tkn-M.13 » Metro'ya Güneş Nilüferleri Projesi - Solarail System

[Mehmet Kasım]

http://www.arkitera.com/h28797-gunes-niluferleri.html

Alıntı:

ZM Architecture’dan Peter Richardson tarafından geliştirilen projede, Glasgow nehri üzerinde yüzen “Güneş Nilüferleri” aracılığıyla güneş enerjisinin en verimli şekilde toplanması ve toplanan bu enerjiden kentin faydalanması öngörülüyor. Proje, suyun üzerinde serbestçe hareket eden ama kökleri toprağa bağlı nilüfer çiçeklerinden esinlenerek oluşturulmuş. Benzer şekilde nehir tabanına bağlanan bu dairesel güneş plakları da nehir yüzeyinde hareket ettirilebiliyor ve parça parça sökülüp eklenebiliyor. Güneş plaklarının gün boyunca güneşe en uygun açıyla yönlenmesini sağlamak üzere sistemde motorlar yer alıyor. “Güneş Nilüferleri” aracılığıyla gün boyunca toplanan bu enerjinin kolaylıkla elektrik enerjisine dönüştürülebileceğini ve şehrin raylı sistemine aktarılarak kullanılabileceğini söyleyen Richardson, böylelikle kentin karbon salınımının da azaltılabileceğini belirtiyor.



GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ÇALIŞAN METRO

SOLARMETRO......





solarail'i ben uydurdum.

[Esat]

Bu konuda Viyana' da bir takım çalışmalar yapılmıştı, hatta bir ara bir kolejin öğrencileride bizden bir takım bilgiler istemişlerdi, daha sonra konu ile kısmi ilgili meslekten yetişme bir iki kişi ile konuştuğumda bu panellerden gelecek enerji ile direkt bir aracı beslemenin ve hareket ettirmenin mümkün olmayacağını, ama trafolara besleme yapılabileceğini söylemişlerdi, bunun gibi bir sistemi bizde de Sn. Süleyman Açıkbaş' ın sunumunu yaptığı Enerji Verimli Sürüş Teknikleri ile enerji kazanımı gibi bir proje ile birleştirilirse verim arttırılabilir ama tek başına ne kadar yeterli? Çünkü güneş panelleri henüz göründüğü kadar cazip sistemler değil yüksek enerji oluşturamıyorlar bildiğim kadarı ile, ayrıca karbon salınımından bahsetmiş bu konu ile ilgili akşam vaktim olursa bir bilgi yayınlarım ama tramvay ya da metronun karbon salınımından karayolu araçları yanından söz etmekte biraz eksik geldi bana.

[Mehmet Kasım]

Nehir tabanına bağlanan dairesel tabaklardan bahsediyor. Yani gün içinde güneşi en çok toplayabileceği yönlere yöneliyor adamımız. Daha çok güneş ışığı topluyor. Bence üzerinde durulması gereken bir konu. Ve geliştirilmesi gerekir. Trafo gibi bir sisteme enerji depolaması olabilir mi? Ya da hibrit sistem diyorlar ya karışık düzen.

Olabilir.

SUNRAY.... Ha...

Solaray


--------------Anasını satıym okulda hiç böyle şeyleri öğretmediler. Hiç bahsi bile geçmedi. Utanmasalar bu tarz konuların işlendiği derslerde bir tek "GÜNEŞ KENDİ LAİK EKSENİ ETRAFINDA DÖNER" diye anlatacaklar.

[Esat]

Aman Mehmet dönenceleri başka yerde tartışırız bildiğim kadarı ile üretilen elektriğin depolanması gibi bir yöntem yok bunu ancak aküler ile yapabilirsiniz ama nasıl bir akü yani herhalde çok gereksiz devasalıktaki o bile yetmeyecektir yani elektriğin böyle bir handikapı var üretiyorsanız tüketmek zorundasınız sıvı ve gaz yakıtlar gibi depolama imkanı yok, benim bugüne kadar bu konu ile ilgili edindiğim bilgi güneş panelleri ile elde edilen enerjinin raylı sistem trafolarına besleme olarak kullanılabileceği, bu da araçların ana hattan akım çekmesini engelleyeceği için tasarruf sağlıyor faydalımı faydalı ama dediğim gibi çok sayıda ve çok metrekarede panele ihtiyaç var yani bu işin handikapıda bu ama tabii araştırmakta fayda var belkide bir yolu bulunur.

Diğer taraftan emisyon ve salınımdan bahsedilmiş, bir döküman hazırlamıştım bir zamanlar fuarlarda sunum olarak kullanmak için ama bir türlü bulamıyorum şu anda fakat kabaca bir raylı sistem aracı 1kg CO2 i 42km de üretiyor, bir otobüs ise bunu 17km de üretiyor yani şöyle kıyaslayalım 1 tramvay aracı 250 yolcu ile Aksaray-Havalimanı arasında tam tur yaptığında 1kg CO2 üretir, aynı sayıdaki yolcuyu 2 normal otobüsle taşıdığımızı varsayalım bu 2 otobüs 250 yolcuyu aynı mesafede götürebilmek için 5kg CO2 üretiyor, aradaki emisyon farkı bu kadar basit, tabi bu Euro3 motorlarda falan daha düşük olabilir ama yine de arada yolcu ve km başına böylesine bir fark var, raylı sistemlerde de CO2 üretimi, fren diskleri, katenere temastan kaynaklanıyor, yani konforlu ve enerji verimli sürüş tekniklerini kullanan bir makinist bu emisyonu minimuma indirmektedir.

[alabay]

Depolamanın bir tarzı (biraz garipse de), elde edilen enerjiyle, gerekmediği zaman, su popmpalayarak yukarı taşıyıp, barajda toplayıp, gerektiğinde yeniden türbinlerden geçirmek. Kayıplı, ama Karaorman'daki eski elektrik santral sistemleri öyle. Güneş değilse de, su enerjisi.

Güneşe gelince, işin komik tarafı, Freiburg bu konuda önemli bir önder şehir (idi?) Burada bazı köy ve kentlerde kişilerin evlerinde öyle kolektör varsa, genel elektrik dağıtım sistemine sokuluyor, para ceplerinde kalıyor. Bir de okul gibi binaların damları genelde öyle donanır. Ama burası Güneybaden, yani İtalya, İspanya gibi çok güneşli bir yer.

B. Alabay

[Mehmet Kasım]

Verdiğiniz bilgiler çok güzel arkadaşlar. Raylı Sistem konusunda neden bu kadar bastırıyoruz bireaz daha açığa kavuşmuş oluyor. Meseleye sadece ulaşım açısından bakmak yeterli değil. Hepimiz bu havayı soluyoruz ve sağlığımız bu havadan direk etkileniyor.

Güneş enerjisi gibi temiz bir sistemin yaygınlaşması insanlık için hayati derecede önemli. Yaygınlaşması için her türlü Arg-Ge yapılmalı.

Kara araçalarının şu an kullandığı yakıt maalesef ülke ekonomisini olumsuz etkilediği gibi yaşamsal açıdan da ürkütücü.

[Esat]

Şimdi haberi tekrar okudumda gerçekten biraz havada kalıyor, yani bir mimarlık firması kentin görseline katkıda bulunmak için böyle bir çalışma yapmış, iddia ederim ki o mimarın ya da tasarımcının enerji üretimi konusunda hiçbir bilgisi yoktur olsa idi zaten daha önce belirttiğim detaylar çerçevesinde raylı sisteme elektrik aktararak şehrin karbon salınımını azaltmaktan ne kast ettiğini daha iyi açıklardı, trafoların ya da santrallerin enerji üretirken oluşturduğu salınımı kast ediyorsa bilemem tabii ki.

Bu arada yeni öğrendiğim bir bilgi örneklem bir ABB aracı 35km/s hıza ulaşana kadar 400A enerji çekiyor sonrasında ivmelenmesini tamamladığı için akım düşüyor, bahsettiğim üzere solar paneller üzerine çalışmış bir arkadaştan edindiğim bilgiye (nette araştırmadım) göre güneş panelleri tek başına elektrik üretebilen araçlar değildir, sadece elektrik üretecek bir türbini, trafoyu çalıştıracak enerjiyi oluşturabiliyor, dolayısı ile bir metro aracının üzerini tamamen solar panel ile kaplasak dahi hem elektrik oluşturmak için harici ekipmanlara ihtiyaç duyuyoruz hemde 400A gibi bir elektrik enerjisini üretecek güce ulaşamıyoruz, dolayısı ile araştırılmasında fayda olan ama bu konu üzerine deli gibi çalışan mühendisler proflar varken bir mimarlık şirketinin ne kadar profesyonellik göstereceği tartışılan bir konu adamlar kentsel tasarımlarını pazarlayabilmek adına soyunmuşlar gibi geldi bana.

[Mehmet Kasım]

http://www.omstudios.co.uk/Projects/projects.htm

Firmanın projelerinden biraz bahseden link. Mimarların kentsel dokuyu en iyi şekilde; sağlıklı yaşamlar üretbilmesi konusu ile ilişkili olduğundan enerji konusunda bilgili olmaması düşünülebilir mi?

[Esat]

ben sadece bu sektörde çalışan insanların sözlerini aktarıyorum, güneş paneli ile bir metro aracını hareket ettirecek babayiğit çıksın diyorum hadi bakalım bu kadar da iddialıyım, 36 ton boş ağırlıktan söz ediyoruz o sokaklarda şov yaptıkları plastik arabalardan değil, ayrıca göl gibi insanların faydalanabileceği bir nimeti güneş panelleri ile kapatmak bence mimari bir aptallıktır diğer taraftan enerji konusunda bilgisiz olmaları çok doğal çünkü işleri değil mimar en fazla prizin yerini belirler ya da doğru aydınlatma çözümleri sunar, ona ne kadar akım geleceğini değil ya da ben en azından böyle biliyorum ya da en azından benim tanıdıklarım böyle tabi evropalı mimarları bilemem belki meraklıdır araştırmıştır

[Mehmet Kasım]

Yazıda güneş panellerinden üretilecek enerjinin trafoya aktarılmasından bahsediliyor. Sanırım bu trafo aynı zamanda elektrikte alan bir toplayıcı. Dolayısı ile karışık bir sistemmidir nedir? Tam anlayamadım.

[Esat]

Eh yani zaten bizim de ortak fikir olarak olabilirliğini sunduğumuz bu sanırım, bu tip sistemler sadece trafolara besleme enerjisi verebiliyorlar, bu da araçların ilk ivmelenme ya da tırmanma sırasında çektiği aşırı gerilime takviye yaparak şebekeden beslemeyi azaltmayı hedefliyordur, bu hali ile zaten kullanılabilen bir çözüm tepkimin sebebi işi abartmışlar yani metro çalıştırmak ile metro trafolarına besleme yapmak arasında dağlar kadar fark var, ha bu yöntem yani yapılan işlere çevreci nispet kazandırarak pazarlamak dönemin modası olduğu için ben orada dem vurdum, aslında en azından bu sistem ile istasyonların aydınlatma ya da bilet otomatı gibi makineleri dahi çalıştıracak elektrik üretilse bu bence büyük kazançtır diğeri de ala olur zaten

[alabay]

Olsa da, ilâve bir elektrik kaynağı. Kondenzatörler ile tutulabilecek enerji. Biraz bekleyin, burada artık yakıt fiyatları öylecesine patladı ki, garanti ya Almanlar ya Japonlar birden uyanıp elektrik alanında yeni yeni icatlar yaparlar. Bir de hidrojen yakıt hücre tekniği biraz ortada, ikisi birbirine bağlanırsa, kim bilir, metro da çalışır. Sadece dua edelim de, mini atom reaktörü kullanmaya kalkmasınlar

B. Alabay