Hakan yazdı:Ben bu işin doğru olmadığını düşünüyorum, hatta Ualştırma Bakanlığı'nın yetkilerini aştığını düşünüyorum. Şehir içinde metro hattını da bakanlık yapacaksa orada biz neden belediye başkanı seçiyoruz? Eğer iller kendi bütçelerini ihtiyaçlarına göre ayarlayamayacaksa, o zaman hiç bir iş yapmasınlar zaten sadece çöp topluyorlar.
Gökçek'i kurtarma operasyonu, diğer şehirlerin de talepleri ile hüsrana uğrayabilir. Şimdi Ankara'nın metrosunu yapan bakanlık Antep'in, Diyarbakır'ın, Antalya'nın Trabzon'un, Samsun'un, Kayseri'nin metrosunu da yapması icap etmezmi? Diyelim bunların hepsi yapıldı, en azılı düşman konumundaki İzmir ne olacak? Bunu hiç bir siyasi görüşe karşı veya yanında olarak söylemiyorum, yarın A partisi gider B partisi gelir.
Gökçek gibi iş beceremez adamı kurtarma amacıyla Topbaş gibi işi becerebilen adamların başarılarını gölgelemek ne kadar doğru?
Söylediklerinin her kelimesine katılıyorum. Yani bu bir kurtarma operasyonu ise İzmir ile Ankara aynı durumda değilmidir? Hükümet herkesin her vatandaşın hükümeti ise sen ben diye ayıramaz o zaman zaten Bakanlık her darda olana yardıma koşsun, kaldı ki hızlı tren hatlarında durum ne, işler yürüyor ama değirmenin suyu ne kadar dönecek, çok afedersiniz bir söz vardır, "hızlı atın ..u seyrek düşer" diye

benim ülkemizde bu tip işlerde maalesef hep korktuğum şey şov yapmak adına bazı şeylerin alelacele yapılması, yani "ben talimat verdim 400 değil 300 günde olacak" "ben talimat verdim yarın bitecek" ya oha, senin talimatın ile bitiyorsa söyle bugün bitsin. Hep diyorum kerameti kendinden biliyor demek ki makama oturan, bu söylemler bana saçma geliyor, ha diğer taraftan yapılan bir sürü iş var, ve isterim ki dedikleri gibi de yapsınlar hepsi vatandaşın yararına ama böyle sahne sanatçısı gibi olmamalı.
Diğer taraftan, biz çok başlılık bitsin, bu bürokrasiden, sen yattın ben yaptım, mevzuları bitsin istiyoruz, birileri illa bu başları çoğaltmak için uğraşıyor, rahat bize batıyor. Kent içi toplu ulaşımda bir otorite yapamamışken, bir otoriteyi daha işin içine katıyoruz, hemde Bakanlık

dediğim gibi ücret hesabı paylaşımını geçtim bunlar diğer sorunların yanında çocuk oyuncağı kalır. Bende direkt olarak bakanlığın yapmasına karşıyım, o zaman mülkün sahibi o oluyor, o zaman kanun değişsin, bakanlık yapsın ilgili belediyeye kira ile versin, böyle bir kanun çıkartılmadan bakanlık bu işlere girerse ne olacak? Bunun en yakın örneği Marmaray aslında, orada göreceğiz çözümü.
Ben genel olarak karşıyım, işi yapamayan yüzünden yapanında aynı duruma düşmesinden tutunda, işin içine partizanlığın girmesine kadar her şeyi ile karşıyım, ha dediğim gibi ya Bakanlık yapar Belediye ye kiraya verir, al işlet ayda şu kadar isterim, artı yaptığım masraf içinde şu kadar ayda bir ekstra ödeme isterim gibi, ya da belediyelerin para bulmasına falan yardımcı olur, ya da kendisi kredi verir ne bileyim, illa girecekse böyle girsin, kaldı ki hiç girmese daha iyi.