ist-HV.03 » İstanbul 3. Havalimanı ve Raylı Sistem Erişimi [İnşaat Süreci]

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

ist-HV.03 » İstanbul 3. Havalimanı ve Raylı Sistem Erişimi [İnşaat Süreci]

Mesaj gönderen Esat » 06 Haz Çrş, 2012 12:37

Yeni İstanbul projesinin açıklanması ile birlikte dile getirilen İstanbul'un 3. ve bu proje planına göre de asıl havalimanı durumuna gelmesi muhtemel yeni havalimanı ile ilgili de bir görsel yayınlanmış.

Resim

Yeni yerleşim alanı projesini tasvir eden çizimde zaten kabaca yeri gösterilmiş olan havalimanı için biraz daha net bir arazi parçası ortaya çıkıyor, Tayakadın bölgesinde yapılması planlanan havalimanı için düşünülen proje yüksek kapasitesi ile oldukça önemli bir havalimanı olacağını gösteriyor.

Diğer taraftan aslında bence 3. havalimanı, 3. köprü ve yolları ile yht hızlı tren geçisini kuzey yerleşimi projesi ile birlikte okumak ve değerlendirmek gerekiyor, çünkü anladığım kadarı ile bunlar bir bütünün parçası olarak tasarlanıyorlar.

http://www.haber7.com/ekonomi/haber/887 ... belli-oldu
Yeni havalimanı; terminal binası, pistler, aktarma istasyonu, tamir tesisleri ve hangarlar ile hava taşımacılık tesislerinin bulunduğu 5 önemli tesisten oluşacak. 350 m x 1500 m'lik bir kullanım alanıyla asmakatı da olan 6 katlı bir binadan oluşacak havalimanı, 3. Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu ile entegre olacak. Yap-işlet-devret modeli ile yapımı planlanan havalimanı ihalesine 2013 yılı bitmeden çıkılacak.

Arnavutköy sınırları içerisinde bulunan Tayakadın'da yapılması planlanan yeni havaalanının bu bölgede inşasında en önemli etken 3. köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu. Bölgedeki en önemli ulaşım kararı, 3. köprü ile bağlantılı olması düşünülen bağlantı yolu. Bu otoyol, proje alanının güneyinden geçiyor. Ayrıca proje alanı içerisinde, bu yol ile bağlantılı olması düşünülen bir otoyol kavşağı bulunuyor.
Havalimanına toplu taşıma ile erişim ile ilgilide şunlar dile getirilmiş, dediğim gibi bu kısım yeni kent alanı ile birlikte değerlendirilmeli

Terminal, raylı sistem aracılığı ile Taksim'e bağlanacak. Bu raylı sistem, eski demir yolu hattının güzergâhından geçirilecek. Toplu taşıma aracılığıyla İstanbul'un tüm bölgelerinden ulaşım sağlanacak. Taksim'den havalimanına 15 dakikada ulaşılacak.
Yüksek hızlı tren, havalimanındaki aktarma istasyonunda sonlanacak. Buna ilaveten, aktarma istasyonunda Havaalanı Metrosu, Boğaz'dan üçüncü geçişi sağlayan raylı sistem, HavaRay, kent merkeziyle bağlantıyı sağlayan otobüs hatları ve otopark bulunacak.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

ist-HV.01 » İstanbul 3. Havalimanı ve Raylı Sistem Projeleri

Mesaj gönderen Esat » 13 Tem Cum, 2012 14:59

Yanılmıyorsam bu 3. Havalimanı ile ilgili haberleri genel Havalimanı Haberleri başlığında paylaşmıştık, proje aşaması bitti ihale aşamasına geldi neredeyse artık bir başlığı hak ediyor :)

Geçenlerde Yeni İstanbul Projesi için bir çalışma üreten şahsın açıklamaları ile zaten hem Yeni Kent bölgesini ve Havalimanının yerini iyi kötü öğrenmiştik. Ardından gelen bu projeyi yaptırmadık açıklamalarına rağmen görünen tek gerçek projenin nerede yapılacağı ve havalimanının nasıl konumlanacağının netleşmiş olması.

Bu çerçevede 3. Havalimanı ile ilgili bir haber gördüm, ama haber bana biraz derleme gibi geldi, yani özellikle havalimanına yapılacak raylı sistem bağlantıları o eski haberden copy-paste yöntemi ile habere yerleştirilmiş gibi ama yine de kaale alalım. Sonuçta onlardan önce ben önerdim kardeşim o erişimi, hayret bir şey.

Haber içeriğinde dikkatimi çeken en garip bağlantı bu havalimanından Taksim'e bir demiryolu yapılacağı ve 15 dk. da gidileceği, sanırım hızlı tren koyacaklar ya da arada hiç durak olmayacak, çünkü çok daha kısa mesafedeki M1 bile yarım tur 30 dk. Bir de bunun "eski demiryolu" güzergahında yapılacağını yazıyorlar. Çok merak ediyorum hangi eski demiryolu, dekovil hattı mı? O zaman gitti canım ormanlar. Gerek yok ya, insanları en yakın metro ve banliyö hattına ulaştırın bir şekilde kente dağılırlar niye illa Taksim? Bizdeki şu hat planlama mantığını anlayamıyorum ve çok merak ediyorum hangi mühendislik bilimi bunun ile uğraşıyor, kastırıp sınava girip okuyacağım o bölümü ya. Arkadaş böyle büyük bir kentte neden belli noktalara sıkıştırılmış dağıtım merkezleri planlanıyor? Neden Taksim? Neyse, bir gün bir incir ağacı altında oturup ommmmmm diye bağırırken nirvanaya erersem bu sırra da nail olurum inşallah.

http://www.haber7.com/ekonomi/haber/902 ... ler-olacak
Hükümetin Ekim ayı başında ihaleye çıkılacak ve aynı ayın sonunda temeli atılacak üçüncü havalimanının 3 yılda bitirilmesi planlanıyor. Yaklaşık 5 milyar dolara mal edilecek olan havalimanı, en geç 2015 yılı sonunda tamamlanacak.

Projenin son şekline göre üçüncü havalimanının yıllık yolcu kapasitesi 120 milyondan 150 milyona çıkarıldı. Arnavutköy-Göktürk-Çatalca yollarının birleştiği kavşaktaki 3 bin 500 hektarlık bölgeye yapılacak havalimanı için 100 yıllık büyüme planı hazırlandı. Buna göre, ilk etapta Terminal 1 (T1) olarak kurulacak havalimanına zamanla doğacak ihtiyaca göre yeni terminaller (T2, T3, T4) inşa edilecek. Havalimanına dördü aynı paralelde, ikisi farklı yönde toplam 6 pist yapılacak. Pistlerin paraleline inşa edilecek taksi yolları da, trafiğin çok yoğun olduğu dönemlerde tıpkı pistler gibi uçakların inip kalkabileceği özellikte olacak. Örneğin yoğunluğun arttığı yaz sezonlarında pist sayısı otomatikman 6'dan 12'ye çıkacak. Dış dokusu Edirne'deki Selimiye Camii'nin İslam-Osmanlı motifinden esinlenerek yapılacak havalimanının 3. köprü ile aynı sürede bitirilmesi hedefleniyor.

Terminal, raylı sistem aracılığı ile Taksim'e bağlanacak. Bu raylı sistem, eski demir yolu hattının güzergahından geçirilecek. Toplu taşıma aracılığıyla İstanbul'un tüm bölgelerinden ulaşım sağlanacak. Taksim'den havalimanına 15 dakikada ulaşılacak.

Yüksek hızlı tren, havalimanındaki aktarma istasyonunda sonlanacak. Buna ilaveten, aktarma istasyonunda Havaalanı Metrosu, Boğaz'dan üçüncü geçişi sağlayan raylı sistem, havaray, kent merkeziyle bağlantıyı sağlayan otobüs hatları ve otopark bulunacak.
Bir de neden YHT burada sonlanıyor? Trakya'da oturanlar uçağa binmiyor mu? Onlar otobüsle mi gelecekler, canım Trakyam benim ya, hep ikinci planda hep gözardı, ama ağlamaz zırlamaz, yakıp yıkmaz.

Kullanıcı avatarı
Kamil16
Müdavim
Mesajlar: 919
Kayıt: 08 Tem Pzr, 2012 10:44

2 Havalimanı İstanbul'a yeter...

Mesaj gönderen Kamil16 » 14 Tem Cmt, 2012 15:01

Önce mevcutları tam verimli kullanabiliyoruz mu? İşletmeyi becerebiliyoruz mu? Buna bakmak lazım.

İşte öneriler :

Atatürk Havalimanı Dış Uçuşlara tahsis edilsin. Sabiha Gökçen ise İç Hat uçuşlarına ağırlık versin. Tabii ki 2.pist eklenmesi ile.

İki havalimanı arasında hızlı bir raylı sistem ile aktarma olanağı sağlansın.

Sadece iki pisti olan Londra Heathrow'dan geçen yolcu sayısı 64 milyon iken, Atatürk havalimanı 24 milyon yolcu geçişi ile 17.sırada.

http://en.wikipedia.org/wiki/World%27s_ ... er_traffic

İşim gereği Atatürk Havalimanını sık kullanıyorum. 3 Pistli Havalimanında, uçak körükten kalktıntan sonra 1 saat havalanmak için beklediğimizi biliyorum. İki paralel pist birbirine yedekli tutuluyor. İlk defa 11 Temmuz'da iki paralel pistin aynı anda kalkışlar için birlikte kullanıldığını gördüm. Demek ki son günlerdeki rekor böyle elde edildi. İstenirse yapılabiliyor. Tabii ki lodos olmaz ise!

Atatürk Havalimanına DTM kuzeyine planlanan 4.pist yapılır ise uzun süre daha ihtiyacı karşılayacaktır.

Sabiha Gökçen'in kapasitesi arttırılmalı ve iki havalimanı arası iyi ve hızlı bağlantı sağlandığında daha ekonomik bir çözüm olur diye düşünüyorum.

Planlanan 3. Havalimanı ve tasarlananlar olduğunda bu Atatürk Havalimanının sonu demek olur.

Ben yaptım oldu değil, düşünüp tartışıp akademisyenlerin katılımı ile çözüm üretilmeli, aksi kaynakların israfı olur.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 01 Ağu Çrş, 2012 21:51

Ulaştırma Bakanı 3. havalimanı ile ilgili olarak kamulaştırma çalışmasına başlandığını Ağustos ayı içerisinde de ihaleye çıkmaya hazırlandıklarını dile getirmiş.

http://www.haber7.com/ekonomi/haber/909 ... ri-basladi
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul'da üçüncü havalimanı yapımı ile ilgili kamulaştırma işlerine başladıklarını belirterek, ağustos ayı içinde ihale ilanına çıkmayı planladıklarını söyledi.

Kullanıcı avatarı
Kamil16
Müdavim
Mesajlar: 919
Kayıt: 08 Tem Pzr, 2012 10:44

3.Havalimanı Planları Gölgesinde Atatürk

Mesaj gönderen Kamil16 » 24 Ağu Cum, 2012 06:10

3.Havalimanı Planları Gölgesinde, Atatürk Havalimanı rekor üstüne rekor kırıyor.

Doğru işletildiğinde uzun yıllar İstanbul'un ihtiyacını karşılayacaktır. 4.Pist planları yapılıyordu, Başbakan derhal yapın diye talimat vermişti. Ne oldu rafa mı kalktı?

Anadolu Yakasında Sabiha Gökçen henüz bakir ve 2.Pist için start verilecek iken, "istemezükcülük" yapmak istemiyorum ama yapılanlar bana 3.Köprü için "geçme nedeni" ve kaynak israfı olarak geliyor.

3.Köprü biliyorsunuz araç geçme garantili olarak ihale edildi. 8)

Kimse 3.Havalimanı Projesi sonrası 1.cisinin akibetini anlatmıyor yoksa TOKİ'ye mi verecekler. 8)

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19996946.asp

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/21290419.asp

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 24 Ağu Cum, 2012 12:39

3. bir havalimanı benim gözümde sadece İstanbul için lojistik anlamda gereklidir, deprem ya da başka herhangi bir felaket sonrasında ya da bir savaş durumunda bu kentin her türlü limana ihtiyacı var, bu hesapla ben 3. havalimanını gerekli görüyorum. Diğer taraftan Atatürk havalimanına başka bir pist için talimat vermelerinin hiçbir anlamı yok, pist zaten var, önündeki binaları traşlasınlar istimlak etsinler olay çözülsün ama bu Atatürk havalimanı tam kapasite çalışmaya devam etmelidir anlamında gelmemeli, bu limanın yükü bir şekilde azaltılmalıdır. Ben şunu anlayamıyorum bir havalimanı için günde bilmemkaç bin uçak kaldırdım demek marifetmidir? Bence değildir, kaldırdın ama nasıl kaldırdın, insanları pasaport kuyruklarında bekleterek kaldırdın, oturacak yer olmadığı için yerlerde bekleyen insanlar ile kaldırdın, ulaşım seçenekleri kısıtlı olduğu için trafikte çile çeken insanlar ile kaldırdın. Türk milleti uyanda kendine gel, artık bütüne bakmayı öğren :) AHL tek başına çok uçak kaldırarak başarı elde eder, ama oraya ulaşmak için harcanan milyarlarda bizim vergilerimizden çıkıyor, orada harcanan her saat bizim vaktimizden çıkıyor. SGH ise hem konum hem de bana göre kapasite olarak AHL nin alternatifi değildir, zaten alakasız iki yerdeler böyle bir iddia yok ama sürekli AHL den SGH ya iç uçuş transferinden söz ediliyor, niye? Niye ben kalkıp daha ucuza ya da ülke içi uçacağım diye 2 saat yol tepeyim? Bu mantıklı bir iş mi? 1 saat uçmak için check-in dahil niye 3 saatimi harcayayım?

Kargo uçakları şu anda nereye iniyorlar bilmiyorum ama ben 3. havalimanının bu iş içinde uygun konumda olduğuna inanıyorum, hem planlanan 3.köprü karayolu taşımacılığı hemde demiryolu taşımacılığı ile bu desteklenebilir AHL de galiba C terminali bu işler için kullanılıyor, dolayısı ile bu yük üzerinden kalktığında en azından bekleyen uçaklar için ekstra alana da sahip olacaktır, bir de şu galiba hala işler hale gelmemiş olan Sefaköy tarafına açılan pist açılırsa zaten rahatlayacak. Geriye kalan 3. havalimanının tam fonksiyonu, Trakya bölgesine, yeni kentleşme alanına, bahsettiğim gibi yük transferine (belki) ve bir takım Avrupa uçuşlarına hub olarakta kullanılabilir, tabii gidipte o arazinin ortasına havalimanını yapıp, oraya hızlı demiryolu bağlantıları yapılmaz ise bir işe yaramayacaktır.

Endişeleri anlıyorum aslında, mesela 3. liman yapılırsa AHL ne olacak? Atıl mı kalacak? Ben bu yönde hiçbir şey okumadım bakanlık hep AHL yi kullanmaya devam etmekten bahsediyor, ama bilgiler net mi? Değil, özellikle THY nin durumu, malum ulusal havacılık şirketi genelde sahibi gibidir böyle limanların, o zaman THY AHL yi terk mi edecek? Bunları bilmiyoruz tabii ki, ya da en azından benim hiçbir fikrim yok çünkü sistem nasıl işliyor bilmiyorum ama şimdi aklıma geldi de niye THY de ki bir iki dostuma danışmıyorum! :) Ben biraz çalışayım bu konuya, bir şeyler alabilirsem paylaşırım.

Yanlız TOKİ endişesi çok kötü, yani kötü derken eğer gerçekten böyle bir fikir varsa ve hayata geçirmek isterlerse çok aptalca bir olacağı kanaatindeyim.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 26 Ağu Pzr, 2012 00:57

Ben bu konu ile ilgili bir arkadaşıma danıştım kendisi havacılık sektöründe THY de görev yapan bir dostum ama bakış açısına ve fikir yürütme kabiliyetine değer verdiğim birisidir tabii ki bana aktardığı kişisel görüşleri idi yani bu konuda şirketin yönetim kurulunun yönü nedir ya da iktidarın talebi ne olacaktır bilemiyoruz.

Benim bir önceki mesajdaki fikrimin aksine bir görüş aldım, THY malum büyüyor, ister beğenin ister beğenmeyin büyük bir atılım yaptığı ortada ve var olabilmek adına bu atılımı sürdürmek zorunda. Dolayısı ile ulusal havayolu olma vasfıyla 3. havalimanında sahibi olacak, çünkü karşısısında hub olarak kullanılan güçlü rakipler var, bunlar yıllık 70-100 milyon yolcuya dayanmışken AHL de yıllık 38-40 milyon cefa çekerek yapılıyor, dolayısı ile THY nin rakipleri ile boy ölçüşebilecek kapasiteye ulaşması için 3. limana geçmesi kaçınılmaz gibi, peki AHL ne olur soruma ise yine kişisel fikir olarak ya kargo uçakları ya da Anadolu Jet gibi düşük ücretli bir firmanın havalimanı olur cevabını aldım. Bu tabii ki buradan artık yurt dışı uçuş olmaz falan anlamına gelmez ama THY nin hedefi büyük ise limanı da büyük olmak zorunda buna katılıyorum.

Bir dostuma daha danışacağım onun fikirleri ve öngörüleride benim için çok değerlidir, o da havacılık sektöründe, dolayısı ile bu görüşleri edinmekte fayda var.

Hakan
Kadrolu Personel
Mesajlar: 1434
Kayıt: 29 Oca Sal, 2008 15:44

Mesaj gönderen Hakan » 26 Ağu Pzr, 2012 13:18

AHL çok zorlanarak 35 milyon civarında yolcu taşıyor, bu 30 milyondan yukarı çıkmaması gerekiyor aslında.

Sabiha Gökçen tek pist ile zorlamadan 15 milyon yolcu taşıyor, ikinci pistin kamulaştırmaları falan tamamlandı. Yeni pist kapasiteyi 40 milyonun üzerine çıkaracak.

İstanbul'un 2 havalimanı 70 milyon kapasiteli.

Bence göz ardı etmememiz gereken bir durum, YHT yatırımları. Yarın Ankara-İstanbul YHT hizmete girdiğinde, bir de Sürat Demiryolu var onu de becerebilirlerse. Özellikle Sabiha Gökçen-Ankara, Konya, Sivas gibi uçuşlar sinek avlayacaktır. İleride Erzurum, İzmir, uygun otobüs aktarmalarıyla Adana,Antep,Mersin,Aydın vs...

Bence 3.Havalimanı gereksiz değil ama sadece prestij ve uzun vadeli bir yatırım. İstanbul'da 2030'lu yıllar hatta daha da ilerisine kadar 3.havalimanına gitmede memnuniyet alt seviyelerde kalacaktır, o kadar uzaktaki bir havalimanı şehire hitap etmiyor. Sadece aktarma yapacaklar memnun olacaktır...

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 26 Ağu Pzr, 2012 13:38

Ama öngörülerdeki THY nin ana liman olarak burayı kullanma görüşü belirir ise ortaya bir mecburiyet çıkacak, tabii ki YHT nin ülke için ulaşımda orta mesafeye kadar dahi uçağın alternatifi olacağını da unutmamak lazım ama THY nin amacı daha çok yurt dışı gibi görünüyor, diğer uçuşları zaten Anadolu Jet e kaydırıyor gibi.

kenanmar
Serbest Geçiş
Mesajlar: 741
Kayıt: 28 Eyl Çrş, 2011 15:47

Mesaj gönderen kenanmar » 26 Ağu Pzr, 2012 22:31

Açıkçası Silivri Gazitepe tercihinden tam olarak neden vazgeçildiğini ben halen anlamış değilim ki o söylem Silivri'de arsa fiyatlarına epey etki etmişti. Kuzey Marmara Otoyolu planları, III. havalimanı ve Karadeniz sahiline yeni bir şehir üzerinden aylardır dönen tartışmalar gittikçe sıkıntılı bir hal alıyor. Yazıda III. havalimanının zemini ve bulunduğu yerin mahsurları dile getirilmiş. Nisan ayındaki Uğur Cebeci'nin yazısında da AHL'nin sıkıntıları ayrıntılı anlatılmış.

-------------------------------------------------------------------------------------

Üçüncü havalimanının soru işaretleri
Uğur CEBECİ 26.08.2012


İstanbul’un kuzeyinde yapılacak üçüncü havalimanı ihalesine ciddi belirsizliklerle çıkılıyor. En az 10 milyar liraya mal olması beklenen proje için ihale ilanı gelecek ay yapılacak. Ama dikkat, bu proje hata affetmez!

Dünyadaki terminal-meydan işletmecilerinin, inşaatçılarının gözü İstanbul’a yapılacak üçüncü havalimanı projesi için Türkiye’de. Ancak doğru firmaların, doğru fiyatlarla alamadığı projelere finansman bulunamıyor. Eğer toplama firmalara böyle bir ihale verilirse, bu proje tek kelimeyle berbat olacak. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile DHMİ’nin havacılıktaki başarılarına yanlış bir kurguyla gölge düşmemesi gerekiyor.
Yap-İşlet-Devret metoduyla ihaleye çıkacak 3. Havalimanı Projesi, 150 milyon yolcu kapasitesiyle, altı pistiyle İstanbul’u bölgenin en büyük aktarma noktası haline getirmeye hazırlanıyor.
Üç etapta tamamlanacak proje için yer belirlendi. Havalimanı, İstanbul’un Avrupa tarafında, Kemerburgaz’ın kuzeyinde, Karadeniz sahilinde inşa edilecek. Ancak, özellikle zemin konusunda yaşanan sıkıntı, havalimanı inşaatının maliyetlerini de ciddi oranda artıracak gibi duruyor. Yapım süresi bu zorluklarla birkaç yıl uzayabilir.

İNŞAATI ZORLAYACAK

* Bazı kömür ocaklarında kazılan tüneller yerin 100-150 metre altına kadar uzanıyor.
* Arazi adeta jelleşmiş durumda. Bu durum, devasa terminal binalarının oturacağı, tonlarca ağırlıktaki uçakların inip-kalkacağı pistlerin yapımını zorlaştıracak. İnşaat maliyetlerini yükseltecek.
* Madenlerin bir bölümünün 2015’e kadar ruhsatları var. Bu ruhsatların nasıl iptal edileceği soru işareti.

TEMEL KAYASI YOK

* Yapılan incelemede bölgede derinde temel kayası olmadığı ortaya çıktı. Bu durum yapılacak platformun temelini daha karmaşık hale getirecek.
* Havalimanı arazisinde çok sayıda göletin kurutulması gerekiyor.
* Maden çukurları dışında arazi engebeli. Ciddi miktarda hafriyat çıkacak.
* Bölgede milyon metrekarenin üzerinde ormanlık arazi yer alıyor.
* Hem Karadeniz hem de güçlü rüzgarlar nedeniyle arazinin sahil yapısı bile sık sık değişiyor. Erozyon yaşanıyor.
* Bu büyüklükte bir saha için ÇED yani Çevresel Etki Değerlendirmesi raporunun uzun bir sürede çıkması bekleniyor.
Bu proje bir inşaat projesi değildir, mimariden işletmeye bir bütündür ve çok büyük bilgi ister, kopya yazılımlarla yürümez. En az 50 yıl İstanbul markasının taşıyıcı projesidir, asla hata affetmez.

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ ... d=21305924
-------------------------------------------------------------------------------------
-------------------------------------------------------------------------------------

Atatürk Havalimanı kurtarıcısını arıyor
Uğur CEBECİ 22.04.2012

Rötarların doruğa çıktığı Atatürk Havalimanı’nda hâlâ dördüncü pisti yapmamak için direnen DHMİ bu inadını sürdürürse dünya markası haline gelen THY’yi de batıracak.

Saçma sapan maliyet hesapları, askeri meydanın devrinin uzaması, SMART Projesi’nin dolandırıcılığa dönmesi, teknik ekipman, hava trafik kontrolörü eksikleri yüzünden Atatürk Havalimanı tam anlamıyla kilitleniyor. Bugün yeri belirlenip kararı alınsa bile en az beş yıl sürecek ıstanbul’daki üçüncü havalimanı inşaatı sanki yarın bitecekmiş gibi davranan DHMİ, Türk havacılığını bir felakete sürüklüyor. Ucuz ekipman kullanan, kötü kuleler yapan, hava trafik kontrolörünü bir türlü dünya standartlarına getiremeyen DHMİ’nin yeniden yapılanması gerekiyor. Gecikilen her saat yolcuların beddualarına neden oluyor. DHMİ yüzünden uçaklar havada serseri mayın gibi dolaşarak on binlerce ton yakıtı boşa harcıyor, slotları kaçırıyor, yolcularını perişan ediyor. Dünyanın önemli transfer merkezlerin biri haline gelen Atatürk Havalimanı, DHMİ’nin kararsızlıklarından saltanatını kaybetme tehlikesi yaşıyor...

NE YAPMALI

1. PARALEL PİST ŞART
İşin öncelikli çözümü, kuzey-güney yönüne yapılacak paralel pist. DHMİ’ye göre maliyetler yüksek. Ama Atatürk Havalimanı’ndaki büyümeyi karşılayacak, trafiği rahatlatacak tek uygulamayla saatlik hava trafiği 70-80’e kadar yükselebilir. Maliyetleri düşürmek için hafriyat yerine kazık sistemi sayesinde hem pistin altındaki araziden yararlanılabilir hem de uygun fiyata sorun çözülür.

2. İŞLETME VE SEYRÜSEFER AYRILMALI
DHMİ’nin iki ana görevi işletme ve seyrüsefer birbirinden ayrılmalı. DHMİ gibi iki başlı yapı Avrupa’da artık yok. Türkiye her yıl üst geçiş ücretlerini toplayan Eurocontrol’den yaklaşık 800 milyon Euro alıyor. Eurocontrol, “Radarlarınızı yenileyin, kontrolörlerinizi eğitin, parasını ben vereceğim” diyor.

3. SEYRÜSEFERİ ÖZELLEŞTİRİN
Yapıyı ayırdığınızda, seyrüseferdeki görevli kontrolörden teknisyene ayrı bir statü verdiğinizde kararlar hızlanıyor. ıngiltere yıllar önce işi daha da ileri götürdü. NATS olarak adlandırılan hava trafik kontrol sistemini özelleşirdi. Havayollarını, havalimanı işletmecilerini ve güvenlik için de hükümeti ortak etti. Sistem sorunsuz işliyor. Bu kurum, ihale kanununa takılmadan istediği yatırımı en düşük fiyatı değil, en iyi çözümü sunan şirketi seçerek projelerini hayata geçirir. Personel sıkıntısını yüksek eğitimle, iyi ücretlerle çözer.

4. SMART NE OLACAK
SMART olarak bilinen Türk Hava Trafik Sistemi Modernizasyon Projesi 1998’de başladı. Aradan 14 yıl geçti. Sadece binaların resmi açılışları yapıldı. Ama hâlâ ortada bir şey yok. ıhalede en düşük teklifi verdiği için seçilen ıtalyan Selex şirketinin projesi bir türlü hayata geçmiyor. Üstelik bu rezaletin hesabı da kimseden sorulmuyor. Ucuz etin yahnisi, lodosta pişiyor. Önümüzdeki günlerde yaklaşma ve kalkış trafiğini yönetecek bir sistemin ihalesi yapılacak. ıhale kanunu gereği yine en ucuz olan alınacak. Sistemden verim almak mümkün olmayacak. Ama bile bile bakın bu yöntem izlenecek.

5. BİR METEOROLOJİ RADARI BİLE YOK
Atatürk Havalimanı’nda bir meteoroloji radarı bile yok. Yaklaşma sırasında oluşan çok tehlikeli CB bulutları görülemiyor. Planlama yapılamıyor. Pilotların beyanları doğrultusunda pist değişikliği gerçekleşiyor. Hem kontrolörün hem de pilotların eli ayağı bağlanıyor. Bu saçmalık da DHMİ’nin yapısal bozukluğu içinde çözülemiyor. Yani bir meteoroloji radarı konamıyor.

6. ASKERİ ALAN PALAVRASI SÜRÜYOR
En büyük sorunların başında uçak park sahası geliyor. THY filosu 180 uçağı aşarken Atatürk Havalimanı’ndaki park sahası 98 araçlık. Çözüm askeri alana park yeri yapılmasında. Ayrıca buraya yer altından yapılacak özel yürüyen bantlarla yolcu terminale taşınabilir. Uydu terminaller inşa edilebilir. Ayrıca apron tamiri yapıldığında bu bölge kullanılabilir.

7. HAVALİMANININ GECEKONDU BÖLGESİ
Kulenin hemen yanındaki yer hizmetleri kuruluşlarının binaları, atölyeleri hızla tahliye edilmeli. Buraya yapılacak park sahası ve genişleyecek apron, Atatürk Havalimanı’nın yer trafiğini de rahatlatır. Bir uçak terminalden motor çalıştırmak için itilirken, yeni inmiş uçaklar apronda bekletilmez.

8. KARGO KÖYÜ BASKISI
Yeni terminal ve yer hizmetlerinin taşınacağı alana bir kargo şirketi göz dikmiş durumda. Dört yandan bu alanı ele geçirmek için baskı yaptırıyor. Her metrekaresi altın değerindeki Atatürk Havalimanı’na yapılacak bu projeden hızla vazgeçilmeli. Çorlu gibi alternatifler dikkate alınmalı.

9. ASKERİ BÖLGELER UÇAKLARI DOLAŞTIRIYOR
Çok sayıda askeri bölge, irtifa limitleri yurtiçi uçuşlarda sivil uçakların gidecekleri yere dolaşarak uçmalarına neden oluyor. Geçen yılın petrol fiyatlarına göre 250 milyon dolar havaya atılıyor. Yani direkt uçuş yapmak mümkün değil. Harcanan fazla yakıt kadar zaman da bol keseden savruluyor. ızmir-ıstanbul uçuşunda direkt rota izlenmediğinde süre 15 dakika uzuyor.

10. YENİSİNİN ÇED RAPORU BİLE İKİ YIL
Kimse ıstanbul’da yapılacak üçüncü havalimanına karşı değil. Ama DHMİ her ne kadar çözüm olarak üçüncü havalimanını gösterse de bugün ihalesi yapılsa meydanın hizmete girmesi en erken beş-altı yılı bulacak. Sadece Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun hazırlanması iki yılı buluyor. Bölgedeki hakim rüzgârların hassas ve uzun süreli ölçümleri, mania planlamaları zaman alacak. Sonuçta minimum geçecek beş yılda ne olur? Kimse bunun hesabını veremez.

TECRÜBELİ KONTROLÖRLER KAÇIYOR

Tüm bu kriz ortamında en zorda kalanlar hava trafik kontrolörleri. Sayıları yetersiz, fazla risk almak zorunda kalıyorlar. Stres hat safhada. Küçük bir hatada hem yetkilerini kaybediyorlar hem de idari cezaya çarptırılıyorlar. Dertleri tazminattan, yüksek maaştan çok emeklilik ve gelecek kaygısı yaşamadan uçakları emniyetle idare etmek. Ama onlar gerildikçe esneklik bitiyor. Haklı olarak riske girmeden günü kurtarmanın derdindeler.

* 100 YENİ KONTROLÖRÜN SADECE 10’U İSTANBUL’A GELİYOR:
Türkiye üzerindeki uçak trafiğinin yüzde 55’i, yolcuların da yüzde 41’i ıstanbul’u kullanıyor. Türkiye’nin tüm batı hava sahasına bakan yol kontrol merkezi de Atatürk Havalimanı’nda. Görevli aktif Hava Trafik Kontrolörü sayısıysa 130 civarında. Bu sayı Londra’da 400. ış yoğunluğu ve ıstanbul’daki yaşamın pahalı olması nedeniyle tecrübeliler kaçıyor. Trafiğin daha az olduğu meydanlara tayin istiyor. Her yıl alınan 100 kontrolörün sadece 10’u ıstanbul’a atanıyor.

* TRAFİĞİ KURUMUN YAPISI YAVAŞLATIYOR:
İstanbul’da kontrolör başına ortalamanın çok üzerinde; 70 trafik düşüyor. Atatürk, Sabiha Gökçen, Çorlu ve Bursa Yenişehir havalimanlarındaki alanda yoğun trafiği genelde iki, en fazla dört ayrı yaklaşma sektörüyle yönetebiliyorlar. Bu sayı Londra’da 30’a kadar çıkıyor. Acil olarak sektör sayısı artırılmalı. Ama kontrolör sayısının az olması bunu engelliyor.

* ALTYAPI VE SİSTEM ESKİ:
Kullanılan ilave teçhizatlar eski ve kalitesiz. Telsiz frekanslarında üst üste binme sık sık yaşanıyor. Bu nedenle kontrolörlerin risk oranı Avrupa’da yüzde 80’ken Türkiye’de bir anda yüzde 250’ye çıkıyor.

* KATEGORİLENDİRME YAPILMALI:
Kontrolörler çalıştıkları havalimanının yoğunluğuna göre kategorilendirilmeli ve maaşlarda düzenleme yapılmalı. Havacılık tazminatıysa hızla çözülmeli.

İKİ FACİADAN DÖNÜLDÜ

* MİKROFONUN SÜNGERİ UÇAKLARI ÇARPIŞTIRIYORDU
Geçen ay Singapur Havayolları’na ait Boeing 777 ile özel bir jet ıstanbul’da birbirine çok yakın geçti. ‘Air miss’ denilen bu tehlikeli durum sonrasında pilotların, kontrolörlerin talimatını yanlış anladığı ortaya çıktı. Ama asıl sorun, 20 yıldır kullanılan ve yeni sisteme uymayan kulaklıklardaydı. Dış sesi azaltan kulaklık mikrofonunun süngerinin olmamasıyla kontrolörün ‘340 başa dönün’ talimatı pilotlar tarafından ‘320 baş’ olarak anlaşılmıştı.

* GLIDE SLOPE ARIZASI
Yine geçen ay, THY’nin Airbus A320 uçağı 23 pistine yaklaşırken uçak CB bulutları nedeniyle 35 pistine yönlendirildi. Hassas yaklaşma sağlayan Aletli ıniş Sistemi’nin içinde yer alan (ILS) ‘Glide Slope’ yani uçakların ne kadar açıyla alçalacağını bilgilendiren alet arıza yapmıştı. Yabancı kaptan pilotun görev yaptığı uçakta pilotlar oto pilot sisteminde alçalma açısını yüksek kalmamak için maksimuma getirdiler ama sonra düzeltmeyi unuttular. Uçak denize doğru alçalırken Kara Yakınlık Uyarı Sistemi GPWS ikaz vermeye başladı. Pilotlar denize 50 metre kala uçağı toparlayabildi. Eğer bu hata piste çok daha yakında olsaydı, GPWS iniş konfigürasyonu gereği ikaz vermeyecekti. Yani A320 Yeşilköy sahiline çakılacaktı. Olay sonrasında yapılan incelemede yabancı kaptan pilotun CRM olarak adlandırılan ekip koordinasyonunun eksik olduğu ortaya çıktı. Uluslararası bir meydan olan Atatürk Havalimanı’nda neden Glide Slope çalışmıyordu? Neden dünyanın yöneldiği sıfır maliyetli ve altı ayda bir uçuş kontrolü gerektirmeyen RNP tipi alternatif yaklaşmalar planlanmıyor?

NEDEN LODOS TRAFİĞİ ETKİLİYOR

Atatürk Havalimanı’nda yaşanan rötarlar, hava trafiğini bütün bir hafta yine allak bullak etti. Flightstats’ın yaptığı araştırmaya göre sadece THY üç günde 83 sefer iptal etti. Rötarlı uçuş sayısı 1534’e ulaştı. Gecikmeler beş-altı saati buldu. Atatürk Havalimanı, Avrupa’da rötarda ilk sıraya yerleşti. Bugünkü standartlara göre Atatürk Havalimanı’nda saatlik en fazla iniş-kalkış sayısı 55. Rüzgâr kuzeyden estiğinde, inen uçaklar Florya tarafındaki 05 pistine yaklaşıyor. Kalkan uçaklarsa 35 pistine yani Sefaköy tarafına yönlendiriliyor. Operasyon iki pistle yapılıyor. Rüzgâr lodosa döndüğünde işler karışmaya başlıyor. ınen uçaklar Ataköy tarafındaki 23 pistine alınıyor. Kalkışlarsa Marmara Denizi’ne doğru 17 pist başından yapılıyor. Kalkışla olası pas geçme rotası kesiştiği için saatlik trafik 40’ın altına düşüyor. Bu uygulama da, Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanlarından kalkan veya inecek uçakları karşı karşıya getiriyor.
Bazı durumlarda yani rüzgâr şiddetini artırdığında Atatürk Havalimanı tek piste kalıyor. Saatlik inip kalkan uçak sayısı 24’e kadar iniyor, uçakların hem inişte hem kalkışta aralarındaki mesafe açılıyor. Havada beklemeler yaşanıyor. Domino taşı gibi uçakların bağlantıları seferleri birbirini etkiliyor.

LODOSLU GÜN ORANI YÜZDE 13’E ÇIKTI

Küresel ısınmayla birlikte geçmiş yıllarda yüzde 8 olan lodoslu gün sayısı son bir yıldır yüzde 13’e çıkmış durumda. Mevsim geçişlerinin yaşandığı bu günlerde lodos neredeyse ‘hakim rüzgâr’ haline geliyor. Ama Atatürk Havalimanı’nın trafik planlaması saatlik 55 uçuşa göre ayarlanmış. Tarifeler, kabul edilen uçak sayısı bu. Kapasitedeki ani düşüş beklenmedik anda operasyonu kısıtlıyor. Bunlar işin rüzgâr tarafı... Bir de yerdeki sorunları eklediğinizde ortaya yönetim kaosu çıkıyor. Aslında Devlet Hava Meydanları ışletmesi’nin (DHMİ) yapıdaki katı bürokrasi direnişi rüzgârdan daha çok hava trafiğini etkiliyor.

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ ... D=20395590
-------------------------------------------------------------------------------------

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 26 Ağu Pzr, 2012 22:51

Yazıya hak vermemek elde değil, bölgede tünel tipi kömür madeni yok diye hatırlıyorum ama bilemiyorum, benim gördüklerimin hepsi üstten alta kazı yöntemi ile kömür çıkartılan yerlerdi, zaten sahile doğruda zemin su olduğu için önce toprak doldurulup sonra eşilmiş yerlerdir bu yüzden delik deşik görünür, orada ciddi bir hafriyat işi olacak ama zemin iyileştirme nasıl yapılır bilmiyorum. Günümüzde adamlar deniz içerisine dahi doldurup havalimanı yapabiliyorlar, herhalde bununda inşaat mühendisliğinde bir yöntemi vardır. Ama sadece zemine bağlı bu endişelere hak vermiyorum diyemem, çok altını bilemem de üst tarafta toprak gerçekten bir gariptir. :)

kenanmar
Serbest Geçiş
Mesajlar: 741
Kayıt: 28 Eyl Çrş, 2011 15:47

Mesaj gönderen kenanmar » 01 Eyl Cmt, 2012 23:35

---------------------------------------------------------------------------------------
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, A Haber’in %100 Siyaset programında Sevilay Yükselir’in konuğu oldu. [30 Ağustos 2012]
"İstanbul'a III. havaalanı minimum 100 milyon yolcu kapasitesinde III. Köprü'nün Kilyos çıkışı ile Terkos Gölü arasında olacak. Çalışmalar başladı onu da söyleyeyim. Kamulaştırma hazırlıkları başladı. Havaalanının yapılacağı yerdeki arazinin %80’i kamuya ait." dedi.

http://tvarsivi.com/player.php?y=483&z= ... 2023:05:00

http://www.rayhaber.com/bakan-yildirim- ... ima-gitti/
----------------------------------------------------------------------------------------

Cevapla

“Hava Yolları” sayfasına dön