ist-HV.03 » İstanbul 3. Havalimanı ve Raylı Sistem Erişimi [İnşaat Süreci]

Kullanıcı avatarı
Kamil16
Müdavim
Mesajlar: 919
Kayıt: 08 Tem Pzr, 2012 10:44

'Atatürk Havalimanı kapanabilir'

Mesaj gönderen Kamil16 » 04 Kas Pzr, 2012 08:54

http://haber.stargazete.com/ekonomi/ata ... ber-701340

Komple Teorisi (fikir orjinal bana aittir) : 3.Havalimanı'nın adı muhtemel "Fatih Sultan Mehmet" olur. Daha güncel şahsiyetler de gündeme gelecektir. AHL'yi de bir müddet sonra TOKİ'ye verirler.

AKM'nin zaten akibeti belli. Taksim Projesi bitince hele Taksim Kışlası'da yapılsın, o da yıkılır.

Geriye sadece Unkapanındaki Atatürk Köprüsü kalır... :?

Bu Operasyonun adını hepimiz biliyoruz. 8)

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18070
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 04 Kas Pzr, 2012 13:03

Olabilir, neden olmasın diyorum sadece. Ben bu konuda görüşümü yazmıştım AHL nin kapanmasını doğru bulmuyorum ama dün okuduğum bir yazıda aynı kentte aynı istkametli iki havalimanın aynı anda havacılık yönünden kullanılamayacağı gibi bir şeyler söyleniyordu, yani aynı anda iniş kalkış yapılamaz mukabilinden, ben bu konuyu da THY de ki bir arkadaşıma danışacağım açıkçası gazeteler çok kuru gürültü yapıyorlar, yani dünyanın başka hiçbir kentinde bir den fazla havalimanı yokmu bilmiyorum da sadece bir vatandaş olarak neden olmasın diyorum.

Fakat şu bir gerçek, onu yazmıştım daha önce THY bu yeni limana geçecek ve burayı merkez yapacak bu kaçınılmaz, eğer büyümek daha doğrusu doğru büyümek ve gerçekten büyükler ile rekabet edilmek isteniyorsa oraya geçmek zorunda, zaten haberlerde artık bu yönde. Geriye kalan ihtimaller, AHL Anadolu Jet ya da başka bir taliplinin olur, AHL bir yük/kargo havalimanı olur, AHL yıkılır yerine denize nazır iğrenç TOKİ evleri yapılır.

Kullanıcı avatarı
Kamil16
Müdavim
Mesajlar: 919
Kayıt: 08 Tem Pzr, 2012 10:44

3.Havalimanı'dan ilk görüntüler....

Mesaj gönderen Kamil16 » 06 Kas Sal, 2012 06:32

http://www.airnewstimes.com/binali-yild ... aberi.html


AHL kapatılacağına göre, 3.Havalimanını, 3.cü diye anacağımıza "müstakbel adı" ile anmamız gerekecek. 8)

kenanmar
Serbest Geçiş
Mesajlar: 741
Kayıt: 28 Eyl Çrş, 2011 15:47

Mesaj gönderen kenanmar » 06 Kas Sal, 2012 10:08

III. havalimanı karşıtlığını orman yaygarası ile yapmanın kanımca makul bir yanı yok. Nitelikli ve Türkiye ekonomisine büyük katkı yapacak bir proje. Öte yandan hem Kuzey Marmara Otoyolu hem de havalimanı projesi ortak bir sinerji doğuracak. Ancak vurgulanması gereken şu bu projeler düşüldüğünde geriye kalan su havzaları ve orman arazileri için bir iyileştirme ve sıkı koruma planı var mı? Asıl sorun bu bence.
Marmara sahilinden Karadeniz sahiline kesintisiz ve yoğun yapılaşma Meksika'nın başkenti Mexico City veya çorbaya dönmüş Çin'in büyük şehirleri gibi içinden çıkılmaz ve yönetilemez bir şehir olgusu doğurabilir.

-------------------------------------------------------------------------------------
3. havaalanının ÇED dosyası
İstanbul'a 3. havalimanının haritasından sonra, şimdi de 'ÇED Başvuru Dosyası'na ulaştı. Yeni havalimanının yüzde 85'i ormanlık alanda.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş , İstanbul’a 3. havalimanının terk edilmiş maden çukurluklarına yapılacağını söylemişti. Ancak İstanbul’u daha da kuzeye, yani kentin son su ve yeşil alanlarına doğru kaydıracağı için zaten eleştirilen havalimanıyla ilgili Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) başvuru dosyasında bambaşka bir tablo ortaya çıktı. Ulaştırma Bakanlığı tarafından AK-TEL Mühendislik’e hazırlatılan ÇED başvuru dosyasında ise alanın yüzde 85’inin orman vasfı taşıdığı açıkça belirtiliyor.
AK-TEL Mühendislik tarafından hazırlanan 80 sayfalık dosya, 27 Eylül’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunuldu. Dosyaya göre, havaalanı inşaatı 2014’te başlayacak. İnşaat aşamasında, 1500, işletme aşamasında, 12 bin kişi çalışacak. Kamulaştırma işlemleri 2 aşamalı yapılacak. Alanın yüzde 85’i orman, yüzde 15’i ise halen işletme olan maden ocaklarının yer aldığı özel arazilerden oluşuyor. Projenin tamamı Cumhuriyet’in 100. yılı olan 2023’te tamamlanacak.
Radikal gazetesi , 3. havalimanı ile ilgili haritayı 29 Ekim’de yayımlamıştı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yetkilileri, haritayı kendilerinin hazırlamadığını söylemişti. Ancak Radikal’in yayımladığı harita ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na 27 Eylül’de yapılan başvurudaki haritalar birbirinin aynısı. Kadir Topbaş da, havalimanının yerini doğrulamış ve Terkos Gölü kıyısına yapılacağını açıklamıştı. Topbaş, “Haritalara bakılırsa o görülen nokta maden ocakları diye bildiğimiz, tamamen savaş alanına dönmüş, arazi tahrip edilmiş, yeşil alan olmayan, geçmişte makilik olarak bildiğimiz ama oradaki maden ocaklarının bir krater haline getirdiği, Ay yüzeyine benzer bozuk bir alan bahsedilen yer. Orası orman alanı değil.”
Ulaştırma Bakanlığı tarafından AK-TEL Mühendislik’e hazırlatılan ÇED başvuru dosyasında ise şöyle denildi:
“Proje alanının doğusunda yer alan Akpınar Köyü’ne ait bazı konutlar, yollar ve sahanın genelinde işletilmekte olan maden ocakları (ağırlıklı olarak linyit), güneybatısında Tayakadın, kuzeybatısında Yeniköy yer almakta olup bu yerleşimlere ait bazı araziler (yüzde 15) kamulaştırılacaktır. Ayrıca saha içerisinde maden işletmelerinin oluşturduğu göletler bulunmakta olup, alanın büyük bir bölümü orman (yüzde 85) vasfı taşımaktadır. Dosyadan bazı detaylar ise şöyle:
91 milyon metrekarelik alanı kapsıyor, (9 bin hektar). Yüzde 85’i orman vasfı taşıyor. Yüzde 15’i şahıs arazisi.
İlk aşamada 63 milyon metrekarenin, 2. aşamada 28 milyon metrekarenin kamulaştırma ve tahsisi yapılacak. 4+2 pist yapılacak.
Pistlerin uzunluğu 3800x300 metre olacak.
İstanbul il merkezine uzaklığı 40 km Atatürk Havalimanı ’na 29 km uzaklıkta. Projenin yer aldığı ilçelerden Arnavutköy 3. , Eyüp 2 . derece deprem riski taşıyor.
Proje aşamasında alandaki orman toprakları tamamen sıyrılacak, peyzaj amaçlı kullanılacak.

ÇED Başvuru Dosyası nedir?
Çevre ve Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’ne göre, bir proje için önce ÇED Başvuru Dosyası hazırlanıyor. Bu dosyada faaliyetin tanımı, yer gibi bilgiler yer alıyor. Halka bilgi veriliyor, bakanlıkta toplantı yapılıyor. Daha sonra, yönetmeliğe göre ‘ÇED gerekli’ veya ‘değildir’ kararları veriliyor. ÇED hazırlanacaksa, yetkilendirilmiş firma çalışmalarına başlıyor.

Prof. Ayanoğlu: Bu ormanları çok arayacağız
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Çevre ve Hukuk Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Sedat Ayanoğlu, eski maden sahalarının halen orman vasfında olduğuna değinerek şunları söyledi:
“Kemerburgaz’dan Terkos’a kadar tüm Rumeli’de 3 bin hektarlık bir orman alanı madenciliğe tahsis edildi. Projenin ne kadarı projeye isabet ediyor, tam olarak arazide ölçüm yapmadan bilmek zor. Ancak en fazla 1000 hektarlık alana denk geldiğini tahmin ediyorum. Kalanı tamamen orman. Sonuçta netice değişmez. Eski maden sahası da olsa, gölet de olsa önemli olan topraktır. Eski maden sahaları orman olabilir. Ancak Formula pisti, havalimanı gibi tahsisler olduğunda artık ebediyen ormana dönüşmez. Maden sahalarının som ormanlardan farkı yok. İşte bu büyük kayıptır. Yarın çok ararız bunları. ‘Krater’ demek bir demagojidir. Bıraksalar madenciler eski haline getirecek. Ama bırakmıyor. Çünkü (İstanbul’da süren inşaatlardan çıkan hafriyatlar için) dolgu yeri gerekiyor, İstanbul açık bir şantiye. Zaten krater gibi olan yerlerin peşindeler.”
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx? ... egoryID=77
-------------------------------------------------------------------------------------

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18070
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 06 Kas Sal, 2012 10:56

Kenan iyi noktaya temas etmissin, havalimaninin yapilacagi yer eski maden alanlari, orman yok ekili alanlar etkilenebilir ama asil sorun sonrasinda cevreyi korumak, havalimani alani disindaki alanlari korumak mumkun olacak mi?

Kullanıcı avatarı
Kamil16
Müdavim
Mesajlar: 919
Kayıt: 08 Tem Pzr, 2012 10:44

Samimiyet Testi

Mesaj gönderen Kamil16 » 06 Kas Sal, 2012 22:12

kenanmar yazdı: Prof. Ayanoğlu: Bu ormanları çok arayacağız
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Çevre ve Hukuk Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Sedat Ayanoğlu, eski maden sahalarının halen orman vasfında olduğuna değinerek şunları söyledi:
“Kemerburgaz’dan Terkos’a kadar tüm Rumeli’de 3 bin hektarlık bir orman alanı madenciliğe tahsis edildi. Projenin ne kadarı projeye isabet ediyor, tam olarak arazide ölçüm yapmadan bilmek zor. Ancak en fazla 1000 hektarlık alana denk geldiğini tahmin ediyorum. Kalanı tamamen orman. Sonuçta netice değişmez. Eski maden sahası da olsa, gölet de olsa önemli olan topraktır. Eski maden sahaları orman olabilir. Ancak Formula pisti, havalimanı gibi tahsisler olduğunda artık ebediyen ormana dönüşmez. Maden sahalarının som ormanlardan farkı yok. İşte bu büyük kayıptır. Yarın çok ararız bunları. ‘Krater’ demek bir demagojidir. Bıraksalar madenciler eski haline getirecek. Ama bırakmıyor. Çünkü (İstanbul’da süren inşaatlardan çıkan hafriyatlar için) dolgu yeri gerekiyor, İstanbul açık bir şantiye. Zaten krater gibi olan yerlerin peşindeler.”
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx? ... egoryID=77
-------------------------------------------------------------------------------------
İşte size bir samimiyet testi önerisi : :?

Tamam, 3.Havalimanı önüne geçilemez bir ihtiyaç, yapılsın, karşı çıkmayalım. Türkiye'nin, İstanbul'un önünü tıkamayalım. O zaman, mevcut Atatük Havalimanı'nı da, Atatürk, 100.yıl Ormanı yapalım. İçinde halkın kullanımına açık tesisler olsun. Kullanım hakkını, Türk Hava Kurumuna devredelim. İçinde bir Havacılık Müzesi ve Havacılık Okulu da açsınlar.

5/23 istikameti, 2600 metrelik pisti doğal afetler için kullanıma açık tutalım.

İstanbul Fuar alanı ile entegre edilsin. Airex Fuarı burada düzenlenmeye devam etsin. 8)

Kesinlik ile TOKİ'ye, konut yapımına tahsis edilmesin. bunu da çıksın Başbakan bizzat açıklasın. 8)

Büyük İstanbul'a bu yakışmaz mı? :?

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5557
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 07 Kas Çrş, 2012 11:54

Bravo! İşte bu doğru. Demiştim ya, neden bizde Central Park gibi bir şey düşünülmez? AHL yetmez bile, dahasını da düşünebilirler.

Ama şunu da belirtmeli, var olan, tabiî bir ormanlığı bozunca, bunun sonuçları neler olabilir, genelde pek hesaplanamaz, çünkü biyotop dediğimiz bir bütün, ve bu bütün domino effektine sahip, yani bir ucunda bir şey oynadı mı, bütün sistem yerinden oynayabilir. Bunu dikkate almazlarsa, geleceği büyük bir felâket olabilir. Hele İstanbul gibi boyut açısından azıtmiş bir kentte. Kentin nüfusu ciddî bir şekilde azaltılmalı, büyütülmemeli. O açıdan da düşünmek gerekir.

langur
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 193
Kayıt: 29 Eyl Sal, 2009 17:15

Mesaj gönderen langur » 07 Kas Çrş, 2012 20:19

Gerçekliği konusunda emin değilim ancak bence gidişatı ziyadesiyle anlatan güzel bir fotoğraf. Greenpeace yapmış:

Istanbulun yesilleri

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18070
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 07 Kas Çrş, 2012 20:34

langur yazdı:Gerçekliği konusunda emin değilim ancak bence gidişatı ziyadesiyle anlatan güzel bir fotoğraf. Greenpeace yapmış:

Istanbulun yesilleri
Google maps üzerinden bakınca benzer bir görüntü veriyor ama Trakya'yı biraz biliyorsak bana göre bir yanlışlık var diyorum, koskoca Trakya bölgesini Sahra çölü gibi gösteriyor, dediğim gibi google da aynı görüntüyü veriyor ama hangi mevsimde hangi ayda çekilmiş? Trakya'nın güneyinde ne zaman balta girmez ormanlar vardı da biz içine girmedik? :) Zaten ormanlık alanlar kuzeyde değilmiydi? Istranca dağlarına doğru ormanlık hale gelirdi ve evet doğru 1994 (+/- 3) yıllarından hatırladığım kadarı ile kömür ocaklarından sonraki alanlar bile çok sık ormanlık değildi ama Istranca'dan odun getiren kaçak kesimciler vardı, güneyde ise şahsen ben Uçmakdere köyünün sırtlarındaki üzüm bağlarından ötedeki ağaçlar dışında ağaç görmedim desem yalan olmaz. Yani 1977 de gerçekten o kadar güneye kadar inen ormanlık alan vardıysa bunların tarım ve sanayi alanlarına dönüşmesine de herhalde şimdi izin verilmedi. Trakya bölgesi ile ilgili Hakan ve Kamil Bey daha bilgili olabilirler sonuçta benim çocukluğumda bir iki senede bir gittiğim bir yerdi, 94-96 gibi de 3-5 sefer gidip geldiğim yerlerdi belki de yanılıyorumdur.

Kamil Bey sizden alıntı yapmadan yazıyorum, önerinize sonuna kadar katılıyorum, hatta o bir tane pistin acil durumlar için bırakılması önerisi bence park önerisinden çok daha iyi, ben orada herhangi bir şekilde beton bir şey görmek istemiyorum açıkçası, bence limanın kulesi anıt olarak bırakılmalı, geride bir tane pist dediğiniz amaç ile İstanbul için korkunç elzem, diğer şekilde ise iptal edilecek pistlerin yerine kesinlikle yeşil alan yapılmasını tercih ederim. Şu İstanbul hala alışveriş merkezine doymadı ise ben nasıl inanayım Türkiye'de açlık olduğuna.

Başar ormanlığın bozulması ile yeni havalimanının yapılacağı yeri kast ediyorsan, orada orman falan yok ama evet içme suyu kaynakları var, hemen dibinde olmasa da yakın çevrede ekili alanlar var, bir takım etkiler tabii ki olacak, ama bende bu havalimanına taraftar olanlardanım. Bu büyüklükte bir liman artık gerekli ve bu konuda EN büyüğünü yapalım hevesi ile değil, ekonomik getirisi nedeni ile taraftarım, bahsettiğin açıdan götürülerini de bu konunun uzmanları otursun hesaplasın yav, bana ne. :D

senturk90
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 153
Kayıt: 09 Ağu Pzr, 2009 07:28

Mesaj gönderen senturk90 » 08 Kas Prş, 2012 01:15

Bir yere yazmıştım ama şimdi hatırlamıyorum. Acaba Çorlu havalimanı İstanbul'un 3. havalimanı olabilir mi acaba çok mu uzak? 80 km galiba. Sirkeci-Kapıkule arası var olan hızlı tren projesini Çorlu havalimanına doğru ayarlayıp, havalimanından İstanbul yönüne doğru insanları şehre hızlı tren ile ulaştırmak düşünülebilir mi? Hem otoyolda var. Alın size yeni bir tartışma konusu. Ama ölü doğacak bir çocuktan mı bahsediyorum? :D

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5557
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 08 Kas Prş, 2012 01:23

Esat, havalimanı ve ormanlık derken, ben bütünü görüyorum, orada sırf bir havalimanı olmayacak herhâlde. Bütün kent o taraf doğru kayıyor, bence bu İstanbul’un sonunun başı olabilir.

Kullanıcı avatarı
Kamil16
Müdavim
Mesajlar: 919
Kayıt: 08 Tem Pzr, 2012 10:44

Mesaj gönderen Kamil16 » 08 Kas Prş, 2012 06:14

alabay yazdı:bence bu İstanbul’un sonunun başı olabilir.
Evet, doğrudur...

Bundan sonra ya Karadeniz'i dolduracağız va Edirne'yi İstanbul'un mahallesi yapacağız. 3. seçenek yok giibi. :)

Cevapla

“Hava Yolları” sayfasına dön