Bence bu en basit trafik kısır döngüsü ile aynı şey, yani siz trafiği rahatlatmak adına ne kadar çok yol yaparsanız trafiğe o kadar çok araç çıkmakta, bu döngü nedeni ile de karayolu trafiğine çözüm bulunamamaktadır, (asıl çözüm kapitalist ekonomilerin saldırgan üreticilerinin pompaladığı tüketim manyaklığından kurtulmak ama neyse) tarih-ulaşım döngüsünde de kaba tabir ile aşağı tükürseniz sakal yukarı tükürseniz bıyık, yani yer altına metro yapsanız ve bir şekilde izinlerini alsanız tamam deler gidersiniz, ama bu yer altı hattının erişim tünelleri, istasyon girişleri ve binaları her daim yüzeyden açılmak zorunda bu da toprak altındaki bazı tarihi olabilecek şeylerin (şey diyorum ama ne bileyim belki saygısızlık sizce ama bence çanak çömleğin başka adı yoktur) sizin inşaatınıza engel olması, şimdi bizler gibi raylı sistemciler o zaman tramvay olsun dese, bu sefer yine yüzeye yakın bir şeyler çıkacak İstanbul' un özellikle Suriçi, Beyoğlu, Üsküdar gibi bölgelerinde bunun önüne geçmek imkansızdır, herhangi bir yerde herhangi bir kazıda dahi pek çok şey çıkabilir çıkıyordur, tabii ki bizlerde metromuzun içinde müzeler olsun bu eserler sergilensin isteriz neden bizimde böyle havalı bir müze-istasyonumuz olmasın?
Fakat her ne hikmetse bizde biraz bu işler engel yöntemi ile gidiyor, tarih ve tarihe sahip çıkmak adı ile bu işler siyasete alet ediliyor, bu ekabir takımı halkı hala cahil zannediyor, Beyler!!! uyanın artık internet var, herkesin evinde televizyon var, bu insanlar artık okuyor, araştırıyor, sizlerin uydurduğu
"Avrupa da hiçbir tarihi kentte tarihi yapıların altından metro geçmez" yalanını yemiyoruz artık, çünkü altını bırak içinden bile geçiyor, yani bir zamanlar sadece sizlerin gittiği Avrupa ayakyolu oldu halkımıza
ben çok gezmiş değilim ama gördüğüm şu o sizin öve öve bitiremediğiniz ülkelerde eski kentlerde yer üstündeki binalara gözleri gibi bakıyorlar, bizim gibi Süleymaniye çatırdarken, Ayasoyfa yıkılırken seyredip, yerden çıkan iki çömlek bir şarap gemisi için kendilerini yırtmıyorlar,
İkinci olarak bir zamanlar Edirnekapı-Eminönü tramvayı uçarak gitmiyordu değilmi? Ve o günkü yol kotu bugünkünden daha da yüksek değildi (asfalt sanayiini kalkındırma çalışmaları) eeee, o zaman problem ne?? sanırım aradaki bu yaklaşık yüzyıllık süre yer altındakileri daha bir tarihi yaptı
) yahu Bizansın imparatorluğunu dedelerimiz yıkmış torunları bizansın çömleklerinin peşinde, bana katkısı ne? turizmime ülke ekonomisine? bence hiç, siz Sultanahmet i ayakta tutun, Alman Çeşmesi, Beyazıt Kulesi, Galata Kulesi dökülüyor bu eserler, bunlara bakın gözle görünür şeylere turisti getirin önce, hayatımız -cek -cak ve -miş ekleri ile geçti, bu ülkenin artık bu eklere ihtiyacı yok, bizim ihtiyacımız, -cağız ve -di -dik tir, yani bir şeyler için yapacağız demek, ve onu gerçekleştirip yaptık demek, bunu anlayabiliyormusunuz? Ben halkım ve bunu istiyorum, ben sur içinde trafikte boğulmak istemiyorum, ben Cevizlibağdan Kartal 2,5 saatte gitmek istemiyorum, bana çözüm üretin laf değil.
Linkte verdiğin yazıda okudum Mehmet, adamlar diyormuş ki Cenova yıkılsa gelip Galataya bakıp yeniden yapabilirlermiş, ne gerek var? Cenova da yıkılmasın ama benim Galatamda benim istediğim gibi kalsın, ya adamlar Galata Kulesinin dibinden tünel geçirirken sizin kadar akıl edemiyormuydu? ya da kilometrelerce ray döşerken, İstanbul için ardı ardına metro projeleri yapılırken (2000 sonrası değil 1900 lerden bahsediyorum) bu adamlar bizim tarihimizi yok etmek içinmi bunları yaptılar, ha bu arada bakın benim kullandığım bir kelime yazılarımda önemlidir, "bizim" yani bize ait olan, bizden bir şeyler bulunduran, Cenovalıların kapısı kalmış duvarı hadi o yer üstünde tamam göze görünüyor kalsın, bizans tekfurunun sarayıda kalsın
peki bizene bilmem kimin zamanında ki limandan, limanda batmış gemiden, onun içindeki şarap çanağından, çok ciddiyim bizim değil ki? bize ait değil ki? ne o yoksa İstanbul' u birilerine hazırlıyormuyuz da hep onların şeylerine sahip çıkılıyor, size en son duyduğum dedikoduyu anlatayım da hep beraber düşünelim gülelim,
Marmaray için japon mühendislerin süre tahmini aslında doğru, onlar eğer bu arkeolojik kazılar olmasaydı projenin söylenen günde tamamlanacağını belirtiyorlar, fakat kazıların şimdiden 2 yıl kaybettirdiğini belirtiyorlar, son gecikme ise yine Yenikapı da bizans zamanından kalma bir kilise bulunması
ve kilise için Barthelomeos efendinin gelip inceleme yapması bekleniyor
düşünebiliyormusunuz, gelecek, lütfedip gelecek ve diyecekki, bu kilise bizim için çok önemlidir bu kültür mirasıdır falan filan anaaaa ne olacak o zaman BM burayı sit alanı ilan etmesin :PPP paraları sokağa dökmeye meraklıyız biz büker boynumuzu otururuz, bu bir dedikodu tabii ki doğruluğu tartışılır ama ne kadar komik şeylerle uğraştığımızında kanıtıdır