gnl-KO.10 » Klasik Avrupa Otomobiller

Kullanıcı avatarı
M.Ali Sade
Aylık Paso
Mesajlar: 56
Kayıt: 27 Eyl Prş, 2007 23:37

gnl-KO.10 » Klasik Avrupa Otomobiller

Mesaj gönderen M.Ali Sade » 01 Eki Pzt, 2007 10:21

Klasik otomobil dendiğinde "Yerli Otomobiller" başlığında da değindiğim gibi sadece Amerikan otomobillerini göz önüne alamayız. Amerikanların üretildiği yıllarda Avrupa'da da çok büyük otomobil fabrikaları vardır.Ancak çok büyük bir savaşın arkasından derlenip toparlanmaya çalışmaktadırlar.

Ancak yakıt fiyatlarının çok düşük seviyelerde seyretmesi neticesinde oluşan "çok yemek yiyerek sağlıklı ol,az yiyerek her gün hasta olma"felsefesinden hareketle imal edilen çok dayanıklı ama bir o kadar da sarfiyatlı Amerikan arabaları yanında çok cılız ve sık arıza çıkaran Avrupa imali otomobillerin fazla bir rekabet şansları yoktur.

Ama işin bu tarafı bizi fazla bağlamadığından,biz yine de klasik Avrupa otomobillerine ait bilgi,belge,resim ve broşürlerimizi burada paylaşacağız.

Mustafa Noyan üstadın GAZ jeepinden ötürü bu günlerde biraz fazla Rus arabasıyla müşerref olduk farkındayım ama şunları da sizlere göstermeden edemedim.

Rus arabalarını hafızamızı zorlayarak hatırlayacak olursak,ilk aklımıza gelen arabası Moskoviç'tir.Moskoviç arabaları daha ziyade Bulgaristan'dan göç eden muhacirlerimizle giriş yapmışlardır.

Bir zaman fındık-fıstık karşılığı takasla alınarak çok ucuz fiyata satılan ZAZ marka arkadan motorlu iki kapılı arabaları da ülkemize gelmiş,ancak yedek parça ve servis yokluğu gibi nedenlerle pek uzun ömürlü olamamıştı.Aşağıya ZAZ'a ait broşürden ilginç iki resim ilave ediyorum.

Resim



Resim


Nispeten daha lüks olan Volga marka arabalar da iki kasa modeli ile arzı-endam etmişlerdir.Bu kasalardan birincisi 1955-56 model Ford'un küçültülmüş taklidi,diğeri ise 1963-64 Chevrolet'in yine küçültülmüş ve benzetilmeye çalışılmış taklididir.(Volga ve Moskoviç'in örnek resimlerini bulunca ilave edeceğim)

Daha sonraları Ruslar kendilerinin otomobil üretme işinden anlamadıklarını anladıklarından bu işi bir bilene havale etmeye karar verirler.Kendi motor fabrikaları olan VAZ Togliatti tesislerinde Fiat lisansı ile Lada markasını kısmen tadilli olmak ve bazı malzemelerini Rus Sanayiinden sağlamak kaydıyla üretmeye başlarlar.

Başka Rus malı araba ne vardı diye düşünüyorum ama benim hatırlayabildiğim bunlar.Bir zaman İŞ marka kamyonetler de vardı ama onlar da pek uzun soluklu olmamıştı.

Biz elimizdeki taş gibi Samara ve Vega modeli Lada'ları beğenmemeye devam edelim.Elin oğlu aşağıdaki Lada'ları İngiltere'ye ihraç edilmek üzere imal etmiş.

İnceleyin çok tanıdık arabalar var.Her ne kadar "kadının feministınden,arabanın komünistinden uzak duracaksın " gibi bir laf ortalarda dolaşsa da siz yine de inanmayın.

Sağdan direksiyonuna kadar herşeyi de var.

Resim

Resim

Resim


Herkese selamlar...

Kullanıcı avatarı
M.Ali Sade
Aylık Paso
Mesajlar: 56
Kayıt: 27 Eyl Prş, 2007 23:37

Mesaj gönderen M.Ali Sade » 02 Eki Sal, 2007 18:34

Dünyada en fazla tutulmuş otomobillerden Volkswagen kaplumbağa modelinin 1952 modeline ait broşürden yaprakları aşağıya VW meraklıları için yüklüyorum.Yorumları yarın yaparız.

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Kullanıcı avatarı
M.Ali Sade
Aylık Paso
Mesajlar: 56
Kayıt: 27 Eyl Prş, 2007 23:37

Mesaj gönderen M.Ali Sade » 07 Eki Pzr, 2007 12:26

Son yıllarda dikkat ederseniz otomobil modellerinde çok fazla bir değişiklik görülmüyor.Sadece üzerlerindeki markaları farklı, ama temel model olarak biribirinin aynısı bir sürü otomobil yollarda dolaşıyor.Hepsi de aynı bilgisayarın faresinin ürünleri sanki.Dış tasarımlarda olduğu gibi iç tasarımlar da tamamen aynı vaziyette.

Bundan ben nasıl sıkılıyorsam otomobil üreticileri de sıkılmış olacaklar ki, yeni model üretememenin verdiği sıkıntı ve tutmuş eski modellerin yeniden satabileceğine dair ümitlerle eskilere saldırdılar.

Örnek mi?Eski kaplumbağalara yeni makyajla yapılan New Beetle,BMW makyajı ile üretilen yeni MİNİ,1965 Mustang temel alınarak yapılan yeni Ford Mustang,çok tutulmuş 2002 tipi BMW esaslı yeni 1 serisi BMW bunlardan sadece benim hatırlayabildiğim bir kaçı.

Temmuz ayında piyasaya tanıtılan yeni Fiat 500 de bu yeni akıma ayak uyduran otomobillerden.(Resimleri Fiat 500 resmi sitesinden aldım)


Resim

Resim

İlk bakışta oldukça sevimli görünen bu otomobilin aslına ait 1957 yılı broşürlerini de fikir vermesi açısından aşağıya yüklüyorum.

Resim

Resim



Orijinal Fiat 500, modelinden ve yüklediğim broşürdeki kesit görünümden de anlaşılacağı üzere ,üzerinde 500 cc.lik hava soğutmalı , 2 silindirli ve yaklaşık 20 HP güç üreten benzinli ve çok ekonomik motoruyla motosikletten ekonomik ve çok kullanışlıydı.

Biraz uzun boylu olanlara hitab etmese de,özellikle İtalya'nın dar sokaklarında dolaşmak,kalabalık caddelerinde park etmek,broşürde azami hız 85 km/h olarak belirtilse de yerine göre 90-100 km/h hızlara (özellikle yokuş aşağı :lol: ) ulaşmak bu otomobil için zor değildi.Üzerindeki 4 ileri vitesli şanzumanı da sorunsuzdu.

Bu haliyle özellikle iri otomobillerin boy gösterdiği o yıllarda iri kedi Tom'a kafa tutan minik fare Jerry gibiydi.Ancak gerçekten de çizgi filmde olduğu gibi rakiplerine de kafa tutabilmekte olduğu satış rakamlarından belli oluyordu.

Broşürün altında yer alan 100 km.de 4,5 lt yakıt tüketimi bu gün için bize bu otomobil için çok gelse de o yıllarda bir motosikletin bile 5 lt civarlarında yaktığı düşünülürse çok düşük bir rakam.

Ön koltukları zaman içerisinde tadilata uğrayarak resimde görülen şezlong modelinden normal koltuk düzenine geçmiştir.

Bu sevimli otomobilin 850 cc.motor hacimli ve nispeten biraz daha büyük kasalı ve lüks :lol: tipi olan modeli de Fiat 850 modelidir.Kısa bir dönem 600 modeli de üretilmiştir.

1972 yılını takiben de 650 cc. motorlu Fiat 126 modeli yollarda boy göstermeye başlar.126 modelinde de 650 cc. ve 25 HP bir motor kullanılır.Ve 1990 yılına kadar İtalya'da daha sonra ise Polonya'da üretilir.

Fiat 126 1991 yılından itibaren de Polonya'dan bir miktar ülkemize de ithal edilir.Bu ilk ithalat Polonya imali FSM 650 E modelidir.Daha sonra ise su soğutmalı olan 126 BİS modeli ithal edilir.Fiat 500 ana teması üzerine imal edilen bu otomobilleri hala sokaklarımızda görebiliyoruz.

Herkese selamlar...

Kullanıcı avatarı
M.Ali Sade
Aylık Paso
Mesajlar: 56
Kayıt: 27 Eyl Prş, 2007 23:37

Mesaj gönderen M.Ali Sade » 07 Eki Pzr, 2007 21:44

Bu gün ikinci otomobilimiz yakın tarihten.Ama maalesef artık üretimi yok.

Biraz tarih bilgimizi yoklayarak bu otomobili hatırlayalım.II.Dünya Savaşı sonrasında Berlin'in ortasında kendi tabirleri ile inşa edilen "Utanç Duvarı"nın doğusunda yani Doğu Almanya'da sosyalist sistem;batısında yani Batı Almanya'da ise Kapitalist rejim hüküm sürmektedir.

Zaman içerisinde nasıl olduysa bu iki ülke arasındaki soğuk savaş sona erer ve bu iki ülke birleşir.Birleşmenin ardından önceleri çok korkulup çekinilen bu ülkenin gerçek yüzü de ortaya çıkar.İşte bu gerçek yüzün eserlerinden biri de aşağıda broşürünü yüklediğim Trabant otomobilidir.

Trabant önceleri batının çok kafa bulduğu ,her şeyi ile dalga geçtiği bir otomobil olmakla birlikte aslında sade ve basit yapısıyla batının ürettiği pek çok otomobilden de çok farklı değildir.

İki tipte üretilen bu otomobilin 2 silindirli,594 cm3 motor hacimli , 30 HP güç üreten, önden çekişli 601 modelini aşağıda inceleyebilirsiniz.

Diğer modeli ise Trabant 1.1 modelidir.Bu diğer modele göre biraz daha güçlü 4 silindirli ve 1043 cm3 motor hacimlidir ve 40 Hp güç üretir.

Aslında ikinci resimde de görülebileceği gibi iç yapısında oldukça sade bir görünüm vardır.Hatta bir zamanlar benim de kullandığım dünyanın en ağır ama bir o kadar da sağlam ve kaliteli fotoğraf makinesi Rus Zenit TTL bile şoför mahallinde kendisine yer bulabilmiş. :wink:

Trabant'ın en karekteristik özelliği ise sürekli köfte ocağı effekti veren mavi dumanlı egzostudur.Normal şartlarda rölanti devrinde çalışırken dahi bu dumana motorların yağ yakması nedeniyle şahit olabilirsiniz.

Herkese selamlar...


Resim

Resim

Resim


Resim

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Belgeler

Mesaj gönderen Esat » 07 Eki Pzr, 2007 23:55

Çok güzel bilgi ve belgeler Ali Bey, Bis isimli araçları yollarımızda bir ara çok yoğun görmüştük, hiç kullanmak nasip olmadı ama yollarda oldukça seri olduğunu (düzde ve iniş aşağı :D) söylerlerdi ama rampalarda sanırım motorsikler motoru kıvamında olması nedeni ile bir zamanların puch marka motorsikletleri gibi olduğunu da söylüyorlardı, sizin yayınladıklarınız da daha değişik araçlar, modeller konusunda ise sanırım zamanımızda tasarım ile ilgili bir tıkanma yaşanıyor, araçların motor ve yürüyen aksamı ile ilgili belki de geliştirilecek bir dünya şey var ama karoseri kısmında bir tıkanma yaşandı gibi geliyor bana, konsept araba adı altında genel beğeniye uymayan ya da çok zorlama tasarımlar ile ortaya çıkılıyor, bu tasarımların kabul görmeyeceğinin (henüz) bilincinde olan üreticilerde eski tasarımları revize ederek ve üzerinde oynamalar yaparak piyasaya sürüyorlar tabii bu benim izlenimim belkide farklı bir sebebide vardır.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mercedes

Mesaj gönderen Esat » 07 Eki Pzr, 2007 23:59

Resmini yayınlayacağım araç bir klasik olamayacak kadar yeni belkide ama benim gördüğüm emsalleri arasında en temizlerinden birisi idi bu araba ile ilgili bir takım bilgiler alabilirmiyiz, daha sonra bu alanların müdavimleri çoğalırsa başlı başına bir mercedes başlığı oluşturabiliriz ama şimdilik burada kalabilir diye düşünüyorum, evet karşımızdaki bir 280SE :)

Resim

Resim

Not: Fotoğraf çekme konusunda biraz çekingenim, yani bir insanın aracı onun özel mülküdür fotoğrafı çekmek bana biraz garip geliyor :) biraz yüzsüz olsam ne arabalar görüntülerim ama :D

Kullanıcı avatarı
M.Ali Sade
Aylık Paso
Mesajlar: 56
Kayıt: 27 Eyl Prş, 2007 23:37

Mesaj gönderen M.Ali Sade » 08 Eki Pzt, 2007 05:54

Konu Mercedes olunca aslında yazılacak çok şey var.Ama okuyanları da sıkmamak adına kısa bilgilerle devam edelim.

Mercedes yıllar boyu zenginliğin ve prestijin sembolü olmuş bir otomobildir.Ve aslında yıllardır da alışageldiğimiz standart tipinden çok fazla bir şey kaybetmemiştir.En son model hiç görmediğiniz bir modelini bile ilk gördüğünüzde , tanıdığınız standart hatlarından ötürü "işte bu otomobil bir Mercedes "diyebilirsiniz.

Geçenlerde yine bu forumda önden çekiş ve arkadan itiş konusunu ilerleyen zamanlarda tartışabileceğimizi söylemiştim. Mercedes'in bütün prestij modellerinde arkadan itişi kullandığını söyleyerek tartışmayı da sonraya bırakalım. :lol:

Resimdeki 280 SE de çok güzel bir otomobil.Burada meraklı arkadaşlarımız için de bir ip ucu vereyim;Mercedes modellerindeki rakamın sonuna bir sıfır ilave ettiğinizde o aracın yaklaşık motor hacmini çıkarırsınız.Örnek 280 SE =2800 cm3,bir örnek daha verelim 190 E =1900 cm3 gibi.

Mercedes uzun yıllar öncesinden bu ve benzeri lüks arabalarında, arkada süratte ve yükte açılarak yolu sımsıkı kavrayan körüklü diferansiyel , önde çift salıncaklı ve dönüşlerde kamber ve kaster açılarını otomatik olarak ayarlayan ve bu maksatla tekerlekleri dönüş istikametine göre yatıran sistem gibi aracın yol tutuşunu yüzde yüz artıran sistemleri kullanmıştır.Hatta otomatik şanzumanlı bazı 1976 model eski 115 kasa 300D dizellerde hız sabitleyici (cruise control) bulunduğuna bile şahit oldum.

Far yıkama sistemleri,otomatik açılır tavanlar,içeriden kumandalı aynalar,ısıtmalı koltuklar, otomatik klimalar,merkezi kilit ve elektrik kumandalı koltuk ayarları gibi pek çok şimdi bile lüks sayılan ayrıntılar bu otomobillerde bundan 30 yıl önce mevcuttu.

Üzerindeki tam olarak 2746 cm3 hacimli (yukarıda modelleri açıklarken yaklaşık 2800 cm3 olduğunu zaten belirtmiştik) ,üstten çift egzantrik milli,6 silindirli,enjeksiyon beslemeli (E harfinin anlamıdır) 190 HP güç üreten motoru çok denenmiş ve arıza vermez bir yapıdadır.

Kasa çok iri görünmesine rağmen 200 ila 210 km/h civarlarında azami hızları çok rahatlıkla yakalayabilir.

Resimdeki araç Viyana plakalı olduğuna göre LPGye dönüştürülmüş olma ihtimali çok zayıf.Yoksa bizdeki bu modeller sarfiyatı biraz fazla oluşu dolayısıyla LPGye dönüştürülerek kullanıldığından performans ve motor ömürlerinden çok şey kaybetmekteler.(Zaten böyle bir Mercedes'e de LPG taktırmak öncelikle ayıptır bence)

Herkese selamlar...

Kullanıcı avatarı
M.Ali Sade
Aylık Paso
Mesajlar: 56
Kayıt: 27 Eyl Prş, 2007 23:37

Mesaj gönderen M.Ali Sade » 10 Eki Çrş, 2007 14:34

Bu gün tanıtacağımız bir başka klasik otomobil bir Peugeot.Aşağıya broşürlerini eklediğim bu Peugeot 203 modeli ve 1948 ila 1960 yılları arasında oldukça uzun sayılabilecek bir süre zarfında üretilmiştir.

Eski otomobiller genellikle bir şase üzerine çatılmıştır.Şasenin nasıl bir şey olduğunu görmek istiyorsanız bu sabah klasik Amerikan otomobilleri konusuna eklediğim Studebaker mesajıma göz atabilirsiniz.

Bu şaseler üzerine otomobil karoserileri ile motor, şanzuman, diferansiyel, yardımcı donanımlar ve süspansiyon donanımı bir şekilde monte edilerek otomobilin montajı tamamlanırdı.Şaseler otomobillerde darbelere, esnemeye, yıpranmaya ve her türlü dış etkene karşı aslında çok da iyi bir koruyucudur.

Konumuza dönecek olursak bizim 203 Peugeot'muzda ise bir ilke imza atılmıştır ve bu şase yoktur.Otomobilin karoseri güçlendirilerek yukarıda bahsettiğim donanımlar karoseri üzerine montelenmiştir.Bu modelin İtalyanlar tarafından tasarlandığı konusunda da söylentiler vardır.

Zaman içerisinde de bütün otomobiller gerek maliyeti azaltmak ve gerekse hantallığı ortadan kaldırmak maksatlı olarak şaseli sistemden otoportöz (kendi kendini taşıyan) tabir edilen bu sisteme geçiş yapmışlardır.

Bu otomobilin motoru 1300 cm3 hacimli,4 silindirli,benzinli ve ilk broşürde de bahsedildiği gibi o yıllara göre çok ekonomik kabul edilen 7-7,5 lt/100km gibi bir sarfiyata sahiptir.Üzerindeki kavallı buji sistemi şimdi bile bazı otomobillerde kullanım yeri bulmuştur.


Önde enlemesine yerleştirilmiş birkaç yaprak makasın kollu amortisörlerle desteklenerek öntakımın oluşturulması da sert ama sağlam bir ön düzeni meydana getirmiştir.

Bir ilginç özelliği de şaftın bir boru içerisinden diferansiyele sabit olarak ulaşmasıdır.Bu sisteme borulu şaft denir.Üçüncü resimde şoför mahallindeki kesitte kısmen görülmektedir.Kutu tipi diferansiyeli sorunsuzdur.

En alttaki resimde akümülatör kaputun önünde yeralmakla birlikte bu otomobillerin çoğunda akü önde yolcu koltuğunun altına alınmıştır.

Ön kapılarının tersine açılıp kapanması ilk bakışta ters gelse de iniş-binişlerde büyük kolaylık sağlar.

12 yıl gibi uzun bir süre üretilmesi de bu otomobilin tutmuş bir model olmasının delilidir.

Ülkemize çok fazla gelmemiş olmakla birlikte bir zamanlar Ankara'da SW versiyonları Ulus-Çinçin mahallesi arasında sarfiyatsız motorları nedeniyle dolmuş olarak denenmiş,ancak çok sık arızalanması sonucu ticari olarak kullanılamayacağı ortaya çıkmıştır.

Yine de nostaljik modeliyle,sevimli tipiyle güzel bir otomobil.

Herkese selamlar...


Resim


Resim

Resim


Resim

Not:Broşürler www.203world.net sitesinden alıntıdır.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 01 Kas Prş, 2007 12:02

Bende de Klasik bir Avrupa Otomobili, Peugeot 202, enteresan bir model orjinal mi yoksa orjinaline uygun yapımmı bilemiyorum, tabelasına dikkat etmedim Pariste bir Peugeot showroom da sergileniyordu.

Resim

Resim

Resim

Kullanıcı avatarı
M.Ali Sade
Aylık Paso
Mesajlar: 56
Kayıt: 27 Eyl Prş, 2007 23:37

Mesaj gönderen M.Ali Sade » 08 Kas Prş, 2007 13:33

Ben TV seyretmeyi çok sevmem.Hele ki yerli dizileri takip etmeyi hiç sevmem.

Yalnız geçen hafta TRT 1 de idi sanıyorum,adını şimdi hatırlayamadığım bir dizide temiz bir 403 Peugeot gördüm.Hatta üstü açık spor modeldi.

Bir trafik polisi durdurmuştu.Biraz dışını ve içini de inceleyebilme fırsatı oldu bu yüzden.

Genel hatlarıyla güzel bir otomobil olmasına rağmen ön panjurunun modifiyelenmesi,elektrik aksamında bazı oynamaların yapılması aksayan yönleriydi.

Elektrik aksamının neresiyle oynamışlar derseniz,farlar yanık olduğunda park lambaları da yanıyordu ve park lambaları beyaz olması gerekirken turuncuydu.

Halbuki çift çekme anahtarla kumanda edilen bu far sisteminde tek çekimde park lambaları yanar,ikinci çekişte ise parklar söner ve sadece farlar yanar.

Sanıyorum filmdeki otomobilin 1959 ya da 60 model olması gerekir.403 Peugeot önceden broşürlerini verdiğim 203 Peugeot'ya göre daha başarılı bir Peugeot modelidir.

İşte aşağıda bu otomobile ait broşür.

Resim

Bu arada yukarıdaki otomobil de gerçekten çok nadir olarak görülebilecek bir 202 Peugeot.

Herkese selamlar...

Kullanıcı avatarı
M.Ali Sade
Aylık Paso
Mesajlar: 56
Kayıt: 27 Eyl Prş, 2007 23:37

Mesaj gönderen M.Ali Sade » 09 Kas Cum, 2007 22:15

Klasik otomobil merakı aslında çok köklü ve araştırma gerektiren bir hobidir.

Bildikleriniz mutlaka vardır ama bu bildiklerinizi belgeleyebilmeniz de ayrı bir çalışma konusudur.O yüzden klasik otomobillere merakınız varsa mutlaka araştırıcı da olmalısınız.

Bulduğunuz bir yayını inceleyebilmeniz,ondan anlamlar çıkarmanız da ayrı bir tez konusudur.

Aşağıdaki resimleri de yeni başlayanlar ya da başlamak isteyenler için bulup yükledim.İlk bakışta resimler bir şey ifade etmiyor gibi gelebilir.Bildiğiniz otomobillerle kıyaslayın,otomobillerle ilgili bilgilerinizi yeniden hatırlayın bakalım,çok sonuç elde edeceksiniz.

Bu özet bilgiler ışığında bu akşam yine Peugeot'dan devam edeceğiz.İlk önce 203 e ait kaptan köşküyle başlıyoruz.Altına da bu köşkün 1952 yılına ait otomobilin el kitabından aldığım açıklamayı iliştiriyorum.Fransızca bilen arkadaşlarımız açıklamalarda yanlışım varsa düzeltebilirler.Kısmen anlamlarını çıkarıyor olsam da tecrübi olarak yazdım çünkü.

Renkli resimi yolda gördüğünüz bir 203 olarak kabul edin.El kitabındaki iç aksam ile farklılıklarını bulmaya çalışın.

Yine el kitabında bularak eklediğim mekanik aksamın görüntülendiği resimde de şimdiki otomobillerle aradaki farklılıkları görebilirsiniz.

Herkese selamlar...


Resim

Resim
Resim
1.Kaput açma kolu (Kaput kelimesinin hangi dilden geldiğinin de izahı)
2.Kontak
3.Gösterge aydınlatması
4.Jigle
5.El gazı
6.Ateşleme anahtarı
7.Havalandırma açma kolu
8.El freni
9.Kalorifer kapağı açma kolu
10.Ana şalter
11.Sigortalar
12.Korna düğmesi
13.Sinyal anahtarı
14.Kalorifer motoru çalıştırma düğmesi
Resim

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 22 Kas Prş, 2007 22:11

Özellikle amerikan otolarında olsa da klasik avrupa otolarında da gördüğüm yegane özellik bugün bile lüks olarak gördüğümüz pek çok eklentinin standart olması, 1997 yılında yerli otomobillerde asla göreceğime inanmadığım diğer lüks otolarda ise olduğundan bile haberdar olmadığım pek çok şeyi 1983 model bir BMW de gördüğümde gerçekten şaşırmıştım, o güne kadar genellikle amerikan otolarında olduğuna inandığım öncü dizayn ve otomobil özelliği geliştirmenin avrupa otomobillerde de olduğunu görmek ayrı bir deneyim olmuştu biraz araştırınca 83 e çok gördüğüm özelliklerin aslında 1960 - 70 lerden kaldığını öğrenmek tabi biraz dikkatimi bu otomobillere çevirmeme de sebep oldu :) gerçi hali hazırda bir arabam yok ama herhalde olursa ilki 83 model bir BMW olacak :D

Cevapla

“Klasik Otomobiller” sayfasına dön