Gözlemlerim:
1- Benim bindiğim seferde Kartal-Kadıköy yönü 29 dk sürdü. Ama tabii Ayrılıkçeşme istasyonu açılırsa ve de yolcuların şimdiki seyrekliği kalabalıklara dönüşürse her istasyonda maksimum sürede yolcu iniş-binişi için beklenirse kanımca 32 dk da olur. Bunun dışında Vagonlarda akma-kokma yoktu, kimi arkadaşlar özellikle ilk binenler koku olduğundan bahsetmişlerdi. Klimalar sorunsuzdu. Benim gördüğüm peronlarda temizlik ve tadilat gerektiren işler vardı ama çok önemli değildi ufak tefek işlerdi. Bu arada peron girişlerinde duvarlara güzel desenler ihtiva eden panolar yapmaları hoşuma gitti hatta Göztepe Metro İstasyonu'nda Ankara'da tartışmalara yol açan Hitit Güneşi vardı.

2- Oturma düzeni, şekli şemali Hacıosman-Taksim metrosuna -sanırım hatta Marmaray setlerine de- hayli benziyor; ancak sanırım ortadaki tutamakların üstündeki ekran ve de bazı ayrıntılar farklı.
3- Metro iki istasyon arasında hareket ederken gerçekten olağanüstü yüksek bir gürültü oluşuyor. Şahsen bu kadarını beklemiyordum. Havalimanı-Aksaray, Taksim-Hacıosman ve Sirkeci/Haydarpaşa banliyölere idareten konulan yeni vagon setlerinde bile bu kadar gürültü yoktu. Özellikle son ikisi hayli sessizdi. Sanırım işletme hızının bunda etkisi çok büyük. Kadıköy-Kartal metroların Concorde'u gibi aşırı hızdan sarsılıyor uğultu yapıyor gibi.
Düşünün ki vagonlarda hoparlörden yapılan otomatik anons sesi metro hareket halindeyken bağıra bağıra duyuluyor. Özellikle İngilizce anonsun yarısı anlaşılıyor yarısı anlaşılmıyor. Ciddi anlamda kulaklarımda uğultu oluştu, çok rahatsız oldum; kendimi Ikarus otobüs veya eski banliyö vagonlarında sandım bir an.
4- Sanırım Kartal D100-Soğanlık-Hastane/Adliye(Cevizli D100) arasında Soğanlık rampanın tepesi olacak şekilde rampa iniş-çıkışı var. Kartal-Soğanlık yönünde metro hareket ederken bildiğiniz sarsıldık, yalpaladık. 5-10 sn bu sarsılma sürdü.
5- Ayrılıkçeşme'de en azından peron katında eksik görünmüyordu, ne yazık ki alacakaranlıkta ancak o kadarı anlaşılıyordu.
İşin tuhafı hem anonslarda hem de kapı üstlerindeki ışıklı-hareketli güzergah panelinde Ayrılıkçeşme'nin üstü kapatılmamış ve otomatik anons sisteminde istasyonun adı geçiyordu. İnsanlar ufak bir şaşkınlık yaşıyorlardı metro o istasyonda durmayınca.
6- Kartal ve Kadıköy'de peronun sadece tek yönü kullanılıyor yani indirme-bindirme aynı yönden yapılıyor bu haliyle şimdiki Taksim istasyonunu andırıyor. O da Kartal yoğun şekilde yolcuların tercih ettiği noktalar. Soğanlık'tan Kartal'a giderken metro bir süre yavaşlıyor.
7- Metronun vatmanları anlaşılıyor ki daha tam metroya alışamamışlar. Bazı istasyonların tam ortasında fren yaptıklarına şahit oldum. Bazen de sert fren yapıyorlardı.
8- İspanyol CAF firması koltuk renklerinde tam anlamıyla kahve ve turuncunun Akdeniz-Latin tonlarını yakalamışlar çok hoşuma gitti. Boğa heykeli ve Haydarpaşa Garı'nda da örnek olduğu üzere bir anlamda Alman damgası taşıyan Anadolu Yakası; Kadıköy-Kartal metrosunda İspanyol-Akdeniz tonlarını yakalamış. Ancak gri tonları biraz fazla iç karartıcı olmuş. florasan lambadan mı bilemedim biraz içim sıkıldı metronun vagon atmosferinden.
9- Vagon kapıları sadeydi. Taksim-Hacıosman'daki gibi işlemeli değildi. Demir tutamaklara geçirilmiş el tutamakları ise plastikti. Banliyöye idareten konulan vagon setleri ve Taksim-Hacıosman'da bile anti-bakteriyel porselen ve rahat tutulan tutamaklar vardı. Bu konuda eksi not veriyorum. Çok alelade yapmışlar. Ki metronun hızından mı yoksa vatmanların alışmamasından mı bu metroda sert frenler ve hareketlenmeler çok fazlaydı. Dengenizi korumak biraz zor olabiliyor.
10- Gelelim bilgilendirme-yönlendirme mevzusuna:
a) vagon kapılarının tam önünde tutamakların üstündeki ekranlar çok iyi düşünülmüş ama metro hareket halindeyken kimi vagonlardaki ekranlarda saatler şaşırıyordu, kimisinde ekran kararıyordu, kimisinde ise yanlış istasyon ismi gözükebiliyordu.
b) hareketli-ışıklı güzergah panelinde iki istasyon arası 6 ışıklı nokta vardı, gerçekten de metronun hızına ayarlıydı örneğin ben Soğanlık-Kartal yönüne giderken metro 15 sn yavaşladı güzergahta kendini hemen belli etti.
c) kanımca eksik olan hususlardan biri olan güzergah penelinin yavanlığı çok gözüme battı. Bu yavanlığı vagon ortasındaki ekranlar da gideremiyordu. Güzergah paneli veya ekranlarda ilgili metro istasyonunun hangi noktalara bağlantı kurduğu anlaşılmıyordu.
Örneğin Ünalan Metro İstasyonu'ndan Uzunçayır Metrobüs Durağı'na aktarma yapıldığını anlamak için çok sağlam gözleriniz olmalı ya duvarlara yapıştırılmış haritaların minnacık noktalarına ya da ışıklı güzergah panelinin altındaki ufacık işaretlere bakmanız gerekiyor. Yanımda oturan insanların bir kısmı Ünalan neresi anlamadılar, başkalarına sordular. Demek ki eksik büyük en önemli aktarma istasyonu anlaşılmamış. Bağcılar-Kabataş tramvayındaki veya Metrobüs'teki yapışkan kağıttan güzergah paneli bile çok daha ayrıntılı ve anlamlı.
d) Sandığımın aksine peron katlarında ve yürüyen merdiven sonrası çıkışlarda duvarlara hangi cadde ve sokağa çıkıldığını belirten tabelalar asılmıştı. Kadıköy metro istasyonunda bi ara hep birlikte eleştirdiğimiz "caddeye çıkar" tabelasını da boşuna eleştirmişiz çünkü ondan önce duvarda açık açık hangi yer ve yöne çıktığınızı belli eden güzel bir bilgilendirme tabelası vardı. O tabela da sadece asansör içinmiş

Yalnız Kadıköy'de metrodan iner inmez feci bir kafa karışıklığı yaşadım. Çünkü kafamı yukarı kaldırdığımda birbirine yakın iki tabelada "Çıkış" yazıyordu ama sağdaki sola ok verirken soldaki sağa ok veriyordu ama tam ortada çıkış yoktu. Bence Kadıköy'de metrodan iner inmez hangi çıkışın hangi cadde ve önemli noktaya tekabül ettiğine dair tabela asılmalı. Cidden bi sağa bi sola döndüm benimle birlikte en az 50 kişi de aynı sorunu yaşadı.

e) Genel olarak İngilizce bilgilendirme hem ekranlarda hem de tabelalarda gayet yeterliydi. Beğendim ama anonslarda yarım yamalak anlaşılma hali vardı.
11- Metronun benim bindiğim saatlerde koltukları dolacak kadar yolcu aldığını belirtmeliyim ayakta kalan yoktu boş koltuk azdı. Her istasyonda inen-binen vardı ama özellikle yolcular Kartal'da/Kadıköy'de bindi-indiler. Yolcunun en azından yarısı Kartal'da indi diyebilirim. Sanırım Sultanbeyli-Uğur Mumcu-Yakacık-Kurtköy-Pendik-Tuzla-Gebze yolcusu doğrudan Kartal'a aktığı içindir.
12- Yürüyen merdivenlerde yürüyen merdivenin solunda özellikle peron katına inişlerde yolcuların bekleme yapması çok can sıkıcı acilen yürüyen merdivende soldan yürüyerek inenler olduğu için sadece sağda bekleme yapmak gerektiğini öğretmek lazım. Yoksa özellikle çok uzun yürüyen merdiven inişleri olan istasyonlarda yürüyerek zaman kazanmak isteyenler için gereksiz yere zaman kaybı olur. Anadolu Yakası yolcusunun bir kısmı metro tarzı şeylere hiç alışamadı. Bu onların kusuru değil elbette ama bir şekilde alıştırmak lazım.


