Innotrans fuarında araç gerçekten büyük ilgi gördü, bunun çeşitli sebepleri var. Birincisi yeni bir yüz, yani diğer tasarımlardan ciddi olarak ayrılan bir tarzı vardı bu çok ilgi çekti, iç mekandaki ferahlık ve malzeme kalitesi de çok beğenildi. Pek çok sektör profesyoneli övgü dolu sözler sarfettiler, daha da önemlisi bu aracın imalatında iş birliği yapılmış alt yüklenicilerde büyük üreticiler ile kontak kurma şansı yakaladılar, bu anlamda aslında İSTANBUL üzerine düşen misyonu yerine getirmiş oldu. Sonuçta ortada ticari bir ürün yok, şu anda sadece İstanbul kentinin ihtiyacını karşılamak ve bu konuda bir sanayileşme oluşturmak amacı güden bir proje, bu anlamda da gayet başarılı oldu.
Yine ilgi çeken konulardan bir tanesi, bir işletmecinin böyle bir işe girişmesi idi, bu konuda da ziyaretçiler oldukça meraklı idi ama bana göre İSTANBUL en güzel tarafını 27-28 Eylül deki halk gününde gösterdi. Bu iki günde normal fuar standları kapalı oluyor ve ziyaretçiler sadece araçları ve araç parkında kurulan model tren satıcıları, bit pazarcıları ve çocuk eğlence araçlarını geziyorlar. Halk gününde makinist kabini açık olan tek araç İSTANBUL idi ve bu iki günde gelen ziyaretçilerin belki de tamamı çocuklarını bir makinist kabinine oturtup fotoğraf çekmek için ciddi bir ilgi gösterdiler, gerçekten çok hoştu. Bu konuda bir kere daha haklı olduğumu görmekte benim için sevindirici idi, umarım benim gördüğümü herkes görmüştür, gelecek çocuklarda bırakın orta yaş üstü demiryolu sevmez ve anlamazlar alışkanlıkları ile devam etsin.



