ist-M.01 » Kabataş-G.O.P.-Mahmutbey-Halkalı Metro Projesi

[Özgür Türkler]

İstanbul şehirden çok bir ülke gibi oldu, organizasyon şeması da ona göre olmalı bencede.
Çok başlı-koordinasyonlu çalışma bizim milletimizin mantalitesine uymuyor, o yüzdende başarılı olmuyor, bir otorite kurumu şart dolayısıylada.
Ama bu otoritenin de halka hesap vermesi lazım. İyi oldu benden , kötü oldu Allahtan diyerek olmaz... Bakınız Avcılar-Beylikdüzü

[Esat]

İstanbul şehirden çok bir ülke gibi oldu, organizasyon şeması da ona göre olmalı bencede.
Çok başlı-koordinasyonlu çalışma bizim milletimizin mantalitesine uymuyor, o yüzdende başarılı olmuyor, bir otorite kurumu şart dolayısıylada.
Ama bu otoritenin de halka hesap vermesi lazım. İyi oldu benden , kötü oldu Allahtan diyerek olmaz... Bakınız Avcılar-Beylikdüzü

Aynen, daha önce anlatmışımdır muhtemelen ama tekrarlamakta fayda görüyorum bir anımı paylaşayım bununla ilgili çenem düşük biliyorum.

M2 hattı Taksim - 4.Levent arasının elektromekanik işleri kapsamında o tarihlerde unimog operatörü idim, resimlerini belkide kendisini görmüşsünüzdür rayda giden unimog kamyonlar var, o zaman Alstom araçları teslimatı başlamıştı ve araçları aç-kapa dediğimiz Tekfen in önündeki alandan hatta indiriyorduk, daha doğrusu vinç ile indirilen araçları burada biz teslim alıp Taksim'e kadar çekerek götürüyorduk. İşin bu kısmında sorumlu Fransız bir mühendis vardı Alstom firmasından, sürekli iş güvenliği, aman dikkat, şudur budur. Yani açık konuşayım biraz kafa ütülüyordu, bir gün şöyle bir şeyler anlattı arkadaşta bize tercüme etti, demişki; "Bizde bir söz vardır işe başlarken Türk gibi, çalışırken Alman gibi bitirirken Fransız gibi diye. Siz işe başlarken bismillah, inşallah diyorsunuz, güzel olursa maşallah diyorsunuz ama hata olursa kötü olursa bana sen beceremedin diyorsunuz!!" bence arkadaş gayet güzel objektif bir şekilde bizi etüd etmişti.

[alabay]

İlginç bir lâf türüymüş yahu Benim sözler koleksyonumda işi Türk gibi başla, Alman gibi bitir diye kısa verziyonu yazılı. Fransız işi nasıl bitirir bilmiyorum, ama hep Fransa’da olunca, burasını sevmenin sebebi, senin Türkiye’ne biraz benzemesidir diyorlar, ve evet, bayağı bir benzeme var, Alman ne kadar titizse, Fransız o kadar havahoş gibi. Ama ille de bir didiklik daha eklemek gerekirse, bence Fransız’dan daha çok İsviçreli ilginç olur. Nitekim saat, tünel, dağtrenleri … hepsi issiviççireee

[Kamil16]

Ekip bugün iyi çalışmış.

Alibeyköy - Yeşilpınar istasyonları çok yoğun yerleşim noktalarında. Alibeyköy İstasyonu, eski Alibeyköy Stadının olduğu yerde. Google Earth'tan ölçtüm, iki istasyon arası 1 km. ancak 80 metrelik kod farkı var. Çünkü Yeşilpınar tepede.

[Kamil16]

diğer taraftan yıllar önce orada ne Dolmabahçe'ye ne de ağaçlara zarar vermeden tramvay hattı işletilebileceği yönünde yapılmış proje çalışması da var ama tramvaya karşı bir de kent yönetimi var. Bence tramvay uzatılmalı idi, bu hattan gelerek Taksim'e gidecek adam Mecidiyeköy'de aktarma yapsın niye Kabataş'a gelip bir de fünikülere para ödesin?

30 Ağustos günü, Ortaköy'den Kabataş'a kadar yürüdüm. Buradan Tramvay geçebilir mi? diye baktım. Zeminde yer var yukarı baktığınızda, ağaçlar düz değil ki, bir taraflara eğilmiş. Havada alan yok.

Ciddi bir ağaç katliamı olur. Kalsın.

[Esat]

diğer taraftan yıllar önce orada ne Dolmabahçe'ye ne de ağaçlara zarar vermeden tramvay hattı işletilebileceği yönünde yapılmış proje çalışması da var ama tramvaya karşı bir de kent yönetimi var. Bence tramvay uzatılmalı idi, bu hattan gelerek Taksim'e gidecek adam Mecidiyeköy'de aktarma yapsın niye Kabataş'a gelip bir de fünikülere para ödesin?

30 Ağustos günü, Ortaköy'den Kabataş'a kadar yürüdüm. Buradan Tramvay geçebilir mi? diye baktım. Zeminde yer var yukarı baktığınızda, ağaçlar düz değil ki, bir taraflara eğilmiş. Havada alan yok.

Ciddi bir ağaç katliamı olur. Kalsın.

Ben agac katliami olmadan proje calismasi yapildigini biliyorum, kaynak: BEN

[alabay]

Yukarıda katener mi problem? Katenersiz bölüm yapılır be kardeşim

[Esat]

En fazla araç gabarisine giren bazı alt dalların budanması olabilir, onun dışında kesilmesi gereken ağaç sayısı bir ikiyi geçmez bence ve dediğim gibi böyle bir çalışma yapıldığını da zamanında bir kişiden duydum, çalışmanın yapıldığını, ağaçlara zarar gelmeden yapılabilir şeklinde görüş belirttiklerini ama kabul edilmediğini belirtmişlerdi.

[Esat]

Bu hattın bir iki istasyonunu daha işaretledim, onları da vereyim geri kalanı yarın artık -inşallah-

Beşiktaş


Yeni Mahalle


Yüzüncü Yıl


Veysel Karani


Kenan gözün aydın bu arada bir Yeni Mahalle de bu güzergahta varmış geçmiş olsun.

[kenanmar]

Kenan gözün aydın bu arada bir Yeni Mahalle de bu güzergahta varmış geçmiş olsun.

Bu kaçıncı Yenimahalle, isim kabızlığında son nokta O yeni mahalleler artık eskimiştir, adları Eskimahalle olsun

[Özgür Türkler]

Ağaçlar orada tarihi eser statüsünde galiba o yüzden kestirmezler. O yolun altında da yolun karşınındaki askeri tesislere doğru uzayan sarayda depo vs olarak kullanılan bölümler var diye duymuşutum. Yolun altı Dolmabahçe sarayının bir parçası olduğundan oralarda tarihi eser, yani üstünden tramvay geçirtmezler... Griye metro kalıyor, o yüzden metro Kabataş'a gidiyor işte, Beşiktaş Taksim Bağlantısını da Füniküler tamamlayacak, yolcu sirkülasyonunda darboğaz yaşanırmı bilmem, yaşanırsa Şişhaneye uzatırlar 10 sene sonra, yamalı işlere alıştık nasılsa ! Millet 100 sene sonrasını düşünür, bizim hedef 2023 . 2023 te kıyamet kopacak diye bilgileri var herhalde, milletin 2012 de biten Maya takvimi var, bizimde 2023 te biten herşeyi ben bilirimcilerin takvimi

[alabay]

Hm, doğru, bu da ilginç bir tespit. Biz 2023’e bu konuda saplanmamalıydık, ötesini düşünmeliydik, atıyorum 2089 senesi (M1 açılışı artı 100). Veya 2100 senesi. Yani, hakikaten öteye bakışla. Bütün dünyada görüyoruz, metro ve banliyö sistemlerin bir kısmı 100 veya daha da fazla senelik. nasıl olmuş da, O zaman bu kadar ilerisi düşünülmüş? Yani, bunu bugüne adapte edersek, bugün 2100 senesi için öteye bakmamız gerekirse, NE yapmamız gerekirdi? Gibilerinden. Tabiîki garip durumlar var, dünyanın en büyük (?) metro sistemi (veya ikinci büyük) Çin’de, Şanghay idi galiba, 1995’te mi ne zaman başladı (!). Ayrıca çok, ama çok eski olan ve fazla büyümemiş metro sistemleri de var, Budapeşte meselâ. Ama biz yine de Londra, Paris, New York ve Berlin’e bir bakarsak, bence faydası olur. Bu kentler zamanlarında nasılmış? Kim neyi ne zaman nereye neden yapmış? Masterplânlar var mıymış, yok muymuş, değişiklikler nasıl olmuş? Berlin bölünmüş ve birleşmiş yine. New York sisteminin büyük bir kısmını yıkmış ve yine de koskoca bir şebekesi var. Londra iki apayrı sistemle hepsini kurmuş. Paris çok eski metrosuna çok daha sonradan ekspres metrosu eklemiş (RER). Yani, hepsi aynı tarihe de sahip değil, öğrenilecek çok şey var. Şimdi saymadığım metrolar da önemli olabilir, külüstürcükler bile. Ne bileyim, Lozan, Montreal, Glasgow. Bunlarla uğraşan bir enstitü bile kurabilirlerdi, ya İstanbul, ya da tüm Türkiye için!