ist-M.04:04 » M4 Kadıköy-Sabiha Gökçen Havalimanı Metro Hattı

[kenanmar]

Bugün ben de bir test ettim. Saat 15:30-17:00 saatleriydi, şarjım yetmediği için fazla foto çekemedim. Şimdilik 3 foto ile idare edeceğim.
Gözlemlerim:
1- Benim bindiğim seferde Kartal-Kadıköy yönü 29 dk sürdü. Ama tabii Ayrılıkçeşme istasyonu açılırsa ve de yolcuların şimdiki seyrekliği kalabalıklara dönüşürse her istasyonda maksimum sürede yolcu iniş-binişi için beklenirse kanımca 32 dk da olur. Bunun dışında Vagonlarda akma-kokma yoktu, kimi arkadaşlar özellikle ilk binenler koku olduğundan bahsetmişlerdi. Klimalar sorunsuzdu. Benim gördüğüm peronlarda temizlik ve tadilat gerektiren işler vardı ama çok önemli değildi ufak tefek işlerdi. Bu arada peron girişlerinde duvarlara güzel desenler ihtiva eden panolar yapmaları hoşuma gitti hatta Göztepe Metro İstasyonu'nda Ankara'da tartışmalara yol açan Hitit Güneşi vardı.
2- Oturma düzeni, şekli şemali Hacıosman-Taksim metrosuna -sanırım hatta Marmaray setlerine de- hayli benziyor; ancak sanırım ortadaki tutamakların üstündeki ekran ve de bazı ayrıntılar farklı.
3- Metro iki istasyon arasında hareket ederken gerçekten olağanüstü yüksek bir gürültü oluşuyor. Şahsen bu kadarını beklemiyordum. Havalimanı-Aksaray, Taksim-Hacıosman ve Sirkeci/Haydarpaşa banliyölere idareten konulan yeni vagon setlerinde bile bu kadar gürültü yoktu. Özellikle son ikisi hayli sessizdi. Sanırım işletme hızının bunda etkisi çok büyük. Kadıköy-Kartal metroların Concorde'u gibi aşırı hızdan sarsılıyor uğultu yapıyor gibi.
Düşünün ki vagonlarda hoparlörden yapılan otomatik anons sesi metro hareket halindeyken bağıra bağıra duyuluyor. Özellikle İngilizce anonsun yarısı anlaşılıyor yarısı anlaşılmıyor. Ciddi anlamda kulaklarımda uğultu oluştu, çok rahatsız oldum; kendimi Ikarus otobüs veya eski banliyö vagonlarında sandım bir an.
4- Sanırım Kartal D100-Soğanlık-Hastane/Adliye(Cevizli D100) arasında Soğanlık rampanın tepesi olacak şekilde rampa iniş-çıkışı var. Kartal-Soğanlık yönünde metro hareket ederken bildiğiniz sarsıldık, yalpaladık. 5-10 sn bu sarsılma sürdü.
5- Ayrılıkçeşme'de en azından peron katında eksik görünmüyordu, ne yazık ki alacakaranlıkta ancak o kadarı anlaşılıyordu.
İşin tuhafı hem anonslarda hem de kapı üstlerindeki ışıklı-hareketli güzergah panelinde Ayrılıkçeşme'nin üstü kapatılmamış ve otomatik anons sisteminde istasyonun adı geçiyordu. İnsanlar ufak bir şaşkınlık yaşıyorlardı metro o istasyonda durmayınca.
6- Kartal ve Kadıköy'de peronun sadece tek yönü kullanılıyor yani indirme-bindirme aynı yönden yapılıyor bu haliyle şimdiki Taksim istasyonunu andırıyor. O da Kartal yoğun şekilde yolcuların tercih ettiği noktalar. Soğanlık'tan Kartal'a giderken metro bir süre yavaşlıyor.
7- Metronun vatmanları anlaşılıyor ki daha tam metroya alışamamışlar. Bazı istasyonların tam ortasında fren yaptıklarına şahit oldum. Bazen de sert fren yapıyorlardı.
8- İspanyol CAF firması koltuk renklerinde tam anlamıyla kahve ve turuncunun Akdeniz-Latin tonlarını yakalamışlar çok hoşuma gitti. Boğa heykeli ve Haydarpaşa Garı'nda da örnek olduğu üzere bir anlamda Alman damgası taşıyan Anadolu Yakası; Kadıköy-Kartal metrosunda İspanyol-Akdeniz tonlarını yakalamış. Ancak gri tonları biraz fazla iç karartıcı olmuş. florasan lambadan mı bilemedim biraz içim sıkıldı metronun vagon atmosferinden.
9- Vagon kapıları sadeydi. Taksim-Hacıosman'daki gibi işlemeli değildi. Demir tutamaklara geçirilmiş el tutamakları ise plastikti. Banliyöye idareten konulan vagon setleri ve Taksim-Hacıosman'da bile anti-bakteriyel porselen ve rahat tutulan tutamaklar vardı. Bu konuda eksi not veriyorum. Çok alelade yapmışlar. Ki metronun hızından mı yoksa vatmanların alışmamasından mı bu metroda sert frenler ve hareketlenmeler çok fazlaydı. Dengenizi korumak biraz zor olabiliyor.
10- Gelelim bilgilendirme-yönlendirme mevzusuna:
a) vagon kapılarının tam önünde tutamakların üstündeki ekranlar çok iyi düşünülmüş ama metro hareket halindeyken kimi vagonlardaki ekranlarda saatler şaşırıyordu, kimisinde ekran kararıyordu, kimisinde ise yanlış istasyon ismi gözükebiliyordu.
b) hareketli-ışıklı güzergah panelinde iki istasyon arası 6 ışıklı nokta vardı, gerçekten de metronun hızına ayarlıydı örneğin ben Soğanlık-Kartal yönüne giderken metro 15 sn yavaşladı güzergahta kendini hemen belli etti.
c) kanımca eksik olan hususlardan biri olan güzergah penelinin yavanlığı çok gözüme battı. Bu yavanlığı vagon ortasındaki ekranlar da gideremiyordu. Güzergah paneli veya ekranlarda ilgili metro istasyonunun hangi noktalara bağlantı kurduğu anlaşılmıyordu.
Örneğin Ünalan Metro İstasyonu'ndan Uzunçayır Metrobüs Durağı'na aktarma yapıldığını anlamak için çok sağlam gözleriniz olmalı ya duvarlara yapıştırılmış haritaların minnacık noktalarına ya da ışıklı güzergah panelinin altındaki ufacık işaretlere bakmanız gerekiyor. Yanımda oturan insanların bir kısmı Ünalan neresi anlamadılar, başkalarına sordular. Demek ki eksik büyük en önemli aktarma istasyonu anlaşılmamış. Bağcılar-Kabataş tramvayındaki veya Metrobüs'teki yapışkan kağıttan güzergah paneli bile çok daha ayrıntılı ve anlamlı.
d) Sandığımın aksine peron katlarında ve yürüyen merdiven sonrası çıkışlarda duvarlara hangi cadde ve sokağa çıkıldığını belirten tabelalar asılmıştı. Kadıköy metro istasyonunda bi ara hep birlikte eleştirdiğimiz "caddeye çıkar" tabelasını da boşuna eleştirmişiz çünkü ondan önce duvarda açık açık hangi yer ve yöne çıktığınızı belli eden güzel bir bilgilendirme tabelası vardı. O tabela da sadece asansör içinmiş
Yalnız Kadıköy'de metrodan iner inmez feci bir kafa karışıklığı yaşadım. Çünkü kafamı yukarı kaldırdığımda birbirine yakın iki tabelada "Çıkış" yazıyordu ama sağdaki sola ok verirken soldaki sağa ok veriyordu ama tam ortada çıkış yoktu. Bence Kadıköy'de metrodan iner inmez hangi çıkışın hangi cadde ve önemli noktaya tekabül ettiğine dair tabela asılmalı. Cidden bi sağa bi sola döndüm benimle birlikte en az 50 kişi de aynı sorunu yaşadı.
e) Genel olarak İngilizce bilgilendirme hem ekranlarda hem de tabelalarda gayet yeterliydi. Beğendim ama anonslarda yarım yamalak anlaşılma hali vardı.
11- Metronun benim bindiğim saatlerde koltukları dolacak kadar yolcu aldığını belirtmeliyim ayakta kalan yoktu boş koltuk azdı. Her istasyonda inen-binen vardı ama özellikle yolcular Kartal'da/Kadıköy'de bindi-indiler. Yolcunun en azından yarısı Kartal'da indi diyebilirim. Sanırım Sultanbeyli-Uğur Mumcu-Yakacık-Kurtköy-Pendik-Tuzla-Gebze yolcusu doğrudan Kartal'a aktığı içindir.
12- Yürüyen merdivenlerde yürüyen merdivenin solunda özellikle peron katına inişlerde yolcuların bekleme yapması çok can sıkıcı acilen yürüyen merdivende soldan yürüyerek inenler olduğu için sadece sağda bekleme yapmak gerektiğini öğretmek lazım. Yoksa özellikle çok uzun yürüyen merdiven inişleri olan istasyonlarda yürüyerek zaman kazanmak isteyenler için gereksiz yere zaman kaybı olur. Anadolu Yakası yolcusunun bir kısmı metro tarzı şeylere hiç alışamadı. Bu onların kusuru değil elbette ama bir şekilde alıştırmak lazım.

[kenanmar]

Bu arada Kadıköy-Kartal metrosunun rampalarını gösteren çizelgeyi varsa (tekrar) bu sayfaya koyabilir miyiz? Açıkçası ben Kadıköy-Acıbadem arası rampa olduğu biliyordum ama metro güzergahının tamamının tıpkı Dolmabahçe-Bomonti tüneli gibi dalgalı yapısı olduğuna fazla dikkat etmemiştim.

Öte yandan metro istasyonu isimlendirmesinde ilginç bir durum olduğunu düşünenler var. Göztepe, Bostancı, Maltepe, Küçükyalı, Kartal hem Haydarpaşa Banliyösü'nün hem de bu metronun istasyon isimleri oldu. Açıkçası Anadolu Yakası'nın pek bilmeyenler için kafa karışıklığı olabilir. Bunu gidermek için bu metronun bu istasyonlarının isimlerinin sonuna D100 (Karayolu) ibaresi eklenebilir. Örneğin Göztepe D100 (Karayolu)

[Esat]

1- Vagonlarda akma-kokma yoktu, kimi arkadaşlar özellikle ilk binenler koku olduğundan bahsetmişlerdi. Klimalar sorunsuzdu. Benim gördüğüm peronlarda temizlik ve tadilat gerektiren işler vardı ama çok önemli değildi ufak tefek işlerdi.

O kadar olur canım, ama kokma şikayetini bende pek anlamıyorum, koksa koksa yeni kokuyordur, bu konuda M2 Alstom lar gerçekten kötüydü evet, bir iki yerde bende okudum kokuyor falan diye, bilmiyorum artık ne kokuyorsa, bence yeni kokuyordur

3- Metro iki istasyon arasında hareket ederken gerçekten olağanüstü yüksek bir gürültü oluşuyor. Şahsen bu kadarını beklemiyordum. Havalimanı-Aksaray, Taksim-Hacıosman ve Sirkeci/Haydarpaşa banliyölere idareten konulan yeni vagon setlerinde bile bu kadar gürültü yoktu. Özellikle son ikisi hayli sessizdi. Sanırım işletme hızının bunda etkisi çok büyük. Kadıköy-Kartal metroların Concorde'u gibi aşırı hızdan sarsılıyor uğultu yapıyor gibi.
Düşünün ki vagonlarda hoparlörden yapılan otomatik anons sesi metro hareket halindeyken bağıra bağıra duyuluyor. Özellikle İngilizce anonsun yarısı anlaşılıyor yarısı anlaşılmıyor. Ciddi anlamda kulaklarımda uğultu oluştu, çok rahatsız oldum; kendimi Ikarus otobüs veya eski banliyö vagonlarında sandım bir an.

Evet, bundan pek çok kişi şikayet ediyor, enteresan bir hadise, yani şöyle enteresan sessiz olmaz diye bir şey yokta, neden bu kadar gürültülü? Ben bunun araçtan kaynaklandığını düşünüyorum, yani ray hattı kaynaklı değil de aracın salınmasından olabilir daha çok, bir sonraki madde de söylemişsiniz zaten uzunca bir süre sallandık diye, ben bunu Viyana metrosunda yaşıyorum, hatta yazmış ve sormuştum bizdeki M2 araçlarında varmı aynı sorun diye, bu tip içten birbirine bağlı araç tiplerinde neye bağlı olduğunu bilmiyorum ama böyle bir salınım hadisesi var, araç baştan bir kere sallanmaya başladımı özellikle makas bölgesi geçişlerinde bu bayağı bir sarsıyor adamı, ben ciddi anlamda sağa sola çarptığımı biliyorum. Bir şekilde bir uyumsuzluk olabilir, bunda bir şey yok ama böyle şikayet oluşturacak derecede ise umarım bir takım çalışmalar da yapılır.

7- Metronun vatmanları anlaşılıyor ki daha tam metroya alışamamışlar. Bazı istasyonların tam ortasında fren yaptıklarına şahit oldum. Bazen de sert fren yapıyorlardı.

Bu kadar test süresinde alışmış olmaları gerekirdi, acaba ne kadar acemi makinist istihdam edildi orada? Operasyon kadrosu tecrübeli arkadaşlar ama makinist kadrosu zaten büyük oranda yeni, belki ufak tefek alışma sorunları olabilir.

10- Gelelim bilgilendirme-yönlendirme mevzusuna:
c) kanımca eksik olan hususlardan biri olan güzergah penelinin yavanlığı çok gözüme battı. Bu yavanlığı vagon ortasındaki ekranlar da gideremiyordu. Güzergah paneli veya ekranlarda ilgili metro istasyonunun hangi noktalara bağlantı kurduğu anlaşılmıyordu.
Örneğin Ünalan Metro İstasyonu'ndan Uzunçayır Metrobüs Durağı'na aktarma yapıldığını anlamak için çok sağlam gözleriniz olmalı ya duvarlara yapıştırılmış haritaların minnacık noktalarına ya da ışıklı güzergah panelinin altındaki ufacık işaretlere bakmanız gerekiyor. Yanımda oturan insanların bir kısmı Ünalan neresi anlamadılar, başkalarına sordular. Demek ki eksik büyük en önemli aktarma istasyonu anlaşılmamış. Bağcılar-Kabataş tramvayındaki veya Metrobüs'teki yapışkan kağıttan güzergah paneli bile çok daha ayrıntılı ve anlamlı.
d) Sandığımın aksine peron katlarında ve yürüyen merdiven sonrası çıkışlarda duvarlara hangi cadde ve sokağa çıkıldığını belirten tabelalar asılmıştı. Kadıköy metro istasyonunda bi ara hep birlikte eleştirdiğimiz "caddeye çıkar" tabelasını da boşuna eleştirmişiz çünkü ondan önce duvarda açık açık hangi yer ve yöne çıktığınızı belli eden güzel bir bilgilendirme tabelası vardı. O tabela da sadece asansör içinmiş
Yalnız Kadıköy'de metrodan iner inmez feci bir kafa karışıklığı yaşadım. Çünkü kafamı yukarı kaldırdığımda birbirine yakın iki tabelada "Çıkış" yazıyordu ama sağdaki sola ok verirken soldaki sağa ok veriyordu ama tam ortada çıkış yoktu. Bence Kadıköy'de metrodan iner inmez hangi çıkışın hangi cadde ve önemli noktaya tekabül ettiğine dair tabela asılmalı. Cidden bi sağa bi sola döndüm benimle birlikte en az 50 kişi de aynı sorunu yaşadı.

Yüklediğim resimde dikkat ettimde kapı üstü hat şeması rezalet, M2 Alstom araçlarında yıllarca bundan şikayet edildi, yani sadece yolcu değil, işletmede etti ama gel gelelim yeni araç alınıyor ve kapı üstü hat şeması yine aynı ebatta, cücük kadar küçücük bile diyemedim bak cücük gibi yav, o ne öyle? Bu araçlar bunca zamandır teslim alınıyor bir çözüm düşünülmemiş olması ayıp, ya da eminim nasıl olsa ekranlar var, oradan takip ederler diye düşünülmüştür.

Eh, o tabela da yanıldık diyelim ama sağlı sollu iki tabelanın ters istikameti göstermesi? Keşke fotoğraflayabilseniz, kafamda canlandırıyorum da işte ondan sonra ağır konuşunca kızıyorlar, "çapsız herif" oluyorum keşke bu işleri yaptırdığınız adamlarda benim kadar çapsız olaydılar diyorum bende :D

12- Yürüyen merdivenlerde yürüyen merdivenin solunda özellikle peron katına inişlerde yolcuların bekleme yapması çok can sıkıcı acilen yürüyen merdivende soldan yürüyerek inenler olduğu için sadece sağda bekleme yapmak gerektiğini öğretmek lazım. Yoksa özellikle çok uzun yürüyen merdiven inişleri olan istasyonlarda yürüyerek zaman kazanmak isteyenler için gereksiz yere zaman kaybı olur. Anadolu Yakası yolcusunun bir kısmı metro tarzı şeylere hiç alışamadı. Bu onların kusuru değil elbette ama bir şekilde alıştırmak lazım.

Bence çok sorun etmeyelim çünkü Esenler de 20 yıldır metro var ama hala kapının karşısında orta yerde dikilip inenlerden önce araca saldıranlar azımsanmayacak oranda

[Esat]

Hattın yanal kesitini gösteren resim, küçük ama fikir verecektir, birebir hattın zemin çalışma etüdünü gösteren çizimden alınmıştır, alelacele çizdim çok düzgün değil

[kenanmar]

Çizim için teşekkürler Esat, bu arada senin ve herkesin bayramı kutlu&mübarek olsun.

[kemal]

[kemal]

Rijid katener.

Daha halk merdivenin sağında durulacağını öğrenmemiş.

Müzik yeri

[Esat]

Kemal abi gözümüze bayram ettirdin Bende bayram günü bir şey eleştirmeyeyim şimdi, gözüme çok şey battı ama yapacak bir şey yok tabii ki, daha önce belirttiğimiz gibi belki de en eksiksiz açılan metro hattımız demiştik. Trenle sorunsuz çalışıyorsa sorun yok demektir

[alabay]

Şu Ünalan bağlantı tüneli acaip uzun ve biraz dar gibi. Bunda yangın tahliye programı var mı? Afet testleri falan yapıldı mı? Bence gerek.

[Esat]

Bunda yangın tahliye programı var mı? Afet testleri falan yapıldı mı?

Yok yapılmadı, hiç bir zamanda yapılmıyor ben bir soru sorayım sana, senin saçmalama kontrolu programın ya da kontrollü saçmalama denetim prosedürün var mı? Bence yok. :D

[alabay]

Bence benim bahsettiğim ve tanıdığım tarz afet testi yapılmadı. Yapılması için statistlere ihtiyaç var, bunu orayı açmadan deneyebilirlerdi, itfaiye vs. Yoksa oldu mu böylesi?

[Esat]

Bence benim bahsettiğim ve tanıdığım tarz afet testi yapılmadı. Yapılması için statistlere ihtiyaç var, bunu orayı açmadan deneyebilirlerdi, itfaiye vs. Yoksa oldu mu böylesi?

Bu tavrın beni gıcık ediyor, ne yapmaya çalışıyorsun? Yapılıyor kardeşim, senin bildiğin gibi olması gerekmiyor, bizim bildiğimiz gibi yapılıyor ve yapıldı, sen kafanı yorma bu işlere. Yok kalkıp bir de aman ben diyeyim de yok aman ben hatırlatayımda falan muhabbetine de girme, İstanbuldaki metro işletmelerinde bunların testleride, tatbikatlarıda yapılıyor merak etme, bu test ve tatbikatların yapılıyor olması böyle bir olay meydana geldiğinde ölüm olmayacak anlamına gelmiyor, çünkü tatbikatta ne kadar ciddi olursanız olun yaşadığınız şey gerçek değildir, insanların nasıl tepki verecekleri ancak gerçek bir olay anında belli olur, teorik olarak ne yapacağını çok iyi bilen bir istasyon amirliği dahi bir yangın anında panik yapabilir, ya da hatalı tepki verebilir bu gayet insani bir durumdur. Bununla ilgili çok basit bir hikaye vardı bilirsin panik anlarında topluluğun çok küçük bir kesimi soğukkanlılık ile olayı yönlendirebiliyor, büyük kısmı ki buna yetkili kişilerde dahil olabilir doğru tepkimeyi veremiyorlar, işte buna insan faktörü diyoruz.

Bir yangın anında ne olur? Yangının nasıl söndürüleceği, itfaiyenin kaç dakika müdahale edeceği, ya da yangın çıkan aracın nasıl tahliye edileceği falan bunların hepsi kağıt üstünde de yapılan tatbikatlarda da belli, ama olay anında bunu aynı şekilde kontrol edemezsiniz bunu söylersen katılırım, peki ne yapacağız? Bunu test etmek için bir tren dolusu adamı doldurup testi yapmak lazım, gayet ciddiyim. Doldurursun bir tren adamı, senaryo gereği vagonun birine sis makinesi ile dumanı verirsin, biraz gerçekçi olması içinde şu %100 organik polis gazından sıkarsın (kaçma tepkisi gerçekçi olsun diye) bak bakalım kaç kişi birbirini eziyor tünelde, kaç kişi kaçış koridoruna varabiliyor, ya da trenin tek görevlisi olan makiniste ne oluyor? Ezerler adamı, ezerler, hatta bırak ezmeyi orada millete bağırıp çağırsa ulan ne diyorsun diye döverlerde.

Tünel darlığı konusuna gelirsek, o benimde dikkatimi çekti, bana kalırsa da tüneller pek öyle gelecek planlı yapılmıyor gibi, şu anda 15 milyon olan bir kent bilmiyorum 20 yıl sonra? He ekleriz bir tünel, de gerek varmı, baştan yap onu 5 metre daha geniş, sonra uğraşma. Uzunluk ile ilgili de sanırım çekincen panik anında yığılmaları engelleyebilmek için ara koridorlar ya da cep bölgesi diyeyim bu tip yerler olmalı diyemi düşündün? Valla bilmiyorum, ben öyle düşündüm ama ses edemiyorum, şimdi oturmuş koca mühendisler hesaplamış, mimarlar falan bir arada karar vermişler bu tüneli yapmışlar, senin benim kafama takılan şeyler bu adamların kafasına takılmadı mı? Ya da şöyle diyeyim kriter nedir? Bu işleri sen biraz küçümsüyor gibisin, yani bizde yapılan işleri. Bende pek çok şeyi eleştiriyorum, mesela bu hatta bir sürü şey var şu anda saydırmak istediğim ama bunlar benim "yarım yamalak açılış" takıntım ile alakalı şeyler, o yüzden önemli değil deyip geçiyoruz. Peki ben soruyorum varmı böyle bir inşaat kriteri? Araç tünellerinde var, biliyoruz, peki yolcu tünellerinde? Örnekleri varmı?

Ha bu arada not olarak ekleyeyim hatırladığım kadarı ile M2 hattındaki rutin yangın tatbikatlarında bazı personel yolcu olarak kullanılıyordu, açıkçası hiç katılmadım ama raporlarına ve fotoğraflarına bolca baktığım için aklımda böyle bir not kalmış, yanılıyor olabilirim, bir soruşturmak lazım.