4. sayfa (Toplam 7 sayfa)

Gönderilme zamanı: 18 Oca Çrş, 2012 10:58
gönderen Esat
Bakanlık alınacak 324 araç için ihaleye çıkıyormuş, ihale de şart olarak ilk 75 araçta %30 geri kalan 249 araçta ise %51 yerli malzeme kullanılarak üretimi şartnameye eklemiş, bakalım kimler bu ihaleye katılacak, kimler şartları kabul edecek ve kimlerde düzeltme isteyecekler. Tabii bu sefer ifadeler biraz düzeltilmiş, "YERLİ KATKI" ibaresi ile sunuluyor olay, gaz kesilmiş sanki, ya da ne bileyim acaba yemeyen birilerimi çıktı YERLİ ÜRETİM i. Neyse, umarım ihale istedikleri gibi gerçekleşir ve yerli üreticilerimizde bu işin içine katılırlar, ben çok kısa vadede tamamı yani %100 yerli üretim bir tren çıkacağına zaten inanmıyorum ama üretime katkı sağlayacak bazı parçaların üretilmesi pek çok açıdan faydalı, sadece bu aracın bilmemkaçtakaçı yerli demekten ziyade ileriye dönük olarak bu firmalar araçların yedek parça ihtiyacını da karşılamış olacaklar, bu anlamda da araçlarda bütünlük korunmuş olacak, tabii bunun döviz olarakta bir karşılığı var, üretim ve harcama yurtiçinde kalacak. Kaldı ki daha önce söylediğim gibi zaten ufak tefek parçaların büyük kısmı zaten ülkemizde üretiliyor, pek çok firma zaten bu konuda bilgi ve tecrübe sahibide oldular, şimdi ikinci adımda bence kaliteyi yükseltmek için çabalamalıyız.

http://www.lojiport.com/haberdetay/Ulas ... esi_/32080
Ulaştırma Bakanlığı, Ankara Metrosu için 324 set metro aracı almak üzere 14 Şubat’ta yapılacak bir ihale açtı. İhale şartnamesinde araçların 14 ayda teslim edilecek 75 seti için ‘yüzde 30 yerli sanayi katkısı’ şartı koydu. Kalan 249 araçta ise ’yüzde 51 yerli katkı’ istedi.

Burada en büyük endişemiz ithalat lobisinin ciddi baskıları var. Buna en ufak bir taviz vermememiz gerekiyor. Şu anda Türkiye’de metro ve raylı sistem dahil hepsinin toplamı 925 tane araç seti var. Ama Paris’te sadece metroda, raylı sistem hariç 3.450 set var. Londra’da 4.900, New York’ta 6.400 araç seti var. Düşünün bunlar sadae metro araç setleri. Türkiye’nin 2023’e kadar ihtiyacı 5.500 set. Burası şu anda çok büyük bir pazar.”

Dünyada raylı sistem/metro araç setleri üreten firma sayısı oldukça sınırlı. Bu sektörde en büyük üretimi Fransız Alstrom firması yapıyor. Yıllık üretimi 2.500 araç olan Alstrom’u, yıllık 2.400 araçla Japon Mitsubishi firması izliyor. Arkasından gelen İsveç - Kanada ortaklığındaki Bombardier firmasının ise yıllık üretimi 2.000 araç. Güney Koreli Hyundai ise yılda 1.000 araç üretiyor.

Gönderilme zamanı: 18 Oca Çrş, 2012 19:32
gönderen langur
Haberin içerisinde "Öte yandan önümüzde bir örnek var. Tanesi 3 milyon dolara alınan bir araç setini, yerli firmalar 1 milyon dolara ürettiler. Bursa Belediyesi bunları kullanıyor." diye bir ifade var. Bu gerçek bir ifade mi? Yerli tedarikçilerin ürettikleri parçalar hakkında bilgisi olan var mı?

Gönderilme zamanı: 18 Oca Çrş, 2012 21:25
gönderen Mehmet Kasım
xserhat yazdı:Haberin içerisinde "Öte yandan önümüzde bir örnek var. Tanesi 3 milyon dolara alınan bir araç setini, yerli firmalar 1 milyon dolara ürettiler. Bursa Belediyesi bunları kullanıyor." diye bir ifade var. Bu gerçek bir ifade mi? Yerli tedarikçilerin ürettikleri parçalar hakkında bilgisi olan var mı?
bursa kullanıyor demek yanlış. daha 1 adet prototip üretildi.

Gönderilme zamanı: 18 Oca Çrş, 2012 23:14
gönderen Esat
Hayaller gerçek oluyor ya Serhat, beyanat verirken daha gerçekleşmeden hayalin gerçek olduğunu varsaymışlar :):)

Öncelikle şunu tartışalım YERLİ TEDARİKÇİ VARMI? Yerli üretim yokken yerli tedarikçi nasıl olabilir? Rotem mi yerli üretim GE mi yerli üretim? RTE? İpek Böceği?

Tabii ki gerçek olacak, olmayacak olmasın demiyoruz. Yerli üretim olarak daha önce cam imalatı yaptırılmıştı, ha dayanıklılık kriterlerini bilemem ama şekil verme anlamında bir sıkıntı yok, istenilen ebat ve özellikte cam ülkemizde üretilebiliyor ama mesela Bombardier araç kapılarının camlarını bizden almıyor. Yine kaporta ile ilgili ülkemizin herhangi bir sıkıntısı olacağını sanmıyorum, tabii ki sıfırdan bir araç üretirken hatalar ve geri dönüşler olabilir zaten prototipin amacı bu. Diğer taraftan aydınlatma ile ilgili bir sıkıntıda olmaz, bu ürünlerde ülkemizde gayet kaliteli şekilde üretiliyor. Koltuk, tutamak, iç kaplama gibi malzemelerde üretim ile ilgili bazı kıstaslar var, malzemeler özel hammaddelerden üretilmek zorunda bununla ilgili hiç çalışan oldumu bilmiyorum ama bu dikkat gerektiren bir iş, yine aynı şekilde elektrik tesisatında kullanılan kablolar ile ilgili özel standartlar var, bunu sağlayan firmalar ülkemizde var ama sektöre yeni ürün vermeye başladılar, daha önce yurtdışından tedarik ediliyordu bugün hızlı tren motorlarının sarımında kullanılan kabloyu üreten ve satan firmamız var (yakinen tanıyorum)

Bunlar kayda değer işlermidir? Yazdığım gibi oransal olarak kurtarır belki :) %51 i, ama asıl ürün nedir? Boji, körük teknolojisi, elektromekanik, yazılım, ergonomi, cer motoru, bunlarda durum nedir? Ben bu ürünlerin yüzde yüz yerli ve yüz yıllık üretici ile aynı kalitede olup olmadığını kriter alıyorum.

Gönderilme zamanı: 18 Oca Çrş, 2012 23:59
gönderen Mehmet Kasım
http://www.rayturk.net/?p=2660

esatın dediği gibi bazı şeylere bizim gücümüz yetmez. yan sanayiden bazı parçaların kullanılması şartı getirilmiş. doğru bir adım. ama bazı parçalar var ki mutlaka yurtdışından alınmak zorunda. işte bunların oranı % 49'u geçmesin deniyor. ama uygulama da ne kadar gerçekçidir?

bu işin altında ostim var demiştim. o minvalde bir haber:


10 FİRMA BULUŞACAK

ASO Başkanı Özdebir, Türkiye’deki onlarca firmanın aslında dünya devi olarak bilinen firmalara üretim yaptığı sonucuna ulaşmış. Özdebir, tramvay ve metro üretiminin birbirinin içine geçtiğini ancak bu konuda iki firma altında 10 tane ana yüklenici firmayı buluşturma formülü üzerinde çalıştıklarını kaydetti. Özdebir’e firmaları sorduk, isimlerini yazmamamız kaydıyla şu detayları verdi:

“Ankaralı bir firma dünyadaki önemli oyunculardan biri için üretim yapıyor. Bugüne kadar 800 set üretmişler. İstanbul’da Ar-Ge merkezleri, Ankara, Almanya ve ABD’de fabrikaları da var.


Bursa’da başka bir firma halihazırda ilk yerli tramvayı yaptı. 18 sipariş aldı.

Bunun dışında bir de Kayseri’de yüzde 80 yerli akaryakıt vagonları üretiyor. İzmit, Eskişehir ve İzmir’den de firmalar var.”

Ortak şirket kurma çalışmalarının sürdüğünü kaydeden Özdebir, ilk etapta mevcut üretim alanlarının kullanılıp kısa sürede yeni fabrika yapmak için harekete geçileceğini söyledi. 14 Şubat’taki ihaleye konsorsiyum değil şirket olarak girilebiliyor. Bunun için bir şirketin ihaleye girmesi diğerlerinin bu üretici altında faaliyet göstermesi gerekecek.

Gönderilme zamanı: 19 Oca Prş, 2012 09:01
gönderen alabay
Bazı şeylere gücümüz yetmezse, bunları takviye edecek eleman bulmak gerekir. Kaldı ki, ciddî bir girişim olsun. Türkiye'de devasa ODTÜ bunun için düşünülmemiş miydi? Türkiye Pardus gibi bir şeyi kendisi üretmemiş miydi (bir Linux işletme sistem türevi)? İstenirse, olur.

Gönderilme zamanı: 19 Oca Prş, 2012 10:59
gönderen Mehmet Kasım
odtü'de yerli yapım monoray vardı. şimdi çalışmıyor. türk gibi başlıyor alman gibi bitiremiyoruz. halbu ki çalışan bir şeydi. öylece durdu. bu arada yukarda haberi geçen firmalardan birini biliyorum. çok iyi boji yapıyor. bir çok parçayı avrupadan alıyor. eurasiarail fuarında sergilemişti. çok beğenilmişti. demek ki bu işlere girecek.

Gönderilme zamanı: 19 Oca Prş, 2012 11:49
gönderen Esat
Bugüne kadar 800 set üretmişler. İstanbul’da Ar-Ge merkezleri, Ankara, Almanya ve ABD’de fabrikaları da var.
Ve hiç reklamlarını yapmamışlar? Enteresan hiç Türk işi değil :) 800 setin nesini üretmişler, ya kardeşim Türkçe konuşmayı öğrenelim ya da ben yeniden Türkçe anlamayı öğreneyim. 800 set üretmişler ne seti banyo setimi makyaj setimi ? Set dedinmi adam komple treni üretmiş demektir, niye kıçımızı yırtıyoruz ver adamlara işi yapsın o zaman. Haa adam elin 800 tane tren setine komponent üretmişse ki muhtemelen öyle bu da gayet güzel bir başarıdır, firmayı tebrik ediyorum açıklamayı yapanı eleştiriyorum.
Bursa’da başka bir firma halihazırda ilk yerli tramvayı yaptı.

En büyük destekçisiyim ama yaptıMI? Çalışmalar devam mı ediyor.
yüzde 80 yerli akaryakıt vagonları üretiyor.
Vagon, kaporta, bunlar kolay işler. Diyorum ya alasını yaparız da bana şundan haber verin, aerodinamik, ergonomi, rüzgar tünelinde klima ve dayanıklılık testleri? Ama kolayı vardır, pervane önüne 1/85 modelini koy iki tane sigara yak kameraya çek al sana aerodinamik modelleme :D:D
Türkiye Pardus gibi bir şeyi kendisi üretmemiş miydi
Biz kendi evladını boğazlatanların nesliyiz, Pardus' ta sanırım can çekişiyormuş, daha geçen gazetelerde haberi vardı.

türk gibi başlıyor alman gibi bitiremiyoruz.
Adam gibi bitirelim alman gibiye gerek kalmaz o zaman.
çok iyi boji yapıyor. bir çok parçayı avrupadan alıyor.
Bu konuda düşüncemi sana özelden yazmıştım ama, bu ifade şu meslek grubunu işaret eder; MONTÖR.

Gönderilme zamanı: 19 Oca Prş, 2012 12:32
gönderen Mehmet Kasım
montör ne yaa?

MONİTÖR MÜ

Gönderilme zamanı: 19 Oca Prş, 2012 12:57
gönderen Esat
Mehmet Kasım yazdı:montör ne yaa?

MONİTÖR MÜ
:) he monitör yanlış yazmışım, mobilya sektöründe montaj yapan amelenin modern ismi montördür. Eskiden öyleydi daha fiyakalı bir isim icat edilmedi ise. Kısaca montaj yapan meslek erbabı diyelim de o kadar küçümsemiş olmayalım.

Biliyorum söylediklerim hoşuna gitmiyor, hatta kızıyorsun ama gerçekleri söylüyorum, millet 2 tekerlekli dikey bojiyi icat etti, aracına uyguladı ve bu benim diyebiliyor, çünkü onlar yaptı, biz 50 senelik teknolojileri yapmaya çalışıyoruz yapınca da bak biz yaptık diyoruz, milletin unuttuğu şeyleri yapmak marifet değil bana göre. Yeni teknolojileri öğrenmek lazım, yapabildiğin kadar bunlara yakın işler yapmak lazım, en basitinden benim klima tüneli sözüm bile havada kalacak dimi? Öyle bir test olmayacak, sonra kışın aman bunun şurası üfürüyor, yazın aman bunun burası ısınmıyor. Isınma denilince sadece yolcunun ısınmasınımı düşünmek gerekiyor acaba? Bu iş gerçekten bu kadar basite indirilebilir mi? 6 ayda yaparız abi, yapalım abi, bir şey demiyoruz, yapalım kör olsun topal olsun bizim olsun.

Gönderilme zamanı: 19 Oca Prş, 2012 13:31
gönderen Mehmet Kasım
sohbetin tadı kaçmış ben çekilim. siz devam edin

Gönderilme zamanı: 19 Oca Prş, 2012 13:41
gönderen Esat
Yok ben çekiliyim, rahatsızlık veren sadece benim çünkü :):) sakin sakin anlatıyoruz, sorun bunları kabullenmek ile alakalı. Ben eksikleride fazlalarıda iyi görebildiğime inandığım için yazıyorum, doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar, sorun değil.

Yıllardır araç üretmek için çabalayan bir şirket var ülkemizde, hatta yürüyen bir araç dahi üretti, ama kimse bundan bahsetmiyor, oradaki emek göz ardı ediliyor, arka planda olanları zaten bilmek zorunda değiliz ama o yürüyen araçta dahi "aracımız yürüyor ama henüz sonuna gelmedik" denilebiliyorsa, ki bence bu çok güzel bir bakış açısıdır, birilerinin kalkıp ortada olmayan şeyler için biz yaptık, yapıyoruz demesi abesle iştigaldir.

Yapınız beyler, yapınca yaptığınızı da öveceğim, en başta yazdıklarımı iyi okuyup anlayan kimse beni eleştiremez. Tabii ki bu araçların %51 i yerli üretim olabilir hatta daha fazlası da olabilir, bu beni kesmiyor. Ya açık sözlü olunur, elin şu yabancı firması ile ortak olup yapacağız denilir (bugün Tofaş ın yaptığı gibi) ya da biz bilmemnereli üreticilerin araçlarında kullanacağı komponentleri üreterek katkıda bulunmak ve sermayemizi ülkemizde bırakmak istiyoruz denilir (dün yapıldığı gibi) ilk günden çıkıp, uçuyoruz kaçıyoruz denilmez (ilk beyanatta yapıldığı gibi) daha ne diyeyim.