Sendika da karşı atağa kalkmış, tabii ben sendikanın ne hikmetse bu hükümet ile sorun yaşamasını anlayamıyorum, daha önceden hiç bu sendikanın sesinin çıktığını duymazdım, ilginç. Yani işçilerin ekonomi nedeni ile uğradığı maddi kayıplara hepimiz kızıyoruz bizde işçiyiz bizde yaşadık. Ama teknik konularda sürekli olarak sendikanın kurum ve hükümet ile didişme içerisinde olması hiç hoşuma gitmiyor, ortada bir takım yanlışlar var ise bunların dile getirilmesi gayet doğru, zaten eğer gerçekten böyle bir yanlış varsa ve sendika o zaman susuyor ise sorun var demektir, ama özellikle banliyö hatları yıllardır çatır çatır dökülürken hiç sesi çıkmazdı arkadaşların acaba çok çalışmak mı sorun oldu, yoksa emekliliği geçipte halen çalışanların durumumu böyle şahinleşmeye sebep oldu?
Neyse biz sendikanın açıklamalarına göz atalım, önemli detaylar var.
TCDD Genel Müdürü Karaman'ın açıklamaları üzerine Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Yunus Akıl, konunun önemine dikkat çekti. Akıl, şunları söyledi:
“Yolda yer yer deformasyonlar oluştuğu şeklindeki ibaresi, tamamen teknik bir tespit olup, anlamı ise hat üzerinde noktasal (Artı 2 veya eksi 2 milimetre) değerleri arasındaki sapmaları ifade etmektedir’ şeklindeki açıklamayı ise anlamak mümkün değil. Sizin de bildiğiniz gibi demiryolu hattının bir çok noktasında güvenlik açısından bir çok uyulması gereken değer vardır. Rayların arasındaki açıklıktan, rayların seviye farkına, doğrultu sapmalarından, traverslerin yerleşimine onlarcası. Açıklamada (Artı 2 veya eksi 2 milimetre) denirken, sanırım (deformasyonla birlikte kullanıldığı için) alt yapıdaki deformasyon nedeniyle ray seviyesinde meydana gelen sapma kastedilmektedir. Eğer kastedilen bu ise noktasal olarak ray üst kotunda meydana gelecek 2 milimetrelik bir sapmanın nelere yol açacağını düşünmek bile istemiyorum. Yani o hızla giden bir trenin 2 milimetrelik bir boşluğa düşmesi halinde raya gelecek kuvvetlerde nasıl bir artış olacağını bunun darbesel bir etki yaratacağını, trenin sıçramasına, ray kırılmasına neden olabileceğini. Bu nedenle dua edelim ki bu sapma noktasal değil bölgesel olsun.”
Eleştirilerini sürdüren Yunus AKIL, “Trenlerin üzerinde ivme ölçerler (aksolemetre) olduğu söylenmektedir. Bunlar Kurum açısından ne ifade ediyor bilmiyorum. Ancak; benim bildiğim kadarı ile bu ivme ölçerler; sadece, trenin hat üzerindeki hareketi sırasında tren gövdesine takılmışsa tren gövdesinde, bojisine takılmışsa bojisindeki yalpalama nedeniyle oluşan ivmeleri verir. Uzmanlar bu ivmelerin durumuna bağlı olarak hatta bozulma olup olmadığını tespit ediyorlardır. Ancak bu ivme ölçerlerin bozulmanın niteliği hakkında bir bilgi vermesi yani ray açıklığı, raydaki burulma vb. onlarca değer hakkında bu ivme ölçerlerle bilgi alınması mümkün değildir. İvme ölçerlerden alınan değerlere göre bir bakım programı oluşturulmuşsa lütfen bunu da gözden geçirin” diye konuştu.
Birincisi 2mm lik bir değer ne ifade eder? cetvel üzerinde çok küçük bir değer ama üzerinden geçen boş ağırlığı nerden baksanız 180 ton olan bir treni düşündüğümüz de 2mm nin çok önemli olabileceğini düşünüyorum. Daha önce de değinmiştim, TCDD bu hattın bakımını yapmak için ekipman aldı mı? Buraj makineleri başka hatlardan burayamı kaydırılacak yoksa sadece bu hattın rutin kontrolleri için makineler alındı mı? Bir önceki mesajda TCDD iç yazışmasında bu aletlere ihtiyaç olduğundan söz ediliyor, dolayısı ile ben olmadığı izlenimini edindim, eh herhalde kalkıp bu hattın buraj işlemini de el burajları ile yapmayacaksınız dimi? Bu deformasyonun noktasal olması yani diyelimki sadece 1m lik bölümde olması gerçektende sendikanın değindiği riskleri bencede ortaya koyar, sonuçta yüksek süratle gittiği için eğer bu 2mm çökme ise üzerinden hız nedeni ile geçip gidebilir (bir ihtimal) ama yukarı deformasyon oldu ise (bence düşük bir ihtimal) o zaman tren burada zıplar, bu zıplama sonrasında ray kırılması ya da tekerlek çeperinde çatlaklar oluşması da yine bir ihtimaldir, bu ihtimallerin hepsini bir araya topladığınızda çıkan sonuç faciadır, evet bu şekilde oluşabilecek bir kazayı Almanya' daki ICE kazasında görmüştük, tekerlekteki ufacık bir çatlak trenin deray etmesine sebep olmuştu, bunun tespiti içinde araçların tekerleklerinin rutin olarak Ultrasonik Muayeneye tabi tutulması gerekmektedir, çünkü bu çatlakların pek çoğu göz ile görülemez. Bu durumda sendika bozulmanın bölgesel olmasını dilemektedir, çünkü 1 m değilde 50 metrelik bir bölümde ya da daha uzun bir bölümde meydana gelirse araç boji aksamı ani çarpmalar yaşamayacaktır, düşünce bu olsa gerek.
İkinci nokta, ivme ölçer ile ilgili, bu araçlardaki ivme ölçerin kabiliyetini bizler bilmiyoruz, sendika da bilmiyor, bilmediği içinde bildiği kadarı ile bir yorum getiriyor. Yorumcu gözü ile bakarsak haklıdır, ivme ölçer eğer dedikleri gibi kullanılıyor ise aracın yatay düzlemdeki yanal hareketinin değerlerini bize verir, bu ray açıklığındaki bozulmaları ve dever bozulmalarını ifade eder, düz bir yoldaki dikey bozulmaları ölçmektemidir? Eğer ölçüyor ise ne kadar güzel, ama dikey ölçümden sadece kurplardaki deverlerin ölçümü kast ediliyorsa bu biraz eksik bir ölçümdür bana göre. Bakalım TCDD karşı bir cevap verecekmi, biraz daha bilimsel biraz daha sayısal açıklamalarda bulunacakmı? Ben kurumlardan bu iddialara hep gerçekçi cevaplar beklerim.