ist-TS.09 » 1996'dan Bugüne "Ulaşım Vaatleri"

Cevapla
hasancicek37
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 136
Kayıt: 05 May Sal, 2009 11:16

ist-TS.09 » 1996'dan Bugüne "Ulaşım Vaat

Mesaj gönderen hasancicek37 » 28 Ara Çrş, 2011 18:18

Bugün kütüphane kitaplara bakarken İETT ve İTÜ işbirliği ile 6-7 Mayıs 1996 tarihinde yapılmış Birinci Ulaşım Sempozyumu(Büyük ihtimal sonuncu da olmuştur :) )ile ilgili bir bildiri kitabı ile karşılaştım.Kitabı kitap alma hakkım dolu olduğu için alamadım ama bir masaya oturup açılış bildirilerini okudum.Tarih 1996 olunca belediye başkanının da Recep Tayyip Erdoğan olduğunu biliyordum.Okudum ve notlar aldım.Sizinle konuşmasından bazı bölümler paylaşacağım.Yorumsuz yazmaya çalışacağım ama sadece şuna dikkat etmenizi istiyorum.Recep Tayyip Erdoğan ve Kadir Topbaş ilişkisi :) Bu arada İETT genel müdürü Muammer Kantarcı'nın dabir konuşması var. Onu daha sonra paylaşabilirim.Kitabı yarın almaya çalışacağım.Biraz kalın bir kitap ama hiç de sıkacak bir kitap değil gibi duruyor.böylece 15 sene önce konuşulanlarla şimdiki zamanı karşılaştırabiliriz diye düşünüyorum.Buyrun; :)
İBB Başkanı Recep Tayyip Erdoğan:
-İstanbul'da su sorunu konuşulurdu halloldu,temizlik konuşulurdu halloldu,hava kirliliği halloluyor,ulaşım sorunu da sizlerin ve bizlerin işbirliği ile inşallah hallolacaktır.
-İstanbul metrosu dönemimizde önceki döneme göre 3 kat daha hızlı ilerlemiştir.Önceki dönem 50 trilyon ayrılmışken biz 150 trilyon ayrıdık ve toplamda da dönemimizde 250 trilyon ayırmış olacağız.1998 başında metroyu hizmete alacağız.
-Taksim-Yenikapı hattına gelince etüd projeleri bitmiş,inşa ve kazı ihaleleri de yapılmak üzeredir.
-Ataköy ve Yenibosna istasyonlarını açtık.Tramvayı 510 metrelik bir uzatma ile Sirkeci'dan Eminönü Yeni Cami'nin önüne bayramdan önce getirdik.
-Şu anda tramvayı ve hafif metroyu günde 320 bin kişi kullanıyor.
-Anadolu yakası tüm raylı sistem etüd proje çalışmalarını başlatıyoruz. Sanırım önümüzdeki hafta ihale çalışmaları başlar.
-Asya ile Avrupa'yı bağlayacak Tüp Geçit olayı ile ilgili olarak belediyemize yetki verilmediği için olumlu bir adım atamıyoruz.Kredisi de hazır.Projenin yapılamaması ciddi bir kayıp olacaktırOysa ki işi sıkı tuttuğumuzda 2-3 yıllık bir proje.Bu proje araba taşımacılığından ziyade insan taşımacılığına büyük bir katkı sağlayacaktır.(Son cümleyi okuyana kadar Marmaray olduğunu düşünüyordum ama bunun şu anki lastik tekelekliler için yapılan Tüp Geçit projesi olduğunu anlıyoruz.)
-Kısa vadeli çözümler için köprülü kavşaklar yapıyoruz.
-Sirkülasyon Projesi ile koridor ve kavşak düzenlemeleri,otopark,terminal,durak ve yaya trafik mekanları düzenlenecek,ayrıca tek,çift yön; yatay ve düşey işaretlemeleri ve sinyalizasyon uygulamalarına süratle gidilecektir.160 adet akıllı kavşak sinyalizasyon aygıtı hizmet verecektir.
-İstanbul bir yarımada ve bundan istifade etmek istiyoruz. Yüzde 5 olan deniz ulaşımını yüzde 10lara 15lere çıkarmayı hedefliyoruz.Yakında 8 deniz otobüsü ve 2 feribotu hizmete alacağız ve bu payı artıracaktır diye düşünüyorum.
-İETT 502 hat 4611 durak ve 2271 otobüsle hizmet vermektedir.Ayrıca engellilere hizmet veren 7 tam donanımlı otobüsümüz de yoğun hatlarda çalışmaktadır.
-Verimli bir ulaşım işletimi içim İstanbul Ulaşım Fonu'nun hazırlanması ulaşım sorunun çözülmesine katkı koyacaktır.İETT genel müdürümüz geçenler önceki dönen başbakanına ve cumhurbaşkanına İstanbul KDV'sinin yüzde 1'ini bize verin ve bu fonu kuralı diye gitti fakat hepsi kaçındı.İstanbul beynelmilel bir kent ve bu şehri Hakkari ile Van ile bir tutamayız.

Yorumlarınızı bekliyorum. Saygılar efebdim :)

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18077
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 28 Ara Çrş, 2011 19:16

Hasan mesajını ayrı bir tartışma başlığı haline getirdim, başlığa ismini de ben verdim :)

Öncelikle çok güzel ve ilginç bir döküman bulmuşsun tebrik ederim, bizimle paylaştığın içinde teşekkür ederim. Eğer okumak için alabilirsen bizimle diğer ilginç kısımlarıda paylaşmanı bekliyorum.

Daha sonra bir sempozyum yapıldımı bilmiyorum açıkçası ama son 2 yıldır Transist etkinliği içerisinde bir sempozyum düzenleniyor, belki onu bunun ile bağlantılayabiliriz.

Düşünceme gelince, bende 1998 yılında bu ortama bir şekilde dahil olmuş birisi olarak zaten söylemlere yabancı değilim, hatta şunuda açıkça söylemeliyim ki o zamanlar İBB ekonomik olarak bu kadar güçlü ve güvenilir görünmesede bahsi geçen işleri başarmak için istek ve azim vardı yani bunu oradaki bazı maddeler için söylüyorum ama genel olarakta bu hava hakimdi, zaten 2000 yılına kadar Taksim metrosunun açılması içinde çok çaba sarfedildi (bana göre bir takım eksikler ve hatalar olmuş olsa da)

Dikkat etmemizi istediğin ilişki konusunda pek bir çıkarımda bulunamadım aslında, yani şöyle diyeyim başlığa verdiğim isimden dolayı, vaatler aslında aynı vaatler gibi :) ama bunları madde madde ele alıp irdelemek lazım derim, yani neden bazı şeyler olmadı ya da olamadı bu şekilde ele alınırsa bazılarının öyle ya da böyle gerçekleştiği bazılarının neden hala vaat olduğunu anlayabiliriz bence.
İstanbul'da su sorunu konuşulurdu halloldu,temizlik konuşulurdu halloldu,hava kirliliği halloluyor,
Ben bu konuda gerçekten bir şeylerin başarıldığına ve İstanbul'un iyi durumda olduğuna inanıyorum.
1998 başında metroyu hizmete alacağız.

Maalesef 2 yıllık bir gecikme ile oldu, tabii bu söylediğim vaadedilen açılış tarihine göre, planlanan ne idi bilmiyorum ama 2000 yılında açıldı.
Taksim-Yenikapı hattına gelince etüd projeleri bitmiş,inşa ve kazı ihaleleri de yapılmak üzeredir.
Sorunları biliyoruz aslında, ilk etabın açılışını takiben işler çok aşırı aksamadan devam etti aslında ama bir takım ciddi sorunlar var, haliç geçişi ve yenikapı sorunu, bunları aşmak mümkün olmadı. Yoksa daha 2000 yılında zaten Şişhane kesimi bitmişti desem bu yalan olmaz çünkü tünel şaft bölgesine kadar gelmişti diye hatırlıyorum.
Şu anda tramvayı ve hafif metroyu günde 320 bin kişi kullanıyor.
Son bir kaç aylık rakam elimde yok ama, Eylül itibari ile 9 aylık günlük ortalama 472 bin civarında, 15 yılda 150.000 kişilik artış ki buna Bağcılar kesimi dahil, bilmem emsal hatlar ile kıyaslamak lazım %50 yolcu artışı bana fena görünmedi.
Anadolu yakası tüm raylı sistem etüd proje çalışmalarını başlatıyoruz. Sanırım önümüzdeki hafta ihale çalışmaları başlar.
İşte karışık bir konu, yani neden başlamadı? İlgili başlıklarda yazmış ve tartışmıştık, Kartal hattı için yüzeysel metro çözümü önüne siyasi engeller konuldu bu yüzden proje hayata geçmedi, akabinde bence doğru bir karar ile sistemin yüzeysel hafif raylı değil yer altı metro sistemi olması için proje revize edildi, bu bir süreç hem zaman hem para harcayan bir süreç. Ümraniye hattı o yıllardan beri sözü edildi, durdu ama biliyorum ki 2008 öncesindeki yıllarda hattın son projesi yapıldı, daha önce ortada etüd dışında bir proje varmıydı bilmiyorum ama dediğim gibi ancak o yılda sona gelindi, daha önce gelinmişti ama bazı istasyonlarda revizyonlar yapıldığı için bu iş gecikti, şimdi ise bir türlü açıklanmayan ihale sonucunu bekliyoruz. Bu bahsedilen hatlar içinde büyük ihtimal ile Bostancı-Dudullu hafif raylı ve bir ihtimal minibüs yolu tramvay hattı da olabilir, çünkü o zamanın haritalarında yer aldığını hatırlıyorum, bunlardan tramvay hattı projesi en son ölmüştü, dudullu hattı ise bu gidişle 2023 hedefine bile oturmuyor.
Son cümleyi okuyana kadar Marmaray olduğunu düşünüyordum ama bunun şu anki lastik tekelekliler için yapılan Tüp Geçit projesi olduğunu anlıyoruz.
Ben bahsi geçenin Marmaray olduğunu düşünüyorum, o zamanlar böyle bir isimlendirmesi varmıydı bilmiyorum ama bence kast edilen Marmaray. Ama şimdiki hali ile değil, yani hem karayolu hem demiryolu geçebilecek bir tünel tasavvur edilmiş olamaz mı? Bunun illustrasyonları gazetelerde falan gezinmişti galiba?
Yüzde 5 olan deniz ulaşımını yüzde 10lara 15lere çıkarmayı hedefliyoruz.
Güncel bir kaynağa göre İstanbul'da deniz ulaşımının bugünkü payı %3,2!!!!!! Eğer 1996 da bu pay %5 ise bayağı bir geri gitmişiz demektir, bir de İDO ve Şehir Hatlarından bu rakamı kontrol etmek lazım İETT ye güvenemiyorum :)
http://www.iett.gov.tr/metin.php?no=38
Verimli bir ulaşım işletimi içim İstanbul Ulaşım Fonu'nun hazırlanması ulaşım sorunun çözülmesine katkı koyacaktır.İETT genel müdürümüz geçenler önceki dönen başbakanına ve cumhurbaşkanına İstanbul KDV'sinin yüzde 1'ini bize verin ve bu fonu kuralı diye gitti fakat hepsi kaçındı.İstanbul beynelmilel bir kent ve bu şehri Hakkari ile Van ile bir tutamayız.
İyi fikirmiş, sırf bu madde için başlık açılır be :)

hasancicek37
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 136
Kayıt: 05 May Sal, 2009 11:16

Mesaj gönderen hasancicek37 » 30 Ara Cum, 2011 11:22

Hasan mesajını ayrı bir tartışma başlığı haline getirdim, başlığa ismini de ben verdim Smile
Öncelikle başlık haline getirdiğin için teşekkür ederim Esat Abi.Kitabı aldım ve kitap tam bir mücevher:) Tek tek okumuya başlayacağım ve yine ilginç noktaları paylaşmaya devam edeceğim.
Dikkat etmemizi istediğin ilişki konusunda pek bir çıkarımda bulunamadım aslında, yani şöyle diyeyim başlığa verdiğim isimden dolayı, vaatler aslında aynı vaatler gibi Smile ama bunları madde madde ele alıp irdelemek lazım derim, yani neden bazı şeyler olmadı ya da olamadı bu şekilde ele alınırsa bazılarının öyle ya da böyle gerçekleştiği bazılarının neden hala vaat olduğunu anlayabiliriz bence.
Ben bu bağlantıyı şöyle kurdum.Bir kere ikisi de icraatlarıyla ve vaatleriyle varlar.İkisi de yaptıklarının reklamını çok iyi yapıyor.Ve hep bir tarih verme var,hem de nokta atışı bir tarih :) Ve Kadir Topbaş'ın yaptıklarıyla aslında Recep Tayyip Erdoğan'ın devamı niteliğinde olduğunu da görebiliyoruz.
Ben bahsi geçenin Marmaray olduğunu düşünüyorum, o zamanlar böyle bir isimlendirmesi varmıydı bilmiyorum ama bence kast edilen Marmaray. Ama şimdiki hali ile değil, yani hem karayolu hem demiryolu geçebilecek bir tünel tasavvur edilmiş olamaz mı? Bunun illustrasyonları gazetelerde falan gezinmişti galiba?
Bilgim dahilinde değil ama eğer Marmaray ise çok iyi bir yapım süresi vermiş.2-3 yıl...Ki 2005'te temeli atıldığında 2010'a söz verilmişti,5 yıl.
Güncel bir kaynağa göre İstanbul'da deniz ulaşımının bugünkü payı %3,2!!!!!! Eğer 1996 da bu pay %5 ise bayağı bir geri gitmişiz demektir, bir de İDO ve Şehir Hatlarından bu rakamı kontrol etmek lazım İETT ye güvenemiyorum Smile
Yani gerileme kesinlikle yaşanmış.Çünkü biliyoruz ki Topbaş'ın ilk geldiğinde vaadi yüzde 2,5 olan deniş ulaşım payını yüzde 5'e çıkarmaktı.7 senede 0,7 arttırmış ki güzel bir oran! :D
İyi fikirmiş, sırf bu madde için başlık açılır be Smile
Ve evet kesinlikle çok ilginç bir fikirmiş.İmkanım olsa sayın Başbakan'a bunun şimdi yapılıp yapılamayacağını sormak isterdim.:)
İETT Genel Müdür Muammer Kantarcı:
-İstanbul'da ulaşım dağılımına baktığımızda özel sektörün yüzde 67,kamunun ise yüzde 33 oranında hizmet verdiğini görüyoruz.Kamu içinde otobüs taşımacılığının ayı yüzde 58,raylı taşımacılığın yüzde6, üç tarafı denizlerle çevrili olan İstanbul'un deniz ulaşım payı ise sadece yüzde 5'tir.
-İstanbul'da şu anda raylı taşımacılığın miktarı 20 kilometredir.Halbuki bu işe 1871'de başlanmış,Bugüne gelinceye dek her yıl 1 km yapıldığını düşündüğümüzde rakamın 125 kilometreye ulaştığını otomatikman görüyorsunuz.(Basit ve etkili bir düz mantık :D)
Şüphesiz kamu toplu taşımacılığında daha doğrusuulaşımdaki en büyük dar boğaz finans kaynaklarıdır.İETT'nin 17 trilyonu bulan bütçesinin yüzde 15'i İBB tarafından,750 milyarlık kısmı nakten,bakiyesi ise hesaben tahsil edilmek suretiyle finanse edilmektedir.(Hakikaten çok az para)
Bunların dışında Muammer Bey, daha çok aktarma olayına dikkat çekmiş ama çok dağınık olduğu için tek bir cümle ile gösteremeyeceğim.Fakat şu örneği ilginç;
-Biz de Soğanlı'dan kalkıp Avcılar'a bir vasıtayla gitmek istersek bu bizim miletimize,İstanbulumuza ve kendimize bir eziyettir.O halde Soğanlı'dan kalkan bir vatandaşımız Altunizade'de aktarma merkezinde inmeyi kendine bir ilke haline getirmek, ve bu hareketiyle daha hızlı taşımacılığa katkıda bulunacağı bilincine erişmek durumundadır.
Açılış konuşmaları bunlardı bundan sonra da zaman zaman bildirilerden örnekler paylaşmaya devam edeceğim :)

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18077
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 30 Ara Cum, 2011 14:27

-Biz de Soğanlı'dan kalkıp Avcılar'a bir vasıtayla gitmek istersek bu bizim miletimize,İstanbulumuza ve kendimize bir eziyettir.O halde Soğanlı'dan kalkan bir vatandaşımız Altunizade'de aktarma merkezinde inmeyi kendine bir ilke haline getirmek, ve bu hareketiyle daha hızlı taşımacılığa katkıda bulunacağı bilincine erişmek durumundadır.
Buradaki Soğanlı-Avcılar mantığını anladım da Altunizade' yi anlamadım, acaba kasıt Kartal Soğanlık mıydı? Neyse buna takılmayalım fakat hedef ve mantık gayet iyi, zaten benimde sürekli söylediğim şey bu, İstanbul büyüklüğünde (hem arazi hem nüfus olarak) bir kentte aktarma yapmaktan daha doğal bir şey olamaz, insanlar buna alışmalı, bu kentte bir değil 2 aktarma bile bazı güzergahlarda normal.

Diğer konulara sonra değineceğim, şimdi pek vaktim yok, ama yazını okudum, devamınıda bekliyorum. Bir tek ben yazarsam kusura bakma Hasan :) Bu arada Şubat' ta İstanbuldaysan bir sohbet edelim yine ;)

hasancicek37
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 136
Kayıt: 05 May Sal, 2009 11:16

Mesaj gönderen hasancicek37 » 08 Oca Pzr, 2012 17:00

Diğer konulara sonra değineceğim, şimdi pek vaktim yok, ama yazını okudum, devamınıda bekliyorum. Bir tek ben yazarsam kusura bakma Hasan Bu arada Şubat' ta İstanbuldaysan bir sohbet edelim yine
Sorun değil Esat Abi. Cevap yazılmasa da eminim okunuyordur.Bilgilendirme işlevini en azından yerine getiriyordur diye düşünüyorum.Bu arada Şubat 15'e kadar İstanbul'dayım.Görüşmeyi çok isterim :)
Konuya gelince 'Tarihi-Kültürel Doku İle Ulaşım İlişkisi' başlıklı bir sunumda iki noktayı paylaşmak istiyorum.Birincisi birçok yerde birçok defa konuşulan bir konu:Tarihi Yarımada'nın ulaşımı.2010 hedefi olarak fikirler paylaşılmış ama demek ki değişen hala birşey yok ve sadece fikir aşamasında kalınmış.
-Tarihi Yarımada'nın asli biçimine uygun bir ulaşım sisteminin -topoğrafyanın imkan verdiği tabii bağlantı değerlendirilerek- Batı'dan içine girilen ve geri dönülerek içinden çıkılan,dolayısıyla yalnız orada işleri olanların,orada yaşayanların ve orasını ziyaret edecek olanların kullandığı bir yöre haline getirilerek çözülmesi,yarımadayı tarihi hüviyeti ile ihya etmenin de ilk şartı olarak görülebilir.
Şimdi fikre baktığımızda kulağa ve göze hitap ettiğini söyleyebiliriz ama olabilirliğinin pek mümkün olmadığını da düşünüyorum.Sanırım ifade edilmek istenen o bölgenin gerekli olmadığı sürece trafiğe açılmaması.Ama Şu an İstanbul'un en önemli ulaşım akslarından biri de Vatan Caddesi ve üst tarafta Millet Caddesi.Bu iki caddenin bir şekilde iptal edilmesi pek mümkün görülmüyor.İptal edilmediği sürece de araç trafiğinin bitirilmesi de pek mümkün görülmüyorum.İki ucu b.klu değnek yani :D
Bir diğer fikir de şu;
-Küçükçekmece-Surlar arasında,bütün yöreyi bağlayan bir halka ve bu halkadan kıyıda Tarihi Yarımada'ya, Haliç'e ve kuzeyde Beyoğlu'na, Şişli'ye kadar gidiş dönüşü sağlayacak ulaşım kollarına sahip bir düzenlemenin oluşturulması tabii ve öncelikli ulaşım yarırımları arasında kalacaktır.
Bu fikri de tabi ki harita üzerinde görmek gerek fakat sanırım bu da bir ütopya olarak kalacak, çünkü böyle proje için herşeyi yıkıp yeniden yapmak gerekecektir diye düşünüyorum.Sonuç itibariyle fikirler iyi,güzel,hoş fakat artık fikir olarak kalmaya mahkum gibiler :)

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18077
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 09 Oca Pzt, 2012 23:00

İlk fikir halen yürürlülükte ama hayata geçecek bir projemi halen kararsızım, yayalaştırma çalışmaları tam gaz devam ediyor ama ortada bir ulaşım projesi varmı? :) Yok, bütün planlar M2 nin Yenikapı'ya varması Marmaray'ın bitmesi bu kadar başka bir çözüm yok. Kaldıki zaten bir sonraki maddede bahsedilen sahilden Sirkeci ulaşımı da o zaman Marmaray hedefli bir düşüncedir bilemiyorum, ama bu çok geç kalınmış bir fikir, banliyö hatları inşa edileli 200 yıl olmuş olduğu gibi de kalmış, kimse ya sahil dışında bir yerede uzatalım dememiş, göçebe millet olduğumuz için suyu görünce nutkumuz tutulup kenarında kalmışız, geldiğimiz nokta? Deniz taşımacılığında sıfır :)

Yine tarihi yarımadaya dönersek bu bölgeyi doğu batı ekseninde kesen bir metro hattı planlamadıktan sonra orayı asla yayalaştıramazsınız, Yenikapı-Unkapanı istikametini M2 ye yükleyebilirsiniz ama Eminönü-Topkapı istikametini tramvaya terk edemezsiniz, tramvay kalmak zorunda ve hatta geliştirilmek zorunda buna paralel olarak bir de doğu-batı metrosu olmak zorunda ama yapılabiliyormu? Hayır, o zaman bu projeler her zaman yarım kalacak demektir, çünkü otobüsler büyük ihtimal ile daha uzun süre Beyazıt' a girecekler, Millet ve Vatan caddeleri üzerinden Aksaray ve Unkapanı yapacaklar, üzerinde konuştuğumuz kent 3-5 milyon değil 15 milyon nüfusa sahip ve büyük bir kitlenin geçiş yaptığı bir kara parçasından söz ediyoruz. Bence Beyoğlu-Taksim-Mecidiyeköy aksına erişimler için özel bir hane anketi yapılarak yeni bir yolculuk analizi ve matrisi çıkarılmalı ve metro projeleri buna göre revize edilmelidir diye düşünüyorum.

Kullanıcı avatarı
gokhan aslan
Aylık Paso
Mesajlar: 47
Kayıt: 18 Nis Cmt, 2009 11:46

Mesaj gönderen gokhan aslan » 10 Oca Sal, 2012 08:56

Çözümün denizde olduğunu düşünüyorum. Küçükçekmece,Avcılar,Beylikdüzü,Büyükçekmece gibi denize kıyısı olan İstanbul'un güneybatı ilçelerinde mutlaka Anadolu yakası ve Boğaz ile deniz taşımacılığıyla bağlanmalı bence. (Mevcut Avcılardaki İDO zaten yok gibi çünkü sefer saatleri yanlış ve konumu yanlış yerde, Ambarlı limanına çekilmeli çünkü oraya ulaşım daha kolay)

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5557
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 10 Oca Sal, 2012 13:47

Mutlaka! Sadece orası değil, tüm kıyılarda vapur ve ido çok daha sık işlemeli. Belki bugün az kullanılan, unutulmuş yerlere de seferker gerek, Kasımpaşa, Kuzguncuk, Bebek …

Bunlara ek bazı yerlere de girme fırsatı var mıdır acaba? Çekmece gölleri, Kurbağlıdere …

Bilmediğimiz, Boğaz'ın ne kadar taşıyabileceği. Kontenjan meselesi.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18077
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 10 Oca Sal, 2012 17:26

Boğaz üzerinde çok daha fazla yolcu taşımacılığını doğru bulmuyorum, ha yük taşımacılığından arındırırsanız süper ama bu hali ile olmaz gibi. Diğer taraftan bunca senedir oturtulamamış bir alışkanlık ve üstüne insanları boğaz içerisinde denizyoluna yönlendirmek imkansız gibi, keşke olsa, yanlış anlamayın bende taraftarım ama gerçekçi olmak lazım, fakat uzun mesafe yolculuklarda tercih edilebilir niye olmasın, ama alternatif olarak mı yoksa asıl olarak mı? Biraz karışık malum kışın bu seferleri yapabilmekte biraz riskli.

Cevapla

“Haberler - Duyurular” sayfasına dön