ist-gnl.09 » Kuzey Anadolu Fay Hattı ve deprem Konusu
Gönderilme zamanı: 18 Tem Prş, 2013 09:58
Esat, buna da yine kod bulamadım. En mantıklısı (şu an) makale bölümüydü bence, ama yyn? Bilmem. Marmaraydan Köprüye kadar bir çok konuya değinen bir düşünce
belki senin daha iyi bir icerikler genel bakışın vardır.
Bugün tatsız şeyler okudum. İstanbuldaki deprem durumunu merak ettim. Genelde sismolojiden pek anlamam, ama bugün okuduklarımı gayet iyi anladım, bayaği da mantıklı geldi. Çokça sözü geçen Kuzey Anadolu Fay Hattı ne? Megerse, Anadolunun kuzeyinden, İrandan Yunanistana kadar uzanan bir kayma bölgesi. Kayış doğubatı yönünde, çünkü Anadolu Afrkia ile Avruva arasında sıkışık bir bölge. Fay hattının kuzeyi hareketli, güneyi ise daha yavaş ve ondan dolayı sarsıntılı şekilde hareketi izliyor. Yani, Arabistan yarımadası senede 2,5 santim kuzeye kayıyor, Anadolu ise senede 2,5 santim batıya.
Yanlış anlamadıysam, kuzey Avrupaya bağlı kalıyor, güney ise Afrikadan itiliyor. Kuzey ve güney derken, fay hattından bahsediyorum. İstanbul Avrupaya bağlı kısımda gibi. Meğerse bu sene (!) Potsdam Rasathanesi ve Kandilli Rasathanesi bulmuşlar ki, İstanbul merkezine 20 kilometre yakınlığından bu fay hattı devam ediyor.
Ve şimdi gelelim asıl probleme. İstanbulda son büyük deprem 1766daydı. Böyle bir deprem kuvvet deşarjı gibi bir şey. Ama o zamandan beri yeterince deşarj yok. İlginç olan, fay hattında sarsıntı deşarjlarının doğudan batıya doğru gelmesi. Son yüz senede doğudan batıya doğru ağır depremler olmuş. Problem şu: İstanbula çok yakın bir bölge taş gibi sağlam. Ne güzel diyebilirdik de, işte güzel değil. Çünkü o kadar sağlam ki, zamanla kuvvetler birikiyor ve birikiyor. Son deprem, 1999, İzmit tarafındaydı, yani İstanbulun doğusunda. İlginç olan, son dört senedir rasathanelerin yaptıkları ölçümlerde milim bile oynamayan bu sağlam bölge o depremin en batı sonlanma noktasıymış. Yani? Bundan sonraki deprem basamağı, ister istemez bu bölge olmak zorunda. Çünkü doğu deşarj olmuş, bütün kayma hareketleri batıdaki bu noktaya dayanıyorlar.
Ne yapalım, hayat bu. Aslında bütün İstanbul ve Karadeniz bölgesi hiç ama hiç yaşanacak bir yer değilmiş, ama 8000 senedir kimse çakmamış. Şimdi de Avrupada, klima değişikliklerinden dolayı, nehir alanları yaşanamaz hâllere geliyor. Aynı anda deniz seviyesi yükselmeleri o kadar arttı ki, Hollanda ve Kuzeyalmanya için orta vadeli pek gelecek yok. Dahası, Okyanusyadda şimdiden bazı küçük devletler, topraklarını kaybedeceklerinden, Yeni Zelanda gibi büyük devletlerden yeni devlet toprakları satın alıyor, ister istemez bir gün oraya taşınmak zorunda kalacaklar. Türkiyeyi veya Türkiyenin kuzeyini öyle kolayca taşıyamayacağız. bence o yüzden Japonyaya ve ABDye (Kaliforniyaya) bakmak gerek. O iki ülke deprem konusunda gayet tecrübeli.
Şimdi benim merak ettiğim şu İstanbulun merkezi fay hattına o kadar yakın diye, kuzeye bir imdat geleceği inşa etmeye çalışıyorlar, bu belli. Ama kuzey mi gelecek? Yani, o yeni kuzey daha mı emin? Biraz çıkmaz bir konu. Öyle görünüyor ki, o büyük depremden sonra durum biraz rahatlar. Aslında başka yere imdat yeri kurmaya pek gerek yok, olsa bile sadece geçici olarak iş görür. Bazen düşünüyorum, hakikaten yıkntıyı bekliyorlar mı? Yani, bilerek hesaba katıyorlar mı? Ama katıyorlarsa Marmaray ve o yeni yapılan Göztepe tüneli bu depremden sonra ne durumda olacaklar? İşlek hâlde mi kalacaklar, yoksa büsbütün mahvolmuş hâlde mi olacaklar? Köprüler ne durumda olacak? Binalar yıkıldıktan sonra, herşeyi yeniden kurmak mümkün elbet. Ama altyapı tamamen yıkılırsa, o zaman iş nereden başlayacak? Hele hele şu bana göre başından sonuna kadar mantığa aykırı Kanal İstanbul proccesi bu bakış açısından ne?
Bütün elime geçenleri gözden geçirdikten sonra hiç hoş bir tablo bulamadım.
Yeni (tek bir) kaynak (Almanca): http://www.sueddeutsche.de/wissen/erdbe ... -1.1700238
Eski (tek bir) kaynak (İngilizce): http://records.viu.ca/~earles/anatolian-mar00.htm
Aslında timimizde bu konudan anlayan, bununla ilgilenen birisi olsaydı, çok iyi olurdu bence. Sosyolojiden işletmeciliğe kadar, mühendisinden araştırıcısına kadar herşeyimiz var, ama sismolog yok aramızda.
Bugün tatsız şeyler okudum. İstanbuldaki deprem durumunu merak ettim. Genelde sismolojiden pek anlamam, ama bugün okuduklarımı gayet iyi anladım, bayaği da mantıklı geldi. Çokça sözü geçen Kuzey Anadolu Fay Hattı ne? Megerse, Anadolunun kuzeyinden, İrandan Yunanistana kadar uzanan bir kayma bölgesi. Kayış doğubatı yönünde, çünkü Anadolu Afrkia ile Avruva arasında sıkışık bir bölge. Fay hattının kuzeyi hareketli, güneyi ise daha yavaş ve ondan dolayı sarsıntılı şekilde hareketi izliyor. Yani, Arabistan yarımadası senede 2,5 santim kuzeye kayıyor, Anadolu ise senede 2,5 santim batıya.
Yanlış anlamadıysam, kuzey Avrupaya bağlı kalıyor, güney ise Afrikadan itiliyor. Kuzey ve güney derken, fay hattından bahsediyorum. İstanbul Avrupaya bağlı kısımda gibi. Meğerse bu sene (!) Potsdam Rasathanesi ve Kandilli Rasathanesi bulmuşlar ki, İstanbul merkezine 20 kilometre yakınlığından bu fay hattı devam ediyor.
Ve şimdi gelelim asıl probleme. İstanbulda son büyük deprem 1766daydı. Böyle bir deprem kuvvet deşarjı gibi bir şey. Ama o zamandan beri yeterince deşarj yok. İlginç olan, fay hattında sarsıntı deşarjlarının doğudan batıya doğru gelmesi. Son yüz senede doğudan batıya doğru ağır depremler olmuş. Problem şu: İstanbula çok yakın bir bölge taş gibi sağlam. Ne güzel diyebilirdik de, işte güzel değil. Çünkü o kadar sağlam ki, zamanla kuvvetler birikiyor ve birikiyor. Son deprem, 1999, İzmit tarafındaydı, yani İstanbulun doğusunda. İlginç olan, son dört senedir rasathanelerin yaptıkları ölçümlerde milim bile oynamayan bu sağlam bölge o depremin en batı sonlanma noktasıymış. Yani? Bundan sonraki deprem basamağı, ister istemez bu bölge olmak zorunda. Çünkü doğu deşarj olmuş, bütün kayma hareketleri batıdaki bu noktaya dayanıyorlar.
Ne yapalım, hayat bu. Aslında bütün İstanbul ve Karadeniz bölgesi hiç ama hiç yaşanacak bir yer değilmiş, ama 8000 senedir kimse çakmamış. Şimdi de Avrupada, klima değişikliklerinden dolayı, nehir alanları yaşanamaz hâllere geliyor. Aynı anda deniz seviyesi yükselmeleri o kadar arttı ki, Hollanda ve Kuzeyalmanya için orta vadeli pek gelecek yok. Dahası, Okyanusyadda şimdiden bazı küçük devletler, topraklarını kaybedeceklerinden, Yeni Zelanda gibi büyük devletlerden yeni devlet toprakları satın alıyor, ister istemez bir gün oraya taşınmak zorunda kalacaklar. Türkiyeyi veya Türkiyenin kuzeyini öyle kolayca taşıyamayacağız. bence o yüzden Japonyaya ve ABDye (Kaliforniyaya) bakmak gerek. O iki ülke deprem konusunda gayet tecrübeli.
Şimdi benim merak ettiğim şu İstanbulun merkezi fay hattına o kadar yakın diye, kuzeye bir imdat geleceği inşa etmeye çalışıyorlar, bu belli. Ama kuzey mi gelecek? Yani, o yeni kuzey daha mı emin? Biraz çıkmaz bir konu. Öyle görünüyor ki, o büyük depremden sonra durum biraz rahatlar. Aslında başka yere imdat yeri kurmaya pek gerek yok, olsa bile sadece geçici olarak iş görür. Bazen düşünüyorum, hakikaten yıkntıyı bekliyorlar mı? Yani, bilerek hesaba katıyorlar mı? Ama katıyorlarsa Marmaray ve o yeni yapılan Göztepe tüneli bu depremden sonra ne durumda olacaklar? İşlek hâlde mi kalacaklar, yoksa büsbütün mahvolmuş hâlde mi olacaklar? Köprüler ne durumda olacak? Binalar yıkıldıktan sonra, herşeyi yeniden kurmak mümkün elbet. Ama altyapı tamamen yıkılırsa, o zaman iş nereden başlayacak? Hele hele şu bana göre başından sonuna kadar mantığa aykırı Kanal İstanbul proccesi bu bakış açısından ne?
Bütün elime geçenleri gözden geçirdikten sonra hiç hoş bir tablo bulamadım.
Yeni (tek bir) kaynak (Almanca): http://www.sueddeutsche.de/wissen/erdbe ... -1.1700238
Eski (tek bir) kaynak (İngilizce): http://records.viu.ca/~earles/anatolian-mar00.htm
Aslında timimizde bu konudan anlayan, bununla ilgilenen birisi olsaydı, çok iyi olurdu bence. Sosyolojiden işletmeciliğe kadar, mühendisinden araştırıcısına kadar herşeyimiz var, ama sismolog yok aramızda.