at-L.50 » Großglockner Hochalpenstraße - Yüksek Alp Yolu

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18060
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

at-L.50 » Großglockner Hochalpenstraße - Yüksek Alp Yol

Mesaj gönderen Esat » 29 May Çrş, 2013 23:44

Dün küçük bir gezi ile uzun zamandır gitmek ve görmek istediğim bir yer olan Grossglockner dağ yolunu dolaştım, benim için oldukça keyifliydi gerçi başta planladığım tüm geziyi yapamadım ama sağlık olsun, buna en sonda kısaca değineceğim.

Öncelikle yer ve mekan hakkında kısa bir iki bilgi vereyim. Grossglockner orjinal yazılışı ile Großglockner doğu Alp dağlarının dolayısı ile Avusturya'nın en yüksek noktasını barındıran dağ hatta dağ silsilesi de diyebiliriz, bir diğer noktada Kleinglockner yani küçük olarak adlandırılanı da var :) gerçi aralarında sadece 30 m. kadar fark var ama küçüklüğünü bilsin yani. Grossglockner deniz seviyesinden 3798m. de zirve yapan bir dağ, piramit görünümlü sadece tek bir yönden yaklaşım patikası gördüm ama orada da çok fazla çökme vardı yani profesyoneller dışındakilere erişim yok gibi, bir diğer istikamet tanıtım haritalarında zirveye çıkış için gösteriliyor ama resimde görüldüğü kadar kolay olmasa gerek, kaldı ki ben böyle dağ bayır geziyorum ama kondüsyon olarak yürüyüş anlamında bile yapmam mümkün değil :) yarı yolda kalma riskim çok fazla, ha yapabilmeyi çok isterdim o başka, profesyonel anlamda ise o tamamen başka ve zor ötesi bir iş.

Resim
Bu foto alıntı, dün dağın alt tarafında çok güzel açık bir hava vardı fakat yaklaştıkça zirve bir bulut içerisinde idi, böyle net bir zirve fotoğrafı maalesef çekemedim.

Resmi sitesinde okuduğum bilgilerde bu bölgenin Alp dağları içinde bir geçiş alanında olduğu ve değerli maden arayıcıları tarafından bilinen bir yer olduğu fakat zirve keşfi/tırmanışının 1800 de yapıldığı yazıyor. Daha öncesinde de bölge yarı yüksekliğe kadar pek çok ziyaretçiyi çekiyormuş zaten.

Lafı uzattım yine, geleyim fasulyeye. Zirvenin hemen altında bir buzul kütlesi var, 1924 yılında Franz Wallack isimli bir mühendis dağın eteklerinden bu noktaya kadar çıkan bir yol inşa etme fikrini ortaya atar, 3m. genişliğinde bazı noktalarda 5m. ye çıkabilen bir yol projesi yapar, %12 eğim ile inşa edilecek bu yol (Edelweissspitze de %14) için 3 milyon Avusturya Şilini maliyet çıkartılır. 1928 de ilk çalışmalar başlar, 1929 da ekonomik kriz nedeni ile bir ara verilir ve 1930 da ilk dinamitleme çalışmaları ile tekrar işe başlanır. 1931 de işi sürdürmek amacı ile Großglockner Hochalpenstraßen AG isimli bir şirket kurulur. 1931 sonunda toplam güzergahın 1/3 ü tamamlanmıştır. 1934 sonlarına doğru modifiye edilmiş bir Steyr otomobil ile ilk sürücü yolu kullanır. 3 Ağustos 1935 tarihinde de resmi açılışı yapılır.

Rakamsal olarak yapılan iş şöyle tanımlanmış; bu sürede 26 ay çalışılabilmiş,870.000 metreküp toprak ve kaya taşınmış, 115.750 metreküp duvar inşa edilmiş, 67 köprü inşa edilmiş ve bir telefon hattı ile 24 telefon noktası yapılmış, bu işleri 3200 işçi 1,8 milyon vardiya saati (bu nasıl hesaplanmış anlamadım :)) ile gerçekleştirmişler. Yine bu bilgilerde 1936 çıkartılan bitiş maliyetine bugünkü para birimine çevrildiği zaman 53,5 milyon € yol inşaatı için, 3,3 milyon € da bağlantı yollarının iyileştirilmesi ve telefon sistemini döşemek için harcandığı yazıyor.

Yukarıdaki bilgiler ve işletmenin sitesi için tıklayınız.

İşletmeci halen aynı firma ve bölgede toplam 6 adet bu tip turistik yol işletiyor, en meşhuru bu gittiğim Grossglockner Hochalpenstrasse sonra Gerlos Alpenstrasse geliyor diye biliyorum. Tabii firma bu yolları babasının hayrına işletmiyor :) otomobiller 33 € motorsikletliler 23 € vererek giriyorlar ama elektrikli oto ve ikinci gün için ekstra ucuz fiyatları var, sadece kamyonlar fiks 39 €, otobüsler için ise minimum 33 € olmak üzere kişi başı 5 € alınıyor. Büyük para, yani 33 € verdim ama içim hafiften bir titredi hakkaten, tek avuntum kasiyet bileti kaybetme bu yıl içinde bir daha gelirsen sadece 10 € ya giriş yapabilirsin dedi, sevindim :P

Burası benim neden ilgimi çekti derseniz, dağları seviyorum, böyle bir yüksekliğe araba ile çıkmayı denemek istedim, yolu merak ediyordum ayrıca oradaki doğayı görmek istiyordum, kısmen isteğime ulaştım, keşke tepede de hava güzel olsaydı ve daha iyi fotoğraflar çekebilseydim diyorum sadece, kısmet bu kadarmış, aşağıda çektiğim fotolardan birazını vereyim de bu kadar laf kalabalığının bir anlamı olsun.

Resim
yaklaşırken uzaktan şöyle görünüyordu açıkçası emin olamadım aynı yermi fakat paylaşayım istedim

Resim
Girişe giden bağlantı yolundan bir kare

Resim
Bu da gişelerin olduğu bölge, bu arada 2 ayrı noktadan giriş çıkış yapılabiliyor, gişe kısmı pek aydınlık çıkmadı.

Resim
Resim
1600 m. civarında yerde kar vardı.
Resim
Resim

kar temizleme araçları hazır bekliyor hala
Resim

bunlarda motorsikletçiler, Hell Angels Dusseldorf :) fotoğrafımı çekmelerini rica ettim ama tırsmadım dersem yalan olur, sağolsun şu kel ve 2.20 boyunda olan çekiverdi beni :)
Resim

Bu tabelalar S şeklindeki dar virajların hepsinde var nerede ise, kaçıncı dönüş, verilen isim ve denizden yükseklik yazıyor.
Resim

Resim
Yukarıdaki resimdeki seyir alanında böyle metal aletler dikmişler, göz-gez-arpacık yapınca alttaki tabelada yapan yeri ve yüksekliğe bakmış oluyorsunuz, basit ama hoş.
Resim
Resim

Bu şekilde 2 adet tünel vardı, diğer tünelde çektiğim bir fotoda vardı, buzullar sarkıyordu :) burada sıcaklık +1.5 derece olmuştu dönüşümde ve kar yağmaya başlamıştı, gişelerde ise sıcaklık +12 derece idi, yani yaklaşık 10 derecelik bir fark vardı.
Resim

Resim
Bu yolun tamamının çekilebildiği bir nokta var ama ben bulamadım, nette fotoları var aynısını çekemedim, aşağı doğru sürekli bu şekilde kıvrılarak iniyor

Resim
Tepeden ve buzuldan gelen kar sularının toplandığı küçük bir baraj, burada Kraftwerk yani Güç Tesisi diye bir yer var ama sanırım burası değil çünkü baraj yapısı dışında ekstra bir şey göremedim.

Resim
Bu da son noktaya çıkan rampa, resmin altındaki küçük hayvanı seçebiliyorsanız o bir Dağ Sıçanı, Murmeltier diye adlandırılıyor Türkçesini sözlük Dağ Sıçanı diyor :) bilemedim fakat şu kadarını söyleyeyim çok tatlı hayvanlar, fakat ziyaretçiler onları beslediği için şişman ve tembel olmuşlar, özellikle rica ediyorlar beslemeyin diye, şişmanladıkları için diğer hayvanlar çok kolay yakalıyormuş bunları.

Resim
Sanırım çığ ve toprak kaymalarına karşı yapılmış bir tünel

Resim
Tesisin bahçesinden bir görünüm

Resim
Bölgenin krokisi, sol alttaki kırmızı kesik çizgiler Grossglockner zirveye giden tırmanma güzergahı, direkt çizgi ise funiküler Gletcher Bahn ı gösteriyor.

Resim
1934-2000 yılları arasındaki buzulun erimesini gösteren iki fotoğraf

Resim
Buzul kütlesinden bugün geriye kalan. Oldukça sert bir kış ve bol kar yağışına rağmen durumu bu.

Resim
Dağ silsilesini gösteren bir foto ve açıklamalar

Resim
Burası yolun geldiği son nokta ve Grossglockner zirvesinin tam karşısına yapılmış olan tesis, tabii zaman içinde büyütülerek modernleştirilmiş. Bölgenin ismi Franz Josefs Hütte, imparatora ithaf edilmiş. Bu mavi kabinler motorcular için, herşeylerini içine emanet edip rahat dolaşabilmeleri için, üstüde görüldüğü üzere otopark yapılmış.

Resim
Murmeltier lar :) tepeden bu kadar çekebildim, oynaşıp duruyorlardı. Sanırım hava daha iyi iken gelmek lazım açıkçası dokunmayı planlıyordum ama olmadı. Yine bu bölge dağ keçilerinin çok olduğu bir alan ama hiç dağ keçiside yoktu ortalıkta soğuktan herhalde.

Resim
Tesisin alt tarafında böyle bir mağara var, sadece bir galeri ziyarete açıktı yaklaşık 400m. kadar toplam, içinde hoparlör vasıtası ile ürkütücü bir müzik ve garip konuşmalar veriyorlar, saçma bir şeydi bence :)

Resim
Bu patika zirvenin tam karşısında kalıyor ama takip edilerek zirveye çıkılabilir gibi duruyordu fakat bayağı bir göçme vardı ve giriş kapalıydı zaten.

Resim
Bu cam seyir kulesi Swarowski tarafından yaptırılmış ama dönüş yolu gözümde büyüdüğünden ve hava iyice kapattığından çıkmaya gözüm yemedi, zaten gördüğünüz gibi bu hava nadir ziyaretçilerindenim :)

Son bir iki konu ve dönüş yolundan fotoları bir sonraki mesajımda vereceğim, şimdilik bu kadar.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18060
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 30 May Prş, 2013 00:18

Resim
Resim
Bu yapı Gletscherbahn isimli funiküler e ait, 8 Haziran'da işletme açılıyormuş, binemedim yani, biraz aceleci davrandım halbuki 18 in de aynı bölgeye yine gideceğim, o gün gezebilirdim buraları ama sağlık olsun. Bu funiküler ile buzulun seviyesine inilebiliyor, orada gezilebiliyor, nette bulduğum şu iki fotoyu vereyim biraz fikir verir belki

Resim

Resim

Gelelim dönüş yolundan fotolara
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim

Yolculuğu tek başıma yaptığım için yolda iken pek foto çekemedim, duracak noktalarda durup fotoğraflamaya çalıştım. Başta dediğim gibi aslında biraz daha planlı ve uzun bir gezim vardı ama hem ertesi gün hava durumunun kötü haberleri hemde biraz masrafı azaltmak adına sadece bir gün burayı gezip geldim. Aslında Hallstatt ve tabii ki funiküleri ile Salzburg ta bayağı bir toplutaşıma fotoğraflaması planlamıştım ama olmadı, başka sefere. Burada pek çok teleferik daha doğrusu telesiyej var ama hiçbiri çalışmıyordu, onların sezonu bittimi bilmiyorum artık :) Hem araba sürüp hem foto ya da video çekmek zor olduğu için çok ve güzel fotoğraflarım yok ama idare edeceğiz.

Yol genel olarak harika diyebilirim, bakımı çok iyi yapılıyor, ne delik ne göçük yoktu, yanlız iyi bir daha doğrusu bakımlı bir araba ve tecrübeli bir şoför ile gitmekte fayda var. Benim gittiğim araba orta halliydi diyelim :) gerçi at sahibine göre kişner o başka ama diğer arabalardan gelen balata kokuları ve yolda yaptığım bir iki hız zorlaması bunu söylememi gerektiriyor. Çıkışta debriyaj inişte fren balataları gayet güzel ısınıyor, her inişten önce vites düşürün falan filan uyarısı var, dediğim gibi bir iki noktada hızı zorladım ama 80km/s ile o S virajlara yaklaşmanın çok tehlikeli olduğunu çabuk fark ettim, 4. viteste durmakta zorlanılıyor 90PS VW Bora ile çıkarken 3. viteste çıkamadığı yerler oldu ama tabii oksijen durumu motoruda etkiliyordur, en azından ben şoförlük öğrenirken yükseğe çıktıkça arabanın çekişi düşer avans vurur falan diye öğretmişlerdi. İnerken de dediğim gibi 4. vites nadiren gördüm. Bir de video çekmeye çalıştım ama kamerayı elde tutamadığım ve ön konsolda da sağa sola uçtuğu için bir şeye benzemedi :P yine de kırpa kırpa koyayım diyorum, bakalım yaparsam bu gece eklerim, ya da youtube dan bir kaç tane bulup eklerim.

Aklıma gelen başka bir şey yok, yaz aylarında çok kalabalık özellikle motorsiklet trafiği çok fazla, pek çok oldtimer araba festivali de düzenleniyor, mesela önümüzdeki ay nostaljik itfaiye arabaları ile çıkacaklarmış, falan filan. Bir daha ki yolculumu kesin Haziran ayında yapmalıyım buraya, o zamana kadar bu.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5555
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 30 May Prş, 2013 09:57

Üfff … şah-ha-neh! Şahane be. Bir de gitmiş VW Golf araklamışın len zibidi :lol:

O Murmeltierler böyyüg sıçanvari değil miydi len, ula, ısırırlar, parmağın gider, öyle dokuniim olmaz :lol:

Acaip güzel bir yermiş be. Bana tam ve tam İsviçre’yi hatırlattı.

Bence o Kraftwerk tam orada da olabilir, çünkü burada da var bu (Schluchsee etrafında kocaman, bilmem kaç onlarca kilometrelik bir sistem tesisi). Ama enerji türbinleri ve bütün alet edevat yerin dibindedir. Yani en azından türbinler yerin dibindedir bence.

https://de.wikipedia.org/wiki/Schluchseewerk
https://de.wikipedia.org/wiki/Pumpspeicherkraftwerk

Belki böyle bir şeydir?

Valla tadını çıkarmışın. Bence sen Galler’i de ÇOK severdin (İngilizce: Wales/Gallerce: Cymru (kımri oku)). Oranın resimlerini göndermiş†im bir zamanlar, değil mi?

kemal
Hareket Amiri
Mesajlar: 1577
Kayıt: 24 Eyl Pzt, 2007 09:41

Mesaj gönderen kemal » 30 May Prş, 2013 12:25

OH oh göz banyosu buna denir yahu :D

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18060
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 30 May Prş, 2013 13:39

kemal yazdı:OH oh göz banyosu buna denir yahu :D
İyiydi hakkaten Kemal abi ama hava daha açık olsa idi çok daha iyi olabilirdi, bir de ben kameralarda ayar yapmayı sevmiyorum pek :) herhalde düşük ışıkta bırakmışım koyu renkler bayağı bir karanlık gibi, neyse dediğim gibi tekrar yolum düşerse Haziran-Temmuz gibi giderim herhalde, fakat dün bölgenin sitesinden baktım çok yıllık bir panorama kamera arşivi var, o aylarda bile gün içinde zirve kapalı olabiliyor, biraz şans, biraz hava durumu takip biraz da bölgenin huyunu suyunu bilmek ile alakalı herhalde :) Ben o bölgedeki hava şartlarını iyi kötü bildiğim için endişeli idim ama en azından şimşekli fırtınaya yakalanmadım, fena oluyor.

Başar olabilir, o baraj setinin diğer tarafında bir set daha varmış, fotoyu çektiğim yerden görünmüyor, haritada gördüm dün gece belki de oradaki tesislerin elektriğini sağlayacak kadar bir şeydir.

Aslında İsviçre yi daha çok severdim herhalde ya da kuzey ülkelerini :) Galler de kuzeyde ama anladın işte Finland, İsveç falan kast ediyorum, gözler bayram etsin diye :)

Murmeltier sıçan, tip olarak çok benziyor zaten Türkçesi de Dağ Sıçanı, normalde evcil değildir tabii ki ama şöyle düşün nerede ise 100 yıldır insanlar arabalar ile oraya çıkıyorlar, kim beslemeyin derse desin her insan ister, geçen yıl bir çocuk çıktı gazetelere orada bir köy çocuğu, resmen arkadaş olmuş bunlarla hamster gibi olmuşlar çocuğun yanında :) ha ısırabilir mi? her zaman için böyle bir tehlike vardır tabii ki, kedi besler gibi olmaz bence de. Ben biraz dar zamana kaldığım için acele ettim aslında öğleden önce gelip akşama kadar gezinmek lazım, Edelweissspitze dedikleri nokta çok iyi imiş fotoğraf çekmek için ama ben oraya çıkıp vakit kaybetmeyeyim dedim, iyi etüt etmek lazım ne yapacağını.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5555
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 30 May Prş, 2013 20:40

Ben genel olarak sıçanları çok severim, zekâlarını da az kişi bilir. Ama böyle böyyüg, dikkatli olurum da :-)

Bence seni en çok ohalandırabilecek kuzey ülkesi Norveç olur, ta kendisi, Fjord bölgeleri. Şahsen sadece İsveç’i tanıyorum, güzel. Bir arkadaş Finlandiya’yı çok gezdi, ama orası bana biraz itici geldi, çok taşlık, çöl gibi. Galler yem yem yemyeşil, acaip bir havası var, yağmur yağıyor, aynı anda güneş vuruyor :-)

Cevapla

“Ülke ve Şehirler, Gezi İzlenimleri” sayfasına dön