Şimdi, Ruhr bölgesindeki kentler tek bir şehir bölgesi, ama tek belediye ile bağlanmalarına izin verilmiyor (bürokrasi), nüfusu 11 milyon. Merkezi Essen. Tarih konusunda o taraflar, Köln falan, İstanbul'a bayaği benzer hâlde, çünkü Romalı bölgesi (Porta Westfalica boşuna surları andırmıyor). Tren hatları burada hep ve her yerde şehirlerin içinden geçiyor.
Ray sayısını arttırmak, evet. Bu bir. Dahası da var, o şu anda burada (Güney Baden'de) çok büyük bir konu ve problem ... ek rayları biraz dışarı almak. Yani içeride kalan raylarda banliyö trafiğini işletirken, transit trafiğini yeni raylara oturtmak, bunları, mümkünse, yerin altına bile almak, meselâ Berlin başgar, bilmam kaç peronu var, 26 mı ne ... *** kadar kentçik, 6 külüstür milyoncuk, etrafıyla
Ama işte, dünyanın en korkunç raylı sistemine sahipti bir zamanlar, ve bugünkü, harpte bombalanıp erimiş hâli bile kıskandırıyor ...
Ne bekliyoruz? Bu soruyu işte bir soralım. Cevabını ben de tam bilmiyorum. Yanlış anlaşılamsın, bu konular burada da çok uzuyor ve problemli, bu konularda Avrupa dahi İDİ, hâlen pek dahi mi? Bilmem, Alman bürokrasisi iy maşaallah, ama bizimkisi de, olduğu zaman, onu bile geçiyor (ama biz de zaten Alman Pruslar'dan öğrenmişiz ya ...). Ama ne bekleniyor? İyi bir soru. Eskiden ne bekleniyordu? Bugün ne bekleniyor? Bugün çoh moderinleştih, iholeh falan oluyor. ne ihalesi yahu, git, işsizleri topla, hapistekilerini topla, kışlalardakilerin askerliğini kısalt, ama hepsini rayların başına dik. Burada olmuş bunlar. Biz ne bekliyoruz?
Türkiye'de işin garip tarafı gereken tüm malzeme de var. Hadi, diyleim ki, tren ve teknik yok, ama gerisi var. Yani ham maddesi var bilhassa.