Şehir merkezine 130 tane hat giriyordu, 20 Ağustos itibariyle 60 tane hat girmeye başladı, haliyle büyük araç ihtiyacı ortaya çıktı. Gövde hatlarda 2 dakika arayla kalkacak midibüsler değil 5 dakika arayla kalkacak otobüsler lazım. Bu başarılamayınca gövde hatların yolcusu azaltılmaya çalışıldı, azaltıldı da.
Bu durum ne kadar az hat o kadar fazla otobüs ifadesiyle açıklanabilir. Eskiden 100.Yıldan onlarca hat geçerken 20 Ağustos'ta 4 ya da 5 hat ancak geçiyordu. Haliyle yük oradan geçen hatlara biniyordu. Otobüs olmadığı için de minibüslerin çalıştığı hatlar otobüslerin çalıştığı gövde hatlarla paralel çalışmaya başladı. 20 Ağustos'taki sistemde bir caddeden bir ya da daha fazla gövde hat geçiyorsa o caddeden başka türden hat geçmeyecekti. Ne yazık bahsedilen nedenlerden bu organizasyon tutmadı.
Midibüslerin 2 dk da bir gövde hatlarda çalışması hiç şüphesiz şehir içi trafiği 2011 öncesine götürür. Aynı durakta aynı hatta çalışan en az 3-4 araç yolcu almaya çalışacak, yığılmalar hat safhaya çıkacak, bazı yolcular durakta kalacak. Düşünsenize KL08 hattında midibüsler çalışıyor. Şu anda 27-30 arasında otobüs çalışıyor bu hatta, 2 katı değil 3 katı midibüs çalışsa imkanı yok bu hat çöker. Neden mi? Çünkü bu hat oldukça uzun bir hat, hem de yolcu potansiyeli çok fazla Konyaaltı-Lara-Konyaaltı arası yaklaşık 2,5 saat sürüyor. 2 dk da bir midibüs kalkarsa insanlar belediye binasını basar, zaten KL08 belediyenin önünden geçiyor
Bunun için 5 dk da bir solo otobüs çalışan bir gövde hatta yine 5 dk da bir körüklü çalışsa bir şey olmaz.
Ayrıca otobüs-minibüs dönüşümü olursa, bundan yerel hatlar etkilenmemeli. Mesela 515 hattı günde 3 defa sefere çıkıyor. Yolcu yok diye de günde 1 sefer yapılmaz değil mi
Bunun yerine 10 dk da bir midibüs çalışan 509 hattında 12 ya da 15 dk da bir çalışan 12 metrelik otobüsler çalışabilir.
Aslında hat planlamalarını yapanların vicdanına ve mantığına bağlı bu iş.
Bugün Antalya'da toplu taşımacılık yapan 660 midibüs ve 161 halk otobüsü eğer bu hizmete devam etmek istiyorsa Ulaşım Daire Başkanlığının her akşam şoförlere verdiği ertesi gün hangi hatta hangi zaman dilimlerinde çalışacağını gösteren planlara uymak zorunda. Eğer ki sizi gün boyu tek yolcunun olmadığı bir hatta verirlerse siz o hatta gün boyu çalışmak zorundasınız. Çünkü herkes o hatta dönüşümlü olarak çalışıyor -zarar etse bile-
Bunun için 2 saatte bir çalışan bir hattın midibüsten otobüse dönüşmesiyle 4 saatte bir yapılması bu düzenlemeyi yapanların ulaşımdan zerre kadar anlamadığını gösterir.
Zaten ulaşımın başına her zaman ulaşımdan anlamayanlar geçer, sahaya çıkmazlar. Uygulamada neler yaşanıyor hiç bilmezler. Denetmenleri her gün farklı hatlara verseler sorunları yerinde görebilirler.
Antalya'da bugün midibüslerin çalıştığı hatlar 5 dakikadan günde bir kaç kalkışa kadar değişen sıklıklarda çalışıyorlar. VL31 5 dakikada bir geçiyordu, TC50 10 dakikada bir geçiyor, KC33 15 dakikada bir geçiyor, KC61 kış döneminde 20 dakikada bir geçiyor. Yerel hatlar genelde saatte bir kalkıyorlar. Antalya büyüyen bir şehir olduğu için ileride VL31 ve TC50 12 metre otobüse dönüşebilir, ya da TC50'de 9 metrelikler kullanılabilir. Ancak 20 dakikada bir geçtiği halde boş giden bir KC61'e tutup da otobüs verirseniz 40 dakikada bir geçse bile günün büyük bölümü sadece koltukları dolu gider araçlar
Hocam TC50 sadece ara saatlerde 10 dk da bir, pik saatlerde 8 dk da bir çalışıyor, hatırladığım kadarıyla KC33 de pik saatlerde 10 dk da bir çalışıyor. Aslında sorun sıklıklarda değil.
Bir örnek vereyim
Ankara'da bir EGO hattı sabah 10 dk bir çalışırken saat 9'dan sonra birden kesiliyor ve seferleri 40 dk da bir oluyor, Bazen de sabahları yine bu hat gibi 10 dk da bir çalışıp akşamları 30 dk da bir çalışan hatlar vardı. Yani demem o ki sistemi kurgulayanların buradaki payı çok önemli. İnsanlar kendi yorumların da katıyorlar. Öyle bir sistem oluşuyor.
TC50'de 10 dk da bir rahatlıkla 12 metrelik otobüs çalışabilir. Ama bu gibi hatların güzergahları çok ara yollara girdiği için yeniden düzenlenmeli. Otobüslerin girmekten zorlanacağı güzergah çok.
dönüşümde en iyi ihtimalle iki midibüs bir otobüs olacak. Bu bugünkü 860 araçlık filonun 530 araca düşmesi demek.
Bana kalırsa 660 araç 9 m olmak kaydı ile olduğu gibi dönüşebilir. Çünkü bu midibüsler ilk sefere başladığı aylar hatta daha düne kadar 330 tanesi bir gün diğer 330 tanesi de ertesi gün çalışıyordu. Ama bugün gelinen noktada 500'e yakın araç sefere çıkıyor. Demek ki çok çabuk talep artmış. Bunun için 660 tane 9 m araç Antalya için iyi olur ama ben daha çok 12 metrelik istiyorum. Zaten esnafın yarısı 9 m diğer yarısı 12 m olmak istemez. Yoksa kavga çıkar.
ana koridorlarda hizmet veren gövde hatların bazıları bile otobüs kullanılacak talebe sahip değil.
Mesela VF02 hattı yaz nedeniyle seferleri 12-15 dk ya düştü. Normalde en az 12 otobüs çalışırken bugün 8-9 otobüs ancak çalışıyor. Bu hatta 5 dk da bir midibüs çalışabilirdi ama sadece yazın. Kışın özellikle akşamları çok dolu oluyor. Hatta bir ara 8 dk da bir geçiyordu. Bu arada bu VF02 hattıyla çok oynandı, hem güzergahı ile, hem sefer sıklıkları ile hem de araç tipiyle...
Akaydın yönetime geldikten sonra otobüs hatlarını özelleştirdi diye bir haber okumuştum, hatta bu bayağı siyasi olarak tartışıldı galiba, çünkü belediyeyi zarara uğratan bir sözleşme vardı, şimdi yanlışmı hatırlıyorum doğrumu emin değilim ama böyle bir şeyler okumuştum.
Onur arkadaşımız demiş zaten. Mustafa Akaydın ulaşımla ilgili çok şey yaptı. Ama bir çok engel çıktı. Bu alınan otobüsleri bile mahkemeye verdiler.
Söylediğiniz sözleşmeyi biliyorum, Akaydın'a muhalif gazetelerde çok yer buldu, fakat o sözleşmenin ne bir bağlayıcılığı ne de bir karar koyucu bir özelliği vardı. Mesela belediye otobüs alırsa bilmem kaç bilet parası ücreti her bir esnaf için ayrı ayrı öder şeklinde bir ifade var. Bu sadece belediye için değil, esnaf için de geçerli. Zaten otobüs alımı diye değil, hatta giriiş diye bir ibare var. Kısacası bu sözleşme bir nevi formaliteydi. Neden yapıldı hiç bilmiyorum. Zaten minibüsçüler odası kendi isteği ile çekilince otomatik olarak sözleşme ortadan kalktı.
Zaten onları bağlayan tek belge Özel Toplu Taşıma Araçları Yönetmeliği Bu Antalya'nın toplu taşıma yasası. Tüm özel işleticiler buna uymak zorunda
Ayrıca hatların özelleştirmesi Hasan Subaşı döneminde yapıldı. Onun da nedeni belediye otobüsü şoförlerinin para tırtıklaması. Normalde otobüslerde o zamanlar bilet kesiliyor ama nasıl para kaçırıyorlar bilmiyorum ama bunu yapan ve yaptığını kabul eden tanıdıklarım var. Bugün onlarca mal mülk sahibi oldular, neyle şoför maaşı ile mi?
Bunun için de belediye bu devasal zarardan kurtulmak için mecburen özelleştirme yoluna gitti. Tüm belediye otobüsleri, üzerlerinde filo numaraları kalmak kaydıyla ayır ayrı şahıslara verildi. Bu filo numaraları hala kullanılıyor 100-250 arasında. Belediye istese bu numaraları geri alıp halk otobüslerinin sözleşmesini iptal edebilir. Bu numaraları da kendi araçlarına verebilir.
Bu araç galiba 9 m. Bizdekiler 7 m. Bu araç daha çok otobüs diye geçiyor. Biz de bunlara benzeyen yanlış hatırlamıyorsam 10 m BMC Probusler var, ama onlar halk otobüsü.
Antalyada çiftkatlılar için durum elverişli olur mu acaba?
Galiba geçen sene Ulaşım A.Ş'nin aldığı çift katlı bir otobüs vardı, toplu ulaşımdan çok, turistler ya da binmek isteyenler için şehir içi turlar düzenlenecekti. Ama hala ses seda yok. Galiba hat ile ilgili ya da başka bir sorun var. Geçenlerde basında çıkmıştı ne oldu bu otobüs diye?