ist-B.03:03 » Marmaray Projesi [İnşaat Süreci]
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5585
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
Üç raylık alan ile üç raylık istasyon ama farklı. İlki için istasyon yıkımına gerek yok, ikincisi için ikinci bir peron yapılabilir. Zaten üçüncü rayın asıl kullanış şekli de tam belli değil. Tüm raylar her noktada duraklayabilir hâlde mi düşünülüyor, yoksa sadece iki ray mı öyle olacak da üçüncüsü transit mi geçecek? Ekspres hattı kurulabilir mi? Banliyö? Metro? Yolcu treni? Yük treni? Hangileri işleyecek?
Ha ek: "Üçüncü ve dördüncü ray" projesi var bizim buralarda, Karlsruhe'den Basel'e kadar var olan iki rayın yanına iki ray eklenmesi gerekiyor, kapasiteler bitmiş durumda. İsvıcre'deki baz tüneli açıldı mı, kontenjan burada banliyö ve rejyonal trenlerini defedecek kadar (!) dar. Ana aks yük için, Kuzey-Güney aksı, İskandinav ve İngiliz başından ta İspanya ve İtalya kıçına kadar. Şimdi bu rayları ama her yerde var olan iki rayın yanına yapmayı düşünmüyorlar. Bazı kısımları saparak, onlarca kilometre ötedeki otobanın yanından paralel işletileceğı öngörülüyor, sadece sakinler, şarap çiftçileri ve çevreciler çok agresif şekilde kendilerini savunuyor, bir çok bölümün tünellerden geçmesini istiyor. Demek istediğim, bunu da düşünmeli, rayler hepsi her herde hep beraber olmalı diye bir kaide yok.
B. Alabay
Ha ek: "Üçüncü ve dördüncü ray" projesi var bizim buralarda, Karlsruhe'den Basel'e kadar var olan iki rayın yanına iki ray eklenmesi gerekiyor, kapasiteler bitmiş durumda. İsvıcre'deki baz tüneli açıldı mı, kontenjan burada banliyö ve rejyonal trenlerini defedecek kadar (!) dar. Ana aks yük için, Kuzey-Güney aksı, İskandinav ve İngiliz başından ta İspanya ve İtalya kıçına kadar. Şimdi bu rayları ama her yerde var olan iki rayın yanına yapmayı düşünmüyorlar. Bazı kısımları saparak, onlarca kilometre ötedeki otobanın yanından paralel işletileceğı öngörülüyor, sadece sakinler, şarap çiftçileri ve çevreciler çok agresif şekilde kendilerini savunuyor, bir çok bölümün tünellerden geçmesini istiyor. Demek istediğim, bunu da düşünmeli, rayler hepsi her herde hep beraber olmalı diye bir kaide yok.
B. Alabay
-
- Seyyah
- Mesajlar: 4319
- Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38
Bazı istasyonlar müsait değil bu dediğine. İstasyonun taşıyıcı kolonları ay hattını daraltmış, çevrelemiş sağlı sollu. Anlatabildim mi?alabay yazdı:Üç raylık alan ile üç raylık istasyon ama farklı. İlki için istasyon yıkımına gerek yok, ikincisi için ikinci bir peron yapılabilir.
Biraz belli. 2 hat metro tadında banliyö hattı olacak. Aslında metro yani. Diğer hatta yolcu treni olacak.alabay yazdı:Zaten üçüncü rayın asıl kullanış şekli de tam belli değil. Tüm raylar her noktada duraklayabilir hâlde mi düşünülüyor, yoksa sadece iki ray mı öyle olacak da üçüncüsü transit mi geçecek? Ekspres hattı kurulabilir mi? Banliyö? Metro? Yolcu treni? Yük treni? Hangileri işleyecek.B. Alabay
Ekspres kurulacak sanırım hızlı tren için.
-
- Seyyah
- Mesajlar: 4319
- Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38
http://www.yapi.com.tr/Haberler/karar-y ... 63569.html
Aralık 2006'da TBM kazısına başladığı halde yavaş ilerleyen YEDİKULE-YENİKAPI TÜNELİ'nin nden yavaş ilerlediğini açıklamak için ipucu niteliğinde bir haber:
Yedikule’de oturan Semra Uykusever, DLH (Demiryollar Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü) Marmaray Bölge Müdürlüğü’nden bahçesinde su kuyusu varsa kapatmasını isteyen bir tebligat aldı.
Tebligatın nedenini araştıran Uykusever, Prometheus Hukuk Bürosu’nun gayrımenkul ve imar konusunda uzman avukatları Özkan Aydemir ve Ahmet Sanlı’ya ulaştı. Avukatlar, Marmaray’ı araştırmaya başlayınca, bölgede 6 bin kişiye gelen "geçici tahliye" tebligatlarıyla karşılaştılar. Hukukta böyle bir kavram olmadığından emin olan avukatlar, araştırmalarını derinleştirdiklerinde temelini Başbakan Tayyip Erdoğan’ın attığı 2.5 milyar dolarlık, Marmaray Projesi’nin inşaat ruhsatı olmadığını gördüler.
Aydemir ve Sanlı, Fatih Kaymakamlığı’na, DLH’ye verilen yetkinin, geçici tahliye kararı mı yoksa sadece tebligat yapabilme kararı mı olduğunu sordular. 11 Ağustos’ta verilen cevapta, geçici tahliye kararı alınmadığı, DLH’ya sadece tebligat yapma yetkisi verildiğini söyledi. Özkan Aydemir, tebliğ edilen kararı kimin, neye dayanarak aldığına yönelik bilgiye ulaşamadıklarını belirterek, Ulaştırma Bakanlığı’nın, Fatih Kaymakamlığı’nın, DLH’nin ve yüklenici şirketin, Türk hukukunda olmayan "geçici tahliye" kararı alma yetkisi olmadığını söyledi.
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@
http://www.arkitera.com/h33869-binlerce ... liyor.html
Buda arkeologlardan haber:
Yenikapı Metro-Marmaray Arkeolojik Kazı Ekibi Çalışanları, bulguların ‘kaybedilmesini’ engellemek isteyen çalışanların işten atılmasını protesto etti.
Yenikapı’daki arkeolojik SİT alanı üzerinde süren Marmaray ve Metro projeleriyle İstanbul’un binlerce yıllık tarihi katlediliyor. Bizans dönemine ait 8 bin yıllık geçmişe ışık tutan deniz feneri gibi birçok tarihi eser göz ardı edilip bir an önce inşaata başlanmak isteniyor.
Dün Yenikapı’daki şantiye önünde bir basın açıklaması yapan Yenikapı Metro-Marmaray Arkeolojik Kazı Ekibi Çalışanları arkeolojik bulguların ‘kaybedilmesi’nin önüne geçmek isteyen çalışanların işten atılmasını protesto etti. Açıklamayı yapan serbest arkeolog Hakan Yıldırım, İstanbul Arkeolojik Müzelerinin başkanlığında sürdürülen kazıların 4 yıldır sürdüğünü belirterek, arkeoloji müzelerine bağlı arkeologların yanı sıra 50’den fazla serbest arkeolog, restoratör, fotoğrafçı, sanat tarihçi ve yüzlerce işçinin katıldığını dile getirdi.
Yıldırım, “İstanbul gibi kültür tarihinde çok önemli bir yere sahip ve 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti projesine ev sahipliği bir şehrin tarihine ışık tutan kurtarma kazılarında ne yazık ki her şey göründüğü ya da söylendiği gibi tozpembe değildir” dedi. 4 Eylülde 2 serbest arkeolog, bir de sanat tarihçisinin ‘finansal sorunlar’ ve ‘kadro daraltma’ gibi bahanelerle işten çıkarıldığını söyleyen Yıldırım, asıl üzücü olanın İstanbul Arkeoloji Müzelerinin işten çıkarmalar karşısında sessiz kalması olduğuna dikkat çekti.
Kanunen kazmak zorundayız
Basın açıklamasının ardından görüştüğümüz, 4 Eylülde işten çıkarılan serbest arkeolog Enis Tartan, Yenikapı’da 3. yüzyıldan kabaca 11-12. yüzyıla kadar devam eden bir Bizans limanının bulunduğunu belirtti. 32 tane gemi batığı ve çeşitli malzeme dolu tabakalar bulunduktan sonra 8 bin yıllık prehistorik mimarinin bulunmasıyla kazının seyrinin geliştiğini ifade eden Tartan, bu gelişmenin İstanbul’un kültürel topografyası açısından önemli olduğunu vurguladı. Diğer yandan ise projenin bir an önce bitirilmesi ve inşaata başlanması için baskı yapanın işveren olduğunu belirten Tartan, arkeoloji etiği ve kanuni olarak burayı kazmak zorunda olduklarını dile getirdi.
İstanbul’un tarihi toprağa gömülecek
“Bizden istenen aslında çıkan malzemeyi görmemek, çıkan mimariyi görmemek ve herhangi bir taş sırası çıktığında ‘bunlar Allah’ın taşı’ deyip kaldırıp atmamız. O taşlara bakıp da mimarı, malzeme aramamamız isteniyor” diyen Tartan, meslek etiğine aykırı hareket etmek istemediklerine dikkat çekti. Şirketlerle karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Tartan, “Sürekli kazıyı uzatan, birkaç ay daha maaş almaya çalışan insanlar olarak adımız çıkmış durumda” diye tepkisini dile getirdi.
Profesyonel bir kadroları olmadığını kaydeden Tartan, “Buradaki işin özü şu; proje bir an önce bitirilmek isteniyor. Bu iş Sirkeci’de de böyle, Üsküdar’da da böyle, Yenikapı’da da böyle.
@@@@@@@@@@@@@BURAYA DİKKAT !!!!@@@@@@@@@@@@@@@
Eğer bitirilirse ((( ARKEOLOGLAR KAZILARIN BİTMESİNİ İSTEMEDİKLERİNİ İTİRAF EDİYORLAR)))İstanbul’un belki de 200 binlik tarihini öğrenemeyeceğiz ve bu kadar önemli eserler, bilgiler toprak altında kalmaya devam edecek” diye konuştu.
Sermaye gruplarıyla çatışıyor
Sorularımızı yanıtlayan Yıldırım, Yenikapı’nın dünya kültür mirası için önemli bir yer olduğunu vurguladı. İşverenin kazı çalışmasının bilimsellikten uzaklaştırılmasını istediğini dile getiren Yıldırım, “Burası Marmara denizi’nin jeolojik yapısıyla ilgili inanılmaz bilgiler veren bir yer. ‘Onları kırın geçin’ diyorlar bize, yapamıyoruz, mesleki etik ve ahlak bunu engelliyor. Üniversitede aldığımız eğitimin gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu da sermaye gruplarının çıkarlarıyla çelişiyo” diye konuştu.
İstanbul’un ilk surları ‘Costantin surları’ ve ortaya çıkardıkları deniz feneri olduğu düşünülen yapının mimari açıdan benzersiz olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “İstanbul halkının bu konuda duyarlı olması gerekiyor. Buradaki veriler ışığında İstanbul’un deprem haritasını bile aydınlatmanız mümkün” dedi.
Aralık 2006'da TBM kazısına başladığı halde yavaş ilerleyen YEDİKULE-YENİKAPI TÜNELİ'nin nden yavaş ilerlediğini açıklamak için ipucu niteliğinde bir haber:
Yedikule’de oturan Semra Uykusever, DLH (Demiryollar Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü) Marmaray Bölge Müdürlüğü’nden bahçesinde su kuyusu varsa kapatmasını isteyen bir tebligat aldı.
Tebligatın nedenini araştıran Uykusever, Prometheus Hukuk Bürosu’nun gayrımenkul ve imar konusunda uzman avukatları Özkan Aydemir ve Ahmet Sanlı’ya ulaştı. Avukatlar, Marmaray’ı araştırmaya başlayınca, bölgede 6 bin kişiye gelen "geçici tahliye" tebligatlarıyla karşılaştılar. Hukukta böyle bir kavram olmadığından emin olan avukatlar, araştırmalarını derinleştirdiklerinde temelini Başbakan Tayyip Erdoğan’ın attığı 2.5 milyar dolarlık, Marmaray Projesi’nin inşaat ruhsatı olmadığını gördüler.
Aydemir ve Sanlı, Fatih Kaymakamlığı’na, DLH’ye verilen yetkinin, geçici tahliye kararı mı yoksa sadece tebligat yapabilme kararı mı olduğunu sordular. 11 Ağustos’ta verilen cevapta, geçici tahliye kararı alınmadığı, DLH’ya sadece tebligat yapma yetkisi verildiğini söyledi. Özkan Aydemir, tebliğ edilen kararı kimin, neye dayanarak aldığına yönelik bilgiye ulaşamadıklarını belirterek, Ulaştırma Bakanlığı’nın, Fatih Kaymakamlığı’nın, DLH’nin ve yüklenici şirketin, Türk hukukunda olmayan "geçici tahliye" kararı alma yetkisi olmadığını söyledi.
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@
http://www.arkitera.com/h33869-binlerce ... liyor.html
Buda arkeologlardan haber:
Yenikapı Metro-Marmaray Arkeolojik Kazı Ekibi Çalışanları, bulguların ‘kaybedilmesini’ engellemek isteyen çalışanların işten atılmasını protesto etti.
Yenikapı’daki arkeolojik SİT alanı üzerinde süren Marmaray ve Metro projeleriyle İstanbul’un binlerce yıllık tarihi katlediliyor. Bizans dönemine ait 8 bin yıllık geçmişe ışık tutan deniz feneri gibi birçok tarihi eser göz ardı edilip bir an önce inşaata başlanmak isteniyor.
Dün Yenikapı’daki şantiye önünde bir basın açıklaması yapan Yenikapı Metro-Marmaray Arkeolojik Kazı Ekibi Çalışanları arkeolojik bulguların ‘kaybedilmesi’nin önüne geçmek isteyen çalışanların işten atılmasını protesto etti. Açıklamayı yapan serbest arkeolog Hakan Yıldırım, İstanbul Arkeolojik Müzelerinin başkanlığında sürdürülen kazıların 4 yıldır sürdüğünü belirterek, arkeoloji müzelerine bağlı arkeologların yanı sıra 50’den fazla serbest arkeolog, restoratör, fotoğrafçı, sanat tarihçi ve yüzlerce işçinin katıldığını dile getirdi.
Yıldırım, “İstanbul gibi kültür tarihinde çok önemli bir yere sahip ve 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti projesine ev sahipliği bir şehrin tarihine ışık tutan kurtarma kazılarında ne yazık ki her şey göründüğü ya da söylendiği gibi tozpembe değildir” dedi. 4 Eylülde 2 serbest arkeolog, bir de sanat tarihçisinin ‘finansal sorunlar’ ve ‘kadro daraltma’ gibi bahanelerle işten çıkarıldığını söyleyen Yıldırım, asıl üzücü olanın İstanbul Arkeoloji Müzelerinin işten çıkarmalar karşısında sessiz kalması olduğuna dikkat çekti.
Kanunen kazmak zorundayız
Basın açıklamasının ardından görüştüğümüz, 4 Eylülde işten çıkarılan serbest arkeolog Enis Tartan, Yenikapı’da 3. yüzyıldan kabaca 11-12. yüzyıla kadar devam eden bir Bizans limanının bulunduğunu belirtti. 32 tane gemi batığı ve çeşitli malzeme dolu tabakalar bulunduktan sonra 8 bin yıllık prehistorik mimarinin bulunmasıyla kazının seyrinin geliştiğini ifade eden Tartan, bu gelişmenin İstanbul’un kültürel topografyası açısından önemli olduğunu vurguladı. Diğer yandan ise projenin bir an önce bitirilmesi ve inşaata başlanması için baskı yapanın işveren olduğunu belirten Tartan, arkeoloji etiği ve kanuni olarak burayı kazmak zorunda olduklarını dile getirdi.
İstanbul’un tarihi toprağa gömülecek
“Bizden istenen aslında çıkan malzemeyi görmemek, çıkan mimariyi görmemek ve herhangi bir taş sırası çıktığında ‘bunlar Allah’ın taşı’ deyip kaldırıp atmamız. O taşlara bakıp da mimarı, malzeme aramamamız isteniyor” diyen Tartan, meslek etiğine aykırı hareket etmek istemediklerine dikkat çekti. Şirketlerle karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Tartan, “Sürekli kazıyı uzatan, birkaç ay daha maaş almaya çalışan insanlar olarak adımız çıkmış durumda” diye tepkisini dile getirdi.
Profesyonel bir kadroları olmadığını kaydeden Tartan, “Buradaki işin özü şu; proje bir an önce bitirilmek isteniyor. Bu iş Sirkeci’de de böyle, Üsküdar’da da böyle, Yenikapı’da da böyle.
@@@@@@@@@@@@@BURAYA DİKKAT !!!!@@@@@@@@@@@@@@@
Eğer bitirilirse ((( ARKEOLOGLAR KAZILARIN BİTMESİNİ İSTEMEDİKLERİNİ İTİRAF EDİYORLAR)))İstanbul’un belki de 200 binlik tarihini öğrenemeyeceğiz ve bu kadar önemli eserler, bilgiler toprak altında kalmaya devam edecek” diye konuştu.
Sermaye gruplarıyla çatışıyor
Sorularımızı yanıtlayan Yıldırım, Yenikapı’nın dünya kültür mirası için önemli bir yer olduğunu vurguladı. İşverenin kazı çalışmasının bilimsellikten uzaklaştırılmasını istediğini dile getiren Yıldırım, “Burası Marmara denizi’nin jeolojik yapısıyla ilgili inanılmaz bilgiler veren bir yer. ‘Onları kırın geçin’ diyorlar bize, yapamıyoruz, mesleki etik ve ahlak bunu engelliyor. Üniversitede aldığımız eğitimin gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu da sermaye gruplarının çıkarlarıyla çelişiyo” diye konuştu.
İstanbul’un ilk surları ‘Costantin surları’ ve ortaya çıkardıkları deniz feneri olduğu düşünülen yapının mimari açıdan benzersiz olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “İstanbul halkının bu konuda duyarlı olması gerekiyor. Buradaki veriler ışığında İstanbul’un deprem haritasını bile aydınlatmanız mümkün” dedi.
-
- Seyyah
- Mesajlar: 4319
- Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38
-
- Seyyah
- Mesajlar: 4319
- Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38
Bir kaç yerden çıkış verecekler. Biri vilayetin tam önünden. Cağaloğlu Yokuşunda. Bence çok iyi bir karar. Sultanahmet, Aysofya, Gülhane, Cağaloğlu, Bab-ı Ali, Nuruosmaniye bölgesine hizmet verir.Esat yazdı:Mevcut Sirkeci garina oldukca zaktan geciyor umarim doru düzgün baglanti yollari yapilir
Bir tanesi de mevcut garın hemen bartısında sanırım. Cami var ya orada. O bölgede. T1'e aktarma buraan oacak galiba. Ama emin değilim. Krokileri iyi okumak gerek.
Solda ki vilayet tarafı, sağdaki gar tarafı:

Vilayetin hemen yanındaki caminin önünde. Yayınevlerinin bulunduğu cadde.

-
- Seyyah
- Mesajlar: 4319
- Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38
ACI HABER TEZ DUYULUR
http://www.lojiport.com/news_detail.php?id=9346
Demiryollar Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü (DLH), projenin Yenikapı-Yedikule arasındaki bölümünde yer alan 550 binanın tünel kazma çalışması sırasında yıkılma riski bulunduğu gerekçesiyle bina sahiplerinden geçici tahliye istedi. Ancak binalardan birinin sahibi Fikret Düzgün’ün avukatları DLH’nin tebligat için yetkili olmadığını ve proje için inşaat ruhsatı alınmadığını belirleyerek tahliye kararının durdurulması için mahkemeye başvurdu. Bunun üzerine Fatih Belediyesi DLH’ye 15 Ağustos’ta yazı yazarak ruhsat için başvuru yapılmasını istedi. Avukatlar, ruhsatsız projenin yasa, yönetmelik ve plan kararlarına aykırı çalışıldığını belirterek İstanbul 4 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na da başvurdu. Başvuruyu inceleyen kurul çalışmalarının ruhsat ve gerekli izinler alınıncaya kadar durdurulmasına karar verdi.
HÜRRİYET
Demiryollar Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü (DLH), projenin Yenikapı-Yedikule arasındaki bölümünde yer alan 550 binanın tünel kazma çalışması sırasında yıkılma riski bulunduğu gerekçesiyle bina sahiplerinden geçici tahliye istedi. Ancak binalardan birinin sahibi Fikret Düzgün’ün avukatları DLH’nin tebligat için yetkili olmadığını ve proje için inşaat ruhsatı alınmadığını belirleyerek tahliye kararının durdurulması için mahkemeye başvurdu. Bunun üzerine Fatih Belediyesi DLH’ye 15 Ağustos’ta yazı yazarak ruhsat için başvuru yapılmasını istedi. Avukatlar, ruhsatsız projenin yasa, yönetmelik ve plan kararlarına aykırı çalışıldığını belirterek İstanbul 4 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na da başvurdu. Başvuruyu inceleyen kurul çalışmalarının ruhsat ve gerekli izinler alınıncaya kadar durdurulmasına karar verdi.
HÜRRİYET
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18155
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Her zamanki seyler bunlar hangi belediye ya da devlet projesinin ruhsati var ki 
Ama bence iyi bir karar 550 daire demek orada cok güzel bir kentsel dönüsüm demek TOKI ve KIPTAS hemen bu kisilere ev yapsin bir sekilde anlassinlar ve bosalsin oralar biraz meydan acilsin Sur icin nefes alsin, bu kadar rahat ev versinler diyorum cünkü orada arsa tapulu ev cok nadirdir eski binalar oldugu icin tamami ruhsati imari olan daireler, imara uygunlarmi tartisilir o baska

Ama bence iyi bir karar 550 daire demek orada cok güzel bir kentsel dönüsüm demek TOKI ve KIPTAS hemen bu kisilere ev yapsin bir sekilde anlassinlar ve bosalsin oralar biraz meydan acilsin Sur icin nefes alsin, bu kadar rahat ev versinler diyorum cünkü orada arsa tapulu ev cok nadirdir eski binalar oldugu icin tamami ruhsati imari olan daireler, imara uygunlarmi tartisilir o baska
-
- Seyyah
- Mesajlar: 4319
- Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18155
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Aslinda o sitedeki bazi bilgilendirmeler ve calismalar hosuma gidiyor ama bu tip konularda konuya popülist mi derler ya da ideolojik mi derler böyle yaklastiklarina inaniyorum bizde istemiyoruz Sirkeci ve Haydarpasa ya bir sey olsun ama ben istiroyum ki Kazlicesme-Sirkeci arasindaki mevcut raylarda birde tramvay calissin 3 vagonlu olsun Stadtbahn gibi gitsin gelsin, buradaki ray sökme adamlarin zoruna gitmiyor Marmaray gidiyor
ilginc.
Tabii herkesin bir düsüncesi var bizim isimiz düsünceleri karalamak degil, fikrimizi beyan edip ikna etmeye calismak.

Tabii herkesin bir düsüncesi var bizim isimiz düsünceleri karalamak degil, fikrimizi beyan edip ikna etmeye calismak.
-
- Seyyah
- Mesajlar: 4319
- Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38
Tabi ki farklı fikirler sinerji sağlayabilir. Güzel çalışmalar yapıyorlar. Tarihi eserler için duyarlı olmaları güzel. AMA PROJEYİ ENGELLEMEK İÇİN TARİHİ BİR BAHANE OLARAK KULLANDIKLARINI DÜŞÜNÜYORUM BAZEN.
Tarih olmasa idi başka bahane bulacaklardı. Ne diyorlardı 2004'te: TÜPLER BATIRILAMAZ? Nasıl yapacaksınız. Ne oldu. 10 tüp paşa paşa batırıldı. Bilim ve teknoloji düşmanı bunlar.
Tarih olmasa idi başka bahane bulacaklardı. Ne diyorlardı 2004'te: TÜPLER BATIRILAMAZ? Nasıl yapacaksınız. Ne oldu. 10 tüp paşa paşa batırıldı. Bilim ve teknoloji düşmanı bunlar.
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5585
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
Bu üstteki harita resimlerinin büyütülememesi benim için biraz zor oluyor ... O tünel İstanbul üçgeninin tam ortasından geçiyor gibi, o hatta şimdi hangi "metromsu" istasyonlar düşünüldü? Aslında fazla uzak olmayan bir kaç durağa elverişli. Ama transit, hele hele uluslararası hatları o durakların yanından geçirmek gerekir, yani perona değdirmeden.
Benim için bunlar salata oldu gitti yani ...
B. Alabay
Benim için bunlar salata oldu gitti yani ...
B. Alabay