tr-HT.03:01 » Ankara-İstanbul YHT 2. Etap İnşaatı

Mehmet Kasım
Seyyah
Mesajlar: 4319
Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38

Mesaj gönderen Mehmet Kasım » 22 Ağu Pzr, 2010 10:11

bilecik vadisini boydan boya kateden ve bu etaptaki en uzun viyadük olan 1.9 km uzunluğundaki viyadüğün ayakları tamam. üstünü döşüyorlar:

Resim

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18155
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 22 Ağu Pzr, 2010 11:55

Bu hattın Bilecik kent merkezine yakınlık durumu ne idi? Böyle bir bağlantı ile ilgili bir şeyler okumuştuk bir ara diye hatırladım, yüklediğin resminde arkaplanında bir yerleşim alanı görünüyor o sebepten soruyorum.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5585
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 22 Ağu Pzr, 2010 13:26

Güzel görünüyor! Deprem konusunda ne şekilde önlemler alındı? Bu konuda, sanırım, en çok Japonya'dan öğrenebiliriz.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18155
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 22 Ağu Pzr, 2010 13:33

alabay yazdı:Güzel görünüyor! Deprem konusunda ne şekilde önlemler alındı? Bu konuda, sanırım, en çok Japonya'dan öğrenebiliriz.
Deprem konusunda sıkıntı olacağını sanmıyorum, Marmaray hat yenileme ihale dökümanında da mesela, hat sismik olarak aktif bir bölgede yer almaktadır diye yazıyor. 1999 depreminde İstanbul'da M1 in viyadükleri kontrol edilmişti mesela deprem sonrası, bir sorun varmı diye, herhangi bir hasar ya da kayma meydana gelmemişti. Resimdeki viyadükte çok aşırı yüksek bir viyadük değil ve yeterli tedbirler alınıp gerekli teknoloji muhakkak uygulanmıştır.

Hakan
Kadrolu Personel
Mesajlar: 1434
Kayıt: 29 Oca Sal, 2008 15:44

Mesaj gönderen Hakan » 22 Ağu Pzr, 2010 13:43

Özellikle Geyve boğazının deprem konusunda o kadar riskli bir bölge olmadığını düşünüyorum, çünkü etraf dağlık. O bölgede depremden daha büyük risk sel riski, Sakarya Nehrinin taşma riski unutulmamalı...

Mehmet Kasım
Seyyah
Mesajlar: 4319
Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38

Mesaj gönderen Mehmet Kasım » 22 Ağu Pzr, 2010 15:04

http://www.rayturk.net/wp-content/uploads/bilecik.jpg


biten viyadük vk-22 nolu viyadük. haritası yukardaki linkte. bilecik şehrinin içinden geçiyor. deprem konusundaki çalışmalardan dolayı 6 ay uzatma verdiler müteahhide. viyadükler ve tüneller depreme dayanıklı yapılıyor. zaten tersi düşünülemez. düşünülmemeli.

sakarya nehri taşarsa ! tam başar abilik. gelir suyu çekersin abi motorla :)

Resim

tünelden çıkıyor viyadüğe giriyor. sonra tekrar tünele girecek.

Resim

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5585
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 22 Ağu Pzr, 2010 15:54

Hm, seli hiç düşünmemiştim, ama İndus bize geleceği gösteriyor, doğru. Pakistan da biraz dürtmeli bu konularda, Türkiye'nin Anadolu'su fena hâlde değişebilir 50 ile 100 içinde. Kim bilir, şu klima değişimi daha ne sürprizler içerir :?

Hakan
Kadrolu Personel
Mesajlar: 1434
Kayıt: 29 Oca Sal, 2008 15:44

Mesaj gönderen Hakan » 22 Ağu Pzr, 2010 18:34

Mehmet sen Sakarya'yı benim kadar bilmiyorsundur, malum benim memleket oralar. Sakarya taşmaz taşmaz ama su taşıma kapasitesine baktığın zaman adı nehir olan pek çok nehiri 2 ye katlayıp sırt üstü yatırır. Taşarsa hiç de güzel şeyler olmaz, yanında demiryolu da var karayolu da.

Biz pompaları leğenleri kovaları alır yardıma gideriz de, gittiğimizde geç olabilir benim evden 1,5 saat ama sen 1,5 saatte köprüye gelmezsin. Suyu emen toprak toprak değilde, oyun hamuru gibi olursa o viyadük ayakları da çöp şiş olur.

Tabi bunları eminim oradaki mühendis kardeşlerimiz düşünmüştür ama biz de konuşuyoruz işte...

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18155
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 22 Ağu Pzr, 2010 18:50

Önemli konular tabii ki bunlarında üzerine konuşmak gerekir. Muhakkak ki böylesi bir projede bunlar dikkate alınıyordur, ama mesela sen bölgeyi bilen birisi olarak bakış açın daha gerçekçi olabiliyor, ben 99 depreminde orada 2 hafta kadar çalıştım, ikincisinde Düzce' de pek çok kişi o bölgenin toprağının çok benzer olduğunu söylemişlerdi, yani Düzce ve Adapazarında toprağın yumuşak ve hareketli olduğundan bahsederlerdi, hatta Adapazarı / Sakarya civarında kent merkezinin başka bir bölgeyi taşınması gerektiği dahi dile getiriliyordu. Sanırım o günden bu güne değişen bir şey olmadı.

Yani dediğim gibi böyle bir projede teknik olarak eksiklikler olmayabilir, fakat yine de birileri sorgulayarak dürtmeli diye düşünüyorum, amacımız art niyet değil ki.

Hakan
Kadrolu Personel
Mesajlar: 1434
Kayıt: 29 Oca Sal, 2008 15:44

Mesaj gönderen Hakan » 22 Ağu Pzr, 2010 23:01

Sakarya kent merkezi birazcık taşındı, Erenler ve Serdivan bölgeleri çok gelişti. Serdivan sağlam zeminli galiba ama Erenler Adapazarı ile aynı gibi. Asıl taşınılacak yere Karaman diyorlardı galiba oralara devlet yatırım yapıyor hastane falan ama millet yinede ille de Çark caddem, çarm mesirem, çark suyum diyor...

Mehmet Kasım
Seyyah
Mesajlar: 4319
Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38

Mesaj gönderen Mehmet Kasım » 23 Ağu Pzt, 2010 14:00

hızlı tren sakarya nehrinden bir yerde daha geçiyor. ankara-eskişehir arasında. uzun bi viyadük yaptılar. orası taşsa da bir şey olmaz. ama asıl emsele PAMUKOVA'dır. burada hem zemin gidiyor tren. nehir taşarsa etkilenir mi? düşünmek lazım. ama ne kadar hemzemin de olsa hafif yüksekçe oluyor.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18155
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 23 Ağu Pzt, 2010 16:39

Sanırım Başar'ın endişesi biraz farklı, yani taşmadan ziyade taşkın nedeni ile viyadük zemininin oynamasını düşünüyor gibi geldi bana. Eğer böyle bir düşünce varsa ki haklı, ben yine de sorun olacağını düşünmüyorum. Bu viyadük direklerinin üstteki kadarda yerin altında var :) ama tabii bu riski azaltır, hepten yok edermi bilemem.

Diğer taraftan su seviyesine yakın yerlerde risk bence daha büyük, taşkınların kamyon gibi kayaları nasıl sürüklediğini ya da bacak kalınlığında bir suyun devasa istidnat duvarlarını nasıl patlattığını gördükten sonra ben sudan korkar oldum. Böyle bir durumda aniden taşkın içinde kalan bir tren tabii ki büyük risk altına girer, bunun en başında suyun etkisi ile deray etmesi geliyor, ya da zeminin kayarak hattın geometrisinin bozulması sonucu deray, daha kötüsü ise etek seviyesini aşan suyun içinde kaldığında eski araçlarda elektriğin iç bölümlere geçmesi riski var diye duymuştum, ama bu yeni tip araçlarda bu risk hala varmıdır bilmiyorum.

Cevapla

“Hızlı Tren Projeleri, İhaleler, İnşaatlar” sayfasına dön