomba patlatarak bir çok insanın boğulmasına sebep olmuştu, bu istasyonlar sualtı çünkü, üstünden nehir geçiyor, o yüzden de bütün metro ve banliyö (yeraltı) şebekelerinde set kapıları var:
İstasyonu bilmiyorum, doğu treni. İstasyonun böyle basık gözükmesinin sebebi, bunun çok eski bir aç-kapa istasyonu olması:
Bu şimdi ne model tren, bilmiyorum; camların hep böyle garip kaplı olmasının sebebi, orayı boyamayıp da çizen ahmaklara karşı silah:
İçinde bulunduğumuz araç bir profil sistemine ait olduğundan, bu profilin şu ve şu hatlarında işleyebilir, o yüzden, sözkonusu hatlar birden görteriliyor, yani bu tüm metro şebekesi değil, aracın işleyebileceği hatlar:
Alexanderplatz girişlerinden bir tanesi:
Bundestag metro istasyonu, yani Meclis, burası U55 hattı, U5 ile birleşecek, şu an ayrı olduğu için, U5A gırgırı da kimseye göre olmadığından, ismi U55:
Brandenburger Tor metro istasyonu, U55, yanında da banliyö tren istasyonu var, eskiden ismi Unter den Linden idi, şimdi Brandenburger Tor oldu (banliyö istasyonu çok tarihî, metro istasyonu yepyeni, ikisi de yeraltında):
Hauptbahnhofun altındaki U55 istasyonu, U 5, Alexanderplatztan buraya kadar uzatılacak. Sonra belki daha da batıya doğru ilerleyecek:
Hauptbahnhof metro istasyonu:
Oberbaum köprüsünden geçen U1 metro hattı, Oberbaumbrücke. Burası eskiden kapalıydı, üstünden geçtiği su sınırdı. Asfaltta da, gelecek için şimdiden konulmuş tramvay rayları var. Bir gün tramvay Treptowdan Kreuzberge geçebilir/geçecek, geçtiği anda, köprüyü kazmak, kapamak gerekmesin diye, şimdiden bir ön servis (Vorleistung):
Köprünün batı ucundaki eski sondurak olan, şimdi sonduraktan bir evvelki Schlesisches Tor metro istasyonu:
Schlesisches Tor da kurplu bir istasyon, bunlar viyadük istasyon tipi, peron genelde ortada olur, bazılerinde ise sağda ve solda:
Metrodan bir iki foto ile devam edeyim,
Yenice bir metro aracı (bunlar on onbeş senedir var, Serhat belki daha fazla bilgi verebilir):
Sophie-Charlotte-Platz metro istasyonunda eski metro şebekesini gösteren bir duvar tablosu:
Rathaus Spandau metro sondurağı. Bu istasyonda şu an U7 hattı sonlanıyor. Bir gün başka bir hat daha geçeceği için (plânlara göre!), baştan çokperonlu ve -raylı yapılmış. İşlemeyen peronlara ray yapılmamış henüz. Ruhleben sondurağından buraya hat uztaması mümkün:
Üstten orta peronu çeken bir kare:
Raysız bir yan peron, peron, dikkatli bakarsanız, çit ile kapalı, yani kenara kadar yürünmez:
Bura nire? Bu bir Doğu Alman/Doğu Berlin metro aracı, birleşmeden evvel eski modeller yetmeyince kutu şeklinde »yeni« modeller yapmışlardı. Küçük, dar, garip, ama onlar da onarıldıktan sonra, bugüne dek işliyorlar:
Heidelberger Platz istasyonunda eskice bir tren:
Heidelberger Platz istasyonu:
Heidelberger Platz istasyonundan uzun tünellerle üstteki çok geniş caddelerin altından çikışlara bir yol. Üstündeki banliyö istasyonuna ise, yeni direk bir çıkış yapılmış (resimde görülmüyor):
Hermannplatz istasyonu. Bu istasyonda eskiden (?) üstünde bulunan çok büyük bir magazaya özel giriş merdivenleri vardı. Bunlar galiba hâlâ var, ama o mağaza (alışveriş merkezi, ama çok eski zamanlardan) ne oldu, yerine ne geldi, bilmiyorum:
Hermannplatz istasyonu ve yenice bir tren, bu istasyon çift katlı, biz üst katındayız (yanılmıyorsam):
Alexanderplatz istasyonundaki U2 peronu (istasyon aslında acaip büyük ve bilmem kaç peronluk):
Peronda kısa ve uzun trenlerin sürücüleri tarafından »inin, binin« falan diyerek işletilmesi için gereken ekranlar; istasyonlar kurplu olduğu için, her yer görülecek şekilde kameralı:
Potsdamer Platz banliyö istasyonu (çok eski bir istasyon ve korkunç bir tarihi var, burada eskiden SS bir bomba patlatarak bir çok insanın boğulmasına sebep olmuştu, bu istasyonlar sualtı çünkü, üstünden nehir geçiyor, o yüzden de bütün metro ve banliyö (yeraltı) şebekelerinde set kapıları var:
İstasyonu bilmiyorum, doğu treni. İstasyonun böyle basık gözükmesinin sebebi, bunun çok eski bir aç-kapa istasyonu olması:
Bu şimdi ne model tren, bilmiyorum; camların hep böyle garip kaplı olmasının sebebi, orayı boyamayıp da çizen ahmaklara karşı silah:
İçinde bulunduğumuz araç bir profil sistemine ait olduğundan, bu profilin şu ve şu hatlarında işleyebilir, o yüzden, sözkonusu hatlar birden görteriliyor, yani bu tüm metro şebekesi değil, aracın işleyebileceği hatlar:
Alexanderplatz girişlerinden bir tanesi:
Bundestag metro istasyonu, yani Meclis, burası U55 hattı, U5 ile birleşecek, şu an ayrı olduğu için, U5A gırgırı da kimseye göre olmadığından, ismi U55:
Brandenburger Tor metro istasyonu, U55, yanında da banliyö tren istasyonu var, eskiden ismi Unter den Linden idi, şimdi Brandenburger Tor oldu (banliyö istasyonu çok tarihî, metro istasyonu yepyeni, ikisi de yeraltında):
Hauptbahnhofun altındaki U55 istasyonu, U 5, Alexanderplatztan buraya kadar uzatılacak. Sonra belki daha da batıya doğru ilerleyecek:
Hauptbahnhof metro istasyonu:
Oberbaum köprüsünden geçen U1 metro hattı, Oberbaumbrücke. Burası eskiden kapalıydı, üstünden geçtiği su sınırdı. Asfaltta da, gelecek için şimdiden konulmuş tramvay rayları var. Bir gün tramvay Treptowdan Kreuzberge geçebilir/geçecek, geçtiği anda, köprüyü kazmak, kapamak gerekmesin diye, şimdiden bir ön servis (Vorleistung):
Köprünün batı ucundaki eski sondurak olan, şimdi sonduraktan bir evvelki Schlesisches Tor metro istasyonu:
Schlesisches Tor da kurplu bir istasyon, bunlar viyadük istasyon tipi, peron genelde ortada olur, bazılerinde ise sağda ve solda:
-
- Sezonluk Yolcu
- Mesajlar: 153
- Kayıt: 09 Ağu Pzr, 2009 07:28
Şu Berlin metrosunun tarihi hakkında bir bilgi verirseniz çok iyi olur. Galiba Almanya daha birleşmemişken doğu tarafında farklı batı tarafında farklı metro varmış. Yani ben yanlış biliyo olabilirim. Ama iki Almanya birleştiği andan sonra Berlinliler için bir sürpriz mi ne yaşanmış. Doğudaki hat ile mi birleştirmişler valla böyle birşey olmuş. Ya da kapalıymış galiba onu açmışlar. Şu an hiç kapalı istasyon var mı? Bu u55 hattı neyin nesidir? Valla çok karışık oldu ama cevaplarsanız sevinirim...
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5559
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
Biraz cevaplamaya çalışırım
Essaaaaatttt! Nasıl hafta sonları yürüyen merdivenler işlemiyormuşmuşşşş?! Berlin seni mahfetti galiba Sırf 101 ve 245 otobüsleri cumartesi/pazar tekkatlı işliyor diye de haftasonu tekkatlı işletme var demişin, yahu, Memoş gasteciliği mi yapıyon, ne?! Haha
Düzeltme: Ostbahnhof değil, Ostkreuzu diyor Esat, Ostbahnhof acaip büyük bir gar, ama çaprazlama değil. Ostkreuz ise en büyük ve en karışık çaprazlama istasyonu. Hep çirkindi, son hâlini bilmiyorum, 2009da insan kısmen inemiyordu, transit geçen hatlar vardı, ve insanı çok sportif bir şekilde koşturan bir yerdi. Acaip. Ama o kadar acaipti ki, severdim yine
Aslında metrolarda yönlendirmeler % 100 okey, de, ille ki bizimle ilgili U9da Turmstraßede hayatımda gördüğüm en ahmak yönlendirme vardı, 245 otobüsünü gösteriyor ve? Sanırım otobüs hattı parkın bir tarafından öteki tarafına geçince, bunu ayarlamamışlar. Yapım ve şantiyelik durumlarda da bazı bilgilendirmeler eksikti/kapanmıştı, ama şöyle ki, insan trenden geldiğinde yine de yönü altta okumuş hâldeydi. Biz ama bazen üstten girip, alttan geçip yine üste çıkmak istedik, burada problem yaşanabiliyordu, meselâ Kottbusser Torda.
Güzel olan, herşeyin bir kimliği olması! Yani, zor bir durakta bile ben Esata 3 numaralı durak toteminde bekle diyebilirdim, ama akıl edemedim Yani, her durağın, peronun, durak ve istasyon parçasının bir kimliği, IDsi var. Karışık yerlerde bu çok önemli.
Yürüyen merdivenlerin bir özelliği, genelde dururlar. Birisi gelip, kontağına bastığı an, işlemeye başlarlar. Ya sağında, ya solunda bir ok işareti işleme yönünü gösterir. İki istikamette de çalışanlar vardı, ama bu sefer görmedim, belki de vazgeçmişlerdir. Bunu bize belki Serhat anlatabilir.
Metrolara gelince, yani doğu/batı konusuna. Metro Almanyanın bölünmesinden eski tabiîki. Almanya 1945te savaşı kaybetti. 1949da »Almanya« yeniden kuruldu. O zamana kadar kanunen »işgalciler işletmesi« vardı. »Federal Almanya Cumhuriyeti« ile beraber de »Alman Demokratik Cumhuriyeti«, yani Doğualmanya, kuruldu, nesi demokratik idiyse de. Bu 1949. Ama! Duvar ve mayınla Almanyanın hakiki bir şekilde bölünmesi ta 1961de başladı. Başladı derken, çok ânî bir şekilde, şiddetle halkı çarptı. Öyle ki, o duvar denen sınır Berlinde evlerin, odaların küt diye ortasından geçti, öyle bir gece aksyonuydu. Berlinde Bornholmer ve Wallank sokaklarına acaip acıklı şeyler oldu, yarısı doğu, yarısı batı olan dairelerde insanlar pencerelerden atladı, vs. Metro ve banliyö tren sistemi bu ana kadar bir tüm olarak işletildi. Sonra iki ağ bölündü. Ve yine ama! Batı Berlindeki metro batıdan işletidli, Doğu Berlindeki metro doğudan. Banliyö şebekesi ise, tümü olarak (!) doğudan işletildi. Bundan dolayı Batı Berlinde zamanla bir boykot oluştu. Bu boykotun tarihi ve süreci komplike, Batı Berlinde doğu trenlerini işletenleri politik durumunu anlatmak da zor. Yetmişli yıllarda banliyö şebekesi yavaş yavaş çökmeye başladı. Düşünülen şuydu ki, o doğu araçlarına binenin parası, doğu ile batıyı ayıran duvarı ve arada geçmek isteyenleri öldüren kurşunları ödüyor. Almanya tek değil, iki ayrı devletti. Doğu Almanya çok sert ve sıkı bir şekilde, Sovyetler Birliğinden beter kapalı, hapsetmiş bir bloktu. Ne kadarı Rus/Sovyet, ne kadarı Komünist Alman mentalitesiydi, açıkçası bilemiyorum.
Her neyse, S-Bahn denen o koskoca şebeke kentin doğusunda devam etti, batısında kimse binmemek istedi, yavaş yavaş geriledi ve en son olarak 1983te % 100 oranla durduruldu. Ama 1978de ve 1980de de şebekenin bilmemkaçta bir payı işler hâldeydi, yani azdı, karanlıktı, dökülüyordu, geri kalan sistemle irtibatsızdı, vs.
1984ten itibaren, yanlış hatırlamıyorsam, batı BVG şirketi ik küçük hat parçasını devraldı (ama satın almadı galiba) ve yavaş yavaş yine bir işletmeye başlandı. Ama çoook az, çok kısa. Sonunda üç hat falan vardı galiba (bakmıyorum, kafadan yazıyorum şu an).
Kışa bir parantez açayım. Bu S-Bahn şebekesi 1830larda oluşan tren hatlarıyla başlamıştı, yani bayağı eski. Sistem olarak örümcek ağı gibi plânlanmıştı ve yapıldı. İki ringi var(dı ve hâlen var), bunu da kesen uzun hatlar, aradan da geçen kollar, yani tam örümcek ağı. Metro, yani U-Bahn, buna ek olarak, örümcek ağı değil, bir çaprazlama ağı olarak plânlanmıştı.
Metro sistemi ortadan başlayıp, dallanan bir, daha iyisi iki farklı araç/tünel genişliğinden oluşan, bir sistemdi. İlki küçük profil, sonradan eklenen büyük profil sistemi. Açıkçası, hangi tüneller hangi sistem, bir türlü aklımda tutamıyorum. 1920lerde büyük tüneller yapılmaya başlandı. Daha çok kuzey-güney aksları büyüktü. Yanılmıyorsam, bir sistem üçüncü raya üstten, ötekisi ise alttan temas ediyor, fark o. İlk hat 1902de açıldı. Bunlar da başta biraz karışık işliyorlardı, yani, tek bir tünelden tek bir hat geçmiyordu, oradan buraya, şuradan oraya, farklı hatlar işliyordu. Sonradan bütün bunlar çok basitleştirildi, hızlı bir sistem olması için paralel işletme, kollar vs kalktı. Metro sistemi de tabiîki hem bayağı büyüdü, hem de çok değişti, hepsine girmeyeyim şimdi. Ama meselâ bugünün Gleisdreieck istasyonu eskiden çok farklı bir yerdi, hakikaten bir ray üçgeniydi. Bir gün iki tren yan şekilde çarpıştı, vazgeçildi, üçgen yerine kesişme yapıldı. Ayrıca da savaşlar araya girdi. İkinci dünya savaşi Berlini haritadan sildi neredeyse, yani, tren, mren, ev, sosi dükkânı, pek bir şey kalmadı. Bugün görünce, insan bunu pek gözünde canlandıramıyor.
Berlin bölündüğünde, araya duvar çekildiğinde, metroda şöyle bir durum ortaya çıkmıştı: Batıda başlayıp, batıda sona eren iki hat vardı, ikisi de kuzey-güney istikametinde (bugün U6 ve U8 denen hatlar). Bir tane de tamamıyla doğuda kalan hat vardı (bugünün U5i). Bir hat ise batıda başlayıp, doğuda sonlanıyordu (o bugün bu şekilde yok, batısı bugün U3, doğusu bugün U2, eskiden bu şekilde işliyordu, bugün biraz farklı). Son saydığım, bölündü. Batı kısmı batıdan işletildi, doğu kısmı, duvarın arkasında, ilk yeraltı istasyonundan başlayıp, Pankow istikametinde işledi. Şimdi anlatmadaki problem, isimler çok kez değişti. Bugünün Pankow istasyonu bir kaç sene evvel eklendi, eskiden sondurak Vinetastraße idi. Başdurak ise neydi, bilmiyorum, galiba ismi Otto-Grotewohl-Straße idi. Ya da Thälmannplatz. İstasyon hep aynı da, isim farklı. Bugün ismi Mohrenstraße. Öyle basit, arada bir istasyon, orası doğunun batı başdurağıydı. Duvarın altından ve üstünden işleyen bazı kısımlar atıl kaldı. Bunlar bugün artık var olmayan Warschauer Brücke istasyonu (U1 hattının doğu sondurağı bugün Warschauer Straße, eski istasyondan biraz daha batıda, sonradan yapıldı) ve Mohrenstraße ile ta Wittenbergplatza kadar tüm üst şebeke. Neden o kadar? Bilmiyorum, sanırım, paralele gerek yoktu. Bir tanesi Türk Bit Pazarı idi, bir tanesi neydi, unuttum, ikisi arasında nostaljik bir tramvay (!) metro rayları üzerinden işliyordu. Gleisdreieckten itibaren de atıl kalan raylarda ilk mıknatıs treni deneme hattıydı. Kamuya 1988 veya 89 mu ne zaman açıldı, bombalandı ve kısacacık bir kamu tarihinden sonra yok oldu (M hattı). Bugünün U6 ve U8 hatlarında ise doğuda kalan istasyonların kapılarına duvar örüldü ve trenler durmadan transit geçtıler. Bir istasyon hariç: Friedrichstraße (U6). Burada hem metro duruyordu, hem banliyö treni de (batıdan, eskiden ve sonradan da yine, birleşmeden evvel). Burası sınır kapısıydı. Geri kalan istasyonlarda makineli tüfekle askerler bekçilik yapıyordu, ışıklar sönüktü ve tren yavaşça içlerinden geçiyordu. Ben çocukken, daha çok küçüktüm, heyecanla kapiii ben açcaaam diye öyle bir istasyonda kapıları cart diye açtım, herkes çığlık attı, annem beni yere attı, herkes kafasını indirdi, hemen kurşunlanacağız diye, çok şükür bir şey olmadı, sadece askerî bağirışlar ve tüfekleri yukarı çekme (onların da ödü patlamıştır), biri tünele girince kapıyı yine kapadı, aman ne azar, aman ödüm nasıl kopmuştu. O zamanlar kapılar otomatik değildi ve ben ilk kez bu hattaydım.
Berlin 1989da birleştikten sonra acaip bir hamleyle ve aceleyle bütün şebekeyi yine birleştirmeye başladılar. Tabiîki banliyö sistemi en zoruydu, Bugüne dek Düppel veya Siemensstadta hatlar işlemiyor, herhâlde de işlemeyecekler artık, çoook yazık
Metro hatları yeni düzenlendi. Eskiden işletilen hatlar yeniden ayarlandı ve sonduraklar ona göre biraz değişti, yani duvardan evvelki duruma geri dönülmedi, yeni kente göre hatlar düşünüldü, nitekim ray ağı, Esatın da deiği gibi, farklı hatları çekmeye elverişli. Sonradan eklenen bir istasyon biel oldu, yerüstü, eski U2 hattına Mendelssohn-Bartholdy-Park hafif metal/cam yapısı olarak eklendi, acaip bir şeydi, ama harika. Yer altında ise, 70 sene evvel % 90ı bitmiş, ama korunak olmuş Hermannstraße metro istasyonu »bitirildi« ve eklendi, bilhassa, zamanla banliyö ring hattı yeniden işletildiğinden. Bu ring son olarak nihayet ne zaman işletmeye geçti, hatırlamıyorum, ama sanırım bir kaç senecik henüz, çünkü kuzey kısmı tamamen çürümüştü, yani bizdeki İstanbul ahşap köşkler gibi hâldeydi, yıkık, dökük, hepsini söküp, yeniden yapmaları gerekti. Güney kısmı daha iyi durumdaydı, ona göre orada işletme kısman ta 1980lerde kısa bir hatta başlamıştı.
Doğudaki bugün U5 ismindeki hat doğu zamanında uzatılan tek hattı. İsmi eskiden E idi ve sonduraği da Tierpark. Oradan Hönowa kadar uzatma doğu işiydi. Galiba Tierpark bile ilk bir doğu uzatma etabıydı, bilmiyorum. Bugüne dek bir özellik Wuhletal istasyonu, çünkü orada metro bir banliyö istasyonuna yanaşıyor, peronu banliyö şebekesinde, bu bir tek.
Evet, doğu banliyö hatlarında bir çok hat kapandı, yerine rejyonal tren işletmesi geldi, yani S değil de B simgeli trenler. Bugün çiftkatlı işleyen hatlar. Doğu banliyösü derken, aşırı batıdaki dış hatları da kastediyorum, çünkü Batı Berlinin en batısı da yine doğuydu (Staaken ötesi).
Kısa vadeli U55 ve U5 birleştirilecek. Bu bugünün en büyük metro yapımı. U5ın yeni tünellerinden dolayı da U6da büyük değişiklikler olacak/oluyor, tarihî Französische Straße istasyonu kapanacak, az kuzeyinde yeni bir aktarma istasyonu oluşacak. Banliyö sisteminde ise yeni havalimanına raylar yapıldı. Havalimanında problemler belirdiğinden şu an kamuya açık işlemiyor, hâlâ test devrinde. Öyle bekliyor. Ayrıca Hauptbahnhofa kuzeyden yeni bir banliyö hatları aksı inşa ediliyor.
Şu an Berlinde tramvayı yine batıya sokma çabaları var, biraz okudum, bayağı bir kaç proje yürür hâlde. Hauptbahnhofa yapılan raylar beni şaşırttı, evvelden bilmiyordum bunu. Oradan devam edecekler ve eski tramvay ringini de yeniden yapacaklar, o zaman merkez ringi de işleyecek ve Berlinin üç ringi olacak: Merkez (tramvay), merkez sınırı (banliyö) ve Berlin etrafı (rejyonal).
Evet, şimdilik bu kadar. Direk sorular var mı?
Essaaaaatttt! Nasıl hafta sonları yürüyen merdivenler işlemiyormuşmuşşşş?! Berlin seni mahfetti galiba Sırf 101 ve 245 otobüsleri cumartesi/pazar tekkatlı işliyor diye de haftasonu tekkatlı işletme var demişin, yahu, Memoş gasteciliği mi yapıyon, ne?! Haha
Düzeltme: Ostbahnhof değil, Ostkreuzu diyor Esat, Ostbahnhof acaip büyük bir gar, ama çaprazlama değil. Ostkreuz ise en büyük ve en karışık çaprazlama istasyonu. Hep çirkindi, son hâlini bilmiyorum, 2009da insan kısmen inemiyordu, transit geçen hatlar vardı, ve insanı çok sportif bir şekilde koşturan bir yerdi. Acaip. Ama o kadar acaipti ki, severdim yine
Aslında metrolarda yönlendirmeler % 100 okey, de, ille ki bizimle ilgili U9da Turmstraßede hayatımda gördüğüm en ahmak yönlendirme vardı, 245 otobüsünü gösteriyor ve? Sanırım otobüs hattı parkın bir tarafından öteki tarafına geçince, bunu ayarlamamışlar. Yapım ve şantiyelik durumlarda da bazı bilgilendirmeler eksikti/kapanmıştı, ama şöyle ki, insan trenden geldiğinde yine de yönü altta okumuş hâldeydi. Biz ama bazen üstten girip, alttan geçip yine üste çıkmak istedik, burada problem yaşanabiliyordu, meselâ Kottbusser Torda.
Güzel olan, herşeyin bir kimliği olması! Yani, zor bir durakta bile ben Esata 3 numaralı durak toteminde bekle diyebilirdim, ama akıl edemedim Yani, her durağın, peronun, durak ve istasyon parçasının bir kimliği, IDsi var. Karışık yerlerde bu çok önemli.
Yürüyen merdivenlerin bir özelliği, genelde dururlar. Birisi gelip, kontağına bastığı an, işlemeye başlarlar. Ya sağında, ya solunda bir ok işareti işleme yönünü gösterir. İki istikamette de çalışanlar vardı, ama bu sefer görmedim, belki de vazgeçmişlerdir. Bunu bize belki Serhat anlatabilir.
Metrolara gelince, yani doğu/batı konusuna. Metro Almanyanın bölünmesinden eski tabiîki. Almanya 1945te savaşı kaybetti. 1949da »Almanya« yeniden kuruldu. O zamana kadar kanunen »işgalciler işletmesi« vardı. »Federal Almanya Cumhuriyeti« ile beraber de »Alman Demokratik Cumhuriyeti«, yani Doğualmanya, kuruldu, nesi demokratik idiyse de. Bu 1949. Ama! Duvar ve mayınla Almanyanın hakiki bir şekilde bölünmesi ta 1961de başladı. Başladı derken, çok ânî bir şekilde, şiddetle halkı çarptı. Öyle ki, o duvar denen sınır Berlinde evlerin, odaların küt diye ortasından geçti, öyle bir gece aksyonuydu. Berlinde Bornholmer ve Wallank sokaklarına acaip acıklı şeyler oldu, yarısı doğu, yarısı batı olan dairelerde insanlar pencerelerden atladı, vs. Metro ve banliyö tren sistemi bu ana kadar bir tüm olarak işletildi. Sonra iki ağ bölündü. Ve yine ama! Batı Berlindeki metro batıdan işletidli, Doğu Berlindeki metro doğudan. Banliyö şebekesi ise, tümü olarak (!) doğudan işletildi. Bundan dolayı Batı Berlinde zamanla bir boykot oluştu. Bu boykotun tarihi ve süreci komplike, Batı Berlinde doğu trenlerini işletenleri politik durumunu anlatmak da zor. Yetmişli yıllarda banliyö şebekesi yavaş yavaş çökmeye başladı. Düşünülen şuydu ki, o doğu araçlarına binenin parası, doğu ile batıyı ayıran duvarı ve arada geçmek isteyenleri öldüren kurşunları ödüyor. Almanya tek değil, iki ayrı devletti. Doğu Almanya çok sert ve sıkı bir şekilde, Sovyetler Birliğinden beter kapalı, hapsetmiş bir bloktu. Ne kadarı Rus/Sovyet, ne kadarı Komünist Alman mentalitesiydi, açıkçası bilemiyorum.
Her neyse, S-Bahn denen o koskoca şebeke kentin doğusunda devam etti, batısında kimse binmemek istedi, yavaş yavaş geriledi ve en son olarak 1983te % 100 oranla durduruldu. Ama 1978de ve 1980de de şebekenin bilmemkaçta bir payı işler hâldeydi, yani azdı, karanlıktı, dökülüyordu, geri kalan sistemle irtibatsızdı, vs.
1984ten itibaren, yanlış hatırlamıyorsam, batı BVG şirketi ik küçük hat parçasını devraldı (ama satın almadı galiba) ve yavaş yavaş yine bir işletmeye başlandı. Ama çoook az, çok kısa. Sonunda üç hat falan vardı galiba (bakmıyorum, kafadan yazıyorum şu an).
Kışa bir parantez açayım. Bu S-Bahn şebekesi 1830larda oluşan tren hatlarıyla başlamıştı, yani bayağı eski. Sistem olarak örümcek ağı gibi plânlanmıştı ve yapıldı. İki ringi var(dı ve hâlen var), bunu da kesen uzun hatlar, aradan da geçen kollar, yani tam örümcek ağı. Metro, yani U-Bahn, buna ek olarak, örümcek ağı değil, bir çaprazlama ağı olarak plânlanmıştı.
Metro sistemi ortadan başlayıp, dallanan bir, daha iyisi iki farklı araç/tünel genişliğinden oluşan, bir sistemdi. İlki küçük profil, sonradan eklenen büyük profil sistemi. Açıkçası, hangi tüneller hangi sistem, bir türlü aklımda tutamıyorum. 1920lerde büyük tüneller yapılmaya başlandı. Daha çok kuzey-güney aksları büyüktü. Yanılmıyorsam, bir sistem üçüncü raya üstten, ötekisi ise alttan temas ediyor, fark o. İlk hat 1902de açıldı. Bunlar da başta biraz karışık işliyorlardı, yani, tek bir tünelden tek bir hat geçmiyordu, oradan buraya, şuradan oraya, farklı hatlar işliyordu. Sonradan bütün bunlar çok basitleştirildi, hızlı bir sistem olması için paralel işletme, kollar vs kalktı. Metro sistemi de tabiîki hem bayağı büyüdü, hem de çok değişti, hepsine girmeyeyim şimdi. Ama meselâ bugünün Gleisdreieck istasyonu eskiden çok farklı bir yerdi, hakikaten bir ray üçgeniydi. Bir gün iki tren yan şekilde çarpıştı, vazgeçildi, üçgen yerine kesişme yapıldı. Ayrıca da savaşlar araya girdi. İkinci dünya savaşi Berlini haritadan sildi neredeyse, yani, tren, mren, ev, sosi dükkânı, pek bir şey kalmadı. Bugün görünce, insan bunu pek gözünde canlandıramıyor.
Berlin bölündüğünde, araya duvar çekildiğinde, metroda şöyle bir durum ortaya çıkmıştı: Batıda başlayıp, batıda sona eren iki hat vardı, ikisi de kuzey-güney istikametinde (bugün U6 ve U8 denen hatlar). Bir tane de tamamıyla doğuda kalan hat vardı (bugünün U5i). Bir hat ise batıda başlayıp, doğuda sonlanıyordu (o bugün bu şekilde yok, batısı bugün U3, doğusu bugün U2, eskiden bu şekilde işliyordu, bugün biraz farklı). Son saydığım, bölündü. Batı kısmı batıdan işletildi, doğu kısmı, duvarın arkasında, ilk yeraltı istasyonundan başlayıp, Pankow istikametinde işledi. Şimdi anlatmadaki problem, isimler çok kez değişti. Bugünün Pankow istasyonu bir kaç sene evvel eklendi, eskiden sondurak Vinetastraße idi. Başdurak ise neydi, bilmiyorum, galiba ismi Otto-Grotewohl-Straße idi. Ya da Thälmannplatz. İstasyon hep aynı da, isim farklı. Bugün ismi Mohrenstraße. Öyle basit, arada bir istasyon, orası doğunun batı başdurağıydı. Duvarın altından ve üstünden işleyen bazı kısımlar atıl kaldı. Bunlar bugün artık var olmayan Warschauer Brücke istasyonu (U1 hattının doğu sondurağı bugün Warschauer Straße, eski istasyondan biraz daha batıda, sonradan yapıldı) ve Mohrenstraße ile ta Wittenbergplatza kadar tüm üst şebeke. Neden o kadar? Bilmiyorum, sanırım, paralele gerek yoktu. Bir tanesi Türk Bit Pazarı idi, bir tanesi neydi, unuttum, ikisi arasında nostaljik bir tramvay (!) metro rayları üzerinden işliyordu. Gleisdreieckten itibaren de atıl kalan raylarda ilk mıknatıs treni deneme hattıydı. Kamuya 1988 veya 89 mu ne zaman açıldı, bombalandı ve kısacacık bir kamu tarihinden sonra yok oldu (M hattı). Bugünün U6 ve U8 hatlarında ise doğuda kalan istasyonların kapılarına duvar örüldü ve trenler durmadan transit geçtıler. Bir istasyon hariç: Friedrichstraße (U6). Burada hem metro duruyordu, hem banliyö treni de (batıdan, eskiden ve sonradan da yine, birleşmeden evvel). Burası sınır kapısıydı. Geri kalan istasyonlarda makineli tüfekle askerler bekçilik yapıyordu, ışıklar sönüktü ve tren yavaşça içlerinden geçiyordu. Ben çocukken, daha çok küçüktüm, heyecanla kapiii ben açcaaam diye öyle bir istasyonda kapıları cart diye açtım, herkes çığlık attı, annem beni yere attı, herkes kafasını indirdi, hemen kurşunlanacağız diye, çok şükür bir şey olmadı, sadece askerî bağirışlar ve tüfekleri yukarı çekme (onların da ödü patlamıştır), biri tünele girince kapıyı yine kapadı, aman ne azar, aman ödüm nasıl kopmuştu. O zamanlar kapılar otomatik değildi ve ben ilk kez bu hattaydım.
Berlin 1989da birleştikten sonra acaip bir hamleyle ve aceleyle bütün şebekeyi yine birleştirmeye başladılar. Tabiîki banliyö sistemi en zoruydu, Bugüne dek Düppel veya Siemensstadta hatlar işlemiyor, herhâlde de işlemeyecekler artık, çoook yazık
Metro hatları yeni düzenlendi. Eskiden işletilen hatlar yeniden ayarlandı ve sonduraklar ona göre biraz değişti, yani duvardan evvelki duruma geri dönülmedi, yeni kente göre hatlar düşünüldü, nitekim ray ağı, Esatın da deiği gibi, farklı hatları çekmeye elverişli. Sonradan eklenen bir istasyon biel oldu, yerüstü, eski U2 hattına Mendelssohn-Bartholdy-Park hafif metal/cam yapısı olarak eklendi, acaip bir şeydi, ama harika. Yer altında ise, 70 sene evvel % 90ı bitmiş, ama korunak olmuş Hermannstraße metro istasyonu »bitirildi« ve eklendi, bilhassa, zamanla banliyö ring hattı yeniden işletildiğinden. Bu ring son olarak nihayet ne zaman işletmeye geçti, hatırlamıyorum, ama sanırım bir kaç senecik henüz, çünkü kuzey kısmı tamamen çürümüştü, yani bizdeki İstanbul ahşap köşkler gibi hâldeydi, yıkık, dökük, hepsini söküp, yeniden yapmaları gerekti. Güney kısmı daha iyi durumdaydı, ona göre orada işletme kısman ta 1980lerde kısa bir hatta başlamıştı.
Doğudaki bugün U5 ismindeki hat doğu zamanında uzatılan tek hattı. İsmi eskiden E idi ve sonduraği da Tierpark. Oradan Hönowa kadar uzatma doğu işiydi. Galiba Tierpark bile ilk bir doğu uzatma etabıydı, bilmiyorum. Bugüne dek bir özellik Wuhletal istasyonu, çünkü orada metro bir banliyö istasyonuna yanaşıyor, peronu banliyö şebekesinde, bu bir tek.
Evet, doğu banliyö hatlarında bir çok hat kapandı, yerine rejyonal tren işletmesi geldi, yani S değil de B simgeli trenler. Bugün çiftkatlı işleyen hatlar. Doğu banliyösü derken, aşırı batıdaki dış hatları da kastediyorum, çünkü Batı Berlinin en batısı da yine doğuydu (Staaken ötesi).
Kısa vadeli U55 ve U5 birleştirilecek. Bu bugünün en büyük metro yapımı. U5ın yeni tünellerinden dolayı da U6da büyük değişiklikler olacak/oluyor, tarihî Französische Straße istasyonu kapanacak, az kuzeyinde yeni bir aktarma istasyonu oluşacak. Banliyö sisteminde ise yeni havalimanına raylar yapıldı. Havalimanında problemler belirdiğinden şu an kamuya açık işlemiyor, hâlâ test devrinde. Öyle bekliyor. Ayrıca Hauptbahnhofa kuzeyden yeni bir banliyö hatları aksı inşa ediliyor.
Şu an Berlinde tramvayı yine batıya sokma çabaları var, biraz okudum, bayağı bir kaç proje yürür hâlde. Hauptbahnhofa yapılan raylar beni şaşırttı, evvelden bilmiyordum bunu. Oradan devam edecekler ve eski tramvay ringini de yeniden yapacaklar, o zaman merkez ringi de işleyecek ve Berlinin üç ringi olacak: Merkez (tramvay), merkez sınırı (banliyö) ve Berlin etrafı (rejyonal).
Evet, şimdilik bu kadar. Direk sorular var mı?
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18078
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Hermannstrasse Cumartesi akşam ve Pazar günü yürüyen merdivenler işlemiyordu, belki arıza olabilir ama ne inen ne çıkan hiçbiri çalışmıyordu, ama seni ilgilendirmiyor tabi harika berlin sisteminde böyle bir şey olamaz çünkü, uzay kadar uzak böyle şeyler sana, neyse bana ne ya, ister çalışsın ister çalışmasın bir daha binmiycem nasıl olsaalabay yazdı:Nasıl hafta sonları yürüyen merdivenler işlemiyormuşmuşşşş?!
Bilgiler için teşekkürler, tekrar etmiş oldum, arkadaşlara da faydası olacaktır, wikipedi linki verip geçersin diye düşünmüştüm.
Tam anlamı ile gezemediğim için yorum yapamıyorum çok fazla, bu bölünmeden dolayı pek çok garip şey olmuş, mesela tramvay ile gezimizde ortadan bölünmüş bir banliyö istasyonu gösterdi Başar, adamlar bildiğiniz ortadan duvarı geçirmiş, tipik alman düzlüğü işte, bölecem böldüm mantık aramaya gerek yok. İstasyonların bazıları gerçekten güzeldi ama bazılarıda korkunç kötü idi benim için, eskiliği anlamında değil aşırı derecede alçak bir de istasyonlar ve araçlar sıcaktı niyeyse artık, dışarıda buz kesip içeri girince bir garip oluyor benim gibi alışık olmayan bünyeler. Daha fotoğraflarım var ama belki Başar'ın yazdıklarına soru sormak isteyen olur çok araya girmeyeceğim.
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5559
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
Arızalı olabilirler, ama o da beni şaşırtır açıkçası. Sen gidip, üstüne ayağını bastın mı? Ve işlemedi? Orada bir görevliye söyledin mi?
Bir daha gelmiyor musun Berline?!
Evet, gezmek zor. Yani, İstanbulda suriçini ve azıcık Beyoğlunu gezmiş gibi olduk Yani, eninde sonunda boyut olarak da bayağı büyük bir kent, vakit istiyor. Rahnsdorfa, Wannseeye, Köpenicke, Zehlendorfa gitmek çok hoş olurdu! Her açıdan, hem trafik, hem etraf. Elimde Onkel Toms Hütte tarafından bir kaç sokak resmi var, istersen göndereyim, yine başka bir kasaba sanırsın, ben bile şaştım, orasını bu şekilde tanımıyordum.
Serhat yine okuduğunda bir haber versin Ayrıca da Mehmet ve Kadir resimler çekmemiş miydiler? Onları da (özelden?) toparlayalım.
Wiki linkleri vermek de olurdu da, orjinal olmazdı. İlgilenen tabiîki Wikiyi de okuyabilir, nitekim Wiki de kısmen benim Ama burada sohbet ortamımız başka. Kottbusser Tor çaycısında da bir bammmmbaşka!
Ek not: Esat, ben senin o gönderdiğin resimlerin arasına dalıp, bildiklerim varsa, üstyazı yazacağım şimdi.
Bir daha gelmiyor musun Berline?!
Evet, gezmek zor. Yani, İstanbulda suriçini ve azıcık Beyoğlunu gezmiş gibi olduk Yani, eninde sonunda boyut olarak da bayağı büyük bir kent, vakit istiyor. Rahnsdorfa, Wannseeye, Köpenicke, Zehlendorfa gitmek çok hoş olurdu! Her açıdan, hem trafik, hem etraf. Elimde Onkel Toms Hütte tarafından bir kaç sokak resmi var, istersen göndereyim, yine başka bir kasaba sanırsın, ben bile şaştım, orasını bu şekilde tanımıyordum.
Serhat yine okuduğunda bir haber versin Ayrıca da Mehmet ve Kadir resimler çekmemiş miydiler? Onları da (özelden?) toparlayalım.
Wiki linkleri vermek de olurdu da, orjinal olmazdı. İlgilenen tabiîki Wikiyi de okuyabilir, nitekim Wiki de kısmen benim Ama burada sohbet ortamımız başka. Kottbusser Tor çaycısında da bir bammmmbaşka!
Ek not: Esat, ben senin o gönderdiğin resimlerin arasına dalıp, bildiklerim varsa, üstyazı yazacağım şimdi.
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18078
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
VAlla iyi olur, ben çoğunun ne neresi olduğunu ne ne olduğunu hatırlamıyorum, çorba gibi. Tüm resimleride birden yükleyip sayfaları kaybetmek istemedim banliyö resimlerini bekletiyorum. Pek çok resme not düşülebilir mesela şu duvarın banliyöyü böldüğü yerdeki köprüde tramvayın tek hatta düşmesi tramvaycılar için ilginç, bunun gibi şeyler var. Spandau daki istasyonda ki boş kullanılmayan ray hattı ilginç mesela.alabay yazdı:Ek not: Esat, ben senin o gönderdiğin resimlerin arasına dalıp, bildiklerim varsa, üstyazı yazacağım şimdi.
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5559
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
O senin bahsettiğin tramvay rayının teke düşmesi, köprüyü geçmek için, evet. Bölünmüş banliyö istasyonu Bornholmer Straße idi. İyi hatırlarım, bayağı korkutucu bir hâli vardı, eski hâlinde de oradan geçtim.
İlginç olan bir şey öğrendim: Batıya işler hâlde iki (!) tramvay ray ekseni varmış, ben sadece M13 ve 50nin kullandıkları Wedding kısmını biliyordum, meğerse, yakınında M10un da kullandığı bir kesim daha geçiyor, doğudan çikıp, oradan geçip, yine doğuya giriyor. Eh, doğu batı yok artık zaten, ama öyle işte, eski duvara göre. Ve orada duvar parkı var, Mauer Park. Duvar açık hava müzesi. Oraya uğrasaymışız Bir dahaki sefere. Hermannstraßeye mesaj çekeriz, len merdiven ne alem falan diye veya seni Lichtenbergte küçük gemütlich vir koğuşa sokarızzz, bol bol tramvayla gezersin
MetroTram ve MetroBus hakkında da ilginç bir şey okudum, bilhassa MetroBus şebekesi eski tramvay şebekelerinin yollarından gidiyormuş (yani batıda da, doğuda da). MetroTram zaten tramvay, o başka. Özelliklerinden bir tanesi de frekansları, yani en az 10 dakikada bir geçmek zorunda, genelde 24 saatlik hat, bazıleri sadece 20 saatlik, ama yerlerine o zaman N gece hattı işler, vs vs vs. Ama meselâ Şatoya (Charlottenburg Sarayı) gittiğimiz o yol, M45 miydi, neydi, o batının son işler tramvay hattıydı, altmışlarda kapanmış, aynen o Ernst Reuter Platztan gecen güzergâh.
İlginç olan bir şey öğrendim: Batıya işler hâlde iki (!) tramvay ray ekseni varmış, ben sadece M13 ve 50nin kullandıkları Wedding kısmını biliyordum, meğerse, yakınında M10un da kullandığı bir kesim daha geçiyor, doğudan çikıp, oradan geçip, yine doğuya giriyor. Eh, doğu batı yok artık zaten, ama öyle işte, eski duvara göre. Ve orada duvar parkı var, Mauer Park. Duvar açık hava müzesi. Oraya uğrasaymışız Bir dahaki sefere. Hermannstraßeye mesaj çekeriz, len merdiven ne alem falan diye veya seni Lichtenbergte küçük gemütlich vir koğuşa sokarızzz, bol bol tramvayla gezersin
MetroTram ve MetroBus hakkında da ilginç bir şey okudum, bilhassa MetroBus şebekesi eski tramvay şebekelerinin yollarından gidiyormuş (yani batıda da, doğuda da). MetroTram zaten tramvay, o başka. Özelliklerinden bir tanesi de frekansları, yani en az 10 dakikada bir geçmek zorunda, genelde 24 saatlik hat, bazıleri sadece 20 saatlik, ama yerlerine o zaman N gece hattı işler, vs vs vs. Ama meselâ Şatoya (Charlottenburg Sarayı) gittiğimiz o yol, M45 miydi, neydi, o batının son işler tramvay hattıydı, altmışlarda kapanmış, aynen o Ernst Reuter Platztan gecen güzergâh.
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18078
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Berlinden bir iki resim ekleyeyim ara sıra
Bir banliyö treni durağın adını hatırlayamadım
Burası Potsdamer Platz tren istasyonu idi diye hatırlıyorum
Bu da aynı yerdeki banliyö istasyonu idi, bu resim ilginç daha doğrusu oradaki uygulama bana çok ilginç geldi, banliyö istasyonlarında istasyon görevlileri var ve bunlar şu gördüğünüz sarı direklerdeki butonlar ve mikrofon aracılığı ile perondaki aracın nereye gideceği falan filan gibi bilgileri verip yolculara binmeleri uyarısını yapıyorlar, Messe istasyonunda bir kadıncağız vardı platformun bir sağına bir soluna geçip duruyordu, yorucu be.
Başar yanılmıyosam aynısı önceden metroda da var demiştiniz, hatta bir istasyondaki görevli ile ilgili küçük bir hikayede aktarmıştınız Serhat ile, metroydu dimi orası?
Bu çapraz garlardan Südkreuz, bu istasyonu çok sevdim aslında oraya bir istasyon demek yani gar demek bir hakaret tren garı olayının nirvanası oldu gözümde
Bir banliyö treni durağın adını hatırlayamadım
Burası Potsdamer Platz tren istasyonu idi diye hatırlıyorum
Bu da aynı yerdeki banliyö istasyonu idi, bu resim ilginç daha doğrusu oradaki uygulama bana çok ilginç geldi, banliyö istasyonlarında istasyon görevlileri var ve bunlar şu gördüğünüz sarı direklerdeki butonlar ve mikrofon aracılığı ile perondaki aracın nereye gideceği falan filan gibi bilgileri verip yolculara binmeleri uyarısını yapıyorlar, Messe istasyonunda bir kadıncağız vardı platformun bir sağına bir soluna geçip duruyordu, yorucu be.
Başar yanılmıyosam aynısı önceden metroda da var demiştiniz, hatta bir istasyondaki görevli ile ilgili küçük bir hikayede aktarmıştınız Serhat ile, metroydu dimi orası?
Bu çapraz garlardan Südkreuz, bu istasyonu çok sevdim aslında oraya bir istasyon demek yani gar demek bir hakaret tren garı olayının nirvanası oldu gözümde
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5559
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18078
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Berlin'de kaçırdığımız bir aktivite vardı, ilk defa 5-6 yıl kadar önce duymuştum bu organizasyonu, gözle görmek nasip oldu ama bitişini Alexanderplatz istasyonunda koştururken birden gördüğümüz bu vagonlar ziyaretçileri metro tünellerinde dolaştırıyor, tam olarak nasıl bir güzergah izliyorlar bilmiyorum ama o gün Cuma akşamı idi yanılmıyorsam ve normal metro işliyordu daha. (gecede çalışıyordu galiba ) neyse, ben o tarihte olacağını bilse idim katılmak isterdim açıkçası, çok merak ettiğim bir hadise idi yani organizasyon anlamında yoksa tüneli görsem ne olur görmesem ne olur, dünya kadar metro tüneli gördüm
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5559
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
Berlinin metro tünelleri çok farklı, çünkü basit tünel az, ama çokça »yapı« var yeraltında. Kapatılmış istasyon (en az bir tane), park alanları, kullanılan ve kullanılmayan büyük makas alanları, vs.
Ben Berlin serüveninden evvel bakmıştım, ama yer yoktu. Bu genelde çeyrek yıl, yarım yıl evvelden hâlledilmek zorunda, yoksa yer alamıyorsun, kontenjanlı.
Ben Berlin serüveninden evvel bakmıştım, ama yer yoktu. Bu genelde çeyrek yıl, yarım yıl evvelden hâlledilmek zorunda, yoksa yer alamıyorsun, kontenjanlı.
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18078
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Klosterstrasse metro durağında çektiğim fotoğraflar vardı, onları yayınlamamışım bir kısmını ekleyeceğim. İstasyon hangi hat üzerinde idi şu anda hatırlamıyorum açıkçası bende zaten duvardaki resimleri görünce aniden indim ve fotoğrafladım, Berlin'de kullanılmış topluulaşım araçlarının büyük fayans taşları ile duvarları süslemişler, hoş bir atraksiyondu yanlız istasyon çok kötüydü yav basık, havasız ve sarı. Fotolardaki sarı benim beyazdengesi ayarında saçmalamamdan kaynaklanıyor totoşop ile uğraşamadım olduğu gibi veriyorum.