Hepsi iyi güzelde dişe dokunur tek iş son paragrafta yapılması planlananlari onun içinde de "yabancı dil"İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Zekeriya Mutlu, kravat ve takım elbise uygulamasının tanıtımı için Bornova Adil Demir minibüs son durağında düzenlenen basın toplantısında, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile taksi, servis ve minibüslere yönelik yeni bir yönetmelik hazırladıklarını açıkladı.
Amaçlarının müşteri memnuniyeti olduğunu dile getiren Mutlu, ''İlk uygulamayı Minibüsçüler Odası'yla başlatıyoruz. Önce kılık kıyafet düzenlemesi getirdik. Artık minibüsçülerimiz yaz sezonunun başlangıcı olarak belirlediğimiz 15 Mayıs 2010 tarihine kadar takım elbise ve kravatla hizmet verecekler. Minibüslerde günlük gazeteler olacak. Minibüsçülerimiz, yolcularını 'hoşgeldiniz, nasılsınız' gibi güzel ifadelerle ağırlayacaklar'' diye konuştu.
İEOSB Başkanı Mutlu, Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği içerisinde minibüsçülere yönelik, ''Psikoloji'', ''Halkla ilişkiler'', ''Yabancı dil'' ve ''Mesleki yeterlilik'' kursları vereceklerini de sözlerine ekledi.
ya bırakın bu işler, insanlara doğru düzgün Türkçe konuşmayı öğretin, hesapladım 17 sene okula gitmişim -çift dikiş açık öğretim olunca 
- hala Türkçe de şapkalı harf varmı yokmu kavgası yapıyoruz, göya biz okul okuduk. Birbirimize hitap etmeyi bilmiyorsak, saygılı konuşmayı bilmiyorsak, sen adamı bütün gün araba tepesinde tut boğazına bir de kravat takıp iyice daralt sonra gel de turiste ingilizce konuş, bence o adam sadece iki kelime öğrenir sürekli onu söyler ben o kelimeleri burada yazmayayım. Diğerleri de gerek minibüs, gerekse diğer toplu taşıma aracı şoförleri için sadece yüzeysel olacaktır, yani psikoloji? Ne öğreteceksiniz merak ettim vallahi, insan psikolojisi, yüz tanıma sanatı, mimiklerden tepki ölçme falan mı, e ayrıca çocuk ve yaşlı psikolojisi de öğretin, yok diyorsanız minibüsleri kaldırıp bu arkadaşları bakım evlerinde görevlendiricez tamam ama diğer türlü herhalde bir firma bu eğitimlerden parayı kaldıracak, adamlarda boşu boşuna mesailerinden ya da boş vakitlerinden olacaklar.Her şeyimiz şekil, elbiseden başlamışız orada da kalırız, inşallah ilkokullardaki gibi tek tip elbise şartı getirip onlarıda gidip şu firmadan alacaksınız demezler.
Adamlar hepsi Doğulu değil mi? Hani, Deutsch als Fremdsprache diye bir tabir var ya ... Türkisch als Fremdsprache da belki oturtulabilir, heheh