Gönderilme zamanı: 07 Ağu Cmt, 2010 23:24
Uzun cevap veremiyeceğim, belim biraz berbat ...
Hakan, orada o açından bunları böyle görmen makul. Ama ille de doğru mu?
Türkiye nasıl olur da "gelişen" bir ülke olabilir yahu? Koskoca Osmanlı Devleti'ni izledi. Peşinden bir 3. dünya ülkesi mi çıkar?! Olur mu öyle şey? Bizde en geç otuzlu senelerden sonra, hadi kırklı diyelim, kafasızlık hortladı. Neden? Belki en önemli olan faktörü, eğitimi sarktırdığımız için!
Avrupa yok efem sömürmüş, mömürmüş nanelerle uyutma kendini! Bunu sanan çok var, ama birincisi sözü geçen Osmanlı Devleti de hafif yayılmıştı, ve ikincisi, yüz senedir sömürü pek fazla konu değıl artık, çünkü sömürülecek yer kalmadı. Öte yandan "Almanya" sömürüsü Afrika ülkeleri bugün bizden ileri. Düşün yani.
Türkiye Avrupa'nın göbeğindeki ülkelerden aslında pek farklı bir konumda ve durumda değil. Ona göre de aynı şekilde ilerlemiş olması gerekirdi. Esat mühendisliği sorguluyor, ben ise sivil eğitimi ve zekayı sorgulayım. Bizde bir "hediii leeen"cilik var. Bu belki (belki) 1680'de, 1730'da, 1860'da (?) ve 1940'ta yoktu, ama şimdi var işte. Hem de nasıl. Koskoca çocuk bahçesi gibi bir hâl aldık. Neden tramvay, metro, demiryolu, yol, ışık, trafik kuralları (haha), güzel imar ve iskân, altyapı vb. gibileri yok ortada? Neden? Sömürü mü? Heh? Hata Irak'ta mı? Lübnan mı kazık attı? Tibetliler mi kabahatlı? Moğolistan mı? Kihimm?
Esat, şu "Başar aktarmaya karşı" lâfını alıcam, bir şee etcem he! Olru mu öyle şey? Ağ diye ağlatan kim? Ben. Birincisi bizde aktarma medeniyeti SIFIR! Neden hep Berlin sistemi diye tutturuyorum? Neden İETT sistemini kınıyorum? Aktarma yok diye, dolmuşçuluk var diye. Berlin'de tüm otobüsler odaklaşıyor mu? Merkez noktalardan "dişarı" mı gidiyorlar? Hayır, tamamen bir örümcek ağı var, otobüste, tramvayda, trende, metroda ...
Önemli olan, NERDE neyin aktarmasız yol katetmesi. Havalimanı veya stadyum gibi "masif" şekilde insan sala yerlerden, toarlayıp, dağıtan ana aks hatlar gerek. Stadyuma ne bir "şatıl", ne bir kol, ne buna benzer bir şey açılır, havalimanına da değil. Oradan başlayan bir hat yılan gibi aktarma noktalarını aşacak. Göm diye Kirazlı'da aktartmak için çuvallamayacak. Anlatamadım mı yahu?
Pendik'te öteller var. Güzel. Şimdi o tsadyumdan veya fuar merkezinden oraya 30 dakikada ulaşılır mı? Bizde acaba ekspres ray yolları düşünüldü mü? Meselâ M2 ve M5 (Marmaray) hatlarında sırf aktarma merkezlerinde duran hızlı metro hatları için yeterince sollama veya orta ray düşünüldü mü? Kadıköy metrosunda Kadıköy'den kalkıp direk ekspres Kartal'a kadar 15 dakikada iki üç duraklı hat işletmesi (geri kalan normal trenlerin arasında!) mümkün mü? Bunlar Berlin'de de pek yok (banliyöde var), ama New York'ta meselâ tamamen normal bir metro sistemi. Ee? Düşünüldü mü?
İşte hamburger ile köfte arasındaki fark. Ucuz hamburger yerine lezzetli köfte isterim ben! gerektiği an ben milliyetçiyi bile utandırırım, ama uyumayın diyorum. Benim izah etmeye çalıştığım küçültme veya alçaltma değil, dürtme. Esat şimdi Viyana'da mukaise ediyor. Ama Viyana. Berlin'i daha görmedi. Paris'i gördü ama. İstanbul en eski kent ise neden en çok metroluk kent değil?!
Hadi, bu kısa cevabımdı ... dua edin, uzunu yazamiyorum şu an
Hep beraber halatın aynı tarafında duruyoruz, karşı taraflarında değıl. Ama arada biraz kendimizi yoklamamız gerek. Reflexion diye bir söz var, çevirisini bulamadım, refleksyon değil işte, o Reflektion oluyor ... birisinin (veya bir şeyin) kendisini sorgulaması. O gerek bizde.
Hakan, orada o açından bunları böyle görmen makul. Ama ille de doğru mu?
Türkiye nasıl olur da "gelişen" bir ülke olabilir yahu? Koskoca Osmanlı Devleti'ni izledi. Peşinden bir 3. dünya ülkesi mi çıkar?! Olur mu öyle şey? Bizde en geç otuzlu senelerden sonra, hadi kırklı diyelim, kafasızlık hortladı. Neden? Belki en önemli olan faktörü, eğitimi sarktırdığımız için!
Avrupa yok efem sömürmüş, mömürmüş nanelerle uyutma kendini! Bunu sanan çok var, ama birincisi sözü geçen Osmanlı Devleti de hafif yayılmıştı, ve ikincisi, yüz senedir sömürü pek fazla konu değıl artık, çünkü sömürülecek yer kalmadı. Öte yandan "Almanya" sömürüsü Afrika ülkeleri bugün bizden ileri. Düşün yani.
Türkiye Avrupa'nın göbeğindeki ülkelerden aslında pek farklı bir konumda ve durumda değil. Ona göre de aynı şekilde ilerlemiş olması gerekirdi. Esat mühendisliği sorguluyor, ben ise sivil eğitimi ve zekayı sorgulayım. Bizde bir "hediii leeen"cilik var. Bu belki (belki) 1680'de, 1730'da, 1860'da (?) ve 1940'ta yoktu, ama şimdi var işte. Hem de nasıl. Koskoca çocuk bahçesi gibi bir hâl aldık. Neden tramvay, metro, demiryolu, yol, ışık, trafik kuralları (haha), güzel imar ve iskân, altyapı vb. gibileri yok ortada? Neden? Sömürü mü? Heh? Hata Irak'ta mı? Lübnan mı kazık attı? Tibetliler mi kabahatlı? Moğolistan mı? Kihimm?
Esat, şu "Başar aktarmaya karşı" lâfını alıcam, bir şee etcem he! Olru mu öyle şey? Ağ diye ağlatan kim? Ben. Birincisi bizde aktarma medeniyeti SIFIR! Neden hep Berlin sistemi diye tutturuyorum? Neden İETT sistemini kınıyorum? Aktarma yok diye, dolmuşçuluk var diye. Berlin'de tüm otobüsler odaklaşıyor mu? Merkez noktalardan "dişarı" mı gidiyorlar? Hayır, tamamen bir örümcek ağı var, otobüste, tramvayda, trende, metroda ...
Önemli olan, NERDE neyin aktarmasız yol katetmesi. Havalimanı veya stadyum gibi "masif" şekilde insan sala yerlerden, toarlayıp, dağıtan ana aks hatlar gerek. Stadyuma ne bir "şatıl", ne bir kol, ne buna benzer bir şey açılır, havalimanına da değil. Oradan başlayan bir hat yılan gibi aktarma noktalarını aşacak. Göm diye Kirazlı'da aktartmak için çuvallamayacak. Anlatamadım mı yahu?
Pendik'te öteller var. Güzel. Şimdi o tsadyumdan veya fuar merkezinden oraya 30 dakikada ulaşılır mı? Bizde acaba ekspres ray yolları düşünüldü mü? Meselâ M2 ve M5 (Marmaray) hatlarında sırf aktarma merkezlerinde duran hızlı metro hatları için yeterince sollama veya orta ray düşünüldü mü? Kadıköy metrosunda Kadıköy'den kalkıp direk ekspres Kartal'a kadar 15 dakikada iki üç duraklı hat işletmesi (geri kalan normal trenlerin arasında!) mümkün mü? Bunlar Berlin'de de pek yok (banliyöde var), ama New York'ta meselâ tamamen normal bir metro sistemi. Ee? Düşünüldü mü?
İşte hamburger ile köfte arasındaki fark. Ucuz hamburger yerine lezzetli köfte isterim ben! gerektiği an ben milliyetçiyi bile utandırırım, ama uyumayın diyorum. Benim izah etmeye çalıştığım küçültme veya alçaltma değil, dürtme. Esat şimdi Viyana'da mukaise ediyor. Ama Viyana. Berlin'i daha görmedi. Paris'i gördü ama. İstanbul en eski kent ise neden en çok metroluk kent değil?!
Hadi, bu kısa cevabımdı ... dua edin, uzunu yazamiyorum şu an
Hep beraber halatın aynı tarafında duruyoruz, karşı taraflarında değıl. Ama arada biraz kendimizi yoklamamız gerek. Reflexion diye bir söz var, çevirisini bulamadım, refleksyon değil işte, o Reflektion oluyor ... birisinin (veya bir şeyin) kendisini sorgulaması. O gerek bizde.