Berlin'de 1970'lerin sonuna doğru, küçükprofil metro hatlarını mıknatıs tekniğine çevirmek plânlanıyordu. 1980'in sonuna doğru bir test yolu yapmaya karar verdiler. Berlin bölünmüş olduğundan, eski büyük bir metro hattı iki parça hâlindeydi, arada bir kısım çalışmaz durumdaydı. Bu kısımdaki Gleisdreieck istasyonundan başlayıp, eski metro hattını biraz takip ettikten sonra, Bernburger Straße istasyonundan geçip (bu metro değil, yeni yapılmış "monoray" hattı) Kemperplatz'ta sonlanan bir hat çekildi. 1983'ün sonunda başladılar, 1984'ün ortasında tamamlandı ve ilk test sürüşlerine geçildi.
1987'de bir suikast yapıldığından iki vagon yandı. Böylece kamuya açılması sürdü ... ve servis tâ 1989'un yazında başlayabildi. Ben de gidip bindim Ne yazık ki o zaman ne fotoğrafını çektim ne bir video imkânım vardı. Ama başkaları yapmış, işte buyrun:
http://www.youtube.com/watch?v=Qv4QsYJcTZ0
http://www.youtube.com/watch?v=PcaZcSGSReM&feature=related
1988 bir test aracı Kemperplatz istasyonuna fazla sür'at ile girdiğinden arka duvarı delip az daha düşüyordu, olayın resmi:
http://de.geocities.com/dghubl/m-bahn.html
9. Kasım 1989'da Berlin Duvarı açıldığından garip bir durum yaşandı. Metro hattını yine işlek hâle getirmek gerektiğinden, mıknatıs trenini söküp kaldırmak zorundaydılar. Na yazık. Böylece 1991'in ortasında işletme durduruldu ve şebeke 1992'nin başına kadar söküldü. Yani düzenli işleteme sadece ve sadece iki haftaydı - ondan evvel uzun bir test süresi vardı, sonra bedava yolculuk sunuluyordu. Hat, Berlin'in metro (U1, U2, ...) ve banliyö (S1, S2, ...) hatları arasında M diye duruyordu (M Magnetbahn demekti, Metro değil).
Evet, Berlin ulaşımında muazzam kısa ama çok önemli bir fasıldı bu.
Kaynaklar (ve resimler):
http://de.wikipedia.org/wiki/M-Bahn
http://www.berliner-verkehrsseiten.de/m-bahn/
http://de.geocities.com/dghubl/m-bahn.html
B. Alabay
de-MT.21 » Berlin (Almanya) Mazi Mıknatıs-Treni
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5559
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18081
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Bu cok ilginc bir calisma, bildigim kadari ile halihazirda Avrupa hic Magnet hat yok hatta Dünya da dahi Magnet sistemler sayili en son Cin yeni bir Maglev hatti insaa edecekti diye hatirliyorum ama bunun disinda bir gelisme yok.
Aslinda gözle görmeden de pek inanilasi gelmeyen bir konu idi benim icin (maglevler hakkinda cok fazla bilgim yok) fakat videolar hakikaten cok guzel ve bugün bu hattin olmamasi cok büyük bir kayip Almanya kendi adina hakikatten büyük bir adim ile gerceklestirdigi bu calismayi birlesmeye kurban etmis olmasi ise ayri bir kayip.
Gectigimiz yil Deutsche Bahn TV de izledigim bir iki programda Münih kentinde insaa edilen bir Maglev hattan söz ediyordu biraz önce yaptigim arama ile sitesine de ulastim yani Almanya tecrübesini göz ardi etmeyerek baska bir kentte Maglevi yeniden hayata geciriyor.
http://maglev.de
Aslinda gözle görmeden de pek inanilasi gelmeyen bir konu idi benim icin (maglevler hakkinda cok fazla bilgim yok) fakat videolar hakikaten cok guzel ve bugün bu hattin olmamasi cok büyük bir kayip Almanya kendi adina hakikatten büyük bir adim ile gerceklestirdigi bu calismayi birlesmeye kurban etmis olmasi ise ayri bir kayip.
Gectigimiz yil Deutsche Bahn TV de izledigim bir iki programda Münih kentinde insaa edilen bir Maglev hattan söz ediyordu biraz önce yaptigim arama ile sitesine de ulastim yani Almanya tecrübesini göz ardi etmeyerek baska bir kentte Maglevi yeniden hayata geciriyor.
http://maglev.de
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5559
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
Almanya'da bu teknoloji devam etti ve ediyor, ismi Transrapid. Çin'de yapılan (Şanghay) işte bu, Almanlar ve Çinler beraber yaptı, yani Alman teknolojisi ve Çin ameleleri.
Ama bir süre evvel buradaki test hattında korkunç bir kaza olmuştu, 23 kişi öldü. İçinde seyircilerin de bulunduğu bir Transrapid treni hareket edip, yolda duran bir teknik araca çarptı. Bu Transrapid'in sonu idi az daha. En büyük problem, teknolojinin korkunç pahallı olması, yoksa bu elbette muazzam ileri bir teknik, yani, yanında "demiryolu" gülünç kalıyor, ama ... Münih'teki küçücük havalimanı hattı 3 milyar Euro'ya mâl olurdu ...
Transrapid bilgileri: http://de.wikipedia.org/wiki/Transrapid
Transrapid kazası: http://images.google.de/images?q=transr ... a=N&tab=wi
B. Alabay
Ama bir süre evvel buradaki test hattında korkunç bir kaza olmuştu, 23 kişi öldü. İçinde seyircilerin de bulunduğu bir Transrapid treni hareket edip, yolda duran bir teknik araca çarptı. Bu Transrapid'in sonu idi az daha. En büyük problem, teknolojinin korkunç pahallı olması, yoksa bu elbette muazzam ileri bir teknik, yani, yanında "demiryolu" gülünç kalıyor, ama ... Münih'teki küçücük havalimanı hattı 3 milyar Euro'ya mâl olurdu ...
Transrapid bilgileri: http://de.wikipedia.org/wiki/Transrapid
Transrapid kazası: http://images.google.de/images?q=transr ... a=N&tab=wi
B. Alabay
-
- Abonman
- Mesajlar: 28
- Kayıt: 15 Eyl Cmt, 2007 17:21
Böyle bir tren hiç görmedim ama aynı teknoloji ile çalışan ve endüstride kullanılan "Linear motor"lardan çok gördüm.
Bu teknolojinin trenlerde kullanıldığını da bilmiyordum. Tren kısmının teoriden ibaret olduğunu düşünüyordum.
Aslında yatırım maliyeti düşük olsa tüm trenleri bu şekilde yapmak lazım. Bildiğim kadarıyla daha az enerji sarfiyatı söz konusu.
Çalışma prensibi de şu şekilde; bildiğimiz elektrik motorunun içindeki rotor(yani dönen kısım) trenin altına yerleştirilmiş ve dönmüyor, sabit.
Stator (yani motorun dış sargıları) ise açık bir şekilde ray boyunca döşenmiş. Statordaki sargılar ard arda sıralı bir şekilde enerjilendiriliyor ve oluşan manyetik alan üzerindeki rotoru ileri doğru hareket ettiriyor. rotor her defasında yeni bir stator dilimine geldiğinden bu hareket sonsuza kadar gidiyor. gerçi sonsuzdan ziyade stator dilimlerinin bitimine kadar gidiyor.
Tabi bu, işin prensibi. Uygulamada nasıl olur onu da Siemens'e sormak lazım
Bu teknolojinin trenlerde kullanıldığını da bilmiyordum. Tren kısmının teoriden ibaret olduğunu düşünüyordum.
Aslında yatırım maliyeti düşük olsa tüm trenleri bu şekilde yapmak lazım. Bildiğim kadarıyla daha az enerji sarfiyatı söz konusu.
Çalışma prensibi de şu şekilde; bildiğimiz elektrik motorunun içindeki rotor(yani dönen kısım) trenin altına yerleştirilmiş ve dönmüyor, sabit.
Stator (yani motorun dış sargıları) ise açık bir şekilde ray boyunca döşenmiş. Statordaki sargılar ard arda sıralı bir şekilde enerjilendiriliyor ve oluşan manyetik alan üzerindeki rotoru ileri doğru hareket ettiriyor. rotor her defasında yeni bir stator dilimine geldiğinden bu hareket sonsuza kadar gidiyor. gerçi sonsuzdan ziyade stator dilimlerinin bitimine kadar gidiyor.
Tabi bu, işin prensibi. Uygulamada nasıl olur onu da Siemens'e sormak lazım
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18081
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37