at-TS.09 » Viyana Toplu Taşımacılık Sistemi

[Esat]

O bahsettiğin 20 kat km ancak canım tramvay sistemleri ile sağlanabilir ama biz onun helvasını bile yedik.

Her şey bir yana Viyana' da planlamalar devam ediyor, şu an hem kent içi hem kentler arası hemde milletlerarası taşımacılığı etkileyecek en büyük çalışma olan Hauptbahnhof ile ilgili her gün yeni bir haber çıkıyor.

http://www.hauptbahnhof-wien.at/de/index.jsp

Yukarıdaki linkten proje hakkında tüm bilgiler edinilebilir, bunun dışında geçtiğimiz hafta özellikle Yeşillerin desteklediği bir Cable-Liner sistem ortaya çıktı, yani bildiğimiz Funiküler ile aynı mantıkta çalışan fakat eğimli değil yatay bir düzlemde ilerleyen sistem, biraz monoray ile de benzeşiyor diyebiliriz. Südbahnhof un yeniden inşaası ile birlikte kentin ana garı olmasından sonra ortaya bu gara gelecek ve gardan gidecek yolcuların dağıtılması sorunu çıkıyor hali ile. Hali hazırda 3 tramvay hattı ve sanırım 2 ya da 3 otobüs ve tabii ki garı kullanan banliyö hatları var, fakat bu yeterli gelmeyeceği düşünülüyor ki, Südbahnhof' tan bir kaç yüz metre geride kalan U1 metro hattı Südtirolerplatz istasyonuna bağlayabilmek için bu kablolu sistemi yapmak istiyorlar. Yani metro ile gar arasında hızlı bir şekilde erişim sağlayacak yükseltilmiş bir yol üzerinde ve kablo yardımı ile çekilerek hareket eden bir tren.

Mevcut ulaşım master planında Südbahnhof(Hauptbahnhof) a U2 metro hattının bağlantısı var ama bu herhalde 2020 leri bulacak bir çalışma dolayısı ile 3 yıla kadar açılacak olan ana garı ulaşımı düzenlenmeli, gavur kafası işte iş güç yok şimdiden bunları düşünüyorlar, hayret bir şey.

http://www.oe24.at/oesterreich/chronik/ ... 411784.ece

http://wieden.gruene.at/hauptbahnhof/ar ... sen/39512/

Başar senden rica etsem bu linklere göz atıp tam bir açıklamasını yapabilirmisin?

[alabay]

Evet, bir "ipçeker monoray". Mono falan değıl, ama yukarılarda. O verdiğin linklerin sonuncusu, Yeşilleri'in buna karşı çıktığını söylüyor. Ve orada yazılı olan doğruysa da, karşı olmaları anlaşılır. Arada sadece 250m var. Bunu kat etmek için 25 metre yükseğe, orada o vasıtaya, sonra yine 25 metre aşağı gitmek var. Hm. Berlin'de U-Bhf. Wilmersdorfer Straße ile S-Bhf. Charlottenburg arası 350 metre, ve bu bir aktarma noktası. Yani bu işi başka türlü çözmek da ailginç olur.
Ama ... şunu ikinci bir etapta 1200 metre (Arsenal'e) uzatmak da var plânda. İşte o zaman yine ilginç oluyor.

B. Alabay

[Esat]

Hımm yeşiller kısmını yanlış anlamışım demek ki neyse buna da şükür Evet orası çok yakın bir mesafe aslında bu sisteme para harcanana kadar yürüyen bantlarla donatılmış bir koridor yapılsa hem daha düşük maliyetli hemde aynı işlerlikte olur diye düşünüyorum. Acaba biraz prestij projesi gibi bir şeymi düşünüldü? Ama gerek yok ki zaten Avusturya kafasında prestij projesine yerde yoktur

Ben o mesafeyi normalde zaten tramvay ile kat edebiliyorum, U1 den çıktıktan sonra 2 adet tramvay hattı var, Südtiroler platz banliyö tren peronlarına da giriş var ve bu girişten zaten 5-6 dakika yürüyerek Südbahnhof' a varılabiliyor. Evet yeşillerin yanındayım bu sisteme hayır paramızı sokağa atmasınlar

[Esat]

Linkteki haberde Viyana' da U1 hattındaki "Gümüş Ok" ABB-SGP lerin yerine kullanılan yeni V-Wagen lerden bir serinin daha alındığını anlatıyor, yanlış bilmiyor isem 1970 li yıllarda üretilmiş olan ABB-SGP yapımı araçlarda yavaş yavaş misyonunu tamamlıyorlar, tabi bu değişim oldukça uzun bir zaman alacaktır.

Kaynak


Fotoğraf: Wiener Linien

Siemens, Bombardier ve Elin EBG Konsorsiyumu tarafından Wiener Linien için üretilen en son nesil için metro araçları V-Wagen lerden 25 adedi daha hizmete verildi. Bu araçlar üretici tarafından dünyanın en enerji verimli "Yeşil Metro Araçları" olarak tanımlanıyor. Ayrıca üretim ile sağladığı istihdam ve %95 geri dönüşümkü bileşenler üretilmiş olması ayrı bir özellik.

Erişilebilir Trenler :
112 metre uzunluğundaki trenler ile yolcuların homojen bir şekilde dağıtılması, tekerlekli sandalye, bebek arabası ve bisikletler için daha geniş alanlar, daha ferah bir iç mekan ile artan güvenlik duygusu. Yaklaşık 900 yolcu taşıyan trenler aynı zamanda klimalı olarak üretilmekte.

Ayrıca bu araçlarda tren ile peron arasındaki boşluğu istasyona yanaştığında otomatik olarak dolduran bir rampa bulunuyor, bu sayede tekerlekli sandalye ve bebek arabası itenler için özel bir hizmet sunulmuş oluyor.

Güvenlik çok önemli
Her bir V-Wagen birçok güvenlik kıstası barındırıyor. Tavanda duman detektörleri ve çeşitli yangın koruma teknolojileri vardır, her araç standart olarak kamera izleme sistemi ile servise verilmektedir.

Viyana için planlanan metro genişleme projeleri için Aralık 2007'de tedarikçi konsorsiyum olan Siemens, Bombardier ve Elin EBG' ye 15 tane daha V-Wagen üretim yetkisi verdi. Teslimatın kademeli olarak önümüzdeki yıllarda yapılması planlanıyor. Daha önce 1998' de 60 tren için bir antlaşma yapılmıştı.

Başar linke göz atıp hatalarımı düzeltebilirmisin? Google translate sağolsun diyeceğim ama berbat çevirdi anca bu kadar toparlayabildim.

[alabay]

Ek notlar. Yav, listeleyince bari bir listeleme işareti de konsa? Şimdi elle ekleyeyim ben ...

• • 25 ilâve değil, ilk 25 araç hizmete verildi.
  • Elektrikte %30'dan fazla tasarruf elde edilebiliniyor, yeni fren enerjisinden iade tekniği ile.
  • Sürücü mahallinin ardında bir yük/eşya/bisiklet/elektrikli sandalye/bebek arabası/vs. bölümü var, oranın kapısı perona rampa yaklaştırıyor.
  • Tren ile peron arasındaki boşluk azaliyor, çünki trenlerin eni biraz daha geniş.
  • Araçta yangın çıkarsa su fışkırtılıyor, bunlar için özel boru hatları yapılmış. Tavanda duman ve altta ışı senzörü var.
  • 60 tren opsyonlu bir anlaşma var. Bu çerçevedeki geri kalan trenler, hat uzatmaları, frekans yükseltmeleri ve eski trenlerin servis dışı bırakılması için elde.

Vay be, insan imreniyor. Buradan bile!

B. Alabay

[Esat]

Bence planlı olması imrenilecek bir durum tabii ki onun dışında araçların çok süper olduğunu söyleyebilirmiyiz? Seninde dikkat çektiğin o boş alanlar çok iyi, iç aydınlatma ve ferahlık evet, ama nedense bana yolculuk konforu pek iyi görünmüyor, tabii ki bu işin mühendisleri ve işletmeciler testlerini yapıyorlar ve bir sorun yok ki kullanılıyor ama ben hala bu araçların özellikle kruvasman makas bölgelerinde yaşadığı sallantıyı çok abartılı buluyorum, aracın tüm modüllerinin birbirine bağlı olması başlayan bir sallantının arkaya doğru çok fazla olmasını sağlıyor bence, yani o körük bölgelerinde hızlı sürüşlerde yaşanan ses gürültüsü ve sağa sola savrulacak kadar şiddetli sallanma bir garip bence.

Bunun dışında herhalde ilk 25 lik parti tamamlanmış olabilir, çünkü en 2 yıldır bu araçlar burada servisteler zaten?

[alabay]

İlk 25 araçlık kontenjan ennihayet dolduruldu demek istiyorlar (istiyoruk, istiyom).

Ben binmediğim için, bir şey diyemem, ama çok iyi olduklarını yazıyorlar. Şahsen Berlin'deki yılan metroyu tanıyorum (8 numaralı hat galiba, ya 8, ya 6, ya da ikisi). Onlar muazzam rahat ve çok hoştu! Hiç problem falan yok. Ama bence zaten Berlin metro araçları harikulade.

B. Alabay

[Esat]

Başar bugün şu V-Wagen kazasını çekmek için Stadion' a gittim ama tabii ki bugün 3. gün aracı çoktan kaldırmışlar oradan bende istasyondan bir iki kare aldım.

Stadion istasyonunun çevresinde çok yoğun bir yerleşim alanı yok bir yanı Prater Hauptalle denilen gezi ve mesire yeri diğer tarafıda limanlar ile çevrili, istasyonun asıl kullanım amacı buradaki Ernest Haupl Stadyumu (herhalde böyleydi adı ) gün içinde araçlardan 10 yolcu ancak inip biniyor, ama iki peronlu 3 yollu bir sistem inşa edilmiş, normal zamanlarda 3. yol ve 2.peron işletmeye kapalı. Maç günlerinde ise bu peron ve yolda işletmeye açılıyor. Yine aşağıdaki resimlerde peronun ortasında göreceğiniz demir kafesli merdivenler var. Bu bölümler sadece maç günlerinde açılıyor, her peronda 6 tane ekstra merdiven var bu şekilde ve bu merdivenlere erişimde yine bir alttaki resimde gördüğünüz girişlerden yapılıyor. Yani işin aslı şu bir istasyon bir Stadyuma hizmet ediyorsa nasıl olmalıdırın cevabı işte burada. Bu istasyonu yerinde görmenizi isterdim, şimdi çok merak ediyorum Seyrantepe istasyonu nasıl olacak? Yıllar önce İstanbul Ulaşım A.Ş. işletme yöneticileri sanırım Almanya' ya sistem emniyeti ve güvenlik konularında bir gezi yapmışlardı ve burada maç günleri yolcu trafiğinin nasıl düzenlendiği ile ilgili bir takım bilgiler vardı, bunu eleştirel anlamda yazmıyorum merak ettiğim inşaatları yürüten İBB nin bu konularda bir çalışması varmı, yoksa yine açıldıktan sonra işletmecimi yapacak bu işleri?





İstasyonun normal girişleri, ilginç olan yürüyen merdiven sadece tek tarafta var, her iki peron için 4 asansör kullanılmış.





Yukarıdakiler sözünü ettiğim özel girişler,







Bunlarda istasyonun altındaki özel girişler, Başar' ın daha önce sözünü ettiği Leitungsystem in bilinen en basit özelliği "Sıraya Dizmek İçin Hunilemek" diye tabir edebiliriz burada sabit bariyerler kullanılmış, bazı yerlerde sadece maç günlerinde portatif bariyerler ile yapıldığını biliyorum. Burada pek çok kapı var, ya bu çok özel bir şey değil biliyorum ama dikkatimi çekti işte, adam sene de kaç gün kullanacağı belli olmayan bir stad için istasyonuna ona göre şekil vermiş, iyi bir düşünce örneği olarak gözüme çarptı.

[Esat]

Viyana' da bir süredir dikkatimi çeken ama bir türlü fotoğraflayamadığım bir değişiklik söz konusu. Burada tüm araçlarda standart olan 4 lü oturma kuralı ile ilgili piktogramlarda bir tasarım değişikliği gerçekleştirilmiş. ULF lerin yeni partilerinde tamamen bu piktogramlar kullanılmış, diğer araçlarda da yıpranan ya da eksiklerin yerine sanırım bunlar takılıyor, buradaki sosyal hayatın gereklerine göre bir düzenleme sanırım ama bence çok ilginç çok hoşuma gitti.


Bunlar eski piktogram serisi, normal olarak hamile bir bayan, bebekli bir bayan?, özürlü bir adam, ve bir Opa yaşlı bir amca


Yeni piktogramlarımızda ise yine normal olarak hamile bir bayan, (bunuda erkek yaparlarsa koparım zaten), bebekli bir adam (yani ben), özürlü bir bayan, ve bir Oma yaşlı bir bayan yani bence hoş bir değişiklik olmuş.

[alabay]

Bu çok ilginç bir gözlenim. Sebeplerinden bir tanesi, Almanca'da "herhangi bir şey" söylendiğinde, "otomatikman" erkek cinsiyetten konuşulmasından kaynaklanıyor olabilir. Bunun ismi "generativer Maskulin". Polis der Polizist, vatman der Straßenbahnfahrer, Fırıncı der Bäcker ... neredeler die Politesse, die Straßenbahnfahrerin veya die Bäckerin? Bu, Almancanın büyük bir dil problemi. Almanya kanunlarına göre meselâ bir iş yeri eleman ararsa, "yekcins" yazarsa, cezaya çarpılabilir. Verkehrsbetriebe suchen Schaffner diyeceklerine, en azından Verkehrsbetriebe suchen Schaffner/in yazmaları gerek.
Bu "jeneratif maskülin" kolayca kaldırılamıyacağına göre (galiba İsveç bir dil reformu yapıp bir dümenler çevirdi, ama Almanca konuşan ülkeler beceremiyecek, ve zaten hepsinin beraber değiştirmesi gerekir, tek bir ülke, "ben Almancamı değiştiriyorum" diyemez, nitekim (resmî kısmen veya tam) konuşan çok var: Almanya, Avusturya, İsviçre, Lihtenştayn, Lüksemburg, yerel: Belçika, Fransa, Danimarka, İtalya ... Bu yüzden, Avusturya çok hoş bir atağa geçmiş. İlâveten çocuk büyütmeyi sırf annelik bir şekilden çıkarıp, baba işi hâline de sokuyorlar artık burada. Yoksa erkek çalışır, kadın çocuğa bakar ... ama çocukta da baba eksikliği olur, anada da iş eksikliği. Bunlar güzel ve ince kültür düşünceleri!

B. Alabay

[Esat]

Evet bence kültürel anlamda çok ince bir düşünce, mesela ben Karenz deyim şu anda, yani çocuk bakan ebeveyn olarak görünüyorum dolayısı ile piktogram uygun ve bu durumda pek çok kişi var, bu şekilde çocuk bakımına atıfta bulunuyor, özürlü ve yaşlı piktogramı ile ilgili bir şey söylemeyeyim yanlış anlaşılabilir ama biliyorsun işte Almanca Behinderten, başka anlama da geliyor yani sadece bedensel engel değil hani neden erkek demezler mi adama

Bahsettiğin uygulama burada da var, bazı çok özel iş kolları ve kendi özel ismi olanlar haricinde sanırım tüm iş kollarında sonuna /in eklenmek zorunda, yani taksi şoförü arayan bir taksi camına Taksifahrer/in yazmak zorunda yoksa mahkemelik olur, mesleklerde kadın erkek ayrımı yok. Dediğim gibi zaten bazıları özel ayrılmış (Krankenschwester, Krankenpfleger gibi) Her ne ise konu dağılmasın ama dediğin gibi bu sebepten dolayıda böyle bir çalışma yapılmış olabilir.

[alabay]

Behinderte/r kelimesi burada bu ortamda kalktı. Schwerbeschädigt derler. Sizde hâlâ o sözcük mü kullanılıyor?

B. Alabay