ist-B.03:03 » Marmaray Projesi [İnşaat Süreci]

irfanmm
Aylık Paso
Mesajlar: 53
Kayıt: 08 Kas Prş, 2012 15:25

Mesaj gönderen irfanmm » 18 Oca Cum, 2013 12:28

Su baskını koruması;

Su baskını koruması deniz seviyesinin yükselmesi veya beklenmeyen doğa koşullarının olması haricinde marmarayın yüksek deprem riski içeren bir bölgede olmasından dolayı zorunludur.
Bu yapılar Sirkeci ve üsküdarın kıyı kısımlarındaki sistemlerdir. Sitemin ana unsurları Yükselen giriş bariyerleri, fırtına drenajları, tunel drenajları ve sel kapaklarıdır.

Öncelikli amaç yolcuları ve sistemi olası su baskınlarına karşı minimum etkiye maruz bırakmaktır.
-İstasyon girişlerinde (acil ve asansör girişleri dahil) fırtınalardan ve aşırı yağıştan meydana gelen su girişini engellemek.
-hava koşullarından tunelleri izole etmek.
-tüpte meydana gelecek önemli bir sorunda kıyıya yakın istasyonları korumak

Örneğin kıyıya yakın olan üsküdar istasyonunda girişlerden deniz suyunun bazı etkilerden dolayı yükselmesi durumunda devreye girecek yükselen hidrolik bariyerler mevcuttur.
Ayrıca içeri girecek suyun tahliyesi için çıkurlar ve pompalar efektif olarak sistemi kuru tutmaya çalışacaktır.

Deprem veya terör hareketlerinden dolayı tüpte meydana gelebilecek hasarlardan sistemin etkilenmemesi için sirkeci ve üsküdar istasyonunda hattı izole etmeyi sağlayacak ve tüpün ağzını kapatacak sel kapakları olacaktır.
Sel kapakları hafif ve sertleştıilmiş çelikten oluşup iki hidrolik itici tarafından kapatılacaktır. Bu sistem aynı zamanda sinyalizasyon sayesinde sistemi durduracaktır. Sistemde problem çıkma olasılığına karşı yedek ve el ile kapatılma mümkündür.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 18 Oca Cum, 2013 14:41

Cepten bir türlü yazamadım ama yazdıklarınızı okudum, bana göre yapılabilecek her şey yapılmış, tamam tünel veya sistem daha büyük bir şiddete dayanıklı yapılabilirdi, belki! Yani niye belki diyorum, Japonlarda göya 9 a dayanır yapıyoruz falan filan ama gerçek mi bu ya? :) Bir de dün ya da önceki gün okudum gazetelerde bu Saros depremi sonrası, bizde ölçüm Richter ama dünyada artık terkedilmiş(miş), yani bu yüzden başka ülkelerin açıkladığı ile bizimki farklı oluyormuş, gerçi yıkıcı deprem yıkıcıdır rakamların bir önemi yok altta kalan için ama yine de belki önemlidir diye yazmak istedim.

Sıvılaşma hadisesi kötü tabii ama 105 metre derinliğe inip tünel geçirmek? Herhalde bir 15 yıl daha beklerdik, iki kıyıdaki istasyonlar içinde herhalde bir 80 metre derinliği göze almak ya da ne bileyim onlardan vazgeçmek gerekirdi, yani bu işe şöyle etraflıca bakınca tutar olmayan yerleri olduğu ortada, ayrıca dediğiniz gibi yapılan açıklama aslında sorunlu zemin olduğunu kabul etmektir ama sadece oradamıdır, yoksa bu bilim insanlarının söylediği gibi denizin ortası ya da Sirkeci kıyısında da varmıdır.

Benim asıl soracağım kapak sistemi ile ilgili aslında. Çok kritik bilgi değilse eğer nasıl çalışıyor, yani nasıl kapanıyor? Tünelde ray var, katener var, kapaklar normalde hangi pozisyonda duruyor da sonra bir tıpa gibi kapatılabiliyor? Su geçişi hiç olmuyor?

Diğer bir sorum, katıldığım o eski gezide Üsküdar'da açıklama yapan arkadaş, tünelde bir sorun olduğunda içeridekilerin sığınabileceği "panik odası" tarzı bir yer bulunduğunu, ama bu alana erişmek için oluşan durum sonrasında yukarıdan bir tüp indirip kapak kısma monte edilmesi gerektiği gibi bir şeyler anlatmıştı, bu sanırım sadece inşaat aşaması için geçerli bir prosedür? Normalde içeride birilerinin kalması durumunda böyle sistem güvenlik prosedürü varmı? :) Biraz kritik sorular olabilir hani cevabı yayınlamak doğru değilse siz bilirsiniz bende genelde önce olumsuz taraflarına baktığım için olayın :)

irfanmm
Aylık Paso
Mesajlar: 53
Kayıt: 08 Kas Prş, 2012 15:25

Mesaj gönderen irfanmm » 18 Oca Cum, 2013 16:08

Benim asıl soracağım kapak sistemi ile ilgili aslında. Çok kritik bilgi değilse eğer nasıl çalışıyor, yani nasıl kapanıyor? Tünelde ray var, katener var, kapaklar normalde hangi pozisyonda duruyor da sonra bir tıpa gibi kapatılabiliyor? Su geçişi hiç olmuyor?
Kapaklar yukarıdan aşağı iniyor. İki itici hidrolik kol sayesinde. Yanlarındaki rulmanlar sayesinde yuvasından aşağı rahatlıkla inebiliyor ayrıca tünelin altında oturacağı yuva var kapağın ineceği bu yuvanın içerisinde zeminde bir mekanizma var aynı zamanda rayın o kısmını aşağı çekiyor. Katenerdede aşağı inene kapağın itmesiyle açılan bir mekanizma var. %100 sızdırmazlık mümkün olmayabilir. Ancak sızma başa çıkılmayacak düzeyde olmayacaktır. Aslına bakarsanız tam olarak barajların savak kapaklarına benziyor.
Diğer bir sorum, katıldığım o eski gezide Üsküdar'da açıklama yapan arkadaş, tünelde bir sorun olduğunda içeridekilerin sığınabileceği "panik odası" tarzı bir yer bulunduğunu, ama bu alana erişmek için oluşan durum sonrasında yukarıdan bir tüp indirip kapak kısma monte edilmesi gerektiği gibi bir şeyler anlatmıştı, bu sanırım sadece inşaat aşaması için geçerli bir prosedür? Normalde içeride birilerinin kalması durumunda böyle sistem güvenlik prosedürü varmı? Biraz kritik sorular olabilir hani cevabı yayınlamak doğru değilse siz bilirsiniz bende genelde önce olumsuz taraflarına baktığım için olayın
1387 metrelik batırma tünelinin 630 metresinde deniz tabanıyla tünel arasında 4metreden az mesafe var bu bölgelerde taban beton enjeksiyonu ile kuvvetlendirilmiş kaya dolgusu var. Kalan kısım yani 4 metreden fazla olan kısımda böyle bir ihtiyaç yok. sadece baturma tüp boyunca tünelin kuzey ve güney cephelerinde tüpe yaklaşık 10 metre mesafelerde gemilerin attığı çapayı release eden beton yapılar var. Zira gemilerin çapa taraması tünelin dış cephesini yırtabilir bu nedenle hem beton bloklar hemde 4 metreden az yerlerde kaya dolgular mevcut. Bundanda anlaşılacağı gibi tüpden herhangi bir kapak vasıtasıyla kaçış mümkün değil. Ancak kapakların hemen önünde yeryüzüne kadar ulaşan kaçış tünelleri var. V şeklindeki tünel yapısını düşünürseniz kapak kapandığında içeridekiler kapak noktalarındaki bu kaçış tünellerinden yüzeye (sirkeci ve üsküdar) çıkabilecekler. tüpün tamamen kırılmayıp ek contalardan su alma durumundan bahsediyoruz elbette.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 18 Oca Cum, 2013 20:20

irfanmm yazdı:Kapaklar yukarıdan aşağı iniyor. İki itici hidrolik kol sayesinde. Yanlarındaki rulmanlar sayesinde yuvasından aşağı rahatlıkla inebiliyor ayrıca tünelin altında oturacağı yuva var kapağın ineceği bu yuvanın içerisinde zeminde bir mekanizma var aynı zamanda rayın o kısmını aşağı çekiyor. Katenerdede aşağı inene kapağın itmesiyle açılan bir mekanizma var. %100 sızdırmazlık mümkün olmayabilir. Ancak sızma başa çıkılmayacak düzeyde olmayacaktır. Aslına bakarsanız tam olarak barajların savak kapaklarına benziyor.
Kafamda canlandırdığımdan çok farklı değilmiş ama açıkçası ben hayal gücü olarak tanımlayıp gülmüştüm kendime :) daha doğrusu nasıl diyeyim işi de biraz küçümsemişim sanki. Tabii ki %100 sızdırmazlık beklemiyorum ama tarif edilen sistem ciddi bir koruma sağlayacaktır diye düşünüyorum.
irfanmm yazdı:Bundanda anlaşılacağı gibi tüpden herhangi bir kapak vasıtasıyla kaçış mümkün değil. Ancak kapakların hemen önünde yeryüzüne kadar ulaşan kaçış tünelleri var. V şeklindeki tünel yapısını düşünürseniz kapak kapandığında içeridekiler kapak noktalarındaki bu kaçış tünellerinden yüzeye (sirkeci ve üsküdar) çıkabilecekler. tüpün tamamen kırılmayıp ek contalardan su alma durumundan bahsediyoruz elbette.
Okey, zaten benim hatırladığım büyük ihtimal ile tüp inşaatı esnasında meydana gelecek bir durumda kullanılmak üzere düşünülen bir şeydi, diğer türlüsü konusunda haklısınız, tüpün üzeri kayalar ile kapatılacaktı bunu unutmuşum.

Ama şu kadarını söyleyeyim, bunca senedir Marmaray diyoruz, yazıyoruz, çiziyoruz ama bu kadar tatmin edici bilgiyi ilk defa okudum, benim için çok değerli bilgiler oldu, tekrar teşekkürler.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5555
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 18 Oca Cum, 2013 23:32

Evet, eli, ayağı olan bilgiler. Ayrıca, beni ciddiye alan biri yazmış, senin gibi olmas-bişii dememiş :-)

kenanmar
Serbest Geçiş
Mesajlar: 741
Kayıt: 28 Eyl Çrş, 2011 15:47

Mesaj gönderen kenanmar » 20 Oca Pzr, 2013 19:00

http://www.youtube.com/watch?v=70A8fciv-u8
Marmaray Projesi İstanbul'un geçmişine dair bilinenleri değiştirmeye devam ediyor. İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdür Yardımcısı Rahmi Asal Pendik'te bulunan Temenye Höyüğü'nde yapılan kazıları değerlendirerek, NTV'ye verdiği röportaj'da höyükten neoletik döneme ait taş, kemik ve insan iskeletlerinin çıkarıldığını söyledi. Tarih: 18.12.2012

kemal
Hareket Amiri
Mesajlar: 1577
Kayıt: 24 Eyl Pzt, 2007 09:41

Mesaj gönderen kemal » 21 Oca Pzt, 2013 23:27

Resim

Resim

Bugün Ayrılıkçeşme'den geçerken bunları çektim . İnternet çok ağır , bu iki resmi zorlukla yükleyebildim.
En son kemal tarafından 21 Oca Pzt, 2013 23:30 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 21 Oca Pzt, 2013 23:29

Ayrılıkçeşme mi Kemal abi? Arkadaki Siyami Ersek hastanesi galiba o yüzden salladım :) ikinci köprüde yerleştirilmiş görünüşe göre, bir de bu Söğütlüçeşme ile bu köprüler arasında çalışma var deniyordu, o konuda bir bilgin varmı Kemal abi?

kemal
Hareket Amiri
Mesajlar: 1577
Kayıt: 24 Eyl Pzt, 2007 09:41

Mesaj gönderen kemal » 21 Oca Pzt, 2013 23:33

Çalışma Söğütlüçeşme'ye doğru üst resimdeki karayolu geçidinde var. Geçit neredeyse tamamlanmış.
Demiryolu yatağı ve köprüler de tamam. Rayları bekliyor.Resim

irfanmm
Aylık Paso
Mesajlar: 53
Kayıt: 08 Kas Prş, 2012 15:25

Mesaj gönderen irfanmm » 23 Oca Çrş, 2013 16:14

Marmaray Güç sistemler;

İşletmenin sağlıklı sürdürülmesi için enerji sistemleri kritik önem taşır. Sadece işletme açısından değil aynı zamanda aydınlatma, asansörler, yangın alarmları, kapalı devre görüntü sistemleri, havalandırma fanları, drenaj pompaları ve sel kapıları için eneji önemlidir.
Bazı sistemler için az enerji ihtiyacı vardır. Ancak havalandırma fanları gibi devasa sistemler için enrji ihtiyacı çok büyüktür.
Sistem tasarımız herhangi bir durumda alternatif metodlar ile çalışmayı sürdürecek durumdadır. Asya ve avrupayı bağlayan bu tünelde enerji biri asya (ayrılıkçeşme) diğeri avrupa (yedikule) olmak üzere iki yakadan sağlanacaktır. Enerji 380kV ve 154 kV olarak bağlanacak, ancak sistem içerisinde 33kV ve 10kv olarak dağıtılacaktır. Ana dağıtım şebekesinde mümkün olduğu kadar yüksek voltajın kullanılması sistemin güvenilirliği ve istasyonlar arası uzun mesafeden dolyı gerekli görülmektedir.
Enerji sisteminde kullanılacak tüm ekipman uluslar arası ve yangın yönetmeliklerine uygundur.
Tüm kritik sistemlerin yedekli çalışabilmesi için farklı iki kaynaktan beslemeleri yapılacak ve bu kaynaklardan gelen hatlar her türlü felaket senaryosunda minimum hasarı almaları için azami gayret gösterilecektir.
Kaynaklardan birinin devre dışı kalması durumunda sistem diğer kaynağa çevirilerek çalışmasına devam edecektir.
Ayrıca hem ayrılıkçeşme hemde yedikulede diesel jenaratörler bulunmaktadır.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 23 Oca Çrş, 2013 16:45

İrfan Bey peki tünel haricinde sistemin tümünde kaç trafo merkezi olacak? Doğal olarak bunlarda birinin devre dışı kalması durumunda onun bölgesini besleyecek şekilde konumlandırılacak ve bağlantılanacaktır ve Marmaray gibi modern bir sistemde tüm bu kumandaların scada üzerinden yapılacağı da aşikar ama elektrik kesintisi de kent içi sistemlerde önemli bir sorun, yeni nesil araçların eskilerine göre daha çok enerji ihtiyacı olduğu gibi bir takım bilgiler aklımda kalmış, biraz da bu yüzden soruyorum, yani mevcut trafo merkezleri yeterli gelecek mi, yoksa ilave trafo merkezleri inşa edilecek mi? Eski sistem ile yeni sistem aracı işletme fazında voltaj farkı yok sanırım, çünkü yeni araçlar şu anda kullanılıyor.

irfanmm
Aylık Paso
Mesajlar: 53
Kayıt: 08 Kas Prş, 2012 15:25

Mesaj gönderen irfanmm » 25 Oca Cum, 2013 11:51

İrfan Bey peki tünel haricinde sistemin tümünde kaç trafo merkezi olacak? Doğal olarak bunlarda birinin devre dışı kalması durumunda onun bölgesini besleyecek şekilde konumlandırılacak ve bağlantılanacaktır ve Marmaray gibi modern bir sistemde tüm bu kumandaların scada üzerinden yapılacağı da aşikar ama elektrik kesintisi de kent içi sistemlerde önemli bir sorun, yeni nesil araçların eskilerine göre daha çok enerji ihtiyacı olduğu gibi bir takım bilgiler aklımda kalmış, biraz da bu yüzden soruyorum, yani mevcut trafo merkezleri yeterli gelecek mi, yoksa ilave trafo merkezleri inşa edilecek mi? Eski sistem ile yeni sistem aracı işletme fazında voltaj farkı yok sanırım, çünkü yeni araçlar şu anda kullanılıyor.
CR3 projesindeki bölge dahilinde eski trafo merkezlerinin konumları aynı kalmak kaydiyle, sistemin daha yüksek enerji ihtiyacını karşılamak (sadece araçlar için değil, düzenlenecek istasyonlar, sisyalizasyon, açısından da) ve de yedek sistem oluşturmak amacıyla ilave trafo merkezleri kurulacak. Sistem tasarımı jeneratörleride içerisine alarak enerji kesintisinden etkilenmeyecek şekilde tasarlandı. Dökümanlara bakamadım. Bakıp size lokasyonlarını yazarım. Evet eski araçlar ile yeni araçların çalışma voltajları arasında fark bulunmamakta.

Kilitli

“Marmaray Projesi [İnşaat Süreci]” sayfasına dön