Birincisi, bence Yenikapı'dan kıvrılmış bir hat devamı olmaz. Olsa olsa, oradan kalkışlı başka bir hat olur. Zaten şu aptesbozan hat şekillendirmelerinden yavaş yavaş uzaklaşmalıyız.
İkincisi, genelde metro/banliyö sistemleri şehir merkezi odaklı yapılır. Havalimanından kuzey, kuzeybatıya hat çekmek - şu an için - biraz garip durur bence. Bu takviye bir hat olarak 3000 senesinde belki mantıklı olur, ama genelde yıldız, ağ ve ring sistemi düşünmeli. Batıya gidecek hatların en az merkezden başlamaları gerek, doğuda (doğu dediğimiz Anadolu Yakası!) başlayamıyorlarsa. Zaten İstanbul'u bir tüm olarak görmemiz gerek. Şu an tek bir bağlantı var. Peki, öyle olsun. Ben HEP dedim, madem tüp batıracaksın, git, "fazla" boyut bir şey batır. Öte yandan Harem tünel projesi var, belki belki ... köprüler var, belki belki ...
Hadi, o da olmazsa, deli gibi 10 ile 30'ar saniyelik arayla çalışan bir "mekik ana arter" (Marmaraylaylom) gerekir (olmaz diyen, Tokyo'ya bir uğrasın). O zaman batıda, merkezden başlayıp, batıya uzanan, yıldız şeklinde bir şebeke gerekir. Bir veya iki çengel ile, batının kuzeyinden (kuzeybatı değil), batının batısı üzerinden, batının güneyine inilmeli. Ama onlar yarı ring olacaklar, o kadar.
Buna benzer doğuda da, doğu merkezLERinden [1] (Üsküdar ve Kadıköy) doğuya, doğunun kuzeyine ve doğunun güneyine hat çekmeli. Doğunun kuzeyinden (bu biraz zor, düşünülmeli), doğusu üzerinden, güneyine bir veya iki (herhalde daha çok bir) çengel gerekir.
Tüm bunları derken, banliyö sistemi de göz önünde tutulmalı. Şile'ye metro biraz garip olur, ama banliyö treni mutlaka gerek.
Çok küçük bir kurcalama, asıl merkezî yerlerde gereken toplanma hiç belli olmuyor, ama bence biraz gerçekçi bir plân.
B. Alabay
[1] Aslında iki tarafın da iki merkezi var gibi: İstanbul/Fatih, Beyoğlu ve Üsküdar, Kadıköy.