
Haydi kolay gele.
Açıkçası tam anlayamadım, eğer kast ettiğin bu başlıktaki hat ile Aksaray-Havalimanının birleşmesi ise, bu şu anki sistemde mümkün değil, neden mümkün olmadığını kısaca özetleyelim, bir hattın şu anda izlediği güzergah metro hattına entegre olabilecek bir noktada sayılmaz, yani olabilir belki ama sadece Havalimanı yönünde, böylece ortaya Sultançiftliği-Havalimanı gibi bir hat çıkar ne kadar fizibl? ileride bile pek sanmıyorum aktarma en doğrusu, ama bu hat için önceden başka bir şey planlanmıştı ama İBB bunu uygulamadı benim de daha önce başka ortamlarda sözünü ettiğim bir şeydi bu, Sultançiftliği hattı çok rahat bir şekilde hem de iki yönde birden Aksaray-Havalimanı metrosuna bağlanabilirdi, bu bahsettiğim fiziki bağlama, diğer taraftan işletme ve tren takip sisteminin de buna uyarlanması gerekirdi o başka bir şey.şu hattı ya o metro hattına ya da öteki tramvay hattına aktarma olarak değil de ray hattı olarak bağlamak mümkün değil mi? Yani madem surlar o kadar problem, surlara kadar gelen o iki hattan bir tanesi (veya ikisi ...) oradan çatallaşsa? Ama o zaman şu an öngörüldüğü gibi Topkapı'ya tam ters şekilde yanaşmak gerekir, çok ilginç bir makas ve viraj sistemi düşünmeli.
Daha mantıklı olmaz mı acaba?
Yani surların dışında, böyle semtlerden gelen bir hattın bitmesi çok garip geliyor bana, cidden. İstanbul neresi yahu? Surların sağı mı solu mu? Sanki ikisi iki ayrı dünya gibi oluyor bu.
B. Alabay
Düşündüklerim şunlardı:
1: bir tünel sapağı ile metro tüneline bağlantı.
2: ya üstten ya da alttan kıvırarak tünele bağlantı.
3: kurbu alabilmek için kıvırarak tramvay hattına bağlantı.
Kurplar çok sıkışık da olabilir tabiîki, o zaman ona göre Edirnekapı' dan sonra sağa doğru, sonradan da sola kıvırmak gerekebilir, Vatan kalkar. Fetihkapı tramvay bağlantısı olduğundan belki daha kolaydır. Ama o Topkapı aktarması bana biraz garip geliyor. Tüm bunlar Vezneciler olmuyor diye ... olsa, herhalde o daha iyidir.
![]()
Freiburg u bilmiyorum ama kastettiğim zaten resimde görülen yerdi, eski kent değil, sonuçta pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi eski kentler dar sokaklara çevresinde oluşan yeni kentler (özellikle savaş sonrası) çok düzgün bir kentsel tasarıma sahipler ama bu İstanbul' da maalesef yok, bırakın savaşı bizim için savaştan daha büyük bir yıkım olan depremden dahi ders alamadık bu konuda, bir de tramvaylar için 30 şehir içi hız zaten mıy mıy gitmiyorlar yaniResimde görülen semt eski 1200 yılından kalma Freiburg değil, bir zamanlar onun yanında yeni oluşan Betzenhausen, zamanla birleştiler, oraları dar değıl tabiîki. Ama o tramvaylar şehirde 50, 60, köprülerden 80 ile geçer, öyle mıymıy tramvay değıller, dedim ya, LRTTabiîki o kavşakta yavaşlamaları gerekiyor.
Yani bence, yapılması mümkün bir şey. Düşünmek gerek.
Senin gösterdiğin Topkapı çözümü çok hoşuma gitti!
Bahsettiğin problem bence problem değil - şimdi tek bilmediğim istasyon uzunlukları. Köln gibi bir şehirde de metrotramvayı ve tramvay karışık çalışır, istasyonlarda bir bölüm alçak olur, bir bölüm yüksek olur, ikisinin arasında da rampa vardır, böylece bir vasıta ön tarafta, diğeri arka tarafta durur. Bu bir çözüm. Ve o hata o zaman alçaktabanlı tramvaylar işletmek de mümkündür belki? Yüksektabanlıları metro sisteminde (yani LRT metrosu) kullanabiliriz, dökülmezlerse. Ama dökülmeye gelince, Berlin'deki banliyö trenlerin 1990'ların sonuna kadar çoğu 1910 ile 1920 arasından kalmaydı
B. Alabay