sa-D.07 » Hicaz Demiryolu Yeniden Hayata Geçecek
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5555
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
He iyi valla!
Ülkeyi kötülemek istesek ... yeterince kendini ve etrafi avutan sayfa var. Biz burada *kıçımızı yırtıyoruz* ki, ülkemize faydamız dokunsun. Bunun çerçevesinde sinir olmamız gayet doğal. Herhâlde.
Bizim niyetimiz iyi, bu belli değil mi? He, niyet neydi, akıbet ne oldu ... arada sorabiliriz. Ama kendimize mi, başkasına mı?
B. Alabay
PS: Ayrıca, dördüncü ülke esprisi Almanya ve o garip otomatları içindi, yanısıra ...
Ülkeyi kötülemek istesek ... yeterince kendini ve etrafi avutan sayfa var. Biz burada *kıçımızı yırtıyoruz* ki, ülkemize faydamız dokunsun. Bunun çerçevesinde sinir olmamız gayet doğal. Herhâlde.
Bizim niyetimiz iyi, bu belli değil mi? He, niyet neydi, akıbet ne oldu ... arada sorabiliriz. Ama kendimize mi, başkasına mı?
B. Alabay
PS: Ayrıca, dördüncü ülke esprisi Almanya ve o garip otomatları içindi, yanısıra ...
-
- Seyyah
- Mesajlar: 4319
- Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38
Burdur Trenini geri istiyoruz
http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=12473172
Geçen yıldan bu yana Burdur Tren İstasyonu’nda pek bir şey değişmemiş.
Geçtiğimiz ağustosta Hürriyet Hakkımızdır Treni’ni “trene binmek hakkımız” yazan pankartlarla karşılayan, “Bir gün değil her gün tren istiyoruz” diyen Burdurlular, hala aynı şarkıyı söylüyor. Çünkü yolcu treni seferleri 2004’ten bu yana yapılmıyor Burdur’da.
Oysa 1936’dan 2004’e kadar Isparta’ya, İzmir’e, İstanbul ve Ankara’ya kolaylıkla ve daha ucuz bir şekilde ulaşıyorlarmış, şimdi trene binmek isteyenler otobüsle Dinar’a gitmek zorunda. Ve Burdurlular bundan çok şikayetçi.
İstasyonda bizi karşılayan heyetle etkinlikleri gezerken, ilk Mustafa Uçkan bir pankartla yaklaşıyor, vali yardımcısı ve belediye başkanının yanına. Konuşmuyor, Ulaştırma Bakanlığı’ndan tren isteğini anlatan pankartı gösteriyor sadece. Daha sonra bize anlatıyor derdini. Hamallık yaparak kazanıyormuş hayatını, otobüsle seyahatin çok pahalı olduğunu ve tren kadar rahat olmadığını söylüyor. “Burdurlular adına diyorum ki, trenimizi geri versinler” diyor. Politikacı Adile teyze biraz ilerde bu kez Adile Akbaş kesiyor heyetin önünü. Onun talebi trenle sınırlı değil. Hem altgeçit, hem kömür, üstüne bir de işsizliğe çözüm istiyor. Özelleştirmeye karşı olduğunu da sıkıştırıyor araya. İşsizlik ve özelleştirme bizim konumuz değil ancak konferans vagonunda yerel yöneticilerden tren yolunu geçebilmek için istediği alt geçidin yapılmasına yakında başlanacağını öğreniyoruz. Tren seferlerinin Burdur’a geri dönmesi ise Akbaş’ın az önce talepte bulunduğu belediye başkanının da talebi. Başkan Sebahattin Akkaya, “Burdurlular olarak bizim temennimiz Antalya hattının Burdur’dan geçmesiyle hızlı ulaşımın Burdur’a da gelmesi” diyor. TCDD yetkilileri ise bunun olup olmayacağını henüz söyleyemiyorlar, etüd çalışmaları sürüyormuş.
Bu yıl da Burdurlulara bu konuda yardımcı olamadık, üzgünüz, ancak seslerini Ulaştırma Bakanlığı’na duyuruyoruz buradan.
Geçen yıldan bu yana Burdur Tren İstasyonu’nda pek bir şey değişmemiş.
Geçtiğimiz ağustosta Hürriyet Hakkımızdır Treni’ni “trene binmek hakkımız” yazan pankartlarla karşılayan, “Bir gün değil her gün tren istiyoruz” diyen Burdurlular, hala aynı şarkıyı söylüyor. Çünkü yolcu treni seferleri 2004’ten bu yana yapılmıyor Burdur’da.
Oysa 1936’dan 2004’e kadar Isparta’ya, İzmir’e, İstanbul ve Ankara’ya kolaylıkla ve daha ucuz bir şekilde ulaşıyorlarmış, şimdi trene binmek isteyenler otobüsle Dinar’a gitmek zorunda. Ve Burdurlular bundan çok şikayetçi.
İstasyonda bizi karşılayan heyetle etkinlikleri gezerken, ilk Mustafa Uçkan bir pankartla yaklaşıyor, vali yardımcısı ve belediye başkanının yanına. Konuşmuyor, Ulaştırma Bakanlığı’ndan tren isteğini anlatan pankartı gösteriyor sadece. Daha sonra bize anlatıyor derdini. Hamallık yaparak kazanıyormuş hayatını, otobüsle seyahatin çok pahalı olduğunu ve tren kadar rahat olmadığını söylüyor. “Burdurlular adına diyorum ki, trenimizi geri versinler” diyor. Politikacı Adile teyze biraz ilerde bu kez Adile Akbaş kesiyor heyetin önünü. Onun talebi trenle sınırlı değil. Hem altgeçit, hem kömür, üstüne bir de işsizliğe çözüm istiyor. Özelleştirmeye karşı olduğunu da sıkıştırıyor araya. İşsizlik ve özelleştirme bizim konumuz değil ancak konferans vagonunda yerel yöneticilerden tren yolunu geçebilmek için istediği alt geçidin yapılmasına yakında başlanacağını öğreniyoruz. Tren seferlerinin Burdur’a geri dönmesi ise Akbaş’ın az önce talepte bulunduğu belediye başkanının da talebi. Başkan Sebahattin Akkaya, “Burdurlular olarak bizim temennimiz Antalya hattının Burdur’dan geçmesiyle hızlı ulaşımın Burdur’a da gelmesi” diyor. TCDD yetkilileri ise bunun olup olmayacağını henüz söyleyemiyorlar, etüd çalışmaları sürüyormuş.
Bu yıl da Burdurlulara bu konuda yardımcı olamadık, üzgünüz, ancak seslerini Ulaştırma Bakanlığı’na duyuruyoruz buradan.
-
- Kadrolu Personel
- Mesajlar: 1434
- Kayıt: 29 Oca Sal, 2008 15:44
-
- Kadrolu Personel
- Mesajlar: 1434
- Kayıt: 29 Oca Sal, 2008 15:44
Bağdat hattının hem ticaret hem de askerlik nokta i nazarınca faydalı olmasına dikkat ve şimendifer güzergah olmaması hasebiyle şubeler yapmak lazım gelen mahaller var ise onlara da atf-ı nazar-ı ehemmiyet olunmak muktazi idiğünden buralarının esna-i müzakerede derbiş edilmesi emr-ü ferman-ı humayun-ı cenab-ı hilafetpenah-i iktiza-yı alisindendir...
Ayrıntılarda çok önemli bilgiler var aslında, Almanya'nın askerlerini ülkenin bir başından öbür başına ulaştırdığı süreyle bizimkilerin kıyaslandığı bir metin daha vardı. Bizim ülke hem büyük hem de demiryolu yok o esnada. Mısır'ı, Sudan'ı, Yemen'i, Filistin'i merkezden ne kontrol edebiliyorsun, ne asker yollayabiliyorsun, ne de başka bir şey.
Neyse şükür ki Kurtuluş savaşında o güdük demiryollarımız sayesinde başkenti taşıma tartışmaları esnasında asker nakilleri gerçekleşebilmiş ki bugün bu saatte evimden bunları yazabiliyorum, tabi Kurtuluşumuzu sağlayan herkesi andığımız gibi onların yetiştiği okulları kuran Abdülhamid'i de unutmuyoruz...
Ayrıntılarda çok önemli bilgiler var aslında, Almanya'nın askerlerini ülkenin bir başından öbür başına ulaştırdığı süreyle bizimkilerin kıyaslandığı bir metin daha vardı. Bizim ülke hem büyük hem de demiryolu yok o esnada. Mısır'ı, Sudan'ı, Yemen'i, Filistin'i merkezden ne kontrol edebiliyorsun, ne asker yollayabiliyorsun, ne de başka bir şey.
Neyse şükür ki Kurtuluş savaşında o güdük demiryollarımız sayesinde başkenti taşıma tartışmaları esnasında asker nakilleri gerçekleşebilmiş ki bugün bu saatte evimden bunları yazabiliyorum, tabi Kurtuluşumuzu sağlayan herkesi andığımız gibi onların yetiştiği okulları kuran Abdülhamid'i de unutmuyoruz...
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18061
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Tabii ki çok önemli bir işti ama gereği kadar doğru yapılamamıştı, maalesef bu konularda kendimizi hiç geliştirmemişiz. Bu hatları yapanlar kim, kimin parası ile nasıl yapıldı, bunları da konuşmak lazım. Bugün o topraklara gittiğiniz zaman bilinen ve dile getirilen şey "bu demiryolu bizim paramız ile yapıldı" sözüdür. Kimse Osmanlı ya şükran duymaz bunun için, parasını biz verdik, İngiliz ve Almanlar yaptı bu kadar basittir. Ama dediğim gibi eksik yapıldığına inanıyorum, daha yaygın yapılmalı idi, öyle olmalıydı ki askeri hareket kabiliyetimiz artsın. Biraz fazla militarist görünüyorum belki bu sözlerim ama askerin hareket kabiliyeti önemlidir, bugün de yaşanan sıkıntıların bir kısmının sebebi ulaşımdır aslında, öyle olmasa doğuya yapılan yollar için askeri müdahale için yol yapıyorlar diye bağırınmazdı birileri. Eksiğiz dediğim şey şu, bu işin mühendisliğini öğrenmeliydik, birileri ikide bir de Demirağ soyisimli birisinden bahsediyorlar, bu şahsı sayesinde Anadolu demiryolları inşa edildi falan diye, açık konuşayım hiç merak edip araştırmadım, üstün körü okudum yazılanları ama ona rağmen tekrar ediyorum, bu işin mühendisliğini öğrenmeliydik, hazırı yapmak bana göre marifet değil, üstüne bir şeyler koyabilmek marifet.
-
- Serbest Geçiş
- Mesajlar: 741
- Kayıt: 28 Eyl Çrş, 2011 15:47
------------------------------------------------------------------------------------
Ortadoğuyu demir ağlarla örecekler
Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde ulaşım sektöründeki projelerin artması nedeniyle önümüzdeki üç yıl içerisinde farklı demiryolu projelerine 250 milyar doların üzerinde bir kaynak aktarılacağı bildirildi.
Yüzölçümü 15 milyon km kareyi geçmesine rağmen 34 bin km uzunluğundaki demiryolu ağı ile bu bölge dünyada demiryolu yoğunluğunun en düşük olduğu bölgelerinden birisi kabul ediliyor. Yeni projelerin demiryolu ağının uzunluğunu 67 bin kmye çıkarması ve danışmanlık ve dizayndan ray ve iletişim sistemlerine kadar yerel ve yabancı firmalar için büyük imkanlar sunması bekleniyor.
Dubai merkezli araştırma ve yayın firması MEEDe göre bölgede planlanan ya da inşaatı devam eden demiryolu projelerinin değeri 156 milyar dolara ulaşıyor. Bu projelerin yüzde 29u inşa edilirken yüzde 12.5u da ihale aşamasında bulunuyor. Diğer ülkelerdeki demiryolu projelerinin tahmini değeri ise şöyle oldu: İran (34 milyar dolar), Suudi Arabistan (31 milyar dolar), Irak (13 milyar dolar), Kuveyt (14 milyar dolar) Katar (13 milyar dolar) ve Birleşik Arap Emirlikleri (14 milyar dolar).
Körfez ülkelerinden Katarda ihaleye çıkarılacak demiryolu inşaat projelerinin değeri 8.5 milyar doları buluyor. Benzer şekilde Irak, 2.5 milyar dolar ve Tunus, 2.1 milyar dolarlık demiryolu projesini yakın zamanda ihaleye çıkaracak. Bunun yanısıra uzmanlar, bölgedeki ulaşım projelerinde finans ve kaynak bulma gibi bazı engellerle karşılaşıldığını ifade ediyor.
http://focushaber.com/ortadogu-yu-demir ... 78558.html
-------------------------------------------------------------------------------------
Ortadoğuyu demir ağlarla örecekler
Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde ulaşım sektöründeki projelerin artması nedeniyle önümüzdeki üç yıl içerisinde farklı demiryolu projelerine 250 milyar doların üzerinde bir kaynak aktarılacağı bildirildi.
Yüzölçümü 15 milyon km kareyi geçmesine rağmen 34 bin km uzunluğundaki demiryolu ağı ile bu bölge dünyada demiryolu yoğunluğunun en düşük olduğu bölgelerinden birisi kabul ediliyor. Yeni projelerin demiryolu ağının uzunluğunu 67 bin kmye çıkarması ve danışmanlık ve dizayndan ray ve iletişim sistemlerine kadar yerel ve yabancı firmalar için büyük imkanlar sunması bekleniyor.
Dubai merkezli araştırma ve yayın firması MEEDe göre bölgede planlanan ya da inşaatı devam eden demiryolu projelerinin değeri 156 milyar dolara ulaşıyor. Bu projelerin yüzde 29u inşa edilirken yüzde 12.5u da ihale aşamasında bulunuyor. Diğer ülkelerdeki demiryolu projelerinin tahmini değeri ise şöyle oldu: İran (34 milyar dolar), Suudi Arabistan (31 milyar dolar), Irak (13 milyar dolar), Kuveyt (14 milyar dolar) Katar (13 milyar dolar) ve Birleşik Arap Emirlikleri (14 milyar dolar).
Körfez ülkelerinden Katarda ihaleye çıkarılacak demiryolu inşaat projelerinin değeri 8.5 milyar doları buluyor. Benzer şekilde Irak, 2.5 milyar dolar ve Tunus, 2.1 milyar dolarlık demiryolu projesini yakın zamanda ihaleye çıkaracak. Bunun yanısıra uzmanlar, bölgedeki ulaşım projelerinde finans ve kaynak bulma gibi bazı engellerle karşılaşıldığını ifade ediyor.
http://focushaber.com/ortadogu-yu-demir ... 78558.html
-------------------------------------------------------------------------------------