Esat
Kaynak : Halk Gazetesi
Pazar günü dostumuz Ali Dege'nin annesinin cenaze merasimine katılmak için otobüsle Çakırlar'a hareket ettim, ancak katılamadım. Şehir merkezinden 12.00'de kalkan otobüs 13.20'de ancak Atakent'e kadar gelebildi. Cenaze de öğle namazının ardından Çakırlar'da kaldırılacağına göre yetişemedim ve Atakent'te indim. Cenaze namazı kılmak üzere abdest alarak çıktığım yolculuğu belediye otobüsünün yavaş gitmesi sonucu tamamlayamadım.
Hava sıcak; bildiğiniz gibi; otobüste klima yok. Yolcu çok; ne binen inebiliyor, ne de durakta bekleyenler binebiliyor. Şoför bazen kartı önden okutuyor, yolcuyu arkadan alıyor, ancak ne arkada ne de önde yer var. Yeni otobüs bir saat sonra geleceği için yolcu bizim otobüse binmekte ısrar ediyor. Kağnı hızıyla yol alabildik.
Yalnızlık gittiğin yoldan gelir. Ben gittiğim yoldan gelmedim. Birkaç saat sonra Atakent durağından Raybüs'e bindim. Her taraf ter temiz. Klimalar açık; oturacak yer var. Gelirken çektiğim azaba karşılık, Raybüs'te konforlu bir yolculuk yaptım. Bir durak daha fazla gitsem mi diye de düşünmedim değil, içerisi serin, dışarısı sıcak.
Neymiş Raybüs herkesin kapısından geçmiyor, dolmuş gibi; her yerde durmuyormuş. Dünyanın hiçbir yerinde, dolmuş da dahil hiçbir araç herkesin kapısından geçmez. Toplu ulaşım araçları belirli yerlerde durur. Çoğu yerde özel aracınızla bile kapınıza kadar gidemezsiniz, gitseniz de aracınızı orada park edemezsiniz.
Bir aracın hızından daha çok, gidiş süresi önemlidir. Araç her gidişte farklı sürede gidiyorsa, bu araç bazen hızlı da gitse sorunlu araçtır. Siz kendinizi hızlı gittiği zamana göre mi ayarlayacaksınız, yavaş gittiği zamana göre mi? Her zaman aynı zamanda kalkan ve aynı sürede giden araç yavaş da gitse hızlı gitmiş sayılır. Yetişemiyorsanız, bir öncekine, onunla da yetişemiyorsanız daha öncekine binebilirsiniz ve zamanında varırsınız.
Raybüs'ün kalkış saatleri ve hangi duraktan ne zaman geçeceği belli. Hangi saatte, hangi duraktan geçen Raybüs işinizi görüyorsa ona binebiliyorsunuz. Kısa bir zaman sonra da Raybüs Belediye Evleri'ne kadar gidecek. Daha çok kişinin binmesiyle de zarar sorunu çözülecek. Ancak ücretlere zam yapılmaksızın, değişik formüller uygulanılmalıdır. Zammı yöneticiler aklından bile geçirmemelidir. Bu hattın yolcularının önemli bir bölümünü öğrenciler oluşturuyor. Baştan beri söylediğimiz gibi; kurtarmıyorsa Ulaştırma Bakanlığı'na devredilmelidir. Devlet desteklemeli (sübvanse).
Belediye özel halk otobüslerine hangi şartlarda bu otobüsleri verdi ki işleyişleriyle hiç ilgilenmiyor. 3. Dünya ülkelerindeki ulaşım Samsun'a yakışmıyor. Hindistan da bile böyle yolcu taşımacılığa artık yapılmıyordur. Raybüs gitmeyen hatları da kendi kaderlerine terk etmeyelim.